Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/249 E. 2021/234 K. 23.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. … TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/249 Esas
KARAR NO : 2021/234

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/05/2019
KARAR TARİHİ : 23/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçelerinde, müvekkili şirket ile davalı arasında 20.05.2016 tarihinde “Özel Güvenlik Hizmei Alımına Ait Sözleşme” imzalandığını, davalı … AŞ tarafından asgari ücret ve sendika fiyat farkı artışlardan kaynaklı olarak sözleşme bedelinde artış meydana geldiği gerekçe gösterilerek aylık hakedişlerden damga vergisi ve karar pulu vergisi kesintisi yapıldığını, talep ettikleri kesintilerin 20.06.2016 – 29.03.2019 talihlerini kapsadığını, İstanbul Avrupa Anadolu Yakaları, Bursa, Balıkesir, Samsun Kocaeli … Başmüdürlüklerinin yaptığı kesinlere ilişkin olduğunu, Damga vergisine ilişkin açıklamalarında; 4734 sayılı kanna göre İhale Edilen Hizmet Alımlarında Uygulanacak Piyasa Farkına İlişkin Esasların 7. maddesinin 4. fıkrasında; “Bu esasların uygulanması sonucu ilave olarak ödenecek veya kesilecek tutarlar fiyat farkı olup yüklenici ile idare orasında imzalanan sözleşme bedelini değiştirmez” denildiğini, Müvekkili ile idare arasındaki sözleşmede açıkça fiyat farkı ödeneceğinin belirtildiğini, asgari ücretteki artışları kaynaklı maddelerin sözleşme bedelini artırmayacağının sabit olduğunu, bu nedenle sözleşme bedelinin arttığından bahisle damga vergisi kesilmesinin haksız olduğunu, müvekkili ile davalı arasındaki sözleşmede fiyat farkının ödeneceğinin açıkça belirtilmiş olup fiyat farkı artışları öngörülebilir olmadığından % 4 sözleşme giderine dahil edilemediğini, öngörülemeyen fiyat artışlarına ilişkin karar pulu ve damga vergisi kesintisi yapılmasının müvekkili şirketin asgari maliyetin altında işi yürütmesine neden olduğunu, İşçilik maliyetlerindeki artışlardan kaynaklı olarak damga vergisi ödemesi yapılacaksa dahi söz konusu artış üzerinden müvekkili şirkete %4 sözleşme gideri ödenmediğinden ötürü borçtan sorumlu olan tarafın … AŞ olduğunu, sözleşme gideri ödemeden damga vergisi giderinin tamamım müvekkili şirkete yüklemesinin açıkça kanuna aykırı olduğunu, davalı tarafın söz konusu kesintileri hakediş raporlarında göstermediğini, faturaları kabul ettikleri halde eksik ödeme yaptıklarını, bu nedenle müvekkili şirket tarafından eksik ödemelere ayrı ayrı 10 gün içerisinde itiraz edildiğini, fatura tarihlerinden itibaren avans faizi işletilmesi gerektiğini belirterek; 30.06.2016 – 29.03.2019 tarihleri arasında İstanbul Avrupa – Anadolu Yakaları, Bursa, Balıkesir, Samsun Kocaeli … başmüdürlükleri tarafından kesilen damga vergisi ve karar pulunun şimdilik 500,00 TL olarak davalıdan tahsilini, alacağa fatura tarihlerinden itibaren avans faizi işletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçelerinde, davaya bakmakla görevli mahkemenin vergi mahkemesi olduğunu, davanın yetkili mahkemede açılmadığını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında davacının hukuki yararının olmadığını, müvekkili şirketin husumetin muhatabı olmayıp davanın vergi dairelerine yöneltilmesinin gerektiğini, Damga Vergisi Kanunu’nun 14. Maddesinin 2. Fıkrasında; belli bir parayı ihtiva eden mukavelenamelerin değiştirilmesi halinde artan miktarın aynı nispette vergiye tabi olacağının hükmünün yer aldığını, bu itibarla; asgari ücret fiyat farkı için ihale kararı ve ek sözleşme düzenlenmemiş olsa dahi sözleşme konusu işe ait fiyat/birim fiyatlarda meydana gelen artışlara bağlı olarak yapılan fazla ödemelere ilişkin onayı içeren kağıt hem ihale kararı hem de sözleşme bedelini değiştirir mahiyette olduğundan, 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun 14. Maddesinin 2. Fıkrası gereği Kanuna ekli (1) sayılı tablonun 1/A-l fıkrası gereğince damga vergisine tabi tutulduğunu, Ankara Vergi Dairesi başkanlığından yapılan özelge taleplerinin 24.11.2017 tarih 1206045 sayı ile yenilendiğini, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından söz konusu taleplerine 14.08.2018 tarihinde 234227 sayı ile cevap verildiğini, Özelgenin … Mahkemesi … sayılı dosyasının karara çıkmasından sonra verildiğini, şirketleri ile davacı arasındaki 30.05.2016 tarihli Özel Güvenlik Hizmet Alımına ilişkin sözleşme gereği yüklenicinin sözleşme süresi içinde ve sözleşmenin tamamen ifasına kadar vergi, resim, harç vb mali yükümlülüklerde artışa gidilmesi veya yeni mali yükümlülüklerin ihdası gibi nedenlerle fiyat farkı verilmesi talebinde bulunamayacağını belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, özel güvenlik hizmet alım sözleşmesine istinaden İstanbul Avrupa-Anadolu yakaları, Bursa, Balıkesir, Samsun, Kocaeli … Baş Müdürlüklerinin 30/06/2016-209/03/2019 tarihlerinde aylık hakedişlerde damga vergisi ve karar pulu vergisinin hukuka aykırı olarak kesinti yapıldığından bahisle iadesi istemine ilişkindir.
Mahkememizin … E. Sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının …, davalının … olduğu, dava konusunun, taraflar arasında imzalanan aynı sözleşmeye istinaden İzmir ve Antalya … Baş Müdürlüklerinin 30/06/2016- 29/03/2019 tarihlerinde aylık hakedişlerde damga vergisi ve karar pulu vergisinin hukuka aykırı olarak kesinti yapıldığından bahisle iadesi istemine ilişkin alacak davası olduğu dava açılış tarihinin 15/05/2019 olduğu anlaşılmıştır.
Davaların birleştirilmesi usulü ile ilgili HMK m.166’da; aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar arasında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında talep üzerine veya mahkeme tarafından kendiliğinden birleştirme kararı verilebilir. Birleştirme ilk davanın açıldığı mahkemede yapılır. Davalar ayrı yargı çevresinde açılmış olsa bile bu durumda aynı şekilde mahkemelerin aynı düzey ve sıfatta olmaları zorunludur. Açılan davalar arasında hukuki ve fiili irtabat bulunması durumunda birleştirme kararı verilebilir. Aynı düzey ve sıfattaki mahkemelerden anlaşılması gereken, her iki davanın görüldüğü mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi, Ticaret Mahkemesi, Sulh Hukuk Mahkemesi, İş Mahkemesi, Aile Mahkemesi veya Tüketici Mahkemesi gibi olması zorunludur(HMK.m166 Gerekçesi).
Mahkememize açılan bu dava ile … Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası arasında HMK.166 maddesinde öngörülen biçimde hukuki ve fiili irtibat bulunduğu, dava konusu alacağın aynı sözleşmeden kaynaklandığı, biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyecek durumda olduğu birleştirmenin usul ekonomisi hükümleri gereği tarafların lehine olacağı anlaşılmıştır.
Dosya içerisindeki mevcut deliller, … Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası ve her iki dava arasındaki hukuki ve fiili irtibat nazara alınarak, HMK 166. madde uyarınca, mahkememiz dosyasının … Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar vermek gerekmiştir.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Mahkememiz dava dosyasının,… Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası ile aralarındaki hukuki ve fiili irtibat nedeniyle HMK 166. madde uyarınca BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına,
3-Yargılamanın … Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine,
4-Harç, masraf ücreti vekalet tayin ve takdirinin asıl davada nihai kararla birlikte değerlendirilmesine,
5-Davalı vekilinin mesleki mazeretinin kabulüne duruşma gününün uyap sistemi üzerinden öğrenmesine,
Dair esas kararla birlikte istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda asıl kararla birlikte istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 23/03/2021

Katip …

Hakim …