Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/248 E. 2022/452 K. 24.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/248 Esas – 2022/452
T.C.
ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2019/248 Esas
KARAR NO : 2022/452

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/05/2019
KARAR TARİHİ : 24/06/2022
KARAR Y.TARİHİ : 14/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
ASIL DAVA
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı kurum arasında 30.05.2016 tarihinde “Özel Güvenlik Hizmeti Alımına Ait Sözleşme” imzalandığını, sözleşmede fiyat farkı ödeneceğinin belirtildiğini, Asgari ücretteki artıştan kaynaklı ödemelerin sözleşme bedelini değiştirmeyeceğini, 4734 s. kanuna göre İhale Edilen Hizmet Alımlarında Uygulanacak Fiyat Farkına İlişkin Esasların 7/4. Maddesine göre, “Bu esasların uygulanması sonu ilave olarak ödenecek ya da kesilecek tutarlar fiyat farkı olup, yüklenici ile idare arasında imzalanan sözleşme bedelini değiştirmez.” denildiğini, bu nedenle sözleşme bedelinin arttığından bahisle yapılan Damga Vergisi kesintisinin açıkça hukuka aykırı olduğunu ve müvekkiline iadesinin gerektiğini, Kamu İhale Tebliğinde, Personel Çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı ihalelerinde; asgari işçilik maliyetinin altında işin yürütülemeyeceğini, her bir personelin sözleşme tarihindeki işçilik maliyeti üzerinden 4 oranında sözleşme gideri ve genel gider ödeneceğinin belirtildiğini, fiyat farkı artışlarının öngörülebilir olmadığını bu nedenle sözleşme giderine dahil edilmediğini, bundan … A.Ş.nin sorumlu olduğunu, sözleşmede damga vergisinin hangi tarafın ödeyeceğinin belirtilmediği, karar pulu için kesinti yapılamayacağı belirtilen dilekçede karar pulunun ihale kararından kesildiğini, fiyat farkının ödenmesinin ihale niteliğinde olmadığından yeni bir ihale kararı gerektirmediğinden aykırıca karar pulu alınmaması gerektiğini, bağlı Başmüdürlüğün karar pulu kesilmemesinin belirtildiği halde karar pulu kesintisi yapıldığını, belirten dilekçede fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla şimdilik 500,00 TL alacak tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya bakmakla görevli mahkemenin vergi mahkemesi olduğunu, davanın yetkili mahkemede açılmadığını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında davacının hukuki yararının olmadığını, müvekkili şirketin husumetin muhatabı olmayıp davanın vergi dairelerine yöneltilmesi gerektiğini, 488 saylı Damga Vergisi Kanunu’nun Maddesinde bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğunun düzenlendiğini, (1) sayılı tablonun “I. Akitlerle ilgili kağıtlar” başlıklı bölümünün A/1 fıkrasında belli parayı ihtiva eden mukavelenamelerin binde 9,48; “II. Kararlar ve mazbatalar” başlıklı bölümünün 2. fıkrasında ihale kanunlarına tabi olan veya olmayan resmi daire ve kamu tüzel kişiliğini haiz kurumların her türlü ihale kararlarının binde 5,60 nispetinde damga vergisine tabi tutulacağının hükme bağlandığını, damga Vergisi Kanunu’nun 14. Maddesinin 2. Fıkrasında, belli bir parayı ihtiva eden mukavelenamelerin değiştirilmesi halinde artan miktarın aynı nispette vergiye tabi olacağının hükmünün yer aldığını, asgari ücret fiyat farkı için ihale kararı ve ek sözleşme düzenlenmemiş olsa dahi sözleşme konusu işe ait fiyat/birim fiyatlardla meydana gelen artışlara bağlı olarak yapılan fazla ödemelere ilişkin “onayı” içeren kağıt hem ibalç kararı hem de sözleşme bedelini değiş mahiyelte olduğundan 488 sayılı Danmga Vergisi Kanunu’nun 14. maddesinin 2. Fıkrası gereği Kanuna ekli (1) sayılı tablonun 1/A-1 fikrası gereğince damga vergisine tabi tutulduğunu, söz konusu damga vergisi tahakkukunda önceli öz konusu alıma ilişkin sözleşmede damga vergisi ve karar pulunun tarafların hangisi tarafından ödeneceğine dair bir hüküm olup olmadığı hususunun gözetildiğini, damga vergisi yükümlüsünün firma olması ve damga vergisi ile karar pulunun sözleşme aşamasında talısil edilmiş olması sonrasında sözleşmedeki hükümler doğrultusunda fiyat farkından dolayı tahakkuk edecek ödemelerin sözleşme tutarını geçmediği durumlarda herhangi bir damga vergisi pulu kesintisinin yapılmamasının dikkate alındığını, yapılan ödemelerin sözleşme tutarını geçmesi ve Damga Vergisi Kanunu’nun 14. Maddesinin 2. Fıkrasındaki hususları içermesi göz önünde bulundurulduğunda sözleşme tutarını geçen her bir tutarın damga vergisine tabi tutulduğunu, özelgenin, 10. Ticaret Mahkemesi 2016/499 sayılı dosyasının karara çıkmasından sonra verildiğini, şirketleri ile davacı arasındaki 30.05.2016 tarihli Özel Güvenlik Hizmet Alımına ilişkin sözleşme gereği yüklenicinin sözleşme süresi içinde ve sözleşmenin tamamen ifasına kadar vergi, resim, harç vb mali yükümlülüklerde artışa gidilmesi veya yeni mali yükümlülüklerin ihdası gibi nedenlerle fiyat farkı verilmesi talebinde bulunamayacağını belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında 20.05.2016 tarihinde “Özel Güvenlik Hizmet Alımına Ait Sözleşme” imzalandığını, davalı … A.Ş tarafından asgari ücret ve sendika fiyat farkı artışlardan kaynaklı olarak sözleşme bedelinde artış meydana geldiği gerekçe gösterilerek aylık hakedişlerden damga vergisi ve karar pulu vergisi kesintisi yapıldığını, talep ettikleri kesintilerin 20.06.2016 – 29.03.2019 talihlerini kapsadığını, İstanbul Avrupa Anadolu Yakaları, Bursa, Balıkesir, Samsun Kocaeli … Başmüdürlüklerinin yaptığı kesinlere ilişkin olduğunu, Damga vergisine ilişkin açıklamalarında; 4734 sayılı kanna göre İhale Edilen Hizmet Alımlarında Uygulanacak Piyasa Farkına İlişkin Esasların 7. maddesinin 4. fıkrasında; “Bu esasların uygulanması sonucu ilave olarak ödenecek veya kesilecek tutarlar fiyat farkı olup yüklenici ile idare orasında imzalanan sözleşme bedelini değiştirmez” denildiğini, Müvekkili ile idare arasındaki sözleşmede açıkça fiyat farkı ödeneceğinin belirtildiğini, asgari ücretteki artışları kaynaklı maddelerin sözleşme bedelini artırmayacağının sabit olduğunu, bu nedenle sözleşme bedeli arttığından bahisle damga vergisi kesilmesinin haksız olduğunu, müvekkili ile davalı arasındaki sözleşmede fiyat farkının ödeneceğinin açıkça belirtilmiş olup fiyat farkı artışları öngörülebilir olmadığından % 4 sözleşme giderine dahil edilemediğini, öngörülemeyen fiyat artışlarına ilişkin karar pulu ve damga vergisi kesintisi yapılmasının müvekkili şirketin asgari maliyetin altında işi yürütmesine neden olduğunu, İşçilik maliyetlerindeki artışlardan kaynaklı olarak damga vergisi ödemesi yapılacaksa dahi söz konusu artış üzerinden müvekkili şirkete %4 sözleşme gideri ödenmediğinden ötürü borçtan sorumlu olan tarafın … AŞ olduğunu, sözleşme gideri ödemeden damga vergisi giderinin tamamım müvekkili şirkete yüklemesinin açıkça kanuna aykırı olduğunu, davalı tarafın söz konusu kesintileri hakediş raporlarında göstermediğini, faturaları kabul ettikleri halde eksik ödeme yaptıklarını, bu nedenle müvekkili şirket tarafından eksik ödemelere ayrı ayrı 10 gün içerisinde itiraz edildiğini, fatura tarihlerinden itibaren avans faizi işletilmesi gerektiğini belirterek; 30.06.2016 – 29.03.2019 tarihleri arasında İstanbul Avrupa – Anadolu Yakaları, Bursa, Balıkesir, Samsun Kocaeli … başmüdürlükleri tarafından kesilen damga vergisi ve karar pulunun şimdilik 500,00 TL olarak davalıdan tahsilini, alacağa fatura tarihlerinden itibaren avans faizi işletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya bakmakla görevli mahkemenin vergi mahkemesi olduğunu, davanın yetkili mahkemede açılmadığını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında davacının hukuki yararının olmadığını, müvekkili şirketin husumetin muhatabı olmayıp davanın vergi dairelerine yöneltilmesinin gerektiğini, Damga Vergisi Kanunu’nun 14. Maddesinin 2. Fıkrasında; belli bir parayı ihtiva eden mukavelenamelerin değiştirilmesi halinde artan miktarın aynı nispette vergiye tabi olacağının hükmünün yer aldığını, bu itibarla; asgari ücret fiyat farkı için ihale kararı ve ek sözleşme düzenlenmemiş olsa dahi sözleşme konusu işe ait fiyat/birim fiyatlarda meydana gelen artışlara bağlı olarak yapılan fazla ödemelere ilişkin onayı içeren kağıt hem ihale kararı hem de sözleşme bedelini değiştirir mahiyette olduğundan, 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun 14. Maddesinin 2. Fıkrası gereği Kanuna ekli (1) sayılı tablonun 1/A-l fıkrası gereğince damga vergisine tabi tutulduğunu, Ankara Vergi Dairesi başkanlığından yapılan özelge taleplerinin 24.11.2017 tarih 1206045 sayı ile yenilendiğini, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından söz konusu taleplerine 14.08.2018 tarihinde 234227 sayı ile cevap verildiğini, Özelgenin 10. Ticaret Mahkemesi 2016/499 sayılı dosyasının karara çıkmasından sonra verildiğini, şirketleri ile davacı arasındaki 30.05.2016 tarihli Özel Güvenlik Hizmet Alımına ilişkin sözleşme gereği yüklenicinin sözleşme süresi içinde ve sözleşmenin tamamen ifasına kadar vergi, resim, harç vb mali yükümlülüklerde artışa gidilmesi veya yeni mali yükümlülüklerin ihdası gibi nedenlerle fiyat farkı verilmesi talebinde bulunamayacağını belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-) Hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk son tutanağı,
2-) İstanbul Avrupa-Anadolu yakaları, Bursa, Balıkesir, Samsun, Kocaeli, İzmir ve Antalya … Baş Müdürlüklerine yazılan müzekkere cevapları,
3-) Mahkememizce alınan ek ve kök bilirkişi raporları,
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, davacı ile davalı taraflar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesine istinaden İstanbul Avrupa-Anadolu yakaları, Bursa, Balıkesir, Samsun, Kocaeli, İzmir ve Antalya … Baş Müdürlüklerinin 30/06/2016-29/03/2019 tarihlerinde aylık hakedişlerde damga vergisi ve karar pulu vergisinin hukuka aykırı olarak kesinti yapıldığından bahisle iadesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili 10/05/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile; bilirkişi raporları doğrultusunda taleplerini asıl dava yönünden, 62.947,02 TL, birleşen dava yönünden, 69.102,42 TL’nin arabuluculuğa başvuru tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte tazminine karar verilmesini talep ederek davasını ıslah etmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşme, ekleri, kesinti evrakları dosya arasına celp edilmiş ve incelenmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmeye göre, haksız kesinti olup olmadığının tespiti yönünden, dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olmakla, bilirkişi raporu da incelendiğinde, Davacı … Güvenlik Ltd. Şti. ile ….A.Ş. arasında 30.05.2016 tarihinde Özel Güvenlik Sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin 14/2 maddesi uyarınca Asgari Ücretin artışı nedeniyle 4734 sayılı Kanun uyarınca çıkarılan fiyat farkı esasları doğrultusunda fiyat farkı ödeneceğinin hükme bağlandığı, Fiyat Farkı Hesabında Uygulanacak Esaslar Yönetmeliğinin 8/a maddesi asgari ücretin değiştirimesi halinde eski ve yeni asgari ücret arasındaki farkın ve bu artışa ilişkin Sosyal Güvenlik giderlerinin müteahhide ödeneceğini öngördüğü, davacının, sözleşme gereği ödenmesi gereken bu farkın yeni bir sözleşmeyi gerektirmediği, bu nedenle bu ödemeden damga vergisi ve karar pulu kesintisi yapılmaması gerektiğini belirttiği, dava dosyası ekleri arasında davacının ileri sürdüğü Damga Vergisi ve Karar Pulunun kesilen hakedişlerin bulunduğunun görüldüğü, davalı vekili dilekçesinde fiyat farkı ödemelerine ilişkin “makam onayının “ sözleşmede artışı meydana getirdiğinden bu karara ilişkin yapılan ödemeden Damga Vergisi ve Karar Pulunun kesileceğini belirtmektedir.
Sözleşme gereği asgari ücrette meydana gelen artış gereği alınan makam onayının yeni bir ihale kararı olmadığı, makam onayının yeni bir ihale kararı olduğu nedeniyle müteahhide yapılması gereken ödemeden; Karar Pulu kesintisinin yerinde olmadığı ve davacının talebinin yerinde olduğu, kesintilerin 488 sayılı Damga Vergisi Kanunun öngördüğü “mukavele veya ödeme kağıtları” olmadığı, Asgari ücret farkı ödemesi nedeniyle düzenlenen hakedişlerden 488 sayılı Damga Vergisi kanunu uyarınca damga vergisinin kesilmesi gerektiği, sendika ödemesi nedeniyle yapılan damga vergisi kesintisinin neye istinaden yapıldığına ilişkin dosya kapsamına bilgi ve belgelerin kazandırılması gerektiği, ödemelerin 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununun &. müddesi ve “Personel Çalıştırılmasına Dayali Hizmet Alımlarında Toplu İş Kaynaklanan Fiyat Farkımın Ödenmesine Dair Yönetmeliğini “Fiyat farkının hesabı ve ödenmesi” başlıklı 5. maddesine göre yapıldığı düşünüldüğünde yeni bir karar, protokol olmaksızın ödeme yapılacağından bu tutar özerinden damga vergisi veya karar pulu kesilmesinin yerinde olmadığı, 4734 Sayılı Kamu İhale Kanununa Göre İhale Edilen Hizmet Alımlarında Uygulanacak Fiyat Farkına İlişkin Esaslar’ın 7. Maddesinin 4. Fıkrasında “Bu Esaşların uygulanması sonucu ilave olarak fiyat farkı yüklenici ile idare arasında imzalanan sözleşme bedelini değiştirmez” denilmekte olduğu, buradan anlaşılacağı üzere fiyat farkı ödemelerinin sözleşme bedelinin tespitine etkisi olmadığı, damga vergisinin hangi sebeplerle doğduğu ve hangi kâğıtların damga vergisine tabi olduğunun 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu esas alınarak açıklandığı anlaşılmakla, denetime ve dosya kapsamına uygun 11.10.2021 ve 05.05.2022 tarihli ek bilirkişi raporlarındaki hesaplamalar hükme esas tutularak davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Anlatılan nedenlerle,
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE
a- 2019/248 esas sayılı dosyasında; İzmir … Başmüdürlüğü hakkında 8.453,16 TL karar pulu kesintisi, 14.083,70 TL damga vergi kesintisinin,( bakiye taleplerinin REDDİNE,)
Antalya … Başmüdürlüğü hakkında 13.206,57 TL damga vergi kesintisinin, toplu iş sözleşmesinden kaynaklı 9.831,44 TL damga vergi kesintisinin, 26/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
b-2019/249 esas sayılı dosyasında talep edilen, İstanbul Anadolu Avrupa yakası … başmüdürlüğü hakkında 35.884,67 TL damga vergi kesintisinin,
Samsun … Başmüdürlüğü hakkında 6.387,60 TL damga vergi kesintisinin, toplu iş sözleşmesinden kaynaklı 5.970,49 TL damga vergi kesintisinin,
Bursa … Başmüdürlüğü hakkında 4.763,91 TL damga vergi kesintisinin,
Kocaeli … Başmüdürlüğü hakkında 8.004,37 TL damga vergi kesintisinin,
Balıkesir … Başmüdürlüğü hakkında 4.188,26 TL damga vergisi tutarının, toplu iş sözleşmesinden kaynaklı 2.671,12 TL damga vergi kesintisinin ve 1.232,05 TL karar pulu olmak üzere toplam 8.091,38 TL’nin 26/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Asıl davada;
Alınması gerekli 3.113,22 TL harçtan peşin alınan 2.282,40 TL (2.238,00 ıslah +44,40 peşin) harcın düşümü ile arta kalan 830,82 TL harcın davalı tarafdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, davacı tarafından yatırılan, 44,40 TL peşin harçla, 44,40 TL başvurma ve 2.238,00 ıslah harcının davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
Birleşen davada;
Alınması gerekli 4.720,39 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın düşümü ile arta kalan 4.675,99 TL harcın davalı tarafdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, davacı tarafından yatırılan, 44,40 TL peşin harçla,44,40 TL başvurma harcının davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Asıl davada, davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 6.724,73 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Asıl davada reddedilen kısım yönünden A.A.Ü.T. Maddesi uyarınca 5.100,00 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendini vekille temsil ettiren davalı tarafa ödenmesine,
Birleşen davada, davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 9.783,31 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-Asıl davada, davacı tarafından yapılan 2.700,00-TL bilirkişi ücreti, 1.160,00-TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 3.860,00 -TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 2.794,72- TL ile 12,80 TL vekalet harcının (Asıl ve Birleşen davada yatırılan) toplamı 2.807,52-TL’nin davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Asıl davada, davalı tarafından yapılan 14,80 TL posta ve tebligat giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 4,80 TL’nin davacı tarafdan alınarak davalı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,

Birleşen davada, davacı tarafından yapılan 400,00 TL bilirkişi ücreti yargılama giderinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Asıl davada, Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Birleşen davada, Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca taraflara iadesine,

Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/06/2022