Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/237 E. 2022/40 K. 19.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/237 Esas – 2022/40
Türk Milleti
Adına Yargılama Yapmaya Ve Hüküm Vermeye Yetkili
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/237
KARAR NO : 2022/40

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/05/2019
KARAR TARİHİ : 19/01/2022
KARAR Y.TARİHİ : 25/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Tazminat) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı banka vekili; müvekkili ile dava dışı … arasında 16.09.2015 tarihli 750.000 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığını, teminat olarak … adına kayıtlı (sonra İsmail Sürmeli’ye devir edilmiştir) …-Defne-Çardaklı Mah. 217 parsel sayılı taşınmazın ipotek olarak alındığını, davalı … Gay.Değerleme AŞ tarafından düzenlenen 15.09.2015 tarihli raporda gayrimenkulün değerinin 460.000 TL olarak tespit edildiğini, 1,25 marj dahilinde bankaca kredi müşterisine (460.000 TL / 1,25)=368.000 TL kredi limit tahsisi yapıldığını, kredi taksitlerinin ödenmemesi üzerine borçlu … hakkında … İcra Müd…. sayılı dosyası ile yasal takip başlatıldığını, 04.09.2018 tarihli kıymet takdir raporunda; taşınmazın değerinin 68.460 TL olarak takdir edildiğini, taşınmazın alacağa mahsuben 55.000 TL bedelle banka tarafından alındığını, mahsuplaşmadan sonra müvekkilin feriler hariç alacağının 572.716 TL olduğunu, bu tutarın borçludan tahsil kabiliyeti bulunmadığını, banka zararının davalının hatalı rapor tanziminden kaynaklandığını, taşınmazın gerçek piyasa değerinin icra kıymet takdirinde belirtilen 68.460 TL olup 1,25 marj oranı üzerinden tahsisi gereken kredi tutarının (68.460 TL / 1,25)=54.768 TL olacağını, hatalı değerleme raporu uyarınca bankanın müşteriye (360.000 TL – 54.768 TL)=305.232 TL fazla limit tahsisi yaptığını, bu tutardan davalı şirketin sorumlu olduğunu, bu tutara ilişkin olarak davalıya ihtarname keşide edildiğini, Sözleşmenin 11.8 maddesi uyarınca kredi alacağının takip hesaplarına aktarıldığı tarihten itibaren alacağa faiz uygulanması gerektiğini belirterek 305.302 TL’nun 12.07.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili; davacı bankanın değerleme çalışması için 11.09.2015 tarihinde talepte bulunduğunu, taşınmazın mülkiyet durumu, alanı, yapılaşma hakları, bölge emsalleri dikkate alınarak net arsa alanı (yola terk düşülerek) m2 birim değerinin 250 TL ve toplam değerinin 385.000 TL olarak belirlenerek raporun 14.09.2015 tarihinde bankaya iletildiğini, banka tarafından “müşteri itirazı” kaydı ile raporun iki kez müvekkiline iade edilmesi üzerine taşınmaz için üst limit olan 300 TL/m2 birim fiyat benimsenerek raporun revize edildiğini, 5 adet bölge emsal bilgisinin rapora ekli olduğunu, ancak Suriye’de yaşanan iç savaş, sınır ötesi harekatlar ve yaşanan ekonomik darboğaza bağlı olarak gayrimenkul fiyatlarında düşüşler olduğunu, taşınmazın değerinin ekspertiz tarihi olan 15.09.2015 tarihi itibariyle … ili Defne ilçesindeki emsallerine uygun olarak belirlendiğini, … ilinde sonradan meydana gelen değer düşüşünden müvekkilinin sorumlu olmadığını, zarar iddiasını kabul etmemekle birlikte davacı bankanın müterafik kusuru olduğunu, zira davacı bankanın baskısı ve itirazı ile taşınmaza 460.000 TL değer tespit edildiğini, davacı bankanın icra kıymet takdir raporuna itiraz hakkını kullanmadığını, davacı bankanın kredi kullanımında hatalı davrandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, hatalı değerleme raporu nedeniyle dava dışı müşteriye kullandırılan fazla kredi tutarının davalı değerleme şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasında 12.04.2013 tarihli Değerleme Hizmet Sözleşmesi bulunmaktadır. Sözleşmenin 11.8 maddesinde; değerleme yapılan varlığını değerinin icra kıymet takdirinde bilirkişi raporu ile tespit edilen değerin taşınmazın gerçek değeri olarak esas alınacağı hatalı şekilde tespit edilen değer nedeniyle bankaca fazla kullandırılan kredi tutarının zarar kabul edileceği ve söz konusu tutarın değerleme şirketinden tahsil edileceği düzenlenmiştir.
Davacı banka tarafından keşide edilen 03.10.2018 tarihli noter ihtarında; kredi müşterisi …’ye kullandırılan kredinin teminatı olan taşınmaz hakkında düzenlenen 15.09.2015 tarihli ekspertiz raporunda taşınmazın değerinin 460.000 TL olarak tespit edildiği, kredi borcunun ödenmemesi üzerine … İcra Müd…. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, icra müdürlüğünce düzenlenen kıymet takdir raporunda taşınmaza 68.460 TL değer takdir edildiği, hatalı ekspertiz nedeniyle bankanın zarara uğradığı, Denge firmasından alınan 02.10.2018 tarihli raporda taşınmazın değerinin 140.000 TL, … firmasından alınan 03.10.2017 tarihli raporda 225.000 TL olarak tespit edildiği, bankanın gerçek zararının taşınmazın satışının yapılması ile kesinlik kanacağı belirtilerek hatalı ekspertizden doğan zararın muhatap şirketten tahsil edileceği belirtilmiştir.
Davacı banka ile dava dışı kredi müşterisi … arasında 16.09.2015 tarihli genel kredi sözleşmesi imzalanmıştır. Kredi sözleşmesi uyarınca kullandırılan kredinin teminatı olarak kredi müşterisine ait taşınmaz üzerine ipotek tesis edilmiş olup davalı firmaca düzenlenen 11.09.2015 tarihli ekspertiz raporunda; taşınmazın 1.956 m2 büyüklüğünde tarla vasfında olduğu 460.000 TL değere sahip olduğu belirtilmiştir. Kredi borcunun ödenmemesi üzerine … hakkında … İcra Müd…. sayılı dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibinde toplam 501.011,29 TL banka alacağının tahsili istenmiş olup, yapılan kıymet takdirinde ipotekli taşınmazın icra takip tarihindeki değerinin 68.460 TL olduğu belirtilmiştir.
Davacı banka vekili davalı şirket tarafından düzenlenen ekspertiz raporunda taşınmazın değerinin 460.000 TL olarak belirlendiği, 1,25 marj oranı üzerinden kredi müşterisine (460.000 TL / 1,25)=368.000 TL kredi limit tahsisi yapıldığı, taşınmazın gerçek değerinin 68.460 TL olup 1,25 marj oranı üzerinden tahsisi gereken kredinin 54.768 TL olacağı sözleşmenin 11.8 maddesi uyarınca hatalı ekspertiz raporu uyarınca fazla kullandırılan kredi tutarından davalı firmanın sorumlu olacağı belirtilerek (368.000 TL – 54.768 TL)=305.323 TL nin davalıdan tahsilini istemiştir.
Mahkememizce alınan 24.11.2020 tarihli bilirkişi raporunda; taşınmazın imar planı içinde yer aldığı bu nedenle arsa vasıflı olduğu icra müdürlüğünce yapılan kıymet takdirinde bu vasfının dikkate alınmadığı, taşınmazın davalı değerleme firmasınca düzenlenen ekspertiz rapor tarihindeki değerinin 191.688 TL, icra müdürlüğünce yapılan kıymet takdir tarihindeki değerinin ise 224.490 TL olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce alınan 18.03.2021 tarihli bilirkişi raporunda; kredi müşterisi …. kredi notunun B olarak belirlendiği, bu nedenle teminat karşılığı kredi kullandırılabileceği, kredinin teminatı olan taşınmaz için davalı değerleme firmasınca düzenlenen 14.09.2015 tarihli ekspertiz raporunda 385.000 TL olarak belirlendiği, kredi müşterisinin itirazı nedeniyle düzenlenen 15.09.2015 tarihli bilirkişi raporunda; 460.000 TL olarak belirlendiği, bu tutar üzerinden 1,25 marj düşülerek dava dışı …’ye toplam 360.000 TL kredi açıldığı, kredi taksitlerinin ödenmemesi üzerine dava dışı … aleyhine … İcra Müd…. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, icra müdürlüğünce yapılan kıymet takdirinde taşınmazın değerinin 68.460 TL olarak belirlendiği, mahkemece alınan bilirkişi raporunda ise taşınmazın değerleme tarihindeki değerinin 191.688 TL olarak belirlendiği, davacı bankanın açılan krediden dolayı her hangi bir ihmalinin olmadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce alınan 24.12.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı tarafından düzenlenen 15.09.2015 tarihli raporla 460.000,00 TL rayiç değer belirlenen taşınmazın 1.000.000,00 TL bedelle 1. Derecede ipotek alınarak dava dışı …’ye 17.09.2015 tarihinde “Taksitli Tarım Destek Kredisi 24 Aya Kadar” ürün adıyla 1005 kredi numarasıyla 160.000,00 TL’lik ve “Subv. Yaygın Bitkisel Üretim-İşletme” ürün adıyla 1002 kredi numarasıyla 200.000,00 TL’lik olmaküzere toplam 360.000,00 TL kredi kullandırıldığını, 1005 nolu 160.000.,00 TL kredinin 14.10.2016 tarihinde 1008 kredi numarasıyla “Tarımsal Kredi Canlı Yapılandırma” açıklamasıyla 158.994,37 TL tutar üzerinden yapılandırıldığı, 13.12.2017 tarihinde 1014 kredi numarasıyla “Tarımsal Kredi Canlı Yapılandırma” açıklamasıyla 192.826,11 TL üzerinden yapılandırıldığı, 11.06.2018 tarihinde 1017 kredi numarasıyla “Kredi Yapılandırma” açıklamasıyla 220.504,53 TL üzerinden yapılandırıldığı, 1002 nolu 200.000.00 TL kredinin 14.04.2017 tarihinde 1011 kredi numarasıyla “Tarımsal Kredi Canlı Yapılandırma” açıklamasıyla 220.278,48 TL tutar üzerinden yapılandırıldığı, Yapılandırmalar sonrasında herhangi bir tahsilat sağlanamadığı, 12.07.2018 tarihinde de işbu krediler Tasfiye Olunacak Alacaklar/Takip Hesabına toplam 220.504,53 TL * 220.278,48 TL = 440.783,01 TL olarak aktarıldığı, bu aktarılma sonrasında da … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan ipotek takip dosyasından davaya konu taşınmazın satışından 08.01.2019 tarihinde 55.000,00 TL’lık tahsilat sağlandığı, … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce hazırlanan bilirkişi raporunda; Taşınmazın 15.09.2015 tarihindeki değeri Arsa değerinin 1.956.00 m2 x 98.00 TL/m2 = 191.688.00 TL olarak belirlendiği, Davalının 15.09.2015 tarihli Değerlendirme Raporu ile 460.000,00 TL’lık değer belirdiği taşınmazın değerinin bilirkişilerce 15.09.2015 itibariyle 191.688,00 TL olarak saptandığı, buna göre davalının hatalı ekspertiz raporu nedeniyle davacı bankanın uğradığı zararın 460.000,00 TL — 191.688,00 TL = 268.312,00 TL olacağı, ancak 17.09.2015 tarihinde kullandırılan 360.000,00 TL krediden 15.09.2015 tarihi itibariyle taşınmazın gerçek değerinin 191.688,00 TL tenzil edildiğinde bulunan (360.000,00 TL — 191.688,00 TL) 168.312,00 TL’ye huzurda görülen dava tarihi olan 10.05.2019 tarihine kadar avans faizi de hesaplandığında 27.155,87 TL Avans Faizi bulunmakta, buna göre huzurda görülen Dava tarihi 10.05.2019 itibariyle Davacı Bankanın Davalıdan talep edebileceği zarar miktarının toplam 168.312,00 TL*27.155,87 TL =195.467,87 TL olacağı, Davacı Bankaya izafe edilecek kusur bulunmadığı, Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre 195.467,87 TL’yi Davacı Bankanın Davalı eksperden talep edebilmesi için teminat olarak alınan ipoteği paraya çevrilmesi ve satışı sonrasında ödenmeyen kısım için kesin veya geçici rehin açığı belgesi ( İİK m.152, 150/f ) ile asıl borçlu hakkında tüm takip yolları tüketilmesine rağmen, tahsil edilemeyen bakiye alacak için aciz vesikası (İİK m.105) almış olmasının gerektiği, ancak Dava dosyasında rehin açığı ve Dava dışı asıl borçlu … hakkında alınmış bir aciz vesikası bulunmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan 24.11.2020 tarihli bilirkişi raporunda ekspertiz tarihi itibariyle davaya konu taşınmazın değerinin 191.688 TL olduğu belirtilmiştir. Taşınmazın gerçek değeri olarak kabul edilen bu tutarın davalı tarafından düzenlenen değerleme raporundaki tutarla örtüşmediği, taşınmaza davalı tarafından gerçek değerinin üzerinde bir değer takdir edildiği, bu suretle bankaca teminat olarak kabul edilen taşınmazın değeri üzerinden dava dışı müşteriye gereğinden fazla kredi kullandırıldığı toplanan deliller ile sabittir. Hatalı değerleme raporu nedeniyle davalıdan istenecek tazminatın tutarının davacı bankanın uğradığı gerçek zararı aşmamak koşuluyla taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre belirlenmesi zorunludur. Sözleşmede hatalı değerleme raporu nedeniyle dava dışı müşteriye kullandırılan fazla kredi tutarının banka zararı olarak kabul edileceği kararlaştırılmıştır. Sözleşme hükmü dikkate alındığında, başka bir yöntemin esas alınması doğru değildir. Bu nedenle teminat olarak alınan taşınmazın gerçek değeri ile değerleme raporundaki değeri arasındaki fark üzerinden zararın hesaplanması gerektiğine ilişkin 24.12.2021 tarihli bilirkişi raporundaki görüş ve değerlendirmelere itibar edilmemiştir.
Davaya konu taşınmazın 191.688 TL olarak tespit edilen gerçek değeri dikkate alınarak 1,25 marj oranı üzerinden kredi müşterisine tahsis edilmesi gereken kredi tutarı 153.350,40 TL olup bu durumda davalı tarafça düzenlen hatalı ekspertiz raporu nedeniyle kredi müşterisine fazladan tahsis edilen kredi tutarının (360.000 TL – 153.350,40 TL)= 206.694,60 TL olduğu anlaşılmıştır. Kredi müşterisine kullandırılan kredi nedeniyle Taraflar arasında imzalanan değerleme sözleşmesinin 11.8 maddesi uyarınca davacı bankaca talep edilecek tutar hatalı ekspertiz raporu nedeniyle bankaca fazla kullandırılan kredi tutarı olarak belirlenmiştir. Ne var ki davalı değerleme firmasının sorumluluğu ikincil nitelikte olup asıl borçlu kredi müşterisine yönelik davacı bankanın alacağın tahsili için gerekli çabayı göstermiş olması buna rağmen alacağın tahsil edilememiş olması gerekir. Mahkememizce alınan 28.09.2021 tarihli bilirkişi ek raporunda; davacı bankanın alacağın tahsili için gerekli çabayı gösterdiği, alacağın tahsiline yönelik icra takiplerinin sonuçsuz kaldığı, davacı bankanın alacağının tahsil kabiliyeti bulunmadığı saptanmış olup davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Davanın kısmen kabulüne,
206.694,60 TL alacağın davalıdan tahsiline, alacağa dava tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Karar ve İlam Harcı
Alınması gerekli 14.119,31 TL harçtan peşin alınan 5.212,60 TL harcın düşümü ile arta kalan 8.906,71 TL harcın davalı tarafdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Arabuluculuk Kanunu 18A/13 maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Asagari Ücret Tarifesi uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin red kabul oranına göre 893,97 TL’nin davalı taraftan, 426,03 TL’sinin davacı taraftan alınarak hazineye gelir kaydına,
Yargılama Giderleri ve Gider Avansı
Davacı tarafından yapılan 6.600,00 TL bilirkişi ücreti, 3.280,65 TL posta ve tebligat ücreti, 384,90 TL keşif harcı olmak üzere toplam 10.265,55 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına (0,67) göre hesaplanan 6.877,91 TL’sinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafından dava açılışında ödenen 5.212,60 TL peşin harç, 44.40 TL başvurma harcı, 6,40 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 5.263,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
Vekalet Ücreti
Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 22.918,62 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 13.311,05 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin katılımı ile kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliği verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/01/2022