Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/198 E. 2021/729 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/198 Esas
KARAR NO : 2021/729

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/04/2019
KARAR TARİHİ : 02/11/2021
KARAR Y.TARİHİ : 05/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçelerinde, müvekkilinin otomotiv yedek parça ve araç servis hizmetleri sektöründe faaliyet gösterdiğini, davalı … Day. Tük. Mal. Paz. Ltd. Şti’nin cari hesap borcunu müvekkil şirkete ödemediğini, … Müdürlüğü’nün … Esas numaralı dosyası ile alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra başlatıldığını, ancak davalının borca ve ferilerine itirazı neticesinde icranın durdurulduğunu, icra takibine, icra takibindeki alacağa, faize ve tüm ferilerine ilişkin yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, ticari davalarda zorunlu arabuluculuk görüşmesinin de anlaşmama ile sonuçlandığını, davalı borçlu şirketin borca ve tüm ferilerine yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, haksız ve kötüniyetli olarak borca itiraz eden davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçelerinde, müvekkili aleyhine ilamsız takiplerde ödeme emri gönderildiğini, süresi içerisinde icra takibine itiraz edildiğini, itiraz ile takibin durduğunu ve itirazın yerinde olduğunu, davacının böyle bir alacağının söz konusu olmadığını, davacının iddialarının yasal dayanaktan yoksun, somut bir delile dayanmayan ve tamamen soyut iddialardan ibaret olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini ve % 20’den az olmamak üzere davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, cari hesaptan kaynaklandığından bahisle başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali, icra inkar tazminatı ile davacıya yönelik tazminat istemlerine ilişkindir.
… Müdürlüğünün … E, sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklının … Otomotiv ve Servis Hizmetleri Tic. A.Ş, borçlunun … Dayanıklı Tüketim Pazarlama Ltd. Şti olduğu; 2.394,77 TL için 13/11/2018 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 01/12/2018 tarihinde tebiğ edildiği, borçlunun 08/12/2018 tarihli itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi kurulu raporlarında; taraflara ait ticari defterler ile ilgili olarak; davacı … Oto Ve Servis Hiz. Tic. A.Ş.’ye ait; 2018 yılı defter-i kebir, yevmiye ve envanter defteri açılış-kapanış onaylarının Ankara … Noterliğinde …. yevmiye no ile yaptırıldığını, 2019 yılı defter-i kebir, yevmiye ve envanter defteri açılış-kapanış onaylarının Ankara …. Noterliğinde …yevmiye no ile yaptırıldığını, davalı … Day. Tük. Mal. Paz. Ltd. Şti’nin ticari defterleri ile ilgili işbu dava dosyasına sunulmuş herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanmadığını, taraflar arasında 09.03.2018-04.08.2018 tarihleri arasında 11 adet işlem yapıldığını, bu işlemler için davacı tarafın davalı tarafa 8 adet fatura tanzim ettiğini, faturalar toplamının 12.138,25 TL olduğunu, bu miktarın 9.743,46 TL’sinin davalı taraftan tahsil-mahsup edilerek alacak kaydının yapıldığı ve 2.394,79 TL tutarındaki bakiye borcun 2019 yılına devrettiğini, tüm bu iş ve işlemlerin yevmiye defteri borç / alacak kayıtları ile uyumlu olduğunu, ancak; icra takibine konu 2.394,77 TL’lik asıl alacak miktarı ile yardımcı defter borç bakiye miktarı 2.394,79 TL arasında 0,02 TL farkı oluştuğunu, söz konusu bu farkı 324576 nolu 7.401,66 TL tutarlı faturanın yevmiye defterine 0,02 TL fazlası ile sehven 7.401,68 TL olarak işlenmesinden kaynaklandığını, icra takibine konu asıl alacak miktarının söz konusu faturalar ile uyumlu olduğunu, davaya konu yevmiye defteri kaydı ile 8 adet fatura ve fatura muhteviyatı mal ve hizmetlerin davalı şirket tarafından teslim alınmadığına ve / veya ayıplı olduğu hususlarında yasal süresi içerisinde itirazda bulunulduğuna dair herhangi bir belge ve bilgiye rastlanmadığı gibi söz konusu faturların; davalı şirket ile bağının ne olduğu tespit edilemeyen dava dışı …. ve … tarafından teslim alındığını, davalı tarafça işbu dava dosyasına sunulmuş herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanmadığından ticari defter ve kayıtlarının incelemesinin, karşılaştırmasının ve teyitlerinin yapılamadığını, taraflar arasında imzalanmış yazılı bir sözleşmenin dosyasında olmadığını, 2018 yılı içinde taraflar arasında yapılan ticari iş ve işlemler sonucunda düzenlenen 8 adet faturaya bağlı olarak davacı tarafın; davalı … Dayanıklı Tüketim Malları Pazarlama Limited Şirketi’nden toplam 2.394,77 TL tutarında alacaklı olduğunu bildirmiştir.
Bilirkişi raporu dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olup, hükme esas alınmıştır.
Davaya konu alacak bakımından ispat yükü davacı tarafta olmakla birlikte ticari davalarda, ya da iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatlanmalıdır. Ticari defterler kesin delillerdendir. Davacıda dava dilekçesinde ticari defterlere dayanmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin …. karar sayılı ilamına göre Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasa’da delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri Yasa’da belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir.Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır….” Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 27.06.2016 tarih, 2015/6424 Esas ve 2016/3931 Karar sayılı ilamı da aynı yöndedir.
Dosya içerisinde toplanan deliller, icra dosyası, fatura örnekleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre;
Somut olayda; Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, bu ticari iş gereği davacı tarafından davalıya faturalar tanzim edildiği, taraflar arasında 09.03.2018-04.08.2018 tarihleri arasında 11 adet işlem yapıldığı, bu işlemler için davacı tarafın davalı tarafa 8 adet fatura tanzim ettiği, faturalar toplamının 12.138,25 TL olduğu, bu miktarın 9.743,46 TL’sinin davalı taraftan tahsil-mahsup edilerek alacak kaydının yapıldığı ve 2.394,79 TL tutarındaki bakiye borcun 2019 yılına devrettiği, … Müdürlüğünün … E. sayılı icra dosyası üzerinde icra takibi başlatıldığı, icra dosyasında alacaklının … Otomotiv ve Servis Hizmetleri Tic. A.Ş, borçlunun … Dayanıklı Tüketim Pazarlama Ltd. Şti olduğu; 2.394,77 TL için 13/11/2018 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 01/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 08/12/2018 tarihli itirazı üzerine takibin durduğu, davanın yasal sürede açıldığı, davaya konu yevmiye defteri kaydı ile 8 adet fatura ve fatura muhteviyatı mal ve hizmetlerin davalı şirket tarafından teslim alınmadığına veya ayıplı olduğu hususlarında yasal süresi içerisinde itirazda bulunulduğuna dair herhangi bir belge ibraz olunmadığı, davacının ticari defterlerine göre; davacı tarafın davalı tarafa 8 adet fatura tanzim ettiği, 2.394,79 TL tutarındaki bakiye borcun 2019 yılına devrettiği, iş ve işlemlerin yevmiye defteri borç / alacak kayıtları ile uyumlu olduğu, ancak; icra takibine konu 2.394,77 TL’lik asıl alacak miktarı ile yardımcı defter borç bakiye miktarı 2.394,79 TL arasında 0,02 TL farkı oluştuğu, söz konusu bu farkı 324576 nolu 7.401,66 TL tutarlı faturanın yevmiye defterine 0,02 TL fazlası ile sehven 7.401,68 TL olarak işlenmesinden kaynaklandığı, taraflar arasında imzalanmış yazılı bir sözleşmenin bulunmadığı ve davacının toplam 2.394,77 TL tutarında alacaklı olduğu anlaşılmakla; davanın kabulü ile; davalının … Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında yaptığı itirazın 2.394,77 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiz yürütülmesine, alacak likit olmakla asıl alacağın %20’si oranında olan 478,95 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, takip haklı olduğu ve kötü niyet tazminatı yasal koşulları oluşmadığından bu hususa yönelik talebin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davanın Kabulü ile;
2-Davalının … Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında yaptığı itirazın 2.394,77 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin devamına,
3-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiz yürütülmesine,
4-Asıl alacağın %20’si oranında olan 478,95 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Kötü niyet tazminatı yasal koşulları oluşmadığından bu hususa yönelik talebin reddine,
6.Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 2.394,77 TL vekalet ücretinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 50,80 TL başvuru ve vekalet harcı, 500,00 TL bilirkişi ücreti, 141,40 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 692,20 TL yargılama giderinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
8-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
9-.Alınması gerekli 163,59 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın düşümü ile arta kalan 119,19 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
10-Peşin alınan 44,40 TL harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
11-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14. maddesi uyarınca, Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/11/2021
Katip …

Hakim …