Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/19 E. 2022/407 K. 10.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/19 Esas – 2022/407
T.C.
ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2019/19 Esas
KARAR NO : 2022/407

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/03/2018
KARAR TARİHİ : 10/06/2022
KARAR Y.TARİHİ : 20/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
11.02.2018 tarihinde davalı …’un … plakalı aracı ile alkollü
olarak, aşırı hızla, seyir halinde iken, müvekkillerinden …’in babası, …’nin eşi olan merhum …’e çarpması sonucu, …’in vefat
ettiğini, … plakalı aracın malikinin davalı … olduğunu, bu aracın
ZMMS poliçesinin davalı … sigorta tarafından düzenlendiğini, müteveffanın vefatı ile
müvekkillerinin destekten yoksun kaldıklarını, müvekkil … ev hanımı
olduğunu, çok genç yaşta dul kaldığını, ayrıca diğer müvekkili … ise henüz daha
2 yaşında babasız kaldığını, davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak ödeme
yapılmadığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davalılar için ayrı ayrı
3.570,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile
davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, … için 90.000,00 TL ve
… için 90.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve ….’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken
ve müteselsilen tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen
ve müştereken tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı … sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın 31137374
POLİÇE numarası ile 25.12.2017– 25.12.2018 tarihleri arasında müvekkil şirket nezdinde
Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi ile teminat altına
alındığını, müvekkil şirketin poliçe kapsamında sorumluluğunun, poliçe üzerinde yazılı azami
330.000,00-TL ile teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçede yazılı özel şartlar ve
trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sigortalının kusuru oranı ile sınırlı olduğunu,
davacı tarafından müvekkil şirket sigortalısı … plakalı araç sürücüsünün dava
konusu kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunduğunun ispat edilmesi gerektiğini,
kusur durumunun belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nce bilirkişi
incelemesi yaptırılmasını, davacıların müteveffanın vefatı sebebiyle maddi tazminat talep
edebilmeleri için davacıların bakım ihtiyacı içerisinde olması ve sağlığında davacılara fiili
bakım koşulunu gerçekleştirmiş olması gerektiğini, Erkek çocuklar için yaş sınırının Yargıtay
içtihatları gereğince 18 olduğunu, destekten yoksun kalma tazminatının, TRH 2010 ölüm
tablosu ile ve teknik faiz %1,8 olarak dikkate alınarak hesaplanmasını, Sosyal Güvenlik
Kurumu’na müzekkere yazılmak suretiyle dava konusu kaza nedeniyle rücuya tabi
bağlanan gelir veya aylığın peşin sermaye değerinin bulunup bulunmadığının sorulmasını,
müvekkil şirket diğer şartların varlığı halinde ancak dava tarihinden itibaren işleyecek
yasal faiz ile sorumlu tutulabileceğini belirterek davanın reddine, dava masrafları ve
avukatlık ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı … vekili 23.04.2018 tarihli cevap
dilekçesinde özetle; “Söz konusu trafik kazasının oluşumunda davalı müvekkilin %100
kusurlu olduğu iddia edildiğini, bu hususun doğru olmadığını, kaza anında murisin
kanında alkol ve benzeri maddelerin olup olmadığının Adli Tıp Kurumu’ndan istenilmesini,
murisin kazadan önce kanaması olduğunu, murisin ayakta durumayacak kadar
sendelediğini gösteren kamera kayıtlarıyla bu husus birlikte değerlendirildiğinde murisin
vefatının kazadan kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususunda tereddüt oluştuğunu, bu
nedenle söz konusu durumun araştırılması için Adli Tıp Kurumuna yazı yazılmasını,
müvekkilin emekli polis olup emekli maaşı dışında hiçbir geliri bulunmadığını, kabul
anlamına gelmemekle birlikte talep edilen manevi tazminat tutarlarının çok yüksek
olduğunu belirterek davanın reddine, dava masrafları ve avukatlık ücretinin davacı
üzerinde bırakılmasına karar verilmesini” istemiştir.

DELİLLER:
1-) Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının .. Esas sayılı soruşturma dosyası.
2-) Ankara …. Asliye Ceza Mahkemesinin …Esas sayılı dosyası.
3-)İzmir İl Emniyet Müdürlüğü, Keçiören İlçe Emniyet Müdürlüğü, Mamak Sosyal Güvenlik Merkezi cevap yazıları.
4-)… Sigorta A.Ş.’ye ait sigorta hasar dosyası.
5-)Mahkememizce alınan Kusur, Aktüer Bilirkişi raporları,

YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, yaralamalı trafik kazasında müteveffanın vefatı nedeniyle, destekten yoksun kalan davacılar tarafından araç sürücüsü, işleteni ve sigortacısına karşı açılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 06/11/2018 tarih 2018/232 esas, 2018/501 sayılı görevsizlik kararı üzerine gönderilen dosyanın mahkememizin 2019/19 Esas sırasına kaydı yapıldığı anlaşılmıştır.
Davaya konu kazaya sebebiyet veren … plakalı araca ait poliçenin incelenmesinde: 25/12/2017-2018 tarihleri arasında davalı şirkete sigorta poliçesi ile sigortalandığı, kişi başına sakatlanma ve ölüm teminatının 330.000,00 TL olduğu kazanın poliçe vadesi dahilinde meydana geldiği anlaşılmıştır.
Dosyanın esası için mahkemece yapılacak iş, meydana gelen kazada, kazaya karışanların kusur durumlarının tespiti, davacıların destekde olup olmadığı, davalı tarafların hukuki sorumluğu bulunup bulunmadığı, davalı sigortanın poliçe limiti ve ödeme yapıp yapmadığının tespiti, gerçek zarar miktarının tespiti, yapılan ödeme varsa bunun güncellenmiş mahsubu ve en nihayetinde gerçek zarar miktarından, davalıların kanunen sorumluluğunun bulunup bulunmadığına karar vermekten ibarettir.

Davacı vekili 16/12/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile; bilirkişi raporu doğrultusunda; … için 177.144,57 TL, … için 40.280,96 TL destekten yoksun kalma, … için 90.000,00 TL, … için 90.000,00 TL manevi tazminat verilmesini talep ederek davasını ıslah etmiştir.

Bu bilgiler ışığında, meydana gelen kazada tarafların kusurunun tespiti açısından dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olmakla, rapor incelendiğinde, 11/02/2018 günü saat 05:30 sıralarında sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobili ile Sanatoryum caddesini takiben Ufuktepe istikametine seyir halindeyken olay mahalli olan No: 26 önüne geldiği esnada aracının sağ ön far, kaput sağ kısımlar ve ön cam sağ kısımları ile Sanatoryum caddesi üzerinden karşıya geçmek isteyen yaya …’ e çarpması neticesi yaralanmalı sonrasında ölümlü trafik kazası meydana gelmiştir. Dosya kapsamındaki çarpma anını göstermeyen yayanın çarpıldıktan sonra savrulması ve aracı gösteren olay anı görüntülerin incelenmesi, ifadeler, görgü tespit tutanağı ve olay yeri basit krokisi, araçtaki hasar durumunu belirtir tutanak, bilirkişi raporu ile mevcut olan tüm veriler heyetimizce incelenip durum değerlendirmesi yapıldığında; olayın yukarıda “OLAY” bölümünde anlatıldığı şekilde meydana geldiği, araçtaki hasar durumu, yayanın 30 m ileriye savrulmuş olması da dikkate alındığında mahal hız limiti üzerinde seyri ile zamanında tedbir alamadığı da dikkate alındığında, Sürücü …’ un %40 (yüzde kırk) oranında kusurlu olduğu, …’in %60 (yüzde altmış) oranında kusurlu olduğu kanaatine oy birliğiyle varıldığını bildirir müşterek rapor alınmış ve dosyada bulunan tek bilirkişi tarafından hazırlanan bilirkişi raporunun da bu raporla örtüşük olduğu tespit edilmiş olmakla, rapor hükme esas tutulmuştur.
Meydana gelen kaza nedeniyle davacıların gerçek zararının tespiti yönünden yapılan araştırmaya göre ise, Sıhhıye Sosyal Güvenlik Merkezinin 22.03.2019 tarihli
yazısında, 11.02.2018 tarihli trafik kazası nedeniyle, iş kazası raporu yer almadığı, eşi
…’ye iş kazası ölüm geliri bağlanmadığı, ilk peşin sermaye değeri bulunmadığı belirtilmiş olup, bu yönde bir indirim yapılmamış, dava dilekçesinde müteveffanın 2016 yılı Ekim ayı kazancının 2.098,00 TL olduğu belirtilmiştir.
SGK hizmet döküm cetvelinden, Müteveffa …
adına kazanın meydana geldiği, 2018-2 döneminde, 11 sigorta prim günü karşılığı
744,15 TL sigorta primine esas kazanç bildiriminde bulunulduğu, müteveffanın gelir
düzeyinin (744,15/11×30=2.029,50) asgari ücrete eşit olduğu tespit edilmiştir. Emsal nitelikteki kararlar sonrasında tazminat
hesabında TRH-2010 yaşam tablosu kullanılarak bakiye ömür belirlenmiş ve 1,8
teknik faiz kullanılmadan progresif rant yöntemine göre hesaplama yapılmıştır.
Yapılan hesaplama sonucu, davacılar, eşi …
lehine 177.144,57 oğlu … lehine 40.280,96 TL ve davadışı anne mahbule
Türker lehine 535,37 TL olmak üzere toplam 217.960,90 TL destekten yoksun kalma
tazminatı hesaplanmış olup, hesaplanan toplam zararın, kaza tarihi itibariyle
360.000,00 TL olan poliçe limiti dahilinde kaldığı tespit edilmiştir. Dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın
kullanım amacının hususi-otomobil olduğu ZMMS poliçesinden tespit edilerek,
hükmedilen tazminata yasal faiz uygulanmıştır.
Buna göre,
11.2.2018 tarihinde Davalı …, kendi sevk ve idaresindeki … plakalı araçla alkollü olarak ve aşırı hızlı seyir halinde iken Ankara ili Keçiören ilçesi Sanatoryum Cad. No: 26 önünde yaya olarak bulunan davacı …’in eşi ve …’in babası …’e çarpmıştır. Kaza sonucunda … vefat etmiştir. Olaya ilişkin kusur ve zarar miktarının tespitine göre davalı sigorta, sigortalısının kusuru oranında zarardan sorumlu, diğer davalılar ise araç sürücüsü ve işleteni olarak zarardan sorumludurlar.
Manevi tazminat yönünden ise, 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1966 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Davaya konu trafik kazasında davacıların yakınlarını kaybettiği ve elem duygusunun kaçınılmaz olduğu ancak kazanın davalı araç sürücüsünün yüzde 40 kusuru ile gerçekleştiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın meydana geliş şekli ile günün ekonomik koşulları ve hakkaniyet ilkesi nazara alınarak davacılar lehine manevi tazminata da karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Anlatılan nedenlerle;

1-Davanın Maddi Tazminat talebi yönünden Kabulü ile,

Davacı … lehine, 177.144,57 TL, … lehine 40.280,96 TL, destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta açısından 22/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek, diğer davalılar yönünden olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,

B- Davanın manevi Tazminat Talebi yönünden Kısmen Kabulü ile,
Eş … lehine, 50.000,00 TL, … lehine, 30.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar … ve Cihat Bozoğlundan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,

Maddi Tazminat yönünden;

2-Davacılar kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren………………………………
3-Alınması gerekli 14.852,34 TL harçtan, peşin ve ıslahla alınan 3.627,90 TL harcın düşümü ile arta kalan 10.621,16 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Peşin ve ıslahla alınan 3.627,90 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,

Manevi Tazminat yönünden;

5-Davacılar kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren………………………….
6-Davalalılar kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren……………………….

7-Alınması gerekli 5.464,80 TL harçtan peşin alınan 603,28 TL harcın düşümü ile arta kalan 4.861,52 TL harcın davalılar … ve Cihat Bozoğlundan müştereken ve müteselsilen tahsili hazineye gelir kaydına,

8-Peşin alınan 603,28 TL harcın davalılar … ve ….dan müştereken ve müteselsilen tahsili davacıya ödenmesine,

9-Maddi ve manevi tazminat yönünden; davacı tarafından yapılan; 1.600,00 TL bilirkişi ücreti, 445,70 TL posta ve tebligat gideri, 318,00 TL Adli tıp gideri olmak üzere toplam 2.363,70 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.768,94 TL ile 35,90 TL başvuru harcı ve 5,20 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.810,04 TL toplam yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 1.293,14 TL ile sınırlı olmak üzere) davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,

Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/06/2022