Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/148 E. 2021/58 K. 20.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti
Adına Yargılama Yapmaya Ve Hüküm Vermeye Yetkili
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/148
KARAR NO : 2021/58
2-… – …
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 27/03/2019
KARAR TARİHİ : 20/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili kooperatifin davalı birliğin (…Konut Üretim Koop. Bir.) üyesi olduğunu, davalı birliğin 2018 hesap yılı olağan genel kurulunun 27.02.2019 tarihinde yapıldığını, işbu genel kurulda alınan kararların iptali gerektiğini, toplantı tarihinden en az 15 gün önce hazır bulundurulması gereken bilanço, gelir gider tabloları ve denetim raporlarının ancak toplantıdan bir gün önce hazır bulundurulduğunu, talep edilmesine rağmen birer suretlerinin verilmediğini, genel kurul tutanağının 4. maddesi ile yönetim ve denetim kurullarının ibralarına karar verildiğini, oysa yeterli çoğunlukla alınmış ibra kararı olmadığını, toplantıya 10 ortağın katıldığını, kendileri için oy kullanamayan yönetim kurulu üyeleri düşüldüğünde ibra için oylamaya katılan 7 kişiden en az 5’inin olumlu oyu gerektiğini oysaki ibra için yapılan oylamada 4 olumlu oyun yeterli görüldüğünü, 7 kişinin katıldığı oylamada en az 5 ortağın olumlu oyu (7/2=4+1=5) gerektiğini, yine yıllık faaliyet raporları hakkında yapılan görüşmelerde sorulan sorulara yeterli izahat yapılmadığını örneğin arsa alımına ilişkin…’la protokol yapıldığını, …’ın devredeceği arsa için 30 TL/m2 arazi için 20 TL/m2 fiyat ödeneceğinin kararlaştırıldığını oysa ki aynı yerde bulunan birlik arazisinin 7 ay önce 10 TL/m2 fiyattan satıldığını, yani birlik kaynaklarının yönetim kurulunca fütursuz şekilde kullanıldığını, ayrıca ortaklardan… Kooperatifi’nin 2010 yılında ticaret sicilinden terkin edildiğini, buna rağmen birlik üyesi olarak kalmaya devam ettiğini, temsilcisi…’a da yönetim kurulu üyesi olması sebebiyle huzur hakkı ödendiğini, bu suretle birlik kaynaklarının 9 yıldır usulsüz şekilde kullanıldığını, tutanak yazımında usulsüzlük yapıldığını, madde 5’de genel kurulun iradesi dışında (2 ret 8 kabul oyu) şeklinde tutanağa geçirildiğini, yine madde 6/b’de 22.000 m2 arazinin ileride alınabilmesi için birlik bütçesinden toplam 220.000 TL nin bu kalem için kullanılması konusunda yönetim kuruluna yetki verilmesine ve madde 6/son cümlede yönetim kurulu üyelerine fasıllar arası aktarma yetkisi verilmesine şeklinde kararlar alındığını oysa bir önceki yıl (2017) yapılan genel kurulda; 220.000 TL nin başka kalemler için kullanılmaması ve başka kalemlere aktarma yapılmamasına karar verildiğini, esasen genel kurulunun iradesinin de bu yönde olup tutanağın üyelerin iradesi görmezden gelinerek düzenlendiğini, belirterek 27.02.2019 tarihli olağan genel kurulunun iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili 11.02.2020 tarihli talep açıklama dilekçesinde, dava konusu kararların 4, 5, 6, ve 7 nolu kararlar olduğunu, her ne kadar 5,6,7 maddelerde kararların oy birliği ile alındığı yazılı ise de müvekkilinin bu kararlara kesinlikle olumlu oy kullanmadığını, toplantı tutanağının yazımında usulsüzlükler yapıldığını ve bu iddiaya dava dilekçesinde yer verildiğini belirtmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde; işbu davanın maddi ve hukuki dayanağının bulunmadığını, Kooperatifler Kanunu 24. Maddesi ile ilgili olarak, yönetim kurulu yıllık çalışma raporu, bilanço ve gelir gider farkı hesabı ile denetçiler raporu ile ilgili çalışmaların genel kurul toplantısından 15 gün önce müvekkilinin Birlik adresinde ortakların incelemesi için 12.02.2019 tarihinde askıya çıkarıldığını, 14.02.2019 tarihinde de davacı kooperatiflere mail yoluyla gönderildiğini ancak kendisinin rahatsızlığı nedeniyle hukuki süreçlerle ilgili bilgi notunun geciktiğini bu nedenle faaliyet raporu ve denetim raporunun içinde yer aldığı dosya klasörünün gecikmeli olarak hazırlandığını, bu hususun dava dilekçesinde genel kurulun iptali gerekçesi olarak gösterildiğini, davacı vekilinin talep açıklama dilekçesinde davanın genel kurulda karara bağlanan 4, 5, 6 ve 7. Maddelerinin iptali ile ilgili olduğunun vurgulandığını, davacı kooperatif temsilcilerinin toplantıya katıldıklarını, ancak konuyu tutanağa geçirtmediklerini ve muhalefet şerhi koydurtmadıklarını, bu nedenle de bu hususa dayalı olarak iptal kararının istenemeyeceğini, davacıların bir yandan ibraya ilişkin kararların iptali için dava açtıklarını, öte yandan aynı yönetim ve denetim kurullarının seçiminde olumlu oy kullandıklarını, sonuç olarak maddi ve hukuki dayanakları bulunmayan davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacılara yüklenmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Davaya konu 2018 hesap yılına ilişkin genel kurul toplantısı kayıtlı on üyenin ve bakanlık temsilcisinin katılımı ile 27.02.2019 tarihinde yapılmıştır.
İptali istenen 4.madde tasfiye kurulunun ve denetçilerin ibrası, bilanço ve gelir gider tablolarının okunması ve oylanmasına ilişkin olup tasfiye(yönetim)kurulunun ibrası 2 ret, 1 çekimser, 4 kabul oyu ile kabul edilmiş, bilanço ve gelir tabloları 2 ret, 1 çekimser, 7 kabul oyu ile kabul edilmiş, denetim kurulunun ibra 2 ret, 1 çekimser, 6 kabul oyu ile ibra edilmiştir. İptali istenen 5. Madde; tasfiye(yönetim) kuruluna verilecek (tutanağın ekindeki ek-1) yetkilere ilişkin olup yapılan oylamada 2 ret 8 kabul oyu ile kabul edilmiştir. İptali istenen 6.madde a,b,c ve d bentlerinden oluşmakta olup; (a) bendinde; ortak başına 10 TL aidat alınması ve 31.12.2018 tarihine kadar olan gecikme cezalarının silinmesine oy birliği ile karar verilmiş, (b) bendinde; tahsis alanındaki 22 dönüm arazinin alınabilmesi için birlik bütçesinden 220.000 TL nin bu kalem için kullanılması konusunda yönetim kuruluna yetki verilmesine oy birliği ile karar verilmiş, (c) bendinde; bu bentte sayılan hususlarda tasfiye kuruluna yetki verilmesine oy birliği ile karar verilmiş (d) bendinde; yönetim ve denetim kurulu üyelerine ödenecek ücretler 2 ret oyuna karşılık 8 kabul oyu ile oy çokluğu ile kabul edilmiştir. İptali istenen 7. Madde; tasfiye-yönetim ve denetim kuruluna üye seçimine ilişkin olup oy birliği ile karar alındığı belirtilmiştir.
Tutanağın yazımındaki usulsüzlüklere ilişkin olarak davacı vekilinin bildirdiği tanıklar dinlenmiştir. Davacı tanıkları; tutanakta oybirliği ile alındığı yazılı olan 5,6 ve 7 nolu maddelerin gerçekte oy çokluğu ile alındığını ve davacı ortağın bu kararlara karşı olmusuz oy kullandığını belirtmişlerdir. Davalı tanığı … ise; davacıların 4. Maddede alınan karara hem ret oyu kullanıp hem de muhalefet şerhi yazdıklarını, ancak 5,6,7 nolu kararlara ret oyu kullanmalarına rağmen muhalefet yazdırmadıklarını bildirmiş, diğer davalı tanığı …; davacıların 5 nolu karara ret oyu verdiklerini, 6 nolu karara hem ret oyu verdiklerini hem de muhalefet yazdıklarını, ancak 7 nolu karara karşı ret oyu verildiğini hatırlamadığını bildirmiştir.
Dava dilekçesinde; genel kuruldan en az 15 gün öncesinde hazır edilmesi gereken bilgi ve belgelerin kendilerine verilmediği, toplantıdan yaklaşık 10 gün önce davalı tarafça e-posta olarak bilanço ve gelir tablolarının iletildiği, fakat diğer raporlar ve mizan konusunda her hangi bir bilginin verilmediği iddia edilmiştir. Kooperatifler Kanununun 24. maddesinde; yıllık çalışma raporu ile bilanço ve denetçi raporunun genel kurul toplantısından en az 15 gün öncesinden kooperatif merkezinde ortakların tetkikine sunulacağı talep eden ortaklara birer suretinin verileceği emredilmiştir. Şayet bu yasa hükmüne uyulmamış ise Kooperatifler kanununun 98. maddesinin yollaması ile TTK 420. maddesi uyarınca toplantının ertelenmesini talep etmek mümkündür. Somut olayda davacılar bu haklarını kullanmamışlar ve toplantının ertelenmesini istememişlerdir. Bunun yanı sıra anılan yasal zorunluluğa uyulmaması tek başına iptal yaptırımını gerektirmez, ayrıca alınan kararların kanun, ana sözleşme ve iyi niyet kurullarına aykırı olduğunun da kanıtlanması gerekir.
Davaya konu kararların alındığı toplantı tutanağının incelenmesinde; davacıların sadece gündemin 4. Maddesinde yönetim ve denetim kurulunun ibraları hakkında alınan karara karşı muhalefet şerhini tutanağa yazdırdıkları, davacıların 5,6 ve 7. Maddedeki kararlara karşı muhalefet şerhi yazdırmadıkları tespit edilmiştir. Nitekim katip üye olarak toplantıda görev yapan tanık… beyanında davalıların sadece 4 maddede alınan karara muhalefet şerhi yazdırdıklarını diğer kararlara muhalefet şehri yazdırmadıklarını bildirmiştir. Dinlenen davacı tanıkları da davacıların 5, 6 ve 7 nolu kararlara muhalefet şerhi yazdırdıklarına dair beyanları olmamıştır. Toplantıya katılan ortağın iptal davası açabilmesi için ret oyu vermesi yeterli olmayıp muhalefet şerhini yazdırmış olması gerekir.
Davacı vekili yönetim/tasfiye kurulunun ibrasına ilişkin 4 nolu kararın yeterli çoğunlukta alınmadığını dile getirmiştir. 27.02.2019 tarihli toplantı tutanağı ve hazır bulunanlar cetveli incelendiğinde; toplantıya 10 ortağın katıldığı, ibra oylamasında (4 kabul + 2 ret + 1 çekimser)=7 oy kullanıldığı yönetim kurulu üyelerinin kendileri ile ilgili oylamaya iştirak etmedikleri belirlenmiştir. Davacı vekili 7 kişi arasında yapılan oylamada en az 5 kabul oyu gerektiğini belirtmiştir. Davalı kooperatifin tasfiye halinde olduğu görülmektedir. Tasfiye halindeki kooperatiflerde; (ana sözleşmede özel bir nisap belirlenmemiş ise) genel kurul toplantılarında nisap aranmaz kararlar ise oy çokluğu ile alınır (KK 81 md). Kanun metnindeki “oy çokluğu” tabiri 46. maddede aranan “katılanların yarıdan bir fazla oyu” tabiri ile aynı anlama gelmemektedir. (…. HD 2013/1093 2013/1811) O nedenle 7 kişi arasında yapılan oylamada 4 kişinin olumlu oyu karar nisabı için yeterli olup davacı vekilinin karar nisabına yönelik itirazları yerinde değildir.
4. maddede alınan diğer kararlar açısından alınan kararların toplantı ve karar nisabına fazlasıyla uygun olduğu anlaşılmaktadır.
5 maddede alınan karar açısından davacıların alınan kararlara karşı muhalefet şerhi yazdırmadıkları, kararın tutanağa geçtiği şekliyle davacıların 2 ret oyuna karşılık 8 kabul oyu ile alındığı, davacıların bu karara karşı muhalefet şerhini tutanağa yazdırmış olduklarının kabulü halinde alınan kararın kanun ana sözleşme ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğunun davacı tarafça kanıtlanamadığı, 6.maddede alınan kararlar açısından sadece (d) bendinde alınan kararın oy çokluğu ile alındığı, diğer bentlerde alınan kararların oy birliği ile alındığı, davacı kooperatiflerin 6. Maddede alınmış olan kararlara karşı muhalefet şerhi bulunmadığı, gündemin 7. Maddesinde alınmış kararlar açısından kararın oy birliği ile alındığı, davacıların karşı oyu ve muhalefet şerhinin bulunmadığı , toplantı ve karar nisabı açısından 5,6 ve 7 nolu kararların yasal düzenlemeye uygun olduğu anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Davanın reddine,
Davacı tarafından yatırılan peşin harcın karar harcı sayılmasına, eksik kalan ve terkin sınırında kalan harcın Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri Yazı İşleri Yönetmelik m. 206/1 gereğince tahsiline yer olmadığına,
Masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3,13 maddeleri gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
Dair davacılar vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliği verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/01/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …