Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/122 E. 2021/46 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/122 Esas
KARAR NO : 2021/46

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/03/2019
KARAR TARİHİ : 19/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçelerinde, müvekkili şirketin davalıya 30.05.2017 tarih ve 17061600AN002619 gümrük beyanname numaralı malların antrepolardaki depolama bedeline mahsuben 31.10.2018 tarih, seri A 252965 nolu 106.589,00 TL bedelli faturayı kestiğini ve anılan fatura bedelinin ödenmediğini, bunun üzerine davalı aleyhine Kahramankazan İcra Müdürlüğünün 2018/892 Esas sayılı dosya üzerinden davalının menkul mallarının rehnedildiğini, işbu rehne istinaden Ankara … Müdürlüğünün 2018/13590 Esas sayılı dosyası üzerinden menkul rehninin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibinin başlatıldığını, icraya konu alacağın 30.05.2017 tarih ve 17061600AN002619 numaralı gümrük beyannamesine dayandığını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak borcun tamamına ve ferilerine itiraz ederek takibi durdurduğunu, dava şartı arabuluculuk görüşmelerinin anlaşmama ile sonuçlandığını belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üeere inkâr tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçelerinde, taraflar arasında mevcut olduğu davacı yanca iddia edilen ticari ilişkinin her iki tarafında tüzel kişiliğinin olduğunu, müvekkil şirket ile davacı arasında imzalanmış herhangi bir sözleşmenin bulunmadığını, cari hesap kayıtlarının da mahkemeye sunulmadığını taraflar arasında var olduğu iddia edilen ticari ilişkiye itiraz ettiklerini, müvekkil şirketin davacı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı tarafın haksız, hukuka aykırı beyan ve taleplerinin neticeten davasının reddi ile davacı taraf aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesinin talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, faturadan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir.
Ankara … Müdürlüğünün 2018/13590 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının … Antrepo ve Ticaret Ltd. Şti, borçlunun Hidroen Elektromekanik Hidromekanik Makina İmalat Montaj Sanayi ve Ticaret A.Ş olduğu; 106.589,00 TL asıl alacak için 16/11/2018 tarihinde icra takibi başlatıldığı, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı şirketin Gelir İdaresi Başkanlığı Kahramankazan Vergi Dairesi Müdürlüğüne 26.11.2018 onay tarihli 2018 yılı Ekim dönemi için vermiş olduğu Form Bs’nin 1 inci sayfası 9 uncu satırında 1 adet belge karşılığında toplam 106.589 TL’lik mal ve hizmetin davalı şirkete satılmış olduğunun beyan edildiği;
Davalı şirketin Gelir İdaresi Başkanlığı Başkent Vergi Dairesi Müdürlüğüne 30.11.2018 onay tarihli 2018 yılı Ekim dönemi için vermiş olduğu Form Ba’nin 1 inci sayfası 1 inci satırında 1 adet belge karşılığında toplam 106.589 TL Tik mal ve hizmetin davacı şirketten satın alınmış olduğunun beyan edildiği; Davaya konu 31.10.2018 tarih, seri A 252965 nolu gönüllü depolama hizmet bedeli açıklamalı 106.589,00 TL bedelli faturanın taraflarca ilgili vergi dairesinin bildiriminin yapılarak mal ve hizmetin alışverişine ait çapraz kontrolünün sağlandığı anlaşılmıştır.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi raporlarında; dosyada mevcut bilgi, belgeler ile tarafların ticari defterleri ve muhasebe kayıtları üzerinde yapılan incelemeler sonucunda; taraflara ait ticari defterlerin usulüne uygun tasdik ettirilip işlendiğini, birbiri ile uyumlu olduğunu, HMK ve TTK’ya uygun olduğunu, taraflar arasında yazılı herhangi bir sözleşmenin mevcut olmadığını, davaya konu faturaya bağlı olarak yapılmış olan gümrük iş ve işlemlerine ait belgelerin davalı şirket adına düzenlenmiş olduğunu, davalının muavin defter cari hesap dökümünde davacının 321.G001 satıcılar hesabı ile 106.589,00 TL olarak kayıtlandığını ve alacak kaydının yapıldığını, davalının yevmiye defterindeki kayıtların muhasebe kayıtları ile uyumlu olduğu, tarafların ticari defter ve kayıtlarının -yevmiye defteri muhasebe kayıtlarının- karşılıklı olarak uyumlu olduğunu ve birbirini teyit ettiğinin sabit olduğunun görülmüş olduğunu, davacı şirketin davalı şirketten 30/05/2017 tarih ve 17061600AN002619 gümrük beyannamesine dayalı gümrüğe konu malların antrepolardaki depolama bedeline mahsuben 31/10/2018 tarih, seri A 252965 nolu 106.589,00 TL bedelli faturaya bağlı olarak 106.589,00 TL tutarında alacaklı olduğunu bildirmiştir.
Bilirkişi raporu dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olup, hükme esas alınmıştır.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 21 inci maddesinin üçüncü fıkrasında; “Telefonla, telgrafla, herhangi bir iletişim veya bilişim aracıyla veya diğer bir teknik araçla ya da sözlü olarak kurulan sözleşmelerle yapılan açıklamaların içeriğini doğrulayan bir yazıyı alan kişi, bunu aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde itirazda bulunmamışsa, söz konusu teyit mektubunun yapılan sözleşmeye veya açıklamalara uygun olduğunu kabul etmiş sayılır.” ikinci fıkrasında; “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının c bendinde: (1) Bu maddedeki özel hükümler saklı kalmak şartıyla, tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde de Türk Borçlar Kanununun satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanır. Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz s ün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.’1’1 hükümleri çerçevesinde: Davaya konu 1 adet fatura ve fatura içeriğine davalı tarafın 8 günlük yasal süresi içerisinde bir itirazının olduğunu gösterir herhangi bir belgeye dosyasında rastlanmadığı anlaşılmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 362, 381 ve 396 sıra no.lu Genel Tebliğlerine göre: Mal ve/veya hizmet alımlarım Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Ba), Mal ve/veya hizmet satışlarını ise Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Bs) kısa adları ile Ba – Bs formları, Bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin; bir kişi veya kurumdan (KDV hariç) 5.000 TL ve üzerindeki faturalarına istinaden düzenlediği bildirim formlarıdır. Ba/Bs’nin amacı; kayıt dışı ekonomi ile mücadele etmek, KDV iadelerinin kontrolünü sağlamak, alıcı ve satıcıların alım ve satımlarının karşılaştırılarak çapraz kontrolü sağlamaktır.
Dosya içerisinde toplanan deliller, fatura örneği, icra dosyası, BA-BS formları, ticari defterler, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre;
Somut olayda;Ankara … Müdürlüğünün 2018/13590 Esas sayılı dosyası ile takip alacaklısının davacı, takip borçlusunun ise davalı olduğu hâlde 106.589,00 TL asıl alacak için davacı tarafça 16/11/2018 tarihinde icra takibi başlatıldığı, itiraz üzerine iş bu davanın yasal süresinde açıldığı, taraflar arasında ticari ilişkinin olduğu, ancak ticari ilişkini yazılı bir sözleşme ile kayıtlanmadığı, tarafların ticari defter kayıtlarında davalı ile yapılan ticari alım satımın takip edildiği, davacının muavin defter cari hesap dökümünde davalının 120.003.009 Alıcılar Hesabı ile; davacının davalıya davaya konu fatura karşılığında 106.589,00 TL tutarında mal ve hizmet satışı yaptığı, bu faturayı tahsil bilgisi olmamakla bir sonraki aya/yıla borç bakiyeli olarak devrettiği ve dönem sonu itibariyle şüpheli alacaklar hesabına aktarılmak suretiyle kayıtlandığı, davaya konu faturaya bağlı olarak yapılmış olan gümrük iş ve işlemlerine ait belgelerin davalı şirket adına düzenlenmiş olduğu, davalının muavin defter cari hesap dökümünde de davacının 321.G001 satıcılar hesabı ile 106.589,00 TL olarak kayıtlandığı ve alacak kaydının yapıldığı, davalının yevmiye defterindeki kayıtların muhasebe kayıtları ile uyumlu olduğu ve tarafların ticari defter ve kayıtlarının -yevmiye defteri muhasebe kayıtlarının- karşılıklı olarak da uyumlu olduğu ve birbirini teyit ettiği gibi taraflara ait BA ve BS formlarında da hizmetin davacı şirketten satına laınmış olduğunun anlaşıldığı, keza davacı tarafından düzenlenen davaya konu 1 adet fatura ve fatura içeriğine, davalının yasal süresi içerisinde itirazda bulunmadığı ve faturanın tahsil edildiğini veya ödendiğini gösterir herhangi bir belgenin de ibraz edilmediği anlaşılmakla davacı şirketin davalı şirketten faturaya istinaden 106.589,00 TL alacaklı olduğu sabit olduğundan davanın kabulüne, alacak likit ya da belirlenebilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında olan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine dair aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
Anlatılan nedenlerle;
HÜKÜM :
1-Davanın Kabulüne,
2-Davalının Ankara … Müdürlüğünün 2018/13590 Esas sayılı takip dosyasında yaptığı itirazın iptali ile takibin 106.589,00 TL asıl alacak olmak üzere devamına
3-Asıl alacağın %20’si oranında olan 21.317,80 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4.Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 14.075,96 TL vekalet ücretinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 96,00 TL tebligat ve posta gideri, 50,80 TL başvuru ve vekalet harcı ile 750,00 bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 896,80 TL yargılama giderinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
7-.Alınması gerekli 7.281,09 TL harçtan peşin alınan 1.820,28 TL harcın düşümü ile arta kalan 5.460,81 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Peşin alınan 1.820,28 TL harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
9-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.19/01/2021
Katip …

Hakim …