Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/995 E. 2022/383 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2018/995 Esas
KARAR NO : 2022/383
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ : 07/06/2022
KARAR Y.TARİHİ : 09/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 29/05/2017 tarihinde meydana gelen kazada davalı … şirketine sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın müvekkiline çarptığını, kaza nedeniyle müvekkilinde iki taraflı akciğer yaralanması, dalak yaralanması ve iç kanama meydana geldiğini, … Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen … soruşturma sayılı dosyada müvekkilinin asli kusurlu, araç sürücüsünün ise tali kusurlu olduğunun tespit edildiğini, yerleşim yeri içi olmasına rağmen yaya geçidinin bulunmadığını, kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı aracın davalı tarafa sigortalı bulunduğunu, müvekkilinin kaza nedeniyle dalak kaybına uğradığını, davalı … şirketine başvurulduğunu, davalı tarafça 19/09/2018 tarihinde 17.719,12 TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin eski sağlığına kavuşamadığını beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, 100,00 TL maddi tazminatın- sürekli iş göremezlik tazminatı’nın başvuru tarihinden 8 gün sonrasında işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafa 19/09/2018 tarihinde 17.719,12 TL ödeme yapıldığını, davacı yana hak ettiği tazminat miktarının tamamının ödendiğini, müvekkilinin dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olup, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zararı nispetinde olduğunu, kazanın meydana gelmesinde davacının asli kusurlu olduğunu, davacının gelir durumunu ispat etmesi gerektiğini, müvekkili şirkete yapılan başvuru neticesinde üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirerek gerekli tüm ödemeleri yapmış olduğundan temerrüde düşmediğini, davacı vekilinin talep tarihinden itibaren faiz isteminin haksız olduğunu beyan ederek, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-) … Cumhuriyet Başsavcılığının … Esas sayılı soruşturma dosyası.
2-) … Sigorta A.Ş.’ye ait sigorta hasar dosyası.
3-) Kelkit Devlet Hastanesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, … Devlet Hastanesi, … İlçe Emniyet Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevapları,
4-) Davacıya ait tedavi evrakları,
5-) Adli Tıp Raporları, Kusur ve Aktüer Bilirkişi raporları,
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, yaralamalı trafik kazasından kaynaklı trafik sigortacısından talep edilen maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davaya konu kazaya sebebiyet veren … plakalı araca ait poliçenin incelenmesinde: 12/07/2016-12/07/2017 tarihleri arasında davalı şirkete sigorta poliçesi ile sigortalandığı, kişi başına sakatlanma ve ölüm teminatının 310.000,00 TL olduğu kazanın poliçe vadesi dahilinde meydana geldiği anlaşılmıştır.
Dosyanın esası için mahkemece yapılacak iş, meydana gelen kazada tarafların kusur durumlarının tespiti, davacının kaza nedeniyle malul kalıp kalmadığı, kaldı ise oranı ve kaza ile illiyet bağı bulunup bulunmadığının tespiti, davalı tarafın hukuki sorumluğu bulunup bulunmadığı, poliçe limiti ve ödeme yapıp, yapmadığının tespiti, gerçek zarar miktarının tespiti, yapılan ödeme varsa bunun güncellenmiş mahsubu ve en nihayetinde gerçek zarar miktarından, davalının kanunen sorumluluğunun bulunup bulunmadığına karar vermekten ibarettir.
Davacı vekili 13/04/2022 havale tarihli ıslah dilekçesi ile; taleplerini, sürekli iş gücü kaybı için 23.544,37 TL olarak tespit edilen tazminatın kaza tarihi olan temerrüt tarihi olan 07/12/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesini talep ederek davasını ıslah etmiştir.
Bu bilgiler ışığında, meydana gelen kazada davacının maluliyeti bulunup bulunmadığı, tarafların kazadaki kusuru ve gerçek zarar miktarının tespiti açısından dosya, ayrı ayrı tevdi edilmiş olmakla;
Kusur yönünden yapılan değerlendirmede, mevcut verilere göre; Sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobili ile geldiği olay yerinde yaya yoğunluğunu ve yol kenarında park halinde bulunan araçları dikkate alarak seyrini kontrollü ve müteyakkız sürdürmesi hususuna riayet etmediği, yolun solundan kaplamaya girerek yolun karşısına koşarak geçmek isteyen çocuk yayaya çarpma sonrası etkin fren tedbiri almayarak üzerinden geçtiği kazada alt düzeyde tali kusurlu olduğı, çocuk yaya …’nin ise, gerekli ve yeterli kontrolleri yapmadan park halindeki araçların arasından yolun karşısına koşarak geçmek istediği, yolun sağından seyreden otomobil sürücüsünün seyir şeridini kısa mesafeden kapattığı, otomobil sürücüsüne ilk geçiş hakkını vermediği kazada ,davranış faktörleri ile olayın meydana gelmesine sebebiyet verdiği anlaşılmış olup mağdurun yaşı nedeni ile belirtilen davranış faktörlerinin sonuç üzerine asli derecede etken olduğu anlaşılmış ve buna göre meydana gelen kazada, Sürücü …’ın %15(yüzde on beş) oranında, Çocuk yaya …’nin davranış faktörlerinin sonuç üzerine %85(yüzde seksen beş) oranında etken olduğu, kanaati bildirilmiştir, itirazlar üzerine birden fazla kusur raporu alınmış olmakla, T.C. Adli Tıp Kurumu Başkanlığı tarafından düzenlenen 16.03.2020 tarihli raporda, davalı … şirketine sigortalı … plakalı otomobil sürücüsü …’ın % 15 oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …’nin % 85 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş olup dosya muhteviyatında bulunan raporlar birbiri ile örtüşmüş ve bu son rapor hükme esas alınmıştır.
Maluliyet yönünden, T.C. Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından, Özürlülük Ölçütü Yönetmeliğine göre düzenlenen 16.04.2021 tarihli raporda, …’nin 29.05.2017 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonucu yaralanması nedeniyle, özür oranının %10 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 6 aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
Gerçek zararın tespiti yönünden ise, zarar tespit edilirken, SGK tarafından, 08.04.2021 tarihli yazı ile dava konusu trafik kazası nedeniyle davacı …’a herhangi bir ödeme yapıldığına, gelir bağlandığına dair dosyada belge bulunmadığından, bu yönde bir indirim yapılmamış ancak dosya muhteviyatından, davalı … tarafından ifa amacıyla, 17.719,12 TL ödeme yapıldığı anlaşılmış olup, ödeme tarihi verilerine göre hesaplama yapıldıktan sonra, ödeme ile davacının zararının karşılanmadığının tespiti halinde, yapılan ödeme, rapor tarihine kadar yasal faiz oranı ile güncellenerek, hesaplanacak sürekli iş göremezlik zararından mahsup edilmiştir ve fakat yapılan hesaplamaya göre, …’nin 29.05.2017 tarihinde yaralanmasıyla sonuçlanan trafik kazası nedeniyle, Yargıtay’ın güncel kararları gereği, davacının 18 yaşından küçük olduğu, gelir getirici bir faaliyette bulunmadığı dikkate alınarak, ayrıca taleple bağlı kalınarak, geçici iş göremezlik zararı hesaplanmamış, sürekli iş göremezlik yönünden ise progresif rant yöntemine göre hesaplama yapıldığında, ödeme tarihindeki verilere göre, Anayasa Mahkemesi iptal kararı doğrultusunda, TRH 2010 yaşam tablosu ve 1,8 Teknik faiz kullanılmadan progresif rant yöntemine göre hesaplama yapıldığında, davacı lehine, 18.386,60 TL sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplandığı, davalı tarafından yapılan 17.719,12 TL ödeme ile hesaplanan 18.386,60 TL tazminat arasında, 667,48 TL fark olduğu görülmekle, Yargıtay içtihatlarına göre “ödenmesi gereken miktarla ödenen miktar arasında KTK’nın 111. maddesinde belirtildiği şekilde fahiş bir fark bulunmadığı. ödeme tarihi itibariyle zararın karşılandığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Anlatılan nedenlerle,
1-DAVANIN REDDİNE
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-TL harcın, peşin alınan 116,32 TL (35,90 TL+80,42 TL ıslah) harçtan düşümü ile fazla alınan 35,62 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacılara iadesine,
3-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3,13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı taraflara ödenmesine,

4-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca taraflara iadesine,

Dair tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/06/2022