Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/921 E. 2021/172 K. 02.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/921 Esas
KARAR NO : 2021/172

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/12/2018
KARAR TARİHİ : 02/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçelerinde, davalı ile müvekkili arasındaki nakliye anlaşması gereğince müvekkilinin nakliye hizmetini ifa ettiğini ve bu hizmet karşılığında 26.904,00 TL faturanın düzenlendiğini, kalan tutarın ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine Ankara… Müdürlüğü’nün 2018/4202 Esas sayılı dosya ile takip başlatılmış olduğunu, borçlunun icra takibine itiraz ettiğini, itiraz dilekçesinde bu hususun taraflar arasında görüşülerek şifahi olarak ibralaşıldığı iddia edildiğini ancak bunu kabul etmediklerini, borçlunun itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu, icra takibini uzatmak maksadıyla borca itiraz edildiğini belirterek; itirazın iptali takibin devamına ve borçlunun haksız itirazı sonucu alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçelerinde, davacının takip konusu fatura içeriği hizmeti eksik ve kusurlu vermiş olduğunu, naklettiği malzemeleri teslim mahalli dışında başka bir yere bıraktığını, uyarılara rağmen malzemeleri şantiye sahasına taşımadığını, bunun üzerine malzemelerin müvekkil şirket tarafından üçüncü kişilere naklettirilmek durumunda kaldıklarını ve bundan dolayı ikinci bir nakliye masrafı ortaya çıktığını, bu husus taraflar arasmda görüşülerek şifahi olarak ibralaşıldığı halde alacaklı haksız ve kötü niyetli takip yaptığını, müvekkilinin, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisindeki hak ve edimleri çerçevesinde alacaklı yana hiçbir borcu bulunmadığını belirterek; haksız davanın reddine, haksız ve kötü niyetli davacının %20 den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, nakliye hizmeti karşılığında düzenlenen fatura bedelinin ödenmediğinden bahisle başlatılan icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir.
Ankara… Müdürlüğünün 2018/4202 E, sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklının Tunkera Uluslararası Nakliyat, borçlunun…Enerji Sis. Mün. İş. Sağ. Ve Güv. Dan. Hizmeti olduğu, 3.904,00 TL asıl alacak ve ferileri olmak üzere toplam 4.242,85 TL için 28/03/2018 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya tebliği üzerine, borçlu tarafından 02/04/2018 tarihinde borca itiraz edildiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Ankara Nakliyeciler Federasyonundan gelen cevabi yazının incelenmesinde; 2017 yılı için … Köşk Taşıma Kamyon Nakliyesi için ücretin 1.800,00 TL; 2017 yılı için Beton Köşk Taşıma Tır Nakliyesi için ücretin 4.000,00 TL olarak bildirildiği anlaşılmıştır.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 24/05/2019 tarihli raporunda; davacının dava dosyasına sunulan ticari defterleri incelendiğinde; şirketin Yenimahalle Vergi Dairesinin 8610492278 vergi kimlik numaralı mükellefi olduğunu, 2017 ve 2018 dönemlerine ait Ticari Kazançlarına ilişkin Yıllık Kurumlar Vergisi Beyannamelerini ve KDV Beyannamelerini yasal süresi içinde bağlı bulunduğu Yenimahalle Vergi Dairesine verdiğini, tutulması zorunlu Ticari Defterlerinin Vergi Usul Kanunu ve Ticaret Kanunu ‘na uygun olarak yasal sürelerinde noter aracılığı ile açılış tasdiklerini yaptırmış olduğunu, dava konusu ticari ilişkiye ait olarak düzenlenen 15/03/2017 tarih 036428 numaralı 26.904 TL- tutarlı Nakliye Hizmet Faturasının 20/03/2017 tarihi itibarıyla ticari defterlerine gelir/alacak olarak kaydettiği ve fatura bedeline mahsuben 20/03/2017 tarihinde 12.000 TL ve 10/04/2017 tarihinde 11.000 TL olmak üzere toplam 23.000 TL sini tahsil ettiğini, kalan 3.904 TL bakiyenin hala ilgili cari hesapta alacak olarak gözüktüğünü ve kapanmadığını, tevsik edici belgeler açısından incelenmesinde, hizmete ilişkin faturanın düzenlenmiş olduğunu, fakat vermiş olduğu bu hizmette kullanma mecburiyeti bulunan “Taşıma irsaliyesi”nin düzenlenmemiş olduğunun görüldüğünü bildirmiştir.
Davacı tarafın bilirkişi raporuna itirazı neticesinde bilirkişiden ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi 08/07/2019 ve 16/10/2020 tarihli ek raporlarında; taşıma irsaliyesinin düzenlenmemiş olması nedeniyle, dava konusu nakliye hizmetine ait olarak düzenlenmiş olan faturanın, dava konusu ticari ilişkiyi tevsik açısından yetersiz kaldığını, ifa edildiği her iki tarafça da kabul edilen nakliye hizmetinin teslim edildiği yerin ispatlanamadığını, somut olayda ; taşınan malzemeler Kamyonla sevk edilmişe 6×1800=10.800,00 TL; taşınan malzemeler Tırla sevk edilmişse, 6×4.000=24.000,00 TL olmak üzere toplam nakliye hizmet bedeli hesaplandığını, davacının taşıma işini 6 adet tırla yaptığı ve 3.800,00 Tl. birim ücret kullandığını, 6×3.800=22.800,00 TL toplam bedelli olarak düzenlemiş olduğunu, hizmette uygulanan taşıma ücretinin Federasyondan gelen ücrete aykırı olmadığını, hizmete ilişkin düzenlenen faturanın taraflarca yasal ticari defterlerine kaydedildiğini, dava dosyasına uyuşmazlık konusu nakliye hizmetine ilişkin yazılı bir sözleşme sunulmaması ve davacı firma taralından verilen hizmete ilişkin taşıma irsaliyesinin sunulmamış olması nedeniyle belirsizliğin değerlendirilemediğini, her ne kadar faturada …-… arasında bir nakliye hizmeti verildiği görülse de, taşıma irsaliyesi olmadığından, malın nereye ve kime teslim edildiğinin belirsiz olduğunu, nakliye hizmetine ilişkin düzenlenen faturanın yasal ticari defterlere kayıtlanmış olması ve davalı tarafından faturaya itiraz edilmemiş olması, düzenlenen faturanın tek başına iki taraf arasındaki ticari ilişkiyi açıklamaya ispata yeterli olmadığını, davacı tarafından taşınan malzemelerin teslim yeri ve kime teslim edildiğini ispatlayacak belge, tanık beyanı dava dosyasına sunulmadıkça; davacının icra takibine karşı yapılan itirazın kaldırılmasına ilişkin talebinde haksız olduğunu bildirmiştir.
Bilirkişi raporu ve ek raporları dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olup, hükme esas alınmıştır.
TTK da tacirlerin defter tutmalarına ilişkin hükümler 64.üncü madde de düzenlenmiştir. Söz konusu maddede; “Her tacir defter tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve ticari durumunu, borç ve alacak ilişkderini ve her hesap dönemi içinde elde edden neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekdde ortaya koymak zorundadır….Bu kanuna tabi gerçek ve tüzel kişder,4/1/1961 tarihli ve 213 saydı Vergi Usul Kanununun defter tutma ve kayıt zamanıyla ilgili hükümleri de aynı kanunun 175 inci ve mükerrer 257 inci maddelerinde yer alan yetkiye istinaden yapılan düzenlemelere uymak zorundadır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Konu ile ilgili Vergi Usul Kanunu Hükümleri 240 inci maddesinin (A) bendinde belirtildiği üzere;“ Araç sahibi tarafından, bir ücret karşılığında yük (eşya, mal) taşıyan bütün gerçek ve tüzel kişder naklettikleri eşya için; Düzenleyenin adı soyadı, Malın cinsi miktarı, Malın Kimin tarafından tevdi edildiği, Tevdi edüenin kimlik bilgisi, Malın nereye ve kime gönderildiği, alınan nakliye ücret tutarı, Sürücünün adı soyadı, Vergi dairesi ve kimlik numarası, Aracın plaka numarasını, İhtiva eden ve seri numarası dâhilinde teselsül eden irsaliye (Taşıma İrsaliyesi) kullanmak zorundadırlar.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Davacı yemin deliline dayanmış, 02.03.2021 tarihli celsede davalı temsilcisi … yemini tahtında ”Davalı şirket yetkilisi İnan Yürek” söz konusu malları biliyorum, davacı firma daha önceden keşif yapmıştır, keşiften sonra malların uzun ve büyük araçlarla taşınması, lobet olarak adlandırılmaktadır, lobet olarak taşınmasını talep etti, normalde biz bu malları kırk ayak kamyonlarla taşıyoruz, yaklaşık 8.000,00 TL bedelli kırk ayakla taşıyacaktık, ancak bize lobeti önerdikleri için kırk bin küsür TL tuttu, davacı firma lobetlerle dava konusu malları yani beton köşkleri şantiye girişine değil de şantiyeye 10 km uzaklıktaki yolun kenarına, yani Elmadağ bölgesine indirdi, indirdiği bölge asfalt bölgeydi, yol kenarıydı, dört hafta kadar malzemeler indirdikleri yerde bekledi, biz de ikinci bir nakliye firmasını tutarak şantiye alanımıza dava konusu beton köşklerini götürdük, davacı firma ile daha sonra anlaştık, siz şantiyeye kadar taşımanız gerekirken şantiyeye kadar taşımadınız, bu bedeli de sizden keseceğiz dedik, normalde 8.000,00 TL olacak taşıma işini siz kırk bin küsür liraya yaptırdınız, şantiye alanına teslim etmediniz, davacı firma çalışan ya da yetkilisi olduğunu bilemiyorum Kerem Bey ismindeki şahıs telefonla arayarak, siz kesintiyi yapmayın, toplam da biz 4.000,00 TL kesinti yaptık, zira davacı tarafla yani Kerem Beyle anlaştık, 4.000,00 TL kesinti yaptık, hatırladığım kadarıyla davacı firmanın bıraktığı yerden şantiyeye yapılan taşıma için başka bir firmaya 7.000,00 TL (yedi bin TL) civarında bir ödeme yapmıştık, Kerem Bey bize biraz sizden biraz bizden fedakarlık yapalım, tümünü kesmeyelim demişti, o nedenle 4.000,00 TL küsür kesilmişti,” şeklinde beyanda bulunmuştur.

Dosya içerisinde toplanan deliller, icra dosyası, bilirkişi rapor ve ek raporu, yemin, yeminli anlatım ve tüm dosya içeriğine göre; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, Ankara… Müdürlüğünün 2018/4202 E, sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklının davacı Tunkera Uluslararası Nakliyat, davalının borçlunun…Enerji Sis. Mün. İş. Sağ. Ve Güv. Dan. Hizmeti olduğu, 3.904,00 TL asıl alacak ve ferileri olmak üzere toplam 4.242,85 TL için 28/03/2018 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya tebliği üzerine, borçlu tarafından 02/04/2018 tarihinde borca itiraz edildiği ve takibin durduğu, dava konusu ticari ilişkiye ait olarak düzenlenen 15/03/2017 tarih, 036428 numaralı, 26.904 TL- tutarlı Nakliye Hizmet Faturasının 20/03/2017 tarihi itibarıyla ticari defterlerine gelir/alacak olarak kaydettiği ve fatura bedeline mahsuben 20/03/2017 tarihinde 12.000 TL ve 10/04/2017 tarihinde 11.000 TL olmak üzere toplam 23.000 TL sini tahsil ettiği, kalan 3.904 TL bakiyenin hala ilgili cari hesapta alacak olarak gözüktüğü ve kapanmadığı, hizmete ilişkin faturanın düzenlenmiş olduğu, fakat verilen hizmette kullanma zorunluluğu bulunan taşıma irsaliyesinin düzenlenmemiş olduğu ve uyuşmazlığın taşınan mallarını teslim yerine yönelik olduğu, faturada …-… … arasında bir nakliye hizmet verildiği anlaşılmakta ise de taşıma irsaliyesi olmadığından malın teslim yeri ve buna ilişkin ücret tespit edilememiş, yeminli anlatımı saptanan davalı temsilcisi 4.000 TL kesintinin davacı tarafın onayının bulunduğuna yönelik beyanı karşısında davanın reddine karar vermek; davacının icra takibinde kötü niyeti ispatlanamadığından yasal koşulları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin reddine karar vermek ve aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davanın Reddine,
2-Kötü niyet tazminat koşulları oluşmadığından bu hususa yönelik davalı talebinin reddine,
3-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3,13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
4-Masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
6-Alınması gerekli 59,30 TL harcın, peşin alınan 72,46 TL harçtan düşümü ile fazla alınan 13,16 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra istek halinde yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı şirket yetkilisi ile vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/03/2021
Katip …

Hakim …