Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/916 E. 2022/751 K. 09.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2018/916 Esas
KARAR NO : 2022/751
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/12/2018
KARAR TARİHİ : 09/12/2022
KARAR Y.TARİHİ : 19/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şahıs ile davalı kooperatif arasında, üyelerine konut inşa edilmesi amacıyla 1999 yılında inşaat
faaliyetlerine başlandığını, 2106 sayılı parselde inşa edilen konutların tamamlanma aşamasına
geldiğinde inşa edilen … numaralı bloğun … Genel Müdürlüğü muhafaza memurlarınca 12.12.2005 tarihi ve 09520 sayılı suç zabıt varakasında kesinleşen … sınırları içinde kaldığının tespit edilmesi üzerine … Kanununa muhalefet dolayısıyla suç duyurusunda bulunulduğunu, … Genel Müdürlüğünce başlatılan soruşturma neticesinde kooperaftif başkanı … hakkında 6831 sayılı … Kanunu’nun 17 maddesi delaletiyle 93/1 maddesi gereği cezalandırılması amacıyla kamu davası açılmış ve inşa edilen … numaralı bloğun … alanına tecavüzlü bölümünün müsadere edilmesine karar verildiğini, davalı kooperatif,
tecavüzlü alana inşa edilen bloğun … sınırlarından çıkarılması amacıyla dava dışı …
Genel Müdürlüğüne başvurmuş ve sonucunda anılan sınıra tecavüzlü blok … sınırından
çıkarılmış ancak … Sulh Ceza Mahkemesinin … K.
Sayılı kararıyla verilen müsadere kararı kaldırılmadığı sürece dava dışı Bakanlık mühürleme
işleminin kaldırılmasının mümkün olmadığını belirttiğini, davalı kooperatif yargılamanın
yenilenmesi isteğiyle … Sulh Ceza Mahkemesine başvuruda bulunduğunu ancak sonuç
alınamadığından müvekkile tahsis edilen konutun teslimi ve kullanımının mümkün olmadığını,
konuttaki eksik ve ayıplı imalatlar için davalı kooperatif aleyhine 3 ihtarname çekildiğini, müvekkil
hakkında doğan zararların tazmin edilemediğini, müvekkile 2009 yılı kura sonucu tahsis edilen
170 m2 … alnına tecavüzlü … bloktaki birbirine bitişik dört adetten sadece biri olan konutun
eksik ve ayıplı imalatlar ile kullanılamamasından 50.000,00 TL, kira kaybından doğan zarar için
ise 50.000,00 TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL’lik zararın 01.06.2005 tarihinden itibaren
işleyecek ticari temerrüt/avans faizi ile birlikte davalı kooperatiften tazminine, mahkeme masrafları
ile ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; işbu davanın
zaman aşımına uğuradığını, somut olayda, taraflar arasındaki hukuki ilişki kooperatif üyelik ilişkisi
olduğundan, ayıbın açık veya gizli olup olmadığına bakılmaksızın zamanaşımı konutun davacıya
teslimi tarihinden itibaren başlayacağından, uygulanması gereken 5 yıllık zamanaşımı süresinin
başladığı tarihin saptanması uyuşmazlığın çözümü bakımından zorunlu bulunmakta olduğunu,
davacının konutunu 1996 yılında teslim aldığını, ayıplı imalat sebebiyle tazminat isteminin dava
tarihinden önce 2001 yılında, BK’nın 126/4 (TBK’nin 147/4.) maddesinde öngörülen, 5 yıllık
zamanaşımı süresinin dolduğunun anlaşıldığını, davacının ayıplı imalat ile ilgili talebi
zamanaşımına uğradıktan sonra, evin bahçe ve teras duvarlarındaki çatlakların ortaya çıkması üzerine
zamanaşımı süresi tekrar işlemeye başlamayacağını, davacı, dava dilekçesinde, olayları gerçeklere
aykırı ifade edip sıralayarak sanki kendisine tahsis edilen konutla ilgili hukuki bir ihtilaf ya da ayıplı
ımalat varmış gibi izlenim yaratmaya ve mahkemenizi yanıltmaya çalışmakta olduğunu, davacının
haksız ve dayanaksız taleplerini haklı çıkartmaya çalışmak adına farklı lanse ettiği olaylar, kronolojik sıra içinde işbu dilekçe ile izah edildiğini, davacının, hakkındaki müsadere kararı nedeni ile
konutunun kendisine teslim edilmediği gibi gerçek dışı kötü niyetli iddiasına itibar edilemeyeceği
gibi, davacının diğer üyelerden hatta aynı bloktaki diğer konutların tahsis ve teslim edildiği diğer
üyelerden ayrık tutulup konutunun teslim edilmediği iddiasını ispatlaması gerekeceğini, bahsi geçen
müsadere kararı davacı tarafından yansıtılanın aksine … blokun tamamındaki konutlar için
olmadığını, … arazisi sınırı içinde kalan 170 m 2 si için verildiğini, davacıya tahsis edilen
konutun bu sınır içinde olmadığını, müsadere kararının sadece … blokta bulunan 3 ve 4 numaralı
konutlar için verildiğini, diğer üyelerle birlikte eşit koşullarda ve kaba inşaat halinde teslim edilen
konut hakkında davacı 2018 yılına kadar kooperatıften hiçbir talepte bulunmadığı gibi, eksik ya da
ayıp imalatlara ilişkin herhangi bildirimde de bulunmadığını, davacının iddiasına göre 2009 yılından
bu yana var olduğunu bildiği durumla ilgili 10 yıl sonra talepte bulunmasının iş bu davanın kötü
niyetli olduğunu açıkça ortaya koyduğunu, kooperatifçe söz konusu konutlar üyelere kaba inşaatı
bitmiş olarak teslim edildiğini, davacı kendisine teslim edilen konutun iç imalatını
tamamlamadığını, iç imalatının tamamlamamış olduğu bir konutun kiraya verebileceği iddiasının
hayatın olağan akışına ters olduğunu, davacının müvekkil kooperatiften kira bedeli talep etmesinin
her türlü izan ve insaf sınırlarını zorlamakta olduğunu, hiçbir haklı ve somut bir nedene dayanmayan
kira kaybı talebinin zamanaşımının yanı sıra esastan da reddinin gerektiğini, gerek kira kaybına
gerekse ayıplı ve eksik imalat nedeni ile ileri sürülen taleplere karşılık zamanaşamının oluştuğunu,
davacıya tahsis edilen villa hakkında alınmış bir müsadere ya da yıkım kararının olmadığını, emsal
üyelere ne şekilde teslim edildiyse davacıya da aynı şekilde villasının teslim edildiğini, anahtar
teslimi ile birlikte 1 hafta içinde eksikliklerin ve ayıpların bildirilmesine karar verilmesine
rağmen davacının bunca zamandır hiçbir bildirimde bulunmadığını, davacının 10 yılı aşkın süre
sonra dava açmasının kötü niyetli olduğunu, davacının dayandığı vakıaların gerçeğe aykırı olduğunu
ve iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, açıklanan nedenlerle; davanın reddine,
yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER:
3-)Hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk son tutanağı,
4-)Mahkememizce alınan bilirkişi kök ve ek raporları,
YARGILAMA VE GEREKÇE
Dava, davacıya tahsis edilen konutun taraflarına hukuka uygun-ayıptan ari teslim edilmediğinden kaynaklı olarak emtianın kullanılamaması ve kira kaybından kaynaklı alacak ve ayrıca ayıplı imalattan kaynaklı zarar istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamına göre, davacı her ne kadar davaya konu konutun müsadereye konu alanda kaldığını belirtiyor ise de, müsadere tutanağı ve diğer bilgilerden … blokta yan yana bulunan konutlardan 4 ve
3 nolu konutun müsadere edildiği, davacının konutunun ise en içte kaldığı ve dolayısıyla …
sahasına uzak olduğu ve ayrıca davacının konutuna nazaran … sahasına
yakın konumdaki yan komşusu olan 2 nolu konutun yaptırılarak oturulduğu yerinde
görülmekle davacının … bloktaki 1 nolu villasının, oturumu tam tespit edilemeyen 170
m2’lik … sahası içerisinde kalmadığı kanaatine varıldığı, müsadereye konu olan konutların bile hali hazırda kullanılır olduğu, davacının villasındaki imalatlarda zamanla oluşan ve tespit
edilen zararların; villanın tamamen korumasız bırakılması ve
kullanılmamasından kaynaklanması nedeniyle oluştuğu ve davalı kooperatifin bu konuda ayıplı imalatı bulunmadığı, davalı kooperatif üyelerinin 2009 yılında çekilen kuralar sonucunda
kendilerine tahsis edilen konutlarda oturmaya başladığının sabit olduğu, 17.02.2014 tarihli müsadere tutanağında ise ; “Ankara ili … ilçesi Asliye Ceza Mahkemesinin … Esasında görülen
davanın kesinleşen mahkeme kararım uygulamak üzere, Ankara … İşletme
Müdürlüğünün 07/02/2014 tarih ve 242276 sayılı yazılan ile kurulan komisyonumuzca
müsadere edilecek yapı sahiplerine de haber verilerek 07/02/2014 tarihinde müsadere
konusu yere gidilmişti.
Ancak Ankara … İşletme Şefliğınce verilmiş olan (1) bir aylık sürenin, kooperatif
yöneticileri tarafından kendisine geç tebliğ edildiğini belirten … yapının
boşaltılabilmesi için (10) on gün ek süre istemiş ve Komisyonumuzca uygun görülerek
17/02/2014 tarihine kadar ek. süre verilmişti Bu sebeple 17/02/2014 tarihinde S.S … Yapı Kooperatifi Yetkilileri ve Yapı Sahipleri
ile birlikte, müsadere edilecek yapının olduğu yere gelindi. Burada yapılan incelemede her iki
yapının tamamen boş, dış kapılan ve pencerelerinin takılı olduğu görülmüş olup müsadereye
konu 170.00 m2 lik saha içerisindeki yapılar ve anahtarları teslim alınarak, kapı ve
pencereleri kilitlenip, giriş kapılan mühürlenmek suretiyle Müsadere Kararı yerine getirilmiştir.” denildiği ve bahse konu mahkumiyet ve müsadere kararından sonra; davalı kooperatif tarafından,
… alanına tecavüzlü inşa edildiği tespit edilen … bloğun bir kısmının …
sınırından çıkarılması isteğiyle dava dışı … Genel Müdürlüğü başvuru yapıldığı,
yapılan başvuru sonucunda … haritasının 29.06.2015 tarihinde düzeltilerek …
bloğun … alanına tecavüzlü kısımlarının … sınırından çıkarılması sağlanmış
ise de, dava dışı bakanlık tarafından … Sulh Ceza Mahkemesi’nin 14.02.2012
tarih ve 2011/472 E-2012/82 K. sayılı kararıyla verilen müsadere kararı kaldırılmadığı
sürece, bahse konu müsadere kararı gereğince tesis edilen mühürleme işleminin
kaldırılmasının mümkün olmadığının belirtilmesi üzerine, bu kez davalı kooperatif
tarafından “yargılamanın yenilenmesi” isteğiyle … Sulh Ceza Mahkemesi’ne
başvuru yapıldığı, ancak T.C. … (Ankara) 2. Asliye Ceza Mahkemesinin
20.11.2015 tarih ve 2015/707 E. 2015/537 sayılı kararı ile Yargılamanın yenilenmesi
talebinin kabule değer olmadığına ve infazın geri bırakılmasına veya durdurulmasına
yönelik istemin reddine karar verildiği, anlaşılmaktadır.
Dava konusu davacıya ait 1 nolu taşınmazın da yer aldığı … blokta 170
m2lik alanın … sahası içerisinde kalması nedeniyle müsadere edildiği sabit ise de, davacıya ait 1 nolu konutun, müsadere
kapsamında kalmadığı ve müsadere edilmediği açıktır.
Ortağın genel kurulca belirlenen akçalı yükümlülüklerini yerine getirmesi, kooperatifin
de taahhüt ettiği konutu ortağa tahsis etmesi ve hukuki ayıplardan (haciz vs.) ari olarak ortak adına tescil ettirmesi gerekmekte ise de bu konuda davalının eksiği bulunmadığı, bu konuda karar alındığı ve zaten müsadere edilen konutların dahi kullanımının devam ettiği tespit edilmekle, mahkememizce de fiili inceleme sırasında müsaderenin davacının konutunu kapsamadığı kanaati oluşmuştur. Bu nedenle davacının villasındaki imalatlarda zamanla oluşan ve kök raporda tespit edilen
zararların; villanın tamamen korumasız bırakılması ve kullanılmamasından
kaynaklanması nedeniyle davacının anılan tadilat bedelini ve buna bağlı olarak kira bedelini talep edemeyeceği anlaşılmakla, davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Anlatılan nedenlerle,
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-TL harcın, peşin alınan 3.737,75‬ TL (2.030,00 TL ıslah harcı+1.707,75 TL peşin harç) harçtan düşümü ile fazla alınan 3.657,05‬ TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra istek halinde yatırana iadesine,
3-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3,13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 609,28 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca taraflara iadesine,

Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 09/12/2022

Katip … Hakim …
¸e-imza ¸e-imza