Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/758 E. 2021/86 K. 03.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti
Adına Yargılama Yapmaya Ve Hüküm Vermeye Yetkili
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/758
KARAR NO : 2021/86
3- … – …
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/10/2018
KARAR TARİHİ : 03/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili; müvekkili banka ile davalı… Ltd. Şti arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, yine davalıların işbu sözleşmeye müteselsil kefil olduklarını, 19/08/2008 tarihinde sözleşmeye istinaden müşteriye kredi kullandırıldığını, ancak kredilerin geri ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiğini, alacağın 1.000.000,00 TL’lik kısmı için borçlular hakkında Ankara…Müdürlüğü’nün 2018/9845 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların borca itiraz etmeleri nedeniyle takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ve %20 oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA :
Davalılar vekili; açılan davanın haksız olduğunu, ana para miktarının fazla hesaplandığını, yeniden hesaplama yapılması gerektiğini, faiz hesabının da hatalı olduğunu, faiz oranlarının fahiş olduğunu, kredinin teminatını oluşturmak üzere rehin ve ipotekler verildiğini, bankanın öncelikle rehine başvurması gerektiğini, hesap özetlerinin kredi borçlusuna tebliğ edilmediğini, geçerli bir kefalet bulunmadığını, kefalet limiti ve tarihinin kefilin el yazısı ile yazılması ve eş muvafakati alınması gibi hususların yerine getirilmediğini, imza itirazında bulunduklarını, kredi sözleşmelerindeki imzaların davalıya ait olmadığını, sözleşme asıllarının celbi gerektiğini belirterek davanın reddi ve %20 oranında kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava Genel Kredi Sözleşmesi nedeniyle başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı … ile davalılar arasında birden fazla Genel Kredi Sözleşmesi akdedilmiştir. Bu sözleşmeler 08.07.2004 tarihli, 20.02.2007 tarihli ve 19.08.2008 tarihli sözleşmelerdir. Bunun dışında 20.10.2005 tarihli limit artış sözleşmeleri de bulunmaktadır. Taraflar arasında birden fazla sözleşme bulunmakta ise de dava dilekçesinde alacağın 19.08.2008 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi’nden kaynaklandığı belirtilmiştir. 19.08.2008 tarihli sözleşme 1.000.000,00 TL limitli… Ltd. Şti. ile davacı banka arasında imzalanmış, davalılar… A.Ş ve … sözleşmeyi aynı limitle müteselsil kefil olarak imzalamıştır. İcra takibinde tahsili istenen tutar sözleşme ve kefalet limiti dikkate alınarak 1.000.000,00 TL olarak belirlenmiştir. Davacı vekili 30.10.2019 tarihli duruşmada; alacağın dayanağı olan sözleşmenin 19.08.2008 tarihli sözleşme olduğunu imzalı beyanı ile tekrar etmiştir.
Davacı banka tarafından 13.03.2009 tarihinde keşide edilen 4001 nolu hesap kat ihtarında; davacı banka tarafından …’a hitaben verilen 1.000.000,00 TL’lik teminat mektubunun 09.03.2009 tarihinde tazmin edildiği belirtilerek mektup bedelinin derhal ödenmesi istenmiştir. İhtarnamenin muhataplarına 13.03.2009 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Aynı tarihi 3992 nolu ihtarnamede; taksitli ticari krediye ait aylık taksit ödemelerinin yapılmadığı belirtilerek, 13.03.2009 tarihi itibariyle toplam 677.224,69 TL’nin derhal ödenmesi istenmiştir. İhtarnamenin muhataplarına 13.03.2009 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Aynı tarih 4003 nolu hesap kat ihtarında ise; borçlu cari hesap kredi borcunun ödenmediği belirtilerek 12.03.2009 tarihi itibariyle oluşan 15.238.873,00 TL hesap bakiyesinin derhal ödenmesi istenmiştir. Hesap kat ihtarının muhataplarına 13.03.2009 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
Davacı banka tarafından 18.05.2018 tarihinde Ankara… Müdürlüğü’nün 2018/9845 sayılı dosyası ile davalılar aleyhine başlatılan icra takibinde Ticari Nitelikli Kredi Borcu için; (101.465,67 TL asıl alacak + 578.132,71 TL işlemiş faiz + 28.906,64 TL BSMV + 10.516,48 TL masraf) = 719.021,60 TL, Borçlu Cari Hesap Kredi Borcu için; (9.444.004,08 TL asıl alacak + 70.344.709,36 TL işlemiş faiz + 3.517.235,00 TL BSMV + 776.448,92 TL masraf) = 84.082.397,82 TL, Teminat Mektubu Kredi Borcu için; (989.413,88 TL asıl alacak + 1.634.937,06 TL işlemiş faiz + 81.746,85 TL BSMV + 610,30 TL masraf) = 2.706.708,09 TL olmak üzere toplam 87.508.127,51 TL alacağın asıl borçlu… Ltd. Şti. ve kefillerden 1.000.000,00 TL’sinin tahsili talep edilmiştir.
Alacağın dayanağı olan 19.08.2008 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinde müteselsil kefillerin sorumlu oldukları miktar, kefaletin türü ve tarihi el yazısı ile yazılarak altı imzalanmış olup, davalı … 30.10.2019 tarihli duruşmada sözleşmede… Ltd. Şti adına ve şahsı adına atılı imzaların kendisine ait olduğunu ancak yazı ve rakamların kendisine ait olmadığını belirtmiştir. Taraflar arasında düzenlenen ve alacağın dayanağı olarak gösterilen 19.08.2008 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun yürürlükte olduğu dönemde akdedilmiş olup, kefalet sözleşmesinin geçerliliği bu yasa hükümlerine tabidir. Asıl borçlu ve kefile ait imzaların varlığı davalılar tarafından kabul edilmiş olup, bunun dışında kefaletin geçerliliği için kefil olunan miktar, kefaletin türü ve tarihinin borçlunun kendi el yazısı ile yazılması koşulu aranmadığından, kefaletin geçersizliğine dair davalılar vekilinin savunmasına itibar edilmemiştir.
Davacı banka ile borçlu şirket ve kefiller arasında kredi borcunun tasfiyesine ilişkin 30.09.2010, 25.02.2011 ve tarihsiz olmak üzere 3 adet protokol imzalanmıştır. Düzenlenen protokollerin taraflar arasında kararlaştırılan ödeme planına uygun hareket edilmemesi sebebiyle, protokolün 12. maddesi gereği ortadan kalktığı ve yürürlüğe girdikleri tarihten öncesine dönüldüğü anlaşılmıştır. Ancak söz konusu protokollerin ilki olan 30.09.2010 tarihli protokolde; … Petrol Ltd. Şti’nin 02.09.2010 tarihi itibariyle davacı bankaya (14.677.552,55 TL ana para + 1.853.506,39 TL akdi faiz + 19.327.562,17 TL temerrüt faizi + 636,86 TL masraf) = 35.829.257,97 TL borçlu olduğu davacı banka ve davalı asıl borçlu ve kefillerce kabul edilerek imza altına alınmıştır. Bu tarih itibariyle tespit edilen banka alacağının tarafların kabulünde olduğu tartışmadan uzaktır.
Kredi borçlarından kaynaklanan alacakların 12.03.2009 tarihi itibariyle keşide edilen ve 3 ayrı hesap kat ihtarı ile muaccel hale geldiği, hesap kat ihtarlarının borçlulara 13.03.2009 tarihinde tebliğ edildiği ve temerrüdün 14.03.2009 tarihi itibariyle oluştuğu anlaşılmıştır.
Banka alacağının nakde dönüşen teminat mektubu tazmin bedeli, borçlu cari hesap kredisi ve taksitli ticari krediden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Alacağın dayanağı olan kredi sözleşmesinin 71. maddesinde; temerrüt halinde uygulanacak faiz oranının bankaca cari hesap şeklinde çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek cari faiz oranının 2 katı olacağı belirtilmiştir. Bu hükme göre temerrüt tarihinde davacı bankaca cari hesap şeklinde çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek akdi faiz oranının 2 katı oranında olabileceği anlaşılmıştır. Davacı bankaca asıl borçlu… Ltd. Şti’ne kullandırılan borçlu cari hesap kredisi için uyguladığı akdi faiz oranının en yükseğinin %23,71 olduğu görülmüştür. Bu durumda davacı bankanın talep edebileceği temerrüt faiz oranının %47,43 olduğu anlaşılmıştır. Bilirkişi raporunda her ne kadar taksitli ticari kredi borcu için %40,56 ayrı bir temerrüt faiz oranı belirlenmiş ise de, sözleşme hükmü uyarınca en yüksek akdi faiz oranı üzerinden temerrüt faizinin belirlenmesi gerekeceğinden, tüm kredi borçları için uygulanacak temerrüt faiz oranının %47,43 olduğu sonucuna varılmıştır. Ancak banka tarafından icra takibinde taksitli ticari kredi için talep edilen temerrüt faiz oranı %28,36 olup, taleple bağlılık ilkesi gereği bu oran esas alınacaktır.
Mahkememizce alınan 11.02.2020 tarihli bilirkişi raporunda takip tarihi itibariyle; Borçlu Cari Hesap Kredi Borcundan kaynaklanan banka alacağı (9.121.107,71 TL asıl alacak + 52.309.461,21 TL işlemiş faiz + 2.615.473,06 TL BSMV) = 64.046.041,98 TL, Taksitli Ticari Kredi Borcundan kaynaklanan banka alacağı; (190.426,00 TL asıl alacak + 516.196,01 TL işlemiş faiz + 25.809,80 TL BSMV) = 732.431,81 TL olarak hesaplanmıştır. Ancak taksitli ticari kredi borcu için bankanın icra takibindeki talebinin hesaplanan tutardan daha az olduğu anlaşılmıştır.
Davacı bankanın 10.516,48 TL ve 776.448,92 TL’lik masraf taleplerinin neye ilişkin olduğunun anlaşılamadığı, buna dair herhangi bir delil sunulmadığı,
Davacı banka tarafından davalı… A.Ş firması lehine 19.08.2008 tarihli muhatabı … olan 1.000.000,00 TL tutarlı kesin teminat mektubu verildiği, teminat mektubunun 09.03.2009 tarihinde 1.000.000,00 TL olarak tazmin edildiği, bankanın kefil… A.Ş adına düzenlenen ve tazmin olan teminat mektup bedelinin 19.08.2008 tarihli sözleşmeye dayanarak talep edemeyeceği, zira bu sözleşmenin asıl borçlu … ile banka arasında akdedildiği anlaşılmakla, taleple bağlılık ilkesi gereği davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Davanın kabulüne,
Ankara…Müdürlüğü’nün 2018/9845 sayılı takip dosyasında davalıların itirazının 1.000.000,00 TL için iptaline, alacağın 8.478,00 TL’sine takip tarihinden itibaren %28,36 oranında, 991.522,00 TL’sine takip tarihinden itibaren %47,43 oranında temerrüt faizi ve faize %5 BSMV uygulanmasına,
İtirazın iptaline karar verilen alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline,
Karar ve İlam Harcı
Alınması gerekli 68.310,00 TL harçtan peşin alınan 12.077,50 TL harcın düşümü ile arta kalan 56.232,50 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Yargılama Giderleri ve Gider Avansı
Davacı tarafından yapılan 750,00 TL bilirkişi ücreti, 35,90 TL başvurma harcı, 5,20 TL vekalet ücreti ve 522,60 TL posta ve tebligat ücreti, davacının dava açarken ödediği 12.077,50 TL peşin harç olmak üzere toplam 13.391,20 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
Vekalet Ücreti
Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 67.050,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliği verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/02/20212
Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …