Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/755 E. 2021/524 K. 09.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/755 Esas
KARAR NO : 2021/524

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/10/2018
KARAR TARİHİ : 09/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçelerinde özetle; müvekkili davacı şirketin, davalı şirket ile imzaladığı 12.03.2018 tarihli sözleşme uyarınca “… parsel de davalı şirket tarafından yapımına devam edilen “konut” inşaatı işinde mekanik sistem betopan, fibercemet ile malzemeli olarak sözleşmesindeki detay ve onaylı projesine uygun olacak şekilde cephe kaplaması yapım işi”ni üstlendiğini, müvekkilinin sözleşme süresince davalı şirketin onayını alarak revize işlemlerini gerçekleştirerek edimini yerine getirdiğini, sözleşme konusu işi sözleşmeye uygun şekilde ve süresi içinde bitirip teslim edildiğini, kesin hesabın çıkarılıp davalı şirkete iletildiğini, kesin hesap ile ilgili itirazının olmadığını, davalı şirketin ödeme planındaki son ödeme hariç diğer ödemelerin yaptığını, kesin hesap sonrası kalan bakiyeyi ödemediğini, sözleşme konusu işin tamamlandığı ve bu kapsamda sözleşme konusu ödemelerinin yapılması hususunda davalı şirket ile yazışma yapıldığını, davalı şirket tarafından müvekkili şirketin taleplerine olumlu ya da olumsuz bir yanıt verilmediğini, sözleşmesine uygun şekilde süresinde tamamlanıp teslim edilip ödenmeyen bakiye iş bedelinin, fazlaya ve faize ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000,00 TL tutarındaki kısmının, temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davacı vekili 12/02/2021 tarihli dilekçesi ile alacak taleplerini 66.035,67 TL’ye yükseltmiş noksan harcı tamamlamıştır.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçelerinde özetle; müvekkili şirket ile davacı şirket arasında “… parsel de yapımına devam edilen “konut” inşaatı işinde mekanik sistem betopan, fibercemet ile malzemeli olarak madde 4 te tanımlanan detay ve onaylı projesine uygun olacak şekilde taşeron tarafından cephe kaplaması yapım işi” konusunda 12.03.2018 tarihli sözleşme imzalandığını, imzalanan ana sözleşmeye göre; mekanik sistem betopan, fıbercement ile malzemeli olarak detay ve onaylı projesine uygun olacak şekilde taşeron tarafından cephe kaplaması yapımı işi olduğunu, 12 mm Taşonit Taş Desenli… kullanılacak ve ürünlerin yüklenici tarafından tedarik edileceğini, işveren; taşerondan her türlü gecikme için beher güne 500,00 (beşyüz) TL gecikme cezası kesmeye yetkili olduğunu, kesilen gecikme cezasının asla geri ödenmeyeceğini, taşeron; tüm imalatları proje detaylarına uygun ve işverenin onay vereceği kalitede yapacağını, imalatın bitmiş olması için işverenin ilgili imalatları onaylamasının esas olduğunu, cephe kaplaması yapımına başlanması için 12.04.2018 tarihinde işyerini davacıya teslim edildiğini, davacının ise 14.05.2018 tarihinde yazılı olarak davalıya müracaat ederek sürenin uzatılmasını istediğini, yer tesliminin 12.04.2018 tarihinde yapıldığından davacıya Haziran ortasına kadar doğrama dönüşleri hariç süre verildiğini, davacı PVC doğramaların gelmesinden sonra Temmuz ayının ortasında imalatı bitirdiğinin bildirdiğini, iskelelerin söküldüğünde cephede bozukluklar, problemler olduğunun görüldüğünün davacı şirkete bildirildiğini, malzeme üreticisi firmadan yetkili çağrılarak cephe incelenerek cephenin bozuk olduğu ve düzeltilmesi gerektiği konusunda tarafların hemfikir olduğunu, davacının bozuklukları onarmak için bir cepheye kendisinin iskele kurduğunu, diğer cepheye ise man-lift ile müdahale ettiğini, onarım çalışmaları sırasında bazı kısımların kısa sürede tekrar bozulduğundan 3-4 defa yenisi ile değiştirildiğini, davacının 1,5 ay cepheyi düzeltmek için uğraştığını ancak onarım çalışmalarının yine yetersiz kaldığını, iskele söküldüğünde önceki durum ile benzer bozuklukların ortaya çıktığını, davacıya mevcut durum bildirildiğinde şifahen “bu kadar olacağı” cevabının alındığını, davacının 02.10.2018 tarihinde geçici kabul talep ettiğini, davacıya, 115.000,00 TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin bozuk imalatı kabul etmediğini, ayıpları yazarak teminat mektubu verilmediği takdirde bakiye ödemeyi yapmayacağını davacıya bildirdiğini, davacının teminat mektubu vermediğini, yaptığı imalatta ayıp bulunmadığını savunduğunu, tüm cephelerde ciddi bozukluklar, kaplama panellerinde kıvrımlar ve gönyesizliklerin bulunduğunu, muhatabın bunları düzelttiğini beyan etmesi sonrası yapılan incelemelerde yine aynı kıvrılmalar ve gönyesizliklerin tespit edildiğini, davacıya imalatlarının teslim edildiği hali ile kabul edilmediğinin 01.11.2018 tarihinde Ankara …. Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bildirildiğini, davacının ihbarlar üzerine inceleme dahi yapmadığını, cephede mevcut olan ayıpların günden güne arttığını, önceden bulunmayan kıvrılmalar, gönyesizliklerin ortaya çıktığını, cephenin kabulünün hakkaniyete göre mümkün olmayacağını, sözleşmenin 4. maddesinde belirtilen “12 mm Taşonit Desenli” malzemenin davacı tarafından farklı malzeme kullanılarak yapıldığını, kullanılan malzemenin kalitesi, markasının bilinmediğini, cephelerin kullanılamaz ve kabul edilemez durumda olmasının dışarıdan bakıldığında kıvrılmalar, gönyesizliklerin doğrudan göze çarptığını, yapılan imalatın kabul edilemez durumda olduğunu, davalının cepheyi tamamen söktürerek baştan yaptıracağını, davalının zarara uğramasının söz konusu olacağını, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında imzalanan eser sözleşmesi gereğince ödenmeyen bakiye iş bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
12/03/2018 tarihli sözleşme örneği, ihtarname, ödeme belgeleri, fotoğraflar, bilirkişi raporları ve diğer bilgi belgeler dosyada mevcuttur.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi kurulu 04/11/2019 tarihli ön raporlarında özetle; öncelikle yapılan imalatın kesin metrajının çıkartılabilmesi için dış cephe uygulama projesinin, detayların ve varsa metrajlara esas ölçülerinin dosyaya sunulması, ayrıca davacının talep ettiği alacak kalemleri arasında yer alan Fibercement Kutu Profil ile Kaplama imalatının, Fibercement Kaplama (taşyüzsüz) imalatının, Doğrama Merkez Dönüş birim bedeline ilişkin bir ek sözleşme ve taraflar arasında yazılı bir kararlaştırma olup olmadığının ve varsa bunun dosyaya sunulmasının gerekeceği, aksi durumda bu imalat kalemlerinin birim bedellerinin işin yapıldığı tarihteki serbest piyasa fiyatlarına göre hesaplanacağı, bundan sonra nefaset bedelinin takdir ve tespit edileceğini görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekilleri süresi içerisinde bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını ekleri ile birlikte dosyaya sunmuşlardır.
Taraf vekillerinin beyan ve itirazları, bilirkişi ön raporunda belirtilen eksiklikler ve dosyaya sunulan belgeler incelenmek üzere dosya bilirkişi kuruluna tevdii edilmiştir.
Bilirkişi kurul 16/03/2020 tarihli raporlarının sonuç kısmında özetle; bakiye imalat bedelinin 66.035,67 TL olarak hesaplandığı, davacı talebi ile bağlı kalınarak 50.000,00 TL olduğu hususunda takdirin mahkemeye ait olduğu görüşü bildirilmiştir.
Mahallinde keşif yapılarak, rapor aldırılmıştır.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi kurulu 04/12/2020 tarihli rapor ve 19/04/2021 tarihli ek raporlarının sonuç kısmında özetle; “….Gölbaşı/Ankara” adresindeki taşınmazda; bakiye imalat bedelinin 184.730,28-(184.730,28×2/100)-115.000,00= 66.035,67 TL olduğu, davacının talebi ile bağlı kalınarak bakiye imalat bedelinin 50.000,00 TL olduğu hususunda hukuki takdirin mahkemeye ait olduğu, davacı alacağının dava tarihi olan 22/10/2018 tarihinde muaccel hale geldiği kanaati ile faiz başlangıç tarihinin 22/10/2018 olacağının değerlendirildiği görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olup, hükme esas alınmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşme niteliği itibariyle 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi olup, davacı taşeron, davalı ise yüklenicidir. Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği, tam olarak iki tarafa borç yükleyen sözleşmedir.
Somut olayda; davacı taşeron, davalı yüklenici ile imzaladığı 12.03.2018 tarihli sözleşme ile; davalının yapımını gerçekleştirdiği, dava dışı arsa sahiplerine ait “Ankara İli, ….parselde kayıtlı binanın, cephe kaplama işi yapımını üstlenmiştir. Davacı taşeron, bakiye iş bedelinin ödenmediğini ileri sürerek tahsilini talep etmiş, davalı ise, yapılan imalatın ayıplı olduğunu ve kabulünün mümkün olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Ayıp, yasa ya da sözleşme hükümleri gereğince, bir eser veya malda bulunması gereken niteliklerin bulunmaması ya da bulunmaması gereken bozuklukların bulunmasıdır. Yüklenicinin meydana getirdiği eserin ayıplı olması durumunda; iş sahibi, açık ayıplarda Türk Borçlar Kanunu’nun 474., gizli ayıplarda ise 477. maddeleri hükümlerine uygun olarak ihbarda bulunduğu takdirde, aynı Kanun’un 475. maddesinde tanınan haklardan yararlanabilir. Şayet, imâl edilen eserde ayıp varsa, iş sahibi tarafından süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulması şartıyla sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan Türk Borçlar Kanunu’nun 475. maddesinde sayılan seçimlik haklarından birisini kullanabilir. Bu hakkın kullanması için iş sahibi tarafından ayrı bir dava açılabileceği gibi, yüklenici tarafından aleyhine açılmış olan bir davada da bu hususu def’i olarak ileri sürebilir. Sözü edilen Türk Borçlar Kanunu’nun 475. maddesinde eser iş sahibinin kullanamayacağı ve hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde kusurlu veya sözleşme hükümlerine aykırı olursa iş sahibinin eseri kabulden kaçınabileceği ve bu hususta yüklenicinin kusuru bulunursa zarar ve ziyan da isteyebileceği, aynı maddenin 2. fıkrasında ayıbın eserin reddini gerektirecek nitelikte bulunmaması halinde iş sahibinin işin kıymetinin noksanı nispetinde bedelden indirim ve eğer o işin onarımı büyük bir masrafı gerektirmez ise yükleniciyi onarmaya mecbur edebileceği hükmü getirilmiştir. Bunlar eserin ayıplı olması halinde iş sahibinin haiz olduğu haklardır.
Taraf iddia ve savunmaları, 12.03.2018 tarihli sözleşme, mahallinde yapılan keşif, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından; taraflar arasında, davalı yüklenicinin yapımını üstlendiği, dava dışı arsa sahiplerine ait Ankara İli, … parselde yapımına devam edilen inşaatın, cephe kaplaması işinin, davacı tarafından yapılmasına dair 12.03.2018 tarihli sözleşme akdedilmiş olup, sözleşmenin “işin bedeli ve birim fiyatların kapsamı” başlıklı 4. maddesinde; yapılacak iş ve kullanılacak malzeme detaylı olarak açıklanmış, cephe kaplama imalatı birim fiyatı 195 TL/m + KDV olarak belirlenmiş, sözleşmenin 5. maddesinde; taşeron, tüm işi yer teslimi sonrası 60 takvim gününde teslim edecektir, hükmüne yer verilmiş, “ödemeler” başlıklı 7. maddesinde ise; 10.000,00 TL avansın sözleşme imzalandığında nakit olarak, 35,000,00 TL’nin 30.04.2016 tarihinde, 35.000,00 TL’nin 30.05.2018 tarihinde, 35.000,00 TL’nin 30.06.2018 tarihinde havale yoluyla ödeneceği, kesin hesap sonrası çıkacak bakiyenin, son ödemeye ilave edileceği kararlaştırılmıştır.
Dosyaya sunulan banka dekontlarından davalı tarafından, davacı yana 21.03.2018 tarihinde 10.000,00 TL, 27.04.2018 tarihinde 35.000,00 TL, 30.05,2018 tarihinde 35.000,00 TL, 20.06.2018 tarihinde 35.000,00 TL olmak üzere toplam 115.000,00 TL ödeme yapıldığı görülmüştür.

Taraflar arasında akdedilen sözleşme ve yapılan yazışmalardan, sözleşmenin sabit birim fiyat esaslı bir sözleşme olduğu nazara alınarak, davacının yaptığını ileri sürdüğü imalâtlar bakımından hak ettiği iş bedelinin sözleşmede ve yazışmalarda gösterilen birim fiyatlar dahilinde hesaplanması, sonrasında ise yapılan işlerde ayıp olup olmadığının belirlenmesi, varsa ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığının tespiti ile davacının hak ettiği iş bedelinden mahsup edilmek suretiyle bakiye bedelin bulunması gerekmektedir. Dava konusu taşınmazın zemin + 2 kat olarak inşa edildiği, mekanik montaj cephe kaplaması imalatının zemin kat hariç 2 katta yapıldığı, cephede kullanılan çimento esaslı düz levhaların derzli olarak taşıyıcı karkas sistem üzerine sabitlendiği ve boyandığı, levhalarda görsel bozukluk bulunmadığı, levha kaplamalarının proje ölçülerinin ve kullanılan malzemelerin sözleşmede belirtilen şartlara uygun olduğu, dahası kullanılan malzemelerin davalı tarafın onayından geçtiği anlaşılmış olup, yapılan imalatın kullanılamayacak ve hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacak ölçüde ayıplı olmadığı anlaşılmakla birlikte, dış cephe levha kaplamalarının derz kısımlarında kısmen çaplık ve kesim hatalarının olduğu her iki bilirkişi heyetince de belirlenmiştir. Davalının, işin kabulünden önce imalattaki ayıbı davacıya bildirerek ayıp ihbar külfetini yerine getirdiği, yanısıra eldeki davada da, ayıp def’inde bulunduğu, böylelikle süresinde ayıp ihbarında bulunduğu anlaşılmakla ayıplı imalat kaleminden nefaset kesintisi yapılması gerekmektedir. Ayrıntıları hükme esas alınan 04/12/2020 tarihli kök ve 19/04/2021 tarihli ek raporda açıklandığı üzere, davacı tarafça yapılan toplam imalat bedeli, KDV hariç 184.730,28 TL olup, bu bedelden levha kaplamalarının derz kısımlarında kısmen çaplık ve kesim hatalarından kaynaklanan %2 oranında nesafet kesilmesi ile elde edilen tutardan, davalı tarafından yapılan 115.000,00 TL ödeme mahsup edilerek davacının hak ettiği bakiye iş bedeli 66.035,67 TL olarak bulunmuş, bu bedel üzerinden davacının davasının kabulüne karar verilmiştir. Davalının, dava tarihinden önce temerrüte düşürüldüğü iddia ve ispat olunamadığından dava dilekçesi ile talep edilen 50.000,00 TL’ye 22.10.2018 dava tarihinden, bakiye 16.035,67 TL’ye ise 12.02.2021 ıslah tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davanın kabulüne, 50.000,00 TL’nin 22.10.2018 dava tarihinden, bakiye 16.035,67 TL’nin 12.02.2021 ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2.Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 9.384,64 TL vekalet ücretinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
3-Davacı tarafından aşağıda dökümü yapılan 3.918,00 TL yargılama giderinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Alınması gerekli 4.510,90 TL harçtan peşin ve ıslahla alınan 1.127,88 TL harcın düşümü ile arta kalan 3.383,02 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Peşin ve ıslahla alınan 1.127,88 TL harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 09/07/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

DAVACI YARGILAMA GİDERLERİ
Vekalet Harcı 5,20 TL
Posta masrafı 182,00 TL
Başvurma harcı 35,90 TL
Bilirkişi ücreti 3.000,00 TL
Keşif harcı 384,90 TL
Keşif araç masfarı 310,00 TL
TOPLAM 3.918,00 TL