Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/746 E. 2021/162 K. 24.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti
Adına Yargılama Yapmaya Ve Hüküm Vermeye Yetkili
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/746
KARAR NO : 2021/162
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/10/2018
KARAR TARİHİ : 24/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde; “… Raylı Sistem …” işinde yüklenici olan davalı ile müvekkili arasında bütün elektrik işlerinin malzemeli olarak yapımı konusunda 02.11.2016 tarihli sözleşme imzalandığını, müvekkilinin üstlendiği işleri yapması sonucunda hakediş raporları oluşturulduğunu, raporların taraflarca imzalandığını ve bu hakediş raporlarına göre müvekkilinin davalıya fatura kestiğini, başka bir anlatımla müvekkilinin alacağının hakediş raporlarına göre faturalandırıldığını, davalının faturalara yasal sürede itiraz etmediğini, en son …08.2018 tarihi itibariyle 496.502,47 TL alacak bakiyesi gösteren cari hesap alacağının tahsili için davalı hakkında Ank….İcra Müd.2018/9821 sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının böyle bir borcu olmadığını belirterek borca itiraz ettiğini ancak davalının icra takibinin açıldığı gün (31.08.2018) 30.000 TL, ödeme emri tebliğ edilmeden (14.09.2018) 60.000 TL olmak üzere toplam 90.000 TL ödeme yaptığını, yapılan ödeme mahsup edilerek 406.502,47 TL üzerinden işbu davanın açıldığını belirterek itirazın ipatilenv e %20 oranında icra tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde; “…” işi kapsamında bütün elektrik işlerinin malzemeli olarak idarece onaylanmış iş programına uygun olarak yapılması hususunda davacı ile 02.11.2016 tarihli sözleşme imzaladıklarını, davacının yaptığı tüm işlerin hakedişleri düzenlenerek ödemesinin yapıldığını, kalan imalatın ise yapılan sözlü görüşmeler neticesinde bedellerinin idare tarafından tespit edilerek hakediş düzenlemesi ve hakediş bedellerinin idarece müvekkiline ödenmesi üzerine ödeneceğinin kararlaştırıldığını, yapılan sözlü anlaşmaya rağmen idarece hali hazırda yapılan bir tespit ve hakediş olmadığı halde davacının taleple bulunmasının hukuka aykırı olduğunu, zira davacını ne kadar iş yaptığının belirlenemediğini, bu nedenle idare tarafından hakediş düzenlenerek ödeme yapılmasından sonra davacıya ödeme yapılacakken davacının bunu beklemeden icra takibine geçmesinin kötü niyetli olduğunu, takip aşamasında yapılan ödemelerin borcu kabul anlamında olmayıp iyi niyetle yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili 20.03.2019 tarihli duruşmadaki imzalı beyanında; davacı tarafından düzenlenen faturaların müvekkili tarafından kabul edildiğini, ancak faturalardaki borcun takip tarihi itibariyle muaccel hale gelmediğini belirtmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava hakediş bedelinin tahsiline yönelik takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili taraflar arasında elektrik işlerine ilişkin taşeron sözleşmesi yapıldığını, yapılan işlerin hakedişlere bağlandığını, hakedişlere uygun düzenlenen faturaların davalıya gönderildiğini, davalının itiraz etmemesine rağmen 496.502,47 TL alacak bakiyesini ödemediğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili ise davacı tarafından düzenlenen faturalara itiraz etmemekle birlikte alacağın takip tarihi itibariyle muaccel olmadığını zira davacının ne kadar iş yaptığının kesin hakedişle ortaya çıkacağını, kesin hakedişin ise idarece yapılan hakediş miktarına göre belirleneceğini savunmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık yapılan işin kapsam ve büyüklüğüne ilişkin olup davalı; davacı şirketçe gerçekleşen işlerin ve imalatın, ayıplı olduğu yönünde bir iddiada bulunmamıştır.
Davacı Ankara 15. İcra Müd. 2018/9821 sayılı dosyası üzerinden 03.09.2018 tarihinde başlattığı icra takibinde 496.502,47 TL cari hesap alacağının tahsilini istemiştir. Borçlu… vekili borca itiraz dilekçesinde; alacaklıya tahakkuk etmiş ve ödenmemiş her hangi bir borcu olmadığını savunmuştur.
Mahkememizce alınan 23.09.2019 tarihli bilirkişi raporunda; davacının mali kayıtlarının …’de davalının mali kayıtlarının …’da tutulması nedeniyle incelenemediği ancak, dosyaya sunulan BA ve BS mutabakat formlarına göre davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı tarafından kayıtlara alındığı, faturalar yönüyle taraflar arasında mutabakat sağlandığı, faturaların alıcı tarafından deftere kaydedilmesinin tek başına malın teslimine karine teşkil etmeyeceği, dolayısıyla fatura içeriğindeki mal ve hizmetin verildiğinin kanıtlanması gerektiği, hakediş raporları ve faturaların birbiri ile uyumlu olup olmadığının tespiti için öncelikle davacının imalat miktarının metrajının çıkarılması gerektiği ancak sözleşmenin ifa yerinin Ankara dışında olması nedeniyle böyle bir tespitin yapılamadığı açıklanmıştır.
10.01.2010 tarihli ek raporda ise; taraflar arasında 5 ara 1 kesin olmak üzere 6 adet hakediş düzenlendiği, hakedişlerde davalı firma şantiye şefinin imzasının bulunduğu, 6 nolu kesin hakedişe göre davacı firma tarafından yapılan toplam imalat tutarının KDV dahil 1.811.678,06 TL olduğu, ancak davacının hakedişlere göre düzenlediği faturalar toplamının KDV dahil 1.808.132,56 TL olduğu, davalı tarafından ise 1.352.477,67 TL ödeme yapıldığı, yapılan ödemeler düşüldüğünde davacının hakediş alacağının 455.654,89 TL olduğu, ayrıca davacının sözleşme dışı işlere ilişkin 5 adet toplam 39.787,74 TL bedelli fatura kestiği, davalının sözleşme dışı işlere ilişkin faturalara itiraz etmediği, dava dilekçesindeki açıklamaya göre davacının davadan önce toplam 90.000 TL ödeme yaptığı nazara alındığında dava tarihi itibariyle alacak tutarının (455.654,89 TL + 39.787,74 TL – 90.000 TL = 405.442,63 TL olduğu belirtilmiştir.
19.10.2020 tarihli 2.ek raporda ise; sözleşme dışı imalat tutarının 39.787,74 TL değil 40.847,58 TL olduğu, önceki raporda oluşan hatanın 16.02.2017 tarihli faturanın KDV’siz tutarının dikkate alınmasından kaynakladığı açıklanmıştır.
Davalı vekili 3.07.2020 tarihli dilekçede; davadan önce yapılan ödemeler toplamını 1.448.287,95 TL olarak bildirmiştir. Davacı vekili ise müvekkilinin kayıtlarında yer almadığını belirterek ödemenin 6.964,16 TL’sine itiraz etmiştir. Varlığı itiraza uğrayan ödemeye ilişkin davalı vekilince ödeme belgesi ibraz edilmediğinden dava tarihine kadar yapılan ödeme tutarı (1.448.287,95 TL – 6.964,16 TL)= 1.441.323,79 TL olarak kabul edilmiştir. Davadan sonra yapılan ödemelerin itirazın iptali davasında değil infaz aşamasında nazara alınması gerekeceğinden hesaplamaya dahil edilmemiştir.
Taraflar arasında davalının yüklenimindeki “İzmir Halkapınar Raylı Sistem Araç Bakım Atölyesinin Genişletilmesi” işi kapsamında bütün elektrik işlerinin malzemeli olarak idarece onaylı iş programına uygun şekilde yapımına ilişkin “02.11.2016 tarihli “Uzman Ekip” sözleşmesi imzalanmıştır. Sözleşmenin “ödemeler” başlıklı 7. Maddesinde; yapılan imalatlarla ilgili olarak aylık hakedişlerin düzenleneceği, hakedişlerdeki imalat miktarında; idare tarafından düzenlenen hakedişlerdeki imalat miktarının esas alınacağı, başka bir anlatımla taşeronun düzenleyeceği hakedişlerin, idarece düzenlenen hakedişlere uygun olacağı, hakedişlerin taşeron ve yüklenici yetkili personeli tarafından imzalanacağı, hakedişlere dayalı yapılacak ödemenin geçici ara ödeme mahiyetinde olacağı ve alacağın hakedişin yüklenici tarafından onaylanmasından sonra muaccel sayılacağı hükme bağlanmıştır.
Dava konusu işe ilişkin taraflar arasında 5 ara 1 kesin olmak üzere 6 adet hakediş imzalanmıştır. Hakedişlerde davalı şantiye şefinin imzası bulunmaktadır. Hakedişlere göre gerçekleşen imalat tutarı KDV dahil 1.811.678,06 TL olarak hesaplanmıştır. Son hakedişe giren imalat tutarı 139.455,06 TL olmasına karşın davacının bu hakedişle ilgili kestiği fatura tutarının 135.910,60 TL olduğu dikkate alınarak toplam hakediş tutarının KDV dahil 1.808.132,56 TL olduğu değerlendirilmiştir. Davacının ayrıca sözleşme dışı ilave işlere ilişkin 5 adet toplam 40.847,58 TL bedelli fatura kestiği, faturaların davalı tarafından BA-BS mutabakat formları ile (itirazsız olarak) kayda alındığı, bu hususun davalı vekilinin duruşmadaki imzalı beyanı ile de sabit olduğu, böylece 23.09.2019 tarihli bilirkişi raporundaki görüşün aksine gerek sözleşme içi gerekse sözleşme dışı işler yönünden fatura içeriklerindeki imalat işlerinin yapıldığı yönünde davacı yararın karine oluştuğu, bu karinenin aksinin davalı tarafından kanıtlanması gerektiği, sözleşmenin 7.7 maddesinde; hakedişlerin davalı tarafından onaylanmasını müteakip alacağın muaccel hale geleceğinin hükme bağlandığı, yukarıda izah edildiği üzere hakedişlerin davalı yetkili personelince imzalandığı, davalının yargılamanın son aşamasına gelene kadar hakedişlere her hangi bir itiraz bildirmemişken 04.11.2020 tarihli dilekçede 6 nolu hakedişe itirazda bulunduğu halbuki Şantiye Şefi…’ün imzasının tüm hakedişlerde mevcut olduğu bütün bunlardan öte idare ile yüklenici arasında işin geçici kabulünün 22.03.2018 tarihinde (icra takibinden önce) yapıldığı, işin eksik ve kusurlu ifa edildiğine ilişkin davalının bir itirazının bulunmadığı, davalının itirazının alacağın takip tarihi itibariyle muaccel olmadığı yönünde olduğu, sözleşmenin 17.3 maddesine göre idarece yapılan geçici ve kesin kabulün taraflar için asıl olduğunun kayda alındığı, yukarıda yapılan açıklamalara göre davacı tarafından sunulan faturalar çerçevesinde takip tarihi itibariyle hakkedilen alacağın 406.502,58 TL olduğu anlaşılmıştır. Davalı vekili nakit teminat kesintisinin hesaplamada dikkate alınmadığını dile getirmiştir. Sözleşmenin 7.5 maddesinde hakedişlerden %5 oranındaki nakit teminat kesintisi yapılması kararlaştırılmıştır. Nakit teminat kesintileri geçici kabul tasdikinden sonra iade edilecek olup davacı yüklenicinin işin garanti süresine kadar davalıya nakit teminat tutarı kadar teminat mektubu, çek veya bono vermesi öngörülmüştür. Toplam hakediş tutarının KDV dahil 1.808.132,56 TL olduğu dikkate alındığında nakit teminat tutarının 90.406,62 TL olduğu görülmektedir. Nakit teminat tutarının iadesi geçici kabul ve aynı miktarda teminat mektubu/çeki/bonosu verilmesi koşuluna bağlı kılınmış olup geçici kabul yapılmış olmakla birlikte teminat mektubu veya yerine geçecek bir belgenin davalıya verilmediği anlaşıldığından (406.502,58 TL – 90.406,62 TL)=316.095,96 TL için itirazın iptaline karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM :
Davanın kısmen kabulüne,
Ankara 15. İcra Müdürlüğü 2018/9821 sayılı takip dosyasında davalının itirazının 316.095,96 TL üzerinden itirazın iptaline, alacağa takip tarihinden itibaren %19,5’i geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Davadan sonra yapılan ödemelerin infazda nazara alınmasına,
Alacağın varlığı ve miktarı yargılama ile ortaya çıktığından red ve kabul edilen kısımlar için taraf vekillerinin icra inkar ve kötü niyet tazminat taleplerinin reddine,
Karar ve İlam Harcı
Alınması gerekli 21.592,52 TL harçtan peşin alınan 4.459,54 TL ve mahsup edilen 2.482,51 TL olmak üzere toplam 6.942,05 TL harcın düşümü ile arta kalan 14.650,47 TL harcın davalı tarafdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Yargılama Giderleri ve Gider Avansı
Davacı tarafından yapılan 2.400,00 TL bilirkişi ücreti ve 109,70 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 2.509,70 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına (0,77) göre hesaplanan 1.951,54 TL’nin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacının dava açarken ödediği 4.459,54 TL peşin harç ve 2.482,51 TL mahsup edilen harç olmak üzere toplam 6.942,05 TL harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
Vekalet Ücreti
Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 30.576,72 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 12.538,62 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliği verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/02/2021
Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …