Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/744 E. 2021/558 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/744 Esas
KARAR NO : 2021/558

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/01/2016
KARAR TARİHİ : 16/09/2021
KARAR Y.TARİHİ : 20/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafından müvekkili aleyhine … Md. … E. sayılı dosyasından kambiyo senetlerine mahsus icra takibine geçildiğini, 31.10.2014 tarihinde muhtara bırakılan ödeme emrinin davacı tarafından 02.11.2014 tarihinde teslim alındığını, ancak ödeme emrinin dayanağı olan 01.01.2008 tanzim tarihli 01.01.2012 ödeme tarihli 18.000,00 TL’lik bono ile 01.01.2008 tanzim 01.01.2012 ödeme tarihli 10.000,00 TL’lik bonoların gerçeği yansıtmamasına rağmen davacıya hukuk dışı borç yüklenerek ve zorla ödettirildiğini, nitekim bu hususta 10.11.2014 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, ayrıca icra mahkemesinde de şikayette bulunulduğunu, ancak bu başvuruların esaslı olarak değerlendirilmediğini, bu sırada hastanede tedavisi eden davacı adına yeterli bilgi ve belge de sunulamadığını, davacının davalıyı 20 yıldır ailece tanıdığını, aralarında bir güven oluştuğunu, olayın olmasından önce 2003-2004 yılında davacının davalıdan 1.500,00 TL borç para aldığını, ancak aldığı parayı hastalık sebebiyle zamanında ödeyemediğini, bu nedenle davalı ile görüşerek Yenimahalle’de bir mekanda buluştuğunu ve davalının isteği ile 3 ay sonrasına vade farklı senet vermeyi kabul ettiğini, 1.500,00 TL karşılığında 1.650,00 TL’lik senet verdiğini, bu imzalama işlemi sırasında davalının çantasından üzerine pul yapıştırılmış boş senedi çıkardığını ve davacının imzaladığını, fakat bu sırada pul üzerinde çizikler fark ettiği için itiraz ettiğini, bunun üzerine davalının davacıdan yeni pul almasını istediğini, davacı yeni pul almaya gidip geldikten sonra yeni senet düzenlediklerini, bu sırada davacının eski senedi görmeyerek ne olduğunu sorması üzerine davalının bunu yırtıp kül tablasına attığını beyan ettiğini, ancak davalının o zaman öyle söylediği halde senedi yırtıp atmadığını ve 11-12 sene sonra üzerine 18.000,00 TL yazarak gerçeğe aykırı ve düzmece senet tanzim etmiş olduğunu, davacının davalıya borcu olmadığı halde düzmece bu senet nedeniyle icra tehdidi altında kaldığını ve davalının davacının ailesi ile birlikte oturduğu haline münasip evine haciz koydurduğunu, davacının diğer 10.000,00 TL’lik senedi ise 2011 yılında bir araç alım-satımı için davalıya verdiğini, bu senetten kaynaklanan borcu için de aynı yıl içinde 4 eşit taksitte ödeme vaad edildiği halde haciz tehditleri altında bırakıldığını, ağır kanser hastası olan davacının maluliyeti olduğunu, 18.000,00 TL’lik senet üzerindeki imzanın yarım olduğunu ve sonradan tamamlandığını, son kısmının farklı olduğunun görüleceğini, ayrıca senedin tanzim tarihinde damga pulu zorunluluk olmadığı halde üzerinde damga pulu olmasından da senedin tahrifatlı olduğunun anlaşılacağını, kaldı ki senet üzerindeki damga pullarının toplam miktarı 100.000 TL olduğu halde senedin miktarının 18.000 TL olduğunu, bunun da 18.000 TL senet için Devlete 100.000 TL damga vergisi ödendiğini gösterdiğini, bahse konu olayda çelişkiler bulunduğunu, 10.000,00 TL’lik senedin ise başlangıçta adi senet olarak düzenlendiği halde sonradan kambiyo senedine dönüştürüldüğünü, davacının bu senet karşılığında davalıdan aldığı 10.000,00 TL’lik borcu davalının … Bank’tan kullandığı 15.500,00 TL’lik krediyi 35 ayda geri ödemek suretiyle ödemeyi kabul ettiğini; 06.09.2011 tarihinden itibaren 07.07.2014 taksidi de dahil 35 taksit karşılığında toplamda 16.140,60 TL ödeme yaptığını, kaldı ki davacı tarafından icra dosyasına yatırılan 2.000 TL’nin de ödenmeyen taksitlere mahsuben olduğunu, davacının davalıya bu senetten kaynaklı borcunu fazlasıyla ödemiş olduğu ve bu surette senet kısmen bedelsiz. kalmış olduğu halde davalının haksız ve kötüniyetli olarak İcra takibi başlattığını ve evine haciz koydurtarak davacıyı borcu olmayan bir parayı ödemek zorunda bıraktığını, davacının davalı adına ödediği kredi borcu azaldıkça senedi sorması üzerine davalının senedi koyduğu yeri bulamadığını beyan edip davacıyı oyaladığını belirterek davanın kabulü ile davacının borçlu olmadığı halde ödemek zorunda kaldığı 52.028,89 TL’nin ödeme tarihi olan 07.12.2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının icra mahkemesi ve Savcılık nezdinde yaptığı şikayet ve itirazların reddine karar verildiğini, davacının takip konusu senetler üzerindeki imzasına itirazının olmadığını, bu nedenle davacının takibe konu borcu ödediği iddiasında ise bu iddiasını aynı mahiyette yazılı delille ispatlamakla yükümlü olduğunu, davacının dava dilekçesinde iddia ettiği olayların kurgu olup gerçek olmadığını, davacının kredi borcuna mahsuben senet verildiği iddiasını uygun delille ispatlamakla yükümlü olduğunu, buna yönelik delil sunulmadığını, davacı tarafından Ankara Yenimahalle İlçesi … Bank Şubesinden daha önce tüm ayarlamalar yapılayak davalı adına bir miktar kredi çekildiğini, ancak çekilen bu paranın kesinlikle müvekkili tarafından kullanılmadığını, kredi işlemlerinin tamamlanmasından sonra kullanılan krediyi bizzat davacının banka şubesinden teslim aldığını, bu duruma işlemleri yapan memurun da şahit olduğunu, ayrıca davacı tarafından tüm ön evrakları ayarlanarak davalıya banka şubesine gidinceye kadar haber dahi vermeyen davacının bu tarihtenyaklaşık 1-1,5 ay sonra aynı bankanın … Şubesinden de davalı adına 5.000 TL kredi çektirerek bu parayı da kendisinin aldığını, kalan kredi ödemelerini müvekkilinin yapmak zorunda kaldığını, davacının uzun yıllar alkol kullanan bir şahıs olarak gırtlak kanseri olduğunu, akıl sağlığı konusunda tespit gerektiğini belirterek davanın reddini ve davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, kambiyo senedinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir.
… Hukuk Mahkemesinin 30/07/2018 Tarih, … K. Sayılı görevsizlik kararı, Ankara Batı …. Ağır Ceza Mahkemesinin … K. Sayılı karar örneği, Ankara CBS …. K. Sayılı K.Y.O.K örneği dosyada mevcuttur.
Davacı tarafından 04/11/2014 tarihinde davalı aleyhine Ankara …. İcra Hukuk Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasında eldeki davaya konu senetlerden dolayı borca ve imzaya itiraz ettiği mahkemece yargılamanın yapılarak 26/02/2015 tarihinde davanın reddine karar verildiği ve bu davanın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, yine davacı tarafından Ankara CBS’na şikayet dilekçesi verilerek davalının kendisini dolandırdığını iddia ettiği, savcılıkça soruşturma yapıldığı ve bu soruşturma sırasında eldeki davaya konu senetler yönünden imza incelemesi yapıldığı ve senetlerdeki imzanın davacıya ait olduğunun tespit edildiği anlaşılarak davalı yönünden kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı, 2003-2004 yıllarında davalıdan 1.500,00 TL borç aldığını ve üç ay sonrasına 1.650,00 TL’lik senet vermeyi kabul ettiğini, davalının pulu önceden yapıştırılmış olan boş senedi kendisine imzalattığını, ancak davacının pul üzerinde çizikler olduğu, imzanın buradan geçememesi gerektiğini öne sürerek itiraz etmesi üzerine davalının boş bir senet çıkararak kendisini pul almaya gönderdiğini ve yeni senet düzenlediklerini kendisinin imzaladığı senedi sorması üzerine davalının bunu yırtıp attığını beyan ettiğini ancak yıllar sonra 01/01/2008 tanzim, 01/01/2012 ödeme tarihli 18.000,00 TL’lik senedin kendisi aleyhine icraya konulduğunu iddia etse de, kambiyo senedinin unsurlarının sonradan tamamlanabileceği, davacının İİK 169/a maddesinde yazılı olan belgelerle davaya konu ettiği bu senedin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu ispatlayamadığı, senetlerin altındaki imzaların kendisine ait olmadığı yönünde davacının her hangi bir imza inkarının bulunmadığı, ve yine 01/01/2008 tanzim 01/01/2012 ödeme tarihli 10.000,00 TL bedelli senedin de kendisi tarafından davalıya verildiğini, bu senet karşılığında davalının … banktan kullandığı 15.500,00 TL’lik krediyi kendisinin ödediğini iddia ederek eldeki davayı açmış ise de; yapılan kredi ödemelerinin davaya konu 10.000,00TL’lik senede ilişkin olduğuna dair dekontlarda her hangi bir açıklamanın bulunmadığı ve bu yönde yine davacı tarafça her hangi bir yazılı belge sunulmadığı, ödemelerin bu senede istinaden yapıldığının davalı tarafça inkar edildiği gibi mahkememizce de kabul edilemeyeceği, davacı her iki senede ilişkin de yazılı belge sunamadığından mahkememizce kendisine yemin teklif etme hakkının hatırlatıldığı, ancak yemin etmeyeceklerini karar celsesinde bildirdikleri anlaşıldığından ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3,13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 7.571,69 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
3-Masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
5-Alınması gerekli 59,30 TL harcın, peşin alınan 29,20 TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 30,10 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/09/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸