Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/741 E. 2021/382 K. 28.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/741 Esas
KARAR NO : 2021/382

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/10/2018
KARAR TARİHİ : 28/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçelerinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, müvekkili şirket tarafından davalı yararına “Ankara Şirindere Riskli Alanda Kentsel Tasarım Projesi, 3 Boyutlu Görselerin Hazırlanması ve Mimari Uygulama Projeleri Yapımı” işinin yapıldığını, yapılan iş kapsamda 20/01/2014 tarih 090210 numaralı ve 236.000,00 TL bedelli fatura düzenlendiğini, müvekkilinin söz konusu işi tam ve eksiksiz olarak yerine getirmesine rağmen alacağının 136.000,00 TL tutarını tahsil edilmediğini, davalı tarafın yasal 8 günlük süre içeresinde faturaya itiraz etmediğini, fatura içeriğinin ve tutarının itirazsız olarak kesinleştiğini, borcun ödenmesi için davalı tarafa ihtarname gönderildiğini ancak ödeme yapılmadığını, ödeme yapılmaması üzerine davalı aleyhine…. Müdürlüğünün 2018/2903 sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haklı nedenlere dayanmadığını belirterek itirazın 136.000,00 TL yönünden iptaline, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçelerinde özetle; davacı tarafın taleplerinin zamanaşımına uğradığını, taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşmenin 2(b) maddesinde sözleşme imzalandıktan sonra bir hafta içerisinde 100.000,00 TL tamamlanan kentsel tasarım, mimarı projeleri ve 3 boyutlu görsellerin bakanlığa teslim edilmesi ile 100.000,00 TL, projelerin bakanlık tarafından uygun görülmesi ve mimari uygulama projeleri tamamlandığında 100,000,00 TL ödeneceğinin kararlaştırıldığını, müvekkili şirket tarafından sözleşmenin imzalanmasını müteakip, sözleşme gereği 100.000,00 TL ödeme yapıldığı, ancak davacının 20.04.2014 tarihinde 090210 tarihli 200.000,00 TL + KDV üzerinden kötüniyetli olarak düzenlediği faturayı gönderdiği, faturanın ilk ödeme bedeli olan 100.000,00 TL + KDV üzerinden tanzim edilmesi gerektiği halde, neden 200.000,00 TL +KDV üzerinden düzenlendiği davacı tarafa sorulduğunda, sözleşmenin 2(b) maddesinde belirtilen davacı şirket tarafından hazırlanacak kentsel tasarım projelerinin, mimari projelere ait 3 boyutlu sunumların tamamlanarak bakanlığa sunulması sonucunda ödenecek olan 100.000,00 TL’ lik kısmının da söz konusu faturaya eklendiği, bu hizmetlerin tamamlanması halinde ilgili maddeye uygun kalan 100.000,00 TL’nin de isteneceği, faturanın bu hizmetleri de kapsadığını ifade edildiğini, müvekkili firma tarafından işin devam edecek olması ve karşılıklı güven ilişkisi nedeniyle, beklemeye geçildiğini ancak davacı şirket tarafından sözleşme gereği verilmesi gereken hizmetlerin hiç birinin ifa edilmediği, bu nedenle fatura içeriğinin gerçeği yansıtmadığını, davacı tarafından bakanlık ve ilgili kurumların kriterlerine uygun ve bu kurumlardan onay alma yetkisine sahip hiçbir plan veya proje sunulmadığını, davacı tarafın öncelikle plan ve projeleri bakanlığa usulüne uygun olarak sunmuş olduğunu ispatlaması gerektiğini, davacı tarafından şayet herhangi bir plan veya proje bakanlığa sunulmuş ise dahi sunulan proje ve planların bakanlık tarafından kabul edilmediğini, dolayısıyla davacının plan ve projeleri ilgili bakanlığa sunmuş olduğu bir an için kabul edilse dahi davacı şirketin sunmuş olduğu proje ve planlar onay almadığından, davacının sözleşme konusu edimlerini dürüstlük kurallarına uygun olarak ifa etmemiş olduğunu, davacının sözleşme konusu işi zamanında ve uygun şekilde yapmaması nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, davacı şirketin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerim ifa etmediğini savunmuş davanın reddi ile davacı aleyhinde % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesi talep edilmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklandığı ileri sürülen alacağın tahsiline yönelik başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali, icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
İhtarname örneği, proje sözleşmesi örneği, Ankara Büyükşehir Belediyesi müzekkere cevabı, SGK müzekkere cevabı, Ankara Çevre ve Şehircilik Bakanlığı müzekkere cevabı, Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi örneği, Ankara… Müdürlüğünün 2018/2903 sayılı takip dosyası, bilirkişi raporları ve diğer bilgi belgeler dosyada mevcuttur.
Ankara… Müdürlüğünün 2018/2903 sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı… İmar Planlama Harita İnşaat Tic. Ltd. Şti. tarafından borçlu… A.Ş. aleyhine, 20.01.2014 düzenleme tarihli 236.000,00 TL bedelli faturaya dayalı olarak 236.000,00 TL asıl alacak, 5.586,41 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 241.586,41 TL’nin tahsili için 08.03.2018 tarihinde icra takibi başlatıldığı, borçlu vekili tarafından takibe, ödeme emrindeki asıl alacağa ve ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu, davanın yasal süresi içeresinde açılmış olduğu anlaşıldı.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi kurulu 06/07/2020 ve 28/12/2020 tarihli raporlarının sonuç kısmında özetle; tarafların defterlerinin birbirini teyit etmekte olup, buna göre icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 136.000,00 TL alacaklı olduğu, dava konusu fatura, davalı kayıtlarına da işlenmiş olduğu, faturaya davalı tarafından yapılan itirazın bulunmadığını, yapılan teknik incelemede, davacı tarafın bir takım projeler, çalışmalar yaptığı dosya sunduğu kataloglarda tespit edildiği, projelerin bakanlığa sunulabilmesi için hak sahiplerinden alınması gereken vekaletnamelerin temini sözleşme gereği davalı tarafın sorumluluğunda olup, vekaletnamelerin temin edildiği ancak buna rağmen sunumun yapılmadığına dair dosya kapsamında bilgi/belge bulunmadığını, davalının söz konusu vekaletnameleri sunması halinde konunun yeniden değerlendirilebileceğini, dava konusu faturanın davalı kayıtlarında da işlenmiş olduğu, faturaya davalı tarafından yapılmış herhangi bir itiraz bulunmadığı, davacının üstüne düşen çalışmayı yaptığı ancak davalının sorumluğundaki vekaletleri temin ettiğine dair dosyaya herhangi bir kayıt sunmadığı, dava konusu icra takibi ile her ne kadar 236.000,00 TL asıl alacak, 5.586,41 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 241.586,41 TL’nin tahsili talep edilmiş ise de davacının 136.000 TL alacağı bulunduğu görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekilleri bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içerir dilekçelerini ayrı ayrı dosyaya sunmuşlardır.
İtirazlar değerlendirilmek üzere dosya bilirkişi kuruluna tevdii edilmiştir.
Bilirkişi kurulu 09/03/2021 tarihli ek raporlarını sonuç kısmında özetle; Taraflar arasındaki sözleşme gereği vekaletnamelerin temin edilmesi yükümlülüğünün davalı üzerinde bulunduğu, vekaletnamelerin temin edilememesi durumunda belediyesine proje teslimatının yapılamayacağı, dosya kapsamında bu vekaletnamelerinin temin edildiğine dair bir delil bulunmadığı, bu nedenle projelerin teslimatının yapılamamış olabileceği, her ne kadar sözleşmedeki ödeme koşulunda “Tamamlanan kentsel tasarım, mimari projelerin ve 3 boyutlu görsellerin bakanlığa teslim edilmesi” şartı bulunsa da, davalının ifasını yerine getirmemesinden kaynaklı olarak, davacının yapmış olduğu işlere ait bedelin yok sayılamayacağı, taraflar arasında imzalanmış olan sözleşmeye göre “Kentsel tasarım ve mimari proje yapım bedeli 500.000,00 TL+ KDV” olduğu, davacının dosyaya kazandırmış olduğu sunum dosyasından, davaya konu iş ile ilgili 3 boyutlu çizimlerin yapıldığı, vaziyet planı ve topografya çalışmalarının yapıldığı, binaların kat adedi ve m2 çalışmalarının yapıldığı tespit edildiği, davacının da kentsel tasarım ve mimari proje yapımı konusunda %40 ilerleme oranında proje hazırlamış olduğunun değerlendirildiği, bu bedelin de faturası kesilen 236.000,00 TL (200.000 +KDV) tutar ile örtüştüğü, dava konusu icra takibi ile her ne kadar 236.000,00 TL asıl alacak, 5.586,41 TL İşlemiş faiz olmak üzere toplam 241.586,41 TL’nin tahsili talep edilmiş ise de, davacının davalının…. Müdürlüğü 2018/2903 E. sayılı icra takibine yaptığı itirazın 136.000,00-TL yönünden iptaline karar verilmesini talep ettiği, dosya kapsamınca sunulan kayıtlardan, davacının 136.000,00 TL alacağı olduğunun değerlendirildiği bildirilmiştir.
Somut olayda; davacı şirket, davalı yararına “Ankara Şirindere Riskli Alanda Kentsel Tasarım Projesi, 3 Boyutlu Görsellerin Hazırlanması ve Mimari Uygulama Projeleri Yapımı” işini tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, bu kapsamda 20.01.2014 tarihli, 090210 numaralı ve 236.000,00 TL bedelli faturayı tanzim ederek davalıya tebliğ ettiğini, davalının süresi içinde fatura içeriğine itiraz etmediğini, buna rağmen 136.000,00 TL bakiye alacağı ödemediği gibi başlatılan icra takibine haksız bir şekilde itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile davalının inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket ise, tebliğ aldığı ödeme emrine karşı “tarafımıza gönderilen ödeme emrini kabul etmiyoruz. Şirketimizin alacaklıya karşı hiçbir borcu bulunmamaktadır. Takibe dayanak fatura içeriği gerçeği yansıtmamaktadır. Fatura/sözleşme içeriği hizmet verilmemiştir. Alacaklı tarafından ifa edilen herhangi bir iş bulunmamaktadır. Tüm dava, takip, alacak haklarımız saklı kalmak kaydıyla işbu takibe, asıl alacağın ve ferilerin tamamına itiraz ediyoruz.” şeklinde itirazda bulunmuş, cevap dilekçesi ile de; taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 2(b) maddesi uyarınca; sözleşme imzalandıktan sonra bir hafta içerisinde 100.000,00 TL, tamamlanan kentsel tasarım, mimari projeleri ve 3 boyutlu görsellerin bakanlığa teslim edilmesi ile 100.000,00 TL, projelerin bakanlık tarafından uygun görülmesi ve mimari uygulama projeleri tamamlandığında ise 100.000,00 TL ödeneceğinin kararlaştırıldığını, sözleşmenin imzalanmasına müteakip 100.000,00 TL ödeme yapıldığını, davacının ise takibe dayanak faturayı tanzim ederek kendilerine gönderdiğini, karşılıklı duyulan güven uyarınca davacının sözleşme konusu işi gereği gibi yerine getireceğinin beklendiğini ancak davacının işi bakanlığın yönetmelik ve kriterlerine uygun olarak yerine getirmediğini, işi süresinde tamamlayamadığını bu nedenle dava dışı arsa sahiplerinin kendilerine azilnameler gönderdiğini, davacının fatura konusu işi yapmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Uyuşmazlık; takibe konu yapılan fatura nedeniyle bakiye 136.000,00 TL(KDV dahil) alacağa davacının hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
Taraflar arasında, davalı şirket ile dava dışı hak sahipleri arasında… …. Noterliğinde yapılan 1 Kasım 2013 tarihli Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesine konu…, Çankaya, Karakusunlar Mahallesi sınırları içerisinde bulunan ve Bakanlar Kurulunca 22.05.2013 tarihinde riskli alan ilan edilen 7504 parsel ve aynı alandaki riskli alana tabi diğer parsellerle birlikte toplam 17 hektar alanın, … riskli alanda kentsel tasarım projesi, imar planı, imar uygulaması, mimari projeleri, betonarme, statik, elektrik, mekanik, asansor ve peyzaj projeleri projeci tarafından yapılarak ilgili kurum ve kuruluşlarda onaylatılması işine dair sözleşme imzalanmıştır.
Sözleşmenin; plan ve proje bedeli başlıklı 2-a maddesinde:”Kentsel tasarım ve mimari proje yapım bedeli 500.000 TL+KDV’dir. Sözleşme kapsamındaki diğer proje hizmet bedelleri toplamı 500.000 TL+KDV’dir. İleride bu projelerden bir veya bir kaçının yapılmaması ve yaptırılmamasından tarafların anlaşarak vazgeçmesi halinde, her biri proje bedeli, TMMOB asgari proje ücretleri oranlarına göre dağıtımla tespit edilecektir.” Ödeme şekli başlıklı 2-b maddesinde: “proje sözleşmesi imzalandıktan sonra bir hafta içerisinde 100.000 TL, tamamlanan kentsel tasarım, mimari projelerin ve 3 boyutlu görsellerin bakanlığa teslim edilmesi ile 100.000 TL, projelerin bakanlıkça uygun görülmesi ve mimari uygulama projeleri tamamlandığında 100.000 TL., kalan 700.000 TL’ye karşılık işbu sözleşmeye konu projeden, nitelikleri ve numarası, projeler tamamlandığında tarafların ortaklaşa tespit edeceği iki adet konut verilecektir. Projelerin tamamlanmasından sonra, projecinin talep etmesi halinde söz konusu daireleri projede yazılan bedelleri işveren tarafından ödenerek daire vermekten vazgeçilebilir. Proje hizmet bedelleri KDV’si fatura kesildigi tarihten sonra 1 (bir) ay içerisinde ödenir.” Yüklenicinin sorumluluklarını düzenleyen 3-b-1 maddesinde ise: “Projenin yapılabilmesi ve ilgili kurum ve kuruluşlarda onaylatılması için gerekli olan tüm belge, bilgi, vekaletname vs. evrakları zamanında projeciye vermekle yükümlüdür. Söz konusu sorumluluklarını yerine getirmemesi halinde, projecinin göreceği her türlü zarar ve ziyandan sorumlu olmakla birlikte, bu sorumluluğunu yerine getirmemesinden doğan gecikmeler projecinin yapım süresine ilave edilecektir.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Buna göre; sözleşme bedeli toplam 1.000.000,00 TL olup, sözleşmenin imzalanmasından sonra davalı tarafından 100.000,00 TL’nin avans olarak ödendiği tarafların kabulündedir. Davacıya ödenen 100.000,00 TL avansın ise kentsel tasarım ve mimari avam projelerinin hazırlanması işine karşılık olduğu sözleşmenin 2-b maddesinden açıkça anlaşılmaktadır. Zira, sözleşmenin 2-b maddesi 2. cümle uyarınca; tamamlanan kentsel tasarım, mimari projelerin ve 3 boyutlu görsellerin bakanlığa teslim edilmesi ile 100.000,00 TL’ye daha hak kazanılacağı ifade edilmiştir. 6098 Sayılı TBK’nun 479. maddesi hükmü gereğince, iş sahibinin bedel ödeme borcu eserin teslimi anında muaccel olur. Eserin parça parça teslim edilmesi kararlaştırılmış ve bedel parçalara göre belirlenmişse, her parçanın bedeli onun teslimi anında muaccel olur. Aynı kanunun ifada sıra başlıklı 97. maddesi gereğince, karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşme koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir. Yani, karşılıklı akitler de kural olarak borç aynı anda ifa edilmesi lazım gelir. Bu durumun aksi de kararlaştırılabilir. Sözleşmede önce ifaya ilişkin bir madde yoksa taraflardan birinin karşı tarafın edimini ifasını talep edebilmesi için kendisi borcunu ifa etmiş ya da ifasını teklif etmiş olmalıdır. Somut uyuşmazlıkta, sözleşme hükümleri ve dosya içeriği incelendiğinde taraflar arasında parça parça teslim ve ödeme öngörülmüş olmasına göre, davacı tamamladığını ileri sürdüğü kentsel tasarım, mimari projelerin ve 3 boyutlu görsellerin bakanlığa teslime hazır hale geldiğini davalıya bildirmiş olmalıdır. Davacı tarafından kentsel tasarım, mimari proje ve 3 boyutlu görsellerinin bakanlık onayına hazır olduğuna ve teslimi gerektiğine dair davalıya gönderilen bir ihtar bulunmamaktadır. Kaldı ki; dosyaya kazandırılan müzekkere cevaplarından da davacı tarafından onaya sunulan/teslim edilen hiçbir proje bulunmadığı anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı yan, projenin bankalığa teslimi/onayı için davalının kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığı hak sahiplerinden vekaletname alması halinde mümkün olabileceğini iddia etmiş ve bilirkişi kurulunca da bu yönde görüş bildirilmiş ise de, sözleşmede dava dışı hak sahiplerinden alınması gereken vekaletnamelerin ne zaman alınacağına dair düzenlenme bulunmadığı gibi, davacının da sözleşme uyarınca eseri teslime hazır olduğunu bildirme yükümlülüğünü ortadan kaldırmamaktadır. Davalı şirket eseri teslim almadığından işin, sözleşme ve bakanlık kriterlerine uygun olarak yapıldığı ve bakanlık onayına hazır olduğunu kanıtlama yükümlülüğü davacıdadır. Dava dilekçesinde yemin ve tanık deliline dayanmayan davacı teslim yükümlülüğünü dosya kapsamı itibariyle ispatlayamadığından, davalının bedel ödeme borcunun muaccel olduğundan bahsedilemez. Şu durumda davacının takip tarihi itibariyle davalı şirketten alacağının olmadığı, davalının itirazında haklı olduğu anlaşıldığından davanın reddine, takipte haksız olan davacının kötüniyetli olduğu ispatlanamadığı gibi, alacağın var olup olmadığı yargılamayı zorunlu kıldığından davalının kötüniyet tazminat isteminin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davanın reddine,
2- Davalının kötüniyet tazminatı isteminin şartları oluşmadığından reddine,
3-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3,13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 16.870,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
4-Masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Alınması gerekli 59,30 TL harcın, peşin alınan 1.114,61 TL harçtan düşümü ile fazla alınan 1.055,31 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra istek halinde yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile… Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.28/05/2021
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıd