Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/707 E. 2021/591 K. 24.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/707 Esas
KARAR NO : 2021/591

DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/10/2018
KARAR TARİHİ : 24/09/2021
KARAR Y.TARİHİ : 30/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı şirket arasında 14.04.2018 tarihinde ESOGÜ hastanesi genel tadilat işleri yapım işine ait taşeron sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 24.04.2018 tarihinde idare tarafından onaylandığını ve davalının sözleşme konusu işlerin ifa edinimini yüklendiğini, müvekkilinin sözleşme gereği ödeme edimini … Bankasına ait 25.08.2018 tarihli 25.000,00 TL ve 50.000,00 TL tutarlı, 25.09.2018 tarihli 50.000,00TL tutarlı ve … Bankasına ait 25.08.2018 tarihli 25.000,00 TL tutarlı çekleri davalı şirkete vererek yerine getirdiğini, davalının sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bu hususun davalıya bildirilerek davalının şantiye alanına davet edildiğini, davalının hazırlanan tutanakları imzalamadığını, idare huzurunda yapılan tespitte davalı tarafından yapılan iş bedelinin toplam 92.017,48 TL olduğunu, davalının sözleşme gereği yatırmak zorunda olduğu SGK giderlerini yatırmadığı, şantiyede teknik elaman ve iş güvenliği uzmanı bulundurmadığını, davalının sözleşme uyarınca yerine getirmediği bu yükümlülüklerinin ceza gerektiren işlemler olduğunu, sözleşmenin ceza gerektiren işlemler tablosunda gösterilen tutar üzerinden hesaplanan tutarın davalı tarafından ödenmediğini, sözleşme gereği SGK’ya 47.500,00 TL kadar işçilik bildiriminde bulunulmasına yönelik gönderilen ihtarın sonuçsuz kaldığını, sözleşmenin Ankara …. Noterliğinin 11.07.2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtarı ile feshedildiğini ileri sürerek; fesih nedeniyle uğranılan zararların tazmini, ihale sözleşmesinde kararlaştırılan cezalar dahil edilerek 9.000,00 TL’nin ticari temerrüt faiziyle birlikte tahsiline, davalı şirkete teslim edilen çekler nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine, KİSK md 20 uyarınca feshin hüküm ifade edeceği ana kadar işleyecek cezai şarta karşılık gelmek kaydıyla 1.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline, davalı tarafından karşılıksız kaydı yazdırılan 25/09/2018 tarih 5896389 seri nolu 50.000,00 TL çekin icrasının durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı tarafa dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmiş süresi içeresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmenin haklı olarak feshedildiğinden bahisle uğranılan zararın tazmini ile dava konusu çeklere yönelik menfi tespit davası olduğu anlaşıldı.
Sözleşme, çek örnekleri, ihtarname örneği, geçici kabul tutanakları, ticaret sicil kayıtları, bilirkişi raporları ve diğer bilgi belgeler dosyada mevcuttur.
Davalı tarafa ticari defter ve kayıtları sunmak üzere ihtarlı davetiye tebliğ edilmiş, süresi içeresinde ticari defter ibraz etmemiştir.
Dava konusu edilen esere ilişkin davalının sözleşme konusu işleri ifa edip etmediği etmiş ise ne kadarı ifa ettiği, tadilat işlerinin ne kadarının tamamlandığı, hali hazırda ne durumda olduğu, yapılan işlerin piyasa rayiç değeri ile iş geneline oranı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırmak üzere mahal mahkemesine talimat yazılmıştır.
Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi kanalı ile; inşaat mühendisi bilirkişiden alınan raporun sonuç kısmında özetle; davacı ve davalı arasında yapılan sözleşme ile asıl işverenin Osmangazi Üniversitesi olduğu ESOGÜ genel tadilat işleri yapım işi makine ve tesisat yapım işinin rapor tarihi itibarı ile tamamlandığı ve geçici kabulünün yapıldığı, dava konusu işte davalının yapmış olduğu işlerin tespiti ve sözleşmeye göre davalı tarafından yapılan işin yüzdesi tespit edilemediğini, tespit edilememe nedeni işin tamamlanmış olması ve hangi işlerin davalı tarafından yapıldığının bilinemediğinden kaynaklandığını, dosyadaki belge ve bilgilere göre davalının imzalamadığı tasfiye hesabına göre davalının yaptığı imalatların bedelinin 92.017,48TL olduğu, dava konusu işte davalının hiçbir belge sunmadığı dosya kapsamından anlaşıldığı, dosya içine taraflarca sunulmuş bir fatura hakediş olmadığı, davacının davalıya verdiği çeklerin toplam tutarının dosyadaki beyanlardan 150.000,00TL olduğu, ancak 50.000,00TL tutarlı çekin icrasının durdurulması talebi olduğundan bunun ödenmediği, çeklerin tamamının ödendiğinin kabulü ve dosya içinde bulunan davalının imzalamadığı tutarın kabulü halinde davalının geri ödemek zorunda olduğu bedelin 150.000,00-92.07,48= 57.982,52TL olduğu, işçilik primlerinin taşeron firma (davalı ) tarafından yatırılacağı sözleşmeden anlaşıldığını, işçilik bildirimi ile ilgili bir belgeye dosyada rastlanmadığını, dosya içindeki beyandan yatırılmayan tutarın 47.500,00TL olduğunu anlaşıldığını, taşeron sözleşmesinde iş güvenliği yönünde tedbir alınması gerektiği belirtilmiş ancak iş güvenliği uzmanı bulundurulmadığında ceza uygulanacağı belirtilmediğini, ayrıca sözleşme ile yapılan imalatlar genellikle mekanik olup makine mühendisliği konusuna girmekte olduğunu görüşünü bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili süresi içeresinde bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içerir dilekçesini dosyaya sunmuştur.
Bilirkişi heyetine makine mühendisi bilirkişi eklenerek davacı vekilinin itirazları değerlendirilmek üzere bilirkişiye tevdii edilmiştir.
Bilirkişi kurulu 31.10.2019 tarihli raporunun sonuç kısmında özetle; davacı işveren ile davalı arasında 14.04.2018 tarihinde ESOGÜ gene tadilat işleri yapım işi makine ve tesisat yapım işi toplam 470.000.00TL+KDV olmak üzere sözleşme yapıldığı, ancak davalı firmanın işi tamamlamadan yarım bıraktığı, davacı ve davalı arasında işe başladıktan sonra yapılan işlere ait tespit, hakkediş raporu vb tutanak tanzim edilmediği, dosyada sadece sözleşme kapsamında tanzim edilmiş tasfiye hakediş raporu bulunduğu, davacı firmanın asıl işveren ile yapılan işleri pursantaj esas alınarak anahtar teslimi iş yaptığı, yaptığı işlere karşı buna göre hakediş raporu tanzim edilerek ödeme yapıldığı, bu kapsamda davacının işi tamamlayarak asıl işverene teslim ettiği, davacı firma ile davalı firma arasında yapılan sözleşmenin, yapılan işlerin miktarı ve birim fiyat usulüne göre olduğu, ayrıca havalandırma tesisatının VRF sisteminin başka bir firma tarafından yapıldığı değerlendirildiğinde, davacının asıl işverenden aldığı hakkedişlere göre davalının yaptığı imalatların tutarının tespit edilmesinin mümkün olmadığı, davalının yaptığı işlerin dosyadaki belgelere göre tespit edilmesinin tam olarak mümkün olmadığı, ancak davacının asıl işverenden aldığı ve davacının işi bıraktığı tarih itibari ile 3 nolu hakedişinin makine tesisatı imalat metraj cetvelindeki pursantaj oranları ile dosyaya sunulan CD deki görünümlerde dikkate alınarak tasfiye hakediş cetvellerinin karşılıklı olarak mukayeseli olarak incelenmesi neticesinde ancak bir değerlendirme yapılmasının uygun olacağı kanaatine varıldığı, sözleşme keşif özetleri, tasfiye hakedişi ile 08.05.2018- 06.06.2318 ve 04.07.2018 tarihlerinde 1-2-3 nolu hakkediş raporları, metraj cetvelleri ve dosyaya sunulan CD ‘nin incelenmesi neticesinde, dosyaya sunulan tasfiye hakkedişi ile davacının asıl işverene yaptığı işlere yönelik 04.07.2018 tarihli 3 nolu hakediş raporunun birbiri ile uyumlu olduğu, buna göre davalı firmanın davacı firmaya sözleşme kapsamında 92.017.48TL tutarında iş yapmış olabileceği, dava konusu iş kapsamında davalı firmanın yapması gereken iş toplamının 470.000, 00 TL olduğu, bu durumda davalının yaklaşık %20 oranında iş yapmış olabileceği görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi kurulu 24.06.2020 tarihli bilirkişi raporu ve 19.04.2021 tarihli bilirkişi ek raporunun sonuç kısmında özetle; davacıya ait defter, belge, evrak ve kayıtlar tetkik edilmiş; TTK. m. 64 ve VUK.m.182 gereğince mecburi olan yukarıda tabloda belirtilen kanuni defterlerin tutulduğu, yevmiye defterinin açılış ve kapanış, defteri kebir ve envanter defterinin açılış tasdiklerinin yasal süresinde yapıldığı görülmüştür. Bu durumda ibraz edilen ve yukarıda dökümü bulunan kanuni defterlerin HMK 222. md. uyarınca davacı lehine delil vasfı bulunduğu, yapılan ticari defter kayıt incelemesinde, davalıya verilen Halkbankası 25.09.2018 tarihli 5896389 nolu 50.000,00 TL tutarlı çekin davacı tarafından ödendiğine dair herhangi bir kayda rastlanılmadığı, karşılıksız kaydı yazdırılan …bankası 25.09.2018 tarihli 5896389 nolu 50.000,00 TL tutarlı çeke dair ödemenin geçerli olduğunun kabulü halinde; sözleşmenin feshi sebebi ile uğranılan zararın (150.000,00-TL – 92.017,48-TL + 3.174,70- TL) 61.157,22-TL olduğu karşılıksız kaydı yazdırılan Halkbankası 25.09.2018 tarihli 5896389 nolu, 50.000,00 TL tutarlı çeke dair ödemenin mahkemece geçersiz olduğu kabul edilir ise; sözleşmenin feshi sebebi ile uğranılan zararın (100.000,00 TL-92.017,48-TL + 3.174,70-TL) = 11.157,22 TL olduğu, davalı şirkete teslim edilen çekler sebebi ile davacının borçlu olmadığı, KİSK madde 20 uyarınca feshin hüküm ifa edeceği ana kadar işleyecek cezai şart talep edilmiş olmasına rağmen taraflar arasında akdedilen sözleşmede bu hususta hüküm olmaması sebebi ile hesaplama yapılamayacağı görüşü bildirilmiştir.
Davacı vekili 24.09.2021 tarihli karar duruşmasında; “gecikme cezasına ilişkin beyanlarımızı tekrar ediyoruz, dava dilekçemizde fesih nedeniyle uğranılan zarar tazmini ve idare tarafından uygulanan gecikme cezaları dahil edilerek 9.000 TL ‘nin tahsilini istemiştik, dava dilekçemizin fesih nedeniyle uğranılan zarar tazmin için 4.500,00 TL, idare tarafından uygulanan gecikme cezaları için 4.500 TL olarak kuruşlandırıyoruz yine ıslah dilekçemizde de fesih nedeniyle uğranılan zararlarımızı bunun içinde SGK’ya ödenen pirim borçları da bulunmaktadır, bu zarar kalemimizi 10.252,30 TL ‘ye, idare tarafından uygulanan gecikme cezaları için talep ettiğimiz tazminat talebimizi 37.999,49 TL’ye yükselttik, ayrıca dava açarken toplam 150.000 TL bedelindeki 4 ayrı çekten borçlu olmadığımızın tespitini istemiştik, çeklerden 50.000 TL’lik olan bir adedi müvekkilin şirketin cirolayarak davalıya verdiği çektir, bu çek ödenmemiştir, bu çek nedeniyle borçlu olmadığımızın tespitine karar verilmesini talep ederiz” demiştir.
Davacı vekili 06.07.2021 tarihli dilekçesi ile alacak taleplerini eksik işler yönünden 61.157,22 TL, davalı yerine yapılan eksik işler nedeniyle SGK’ya ödenen prim borcu yönünden 10.252,30-TL, ihale veren idareye ödenen cezai şart yönünden ise 37.999,49-TL olmak üzere toplam 109.409,01-TL’ye yükseltmiş ancak harcını yatırmamıştır. Davacı vekili 13.07.2021 tarihli duruşmada menfi tespit istemi kapsamında 09.12.2020 tarihinde 2.390,00 TL harç yatırdığını, eksik harç bulunmadığını beyan etmiştir. Davacı yanın dava dilekçesinde davaya konu toplam 150.000,00 TL bedelli çekler yönünden menfi tespit isteminde bulunduğu anlaşılmakla; 30.11.2020 tarihli celsenin 1 nolu ara kararı ile 150.000,00 TL üzerinden eksik harcın ikmali istenmiş, davacı vekilince 09.12.2020 tarihinde harç ikmal edilmiştir. 06.07.2021 ıslah dilekçesi ile de; dava dilekçesinde talep ettiği diğer tazminat kalemlerini artırmış ancak harcını yatırmamıştır. Harcı yatırılmayan ıslaha değer verilemez. Dolayısıyla eldeki davada ıslah hiç yapılmamış gibi değerlendirmede bulunulmuştur.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşme niteliği itibariyle 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi olup, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği, tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmedir. Eldeki davada; davacı yüklenici, davalı ise taşerondur.
Davacı şirket, taraflar arasında 14.04.2018 tarihinde ESOGÜ genel tadilat işleri ile makine ve tesisat yapım işlerine ait toplam 470.000.00TL+KDV olmak üzere sözleşme yapıldığını, davalının işi tamamlayamadan yarım bıraktığını, işi tamamlama konusunda irade göstermediğini, bu sebeple sözleşmeyi fesh ettiğini ileri sürerek, fesih nedeniyle uğranılan zararların tazmini ile ihale sözleşmesinde kararlaştırılan cezalar için 9.000,00 TL’nin ticari temerrüt faiziyle birlikte tahsiline, davalı şirkete teslim edilen çekler nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine, KİSK md 20 uyarınca feshin hüküm ifade edeceği ana kadar işleyecek cezai şarta karşılık gelmek kaydıyla 1.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 24.09.2021 tarihli karar duruşmasında; dava dilekçesinde fesih nedeniyle uğranılan zarar tazmini ile idare tarafından uygulanan gecikme cezaları için talep edilen toplam 9.000,00 TL’yi; fesih nedeniyle uğranılan zarar tazmin için 4.500,00 TL, idare tarafından uygulanan gecikme cezaları için 4.500,00 TL olarak kuruşlandırdığı görülmüştür.
Somut olayda; taraflar arasında 14.04.2018 tarihinde ESOGÜ genel tadilat işleri ile makine ve tesisat yapım işlerine ait toplam 470.000.00TL+KDV olmak üzere sözleşme yapıldığı, davacı şirket tarafından sözleşmenin imzalanmasından sonra, 5896387 seri nolu 25.000,00 TL bedelli, 5896388 seri nolu 50.000,00 TL bedelli, 8015259 seri nolu 25.000,00 TL bedelli ve 5896389 seri nolu 50.000,00 TL bedelli olmak üzere toplam 150.000,00 TL tutarlı çeklerin davalı yana avans olarak teslim edildiği, bu çeklerden 5896387 seri nolu 25.000,00 TL bedelli, 5896388 seri nolu 50.000,00 TL bedelli, 8015259 seri nolu 25.000,00 TL bedelli olmak üzere toplam 100.000,00 TL tutarlı çek bedellerinin davalıya ödendiği, 5896389 seri nolu 50.000,00 TL bedelli çekin ise davacı tarafından ciro edilmek suretiyle davalıya teslim edildiği, ancak bu çek bedelinin davalı yana ödenmediği anlaşılmıştır. Davalının, sözleşme uyarınca yapması gereken tadilat, makine ve tesisat işlerini tamamlamadan yarım bıraktığı ve işi devam etmediği anlaşıldığından, davacının yanın sözleşmeyi feshetmesi görülmüştür. Taraflar arasında yapılan işlere ait tespit, hakkediş raporu vb tutanak tanzim edilmediği, dosyada sadece sözleşme kapsamında tanzim edilmiş tasfiye hakediş raporu bulunduğu, davacı firmanın asıl işveren ile yapılan işleri pursantaj esas alınarak anahtar teslimi yaptığı, yaptığı işler esas alınarak hakediş raporu düzenlendiği ve ödeme yapıldığı, bu kapsamda davacının işi tamamlayarak asıl işverene teslim ettiği, davalı tarafından yapılan işlerin dosyadaki belgelere göre tespit edilmesinin tam olarak mümkün olmadığı, fakat davacının asıl işverenden aldığı ve davacının işi bıraktığı tarih itibari ile 3 nolu hakedişinin makine tesisatı imalat metraj cetvelindeki pursantaj oranları ile dosyaya sunulan CD içerikleri dikkate alınarak tasfiye hakediş cetvellerinin mukayeseli olarak incelenmesi neticesinde; dosyaya sunulan tasfiye hakkedişi ile davacının asıl işverene yaptığı işlere yönelik 04.07.2018 tarihli 3 nolu hakediş raporunun birbiri ile uyumlu olduğu, buna göre davalı şirketin sözleşme kapsamında 92.017,48 TL’lik iş yaptığı tespit edilmiştir. Az yukarıda belirtildiği üzere, 5896387 seri nolu 25.000,00 TL bedelli, 5896388 seri nolu 50.000,00 TL bedelli, 8015259 seri nolu 25.000,00 TL bedelli olmak üzere toplam 100.000,00 TL tutarlı çek bedellerinin davalıya ödendiği, bu halde yapılan fazla ödemenin(100.000,00-92.017,48) 7.982,52 TL olduğu anlaşılmakla; davacının 5896387 seri nolu 25.000,00 TL bedelli, 5896388 seri nolu 50.000,00 TL bedelli, 8015259 seri nolu 25.000,00 TL bedelli olmak üzere toplam 100.000,00 TL tutarlı çekler nedeniyle davalıya 7.982,52 TL borçlu olmadığının tespiti ile bu bedelin davacı tarafça faiz başlangıç tarihi bildirilmediğinden dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir. 5896389 seri nolu 50.000,00 TL bedelli çek yönünden ise, çekin davalı yana teslim edildiği ancak ödenmediği dosya kapsamından ve davacı vekilinin beyanından anlaşılmış olup, bu çek yönünden ise sadece menfi tespit isteminin kabulü ile yetinilmiştir.
Davalının yaptığı iş miktarına göre beyan etmesi gereken işçilik miktarı 3.174,70 TL olarak tespit edilmiş olup, sözleşme uyarınca bu primin davalı taşeron tarafından yatırılması gerektiği halde davacı tarafça yatırıldığı anlaşıldığından davacının bu kaleme yönelik davasının kısmen kabulüne, 3.174,70 TL’nin davacı yanca faiz başlangıç tarihi bildirilmediğinden dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Öte yandan, davacının ihale sözleşmesinde kararlaştırılan cezalar nedeniyle ödediğini ileri sürdüğü cezaların tahsiline yönelik davasının; dosyaya kazandırılan belgelerden iş bu zarar kaleminin ispatlanamadığı, KİSK md. 20 uyarınca feshin hüküm ifade edeceği ana kadar işleyecek cezai şarta ilişkin talebinin ise taraflar arasında akdedilen sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunmadığı anlaşıldığından, bu taleplerin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
Davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine,
1-Davacının menfi tespit davasının kısmen kabulüne;
-davacının, taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca davalı yana teslim edilen 5896387 seri nolu 25.000,00 TL bedelli, 5896388 seri nolu 50.000,00 TL bedelli ve 8015259 seri nolu 25.000,00 TL bedelli olmak üzere toplam 100.000,00 TL tutarlı çekler nedeniyle davalıya 7.982,52 TL borçlu olmadığının tespitine,
-7.982,52 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
-5896389 seri nolu 50.000,00 TL bedelli çek yönünden menfi tespit talebinin kabulüne, davacının bu çek bedeli yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacının fesih nedeniyle uğranılan zararların tazmini isteminin kısmen kabulüne, 3.174,70 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine,
3-Davacının ihale sözleşmesinde kararlaştırılan cezalar nedeniyle ödediğini ileri sürdüğü cezaların tahsiline yönelik davası reddine,
4-Davacının KİSK md. 20 uyarınca feshin hüküm ifade edeceği ana kadar işleyecek cezai şarta karşılık gelmek kaydıyla alacak talebinin reddine,
5-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 18.501,60 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından aşağıda dökümü yapılan 2.835,38 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 2.714,43 TL’nin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8-Alınması gerekli 10.463,36 TL harçtan peşin alınan ve tamamlatılan 2.560,78 TL harcın düşümü ile arta kalan 7.902,58 TL harcın davalı tarafdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
9-Peşin alınan 2.560,78 TL harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,

Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

DAVACI YARGILAMA GİDERLERİ
Vekalet Harcı 5,20 TL
Posta masrafı 394,28 TL
Başvurma harcı 35,90 TL
Bilirkişi ücreti 2.400,00 TL
TOPLAM 2.835,38 TL