Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/625 E. 2021/866 K. 27.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/625 Esas
KARAR NO : 2021/866

DAVA : Tazminat (Rekabet Yasağından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/05/2016
KARAR TARİHİ : 27/12/2021
KARAR Y.TARİHİ : 29/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan tazminat (Rekabet Yasağında Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının 08/01/2008-04/01/2010 tarihleri arasında … Otomotiv San. Tic. Ltd. Şti.’nde çalıştığını, daha sonra aynı işverene ait müvekkili şirkete nakledilerek 05/01/2010-19/09/2015 tarihleri arasında müvekkili şirkette servis teknisyeni olarak çalıştığını, müvekkili şirketin Türkiyede …ün alt yüklenicisi olarak konumlandığını, davalının müvekkili şirketten aldığı eğitimler doğrultusunda servis teknisyeni olarak satışı yapılan cihazların her türlü bakım, tamir ve onarım gibi teknik servis hizmetlerini müvekkili şirket müşterilerine verdiğini, davalının 19/09/2015 tarihinde 15 yıl sigortalılık süresi ve 3600 gün prim ödeme süresini tamamlaması nedeniyle işyerinden kendi isteği ile ayrıldığını, kıdem tazminatı ödemesinin yapıldığını, davalının müvekkili şirketten ayrılışından sonra müvekkili şirketin müşterisi olan ve periyodik araç muayenesi alanında hizmet veren … ile çalışmaya başladığını, … firmasının müvekkili şirket tarafından satışı yapılan yedek parça ve makinelere ilişkin bakım, tamir ve onarım gibi teknik servis hizmetlerini müvekkili şirketten satın alırken davalı gibi çalışanların … e katılması ile hizmet alımının durdurulduğunu belirterek 10.000-TL cezai şart tazminatının, 25.765,56-TL tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiğini bildirdiği görülmüştür.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı şirkette 05/01/2010-19/09/2015 tarihleri arasında çalıştığını, müvekkilinin davacı şirkette işe başlamadan önce 1995/2006 tarihleri arasında otomotiv sektöründe tanınan … Türkiye A.Ş’de bakım onarım teknisyeni olarak hizmet verdiğini, davalı tarafça iddia edildiği gibi sıfırdan bir eğitim görmediğini, yine daha sonra girmiş olduğu işlerde de mesleği olan bakım onarım teknisyenliğine uygun görevlerde bulunduğunu, müvekkilinin Ankara Alçı fabrikasında 2006-2007 tarihleri arasında bakım onarım teknisyeni olarak görev yaptığını, davacı şirketin iddia ettiği gibi ortada teknik sır niteliğinde bir durum olmadığından müvekkilinin … firmasında 01/02/2016-24/05/2016 tarihlerinde çalıştığını, … firması yaklaşık iki seneye yakın cihazlarındaki bakım onarım tamir gibi hizmetleri davacı şirketin değil kendi personeli ile karşıladığını, müvekkilinin …’e işe girmesinden sonra davacı şirketten hizmet alımını durdurduğunu, müvekkilinin …’te 3 ay kadar çalışmış olması sonucunda davacı şirketin müşterisini kaybetmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, yine rekabet yasağının geçerli olması için işveren tarafından önemli bir zarara uğrama tehlikesinin varlığı ile işçinin davranışı arasında illiyet bağının olması gerektiğini savunmuş davanın reddini istemiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, iş akdinin feshinden sonra, sözleşmede düzenlenen 2 yıl süre ile rekabet yasağına uyma ve sır saklama yükümlülüğünün ihlal edildiği iddiasına dayalı tazminat ve cezai şart istemine ilişkindir.
SGK hizmet dökümü, iş sözleşmesi örneği, fatura örnekleri, … müzekkere cevabı, bilirkişi raporları ve diğer bilgi belgeler dosyada mevcuttur.
Dosya, Ankara … İş Mahkemesinin … Karar sayılı görevsizlik kararı sonucu mahkememizin esasına kaydı yapılmıştır.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Görevsiz mahkemece aldırılan 29/05/2017 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; davalı işçinin iş sözleşmesinde belirlenen rekabet yasağı ve sır saklama yükümlüğünü ihlal ettiğinin sabit olduğu, iş sözleşmesinde öngörülen 3 brüt ücret tutarındaki akdi bozma tazminatının 3 katı tutarında 25.765,56 TL tazminat ile sır saklama yükümlüğünü ihlal sebebiyle de 10.000,00 TL cezai şartın davalıdan tahsilinin imkan dahilinde olduğu, hükmolunacak miktardan hakkaniyet indiriminin de takdire bağlı olduğu görüşü bildirilmiştir.
Dosya yeni bir bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişi 25/02/2019 tarihli raporunun sonuç kısmında özetle; davacı şirket ile davalı arasında akdedilen iş sözleşmesi ile kayıt altına alınan rekabet yasağı ve sır saklama yükümlülüğünün davalı tarafından ihlal edilmediği, davalının iş sözleşmesine aykırı olarak rekabet ettiği ve davacı şirketin önemli bir zarara uğrattığı yolunda dava dosyasında yeterli delile rastlanmadığı görüşü bildirilmiştir.
Davacı yanın ticari defter ve kayıtlarının incelemesi için talimat yazılmıştır.
Talimat mahkemesi kanalı ile alınan mali müşavir bilirkişiden alınan 09/09/2019 tarihli raporunun sonuç kısmında özetle; davacı yan tarafından 2014 yılından 2015 yılına geçişte … firmalarına düzenlenen servis hizmet faturaları tutarında toplamda %28,62 civarında artış görülürken, davalının işten ayrılması ve … nezdinde işe başladığı 01.02.2016 tarihinden itibaren … firmaları tarafından davacı şirketten teknik hizmet alımının %98,55 civarında azaldığı ve yıl sonuna doğru tamamen bittiği, davacı firmanın satışlarındaki azalmanın davalının işten çıktığı tarihlere denk gelmesi ile birlikte değerlendirildiğinde, davalının iş sözleşmesinin 5.3. maddesinde düzenlenen rekabet yasağı ile birlikte 3.1.8. maddesinde düzenlenen sır saklama yükümlüğünü ihlal ettiği görüşü bildirilmiştir.
Davacı yana ait ticari defterleri incelendikten ve TÜVTURK’e yazılan müzekkere cevapları ikmal olunduktan sonra dosya yeniden bilirkişiye tevdii edilmiştir.
Bilirkişi 28/06/2021 tarihli ek raporunun sonuç kısmında özetle; davacı şirket ile davalı arasında akdedilen iş sözleşmesi ile kayıt altına alınan rekabet yasağı ve sır saklama yükümlüğünün davalı tarafça ihlal edildiği, davalının iş sözleşmesine aykırı olarak rekabet ettiği ve davacı şirketi önemli bir zara uğrattığı, yolunda dava dosyasında yeterli bir delil rastlanmadığı görüşü bildirmiştir.
Taraflar arasında akdedilen 05.01.2010 tarihli İş Sözleşme’nin 3.1.8. maddesi, ” İşçi, görevi nedeniyle sahip olacağı bilgi ve belgeleri veya işverenin ve iş yerinin sırlarını üçüncü şahıs ve kurumlara veremez, görevi gereği ilişkide bulunduğu 3. kişiler ile şahsi menfaat sağlamak için hiçbir ilişki kuramaz. Her ne sebeple olursa olsun işverenin işi, işyerleri, işçinin kendisi ile ilgili işverence hazırlanmış her türlü belgeyi işverenin sır sayacağı her türlü bilgi, belgenin başkalarına verilmişliğinden sorumlu tutulacaktır. İşçi, görevi nedeniyle sahip olduğu her türlü bilgi ve belgeyi 3. kişilere işverenin yazılı onayını almadan yazılı veya sözlü olarak veremez. İşçi, gerek sözleşme süresince, gerekse sözleşmenin sona ermesinden sonra, iş gördüğü sırada öğrendiği, özellikle üretim ve iş sırları gibi bilgileri, kendi yararına kullanamaz veya başkalarına açıklayamaz. Bu maddede veya mevzuatta belirtilen sadakat kurallarına aykırı hareket eden işçi 10.000.-TL(onbintürklirası) ödemeyi kabul ve taahhüt eder. Aykırılık daha büyük bir zarara neden olmuşsa ayrıca tanzim edilir. “
5.3. maddesi, ” İşçi, işbu sözleşme yürürlükte iken her ne şekilde ve her ne sebeple olursa olsun sözleşmenin sona erdirilmesinden sonra işverenin faaliyetlerine benzer veya aynı iş yerlerinde 2 yıl boyunca çalışmayacaktır. İşçi 2 yıl boyunca herhangi bir yolla işverenle rekabet etmemeyi, özellikle kendi hesabına rakip bir işletmeyi açmamayı, başka bir rakip işletmede çalışmamayı veya bunların dışında rakip işletmeyle başka türden bir menfaat ilişkisine girmemeyi kabul ve taahhüt eder. Çalıştığının tespiti halinde işbu sözleşmede belirtilen akdi bozma tazminatının 3 katı bedeli tazminat olarak işverene ödemekle yükümlü olacaktır. Aykırılık daha büyük bir zarara neden olmuşsa işverenin fazla zararını talep hakkı saklıdır. İşveren işçinin yasaklanan davranışlarının engellenmesini ve durdurulmasını ilgili mercilerden talep edebilecektir.” ve;
5.4. maddesi de “İşveren, işçinin tedbirsizlik, talimatlara uymamamı, emirlere riayetsizlik veya kusurlu sayılabilecek herhangi bir eylemi sonucunda kendisine emanet edilen veya iş yerinde bulunan demirbaşlara veya sair aygıt, mal ve ticari emtiaya yahut aynı suretle işverene diğer çalışanlara veya üçüncü şahıslara zarar vermesi halinde ortaya çıkacak her türlü zararı işçiye ödetmek, rücu etmek hakkına sahiptir. Ayrıca, işbu sözleşmenin 3.1. maddesinde ve bu maddenin tüm alt maddelerinde belirtilmiş bulunan sorumluluklarını, işçi yerine getirmemesi veya aksine davranışlarda bulunması halinde zarar, ziyan, rücu edilecekleri işçinin üstlenmemesi, karşılamaması, ödemesi halinde işverenin işçiden bu tür alacakları saklı kalmak üzere, işçi işveren ayrıca brüt ücretinin üç katı kadar sözleşmeye aykırı hareket etmesi nedeniyle akdi bozma tazminatı olarak ödemeyi ve işverenin ihbarsız, tazminatsız olarak işbu sözleşmesini fesih edebileceğini işçi kabul etmiştir.” şeklindedir.
Taraflar arasındaki rekabet yasağı hükmünü içeren iş akdi 05/01/2010 tarihli olup, 19/09/2015 tarihinde davalının istifa talebi üzerine son bulmuştur. Davalının 05.01.2010 tarihinden önce de, 08.01.2008-04.01.2010 tarihleri arasında, aynı işverene ait … Otomotiv Ticaret ve Sanayi Limited Şirketinde servis teknisyeni olarak çalıştığı, dosya kapsamında sabittir.
Somut uyuşmazlığa uygulanacak 6098 sayılı TBK’nın 444. maddesi uyarınca, fiil ehliyetine sahip olan işçi, işverene karşı, sözleşmenin sona ermesinden sonra herhangi bir biçimde onunla rekabet etmekten, özellikle kendi hesabına rakip bir işletme açmaktan, başka bir rakip işletmede çalışmaktan veya bunların dışında, rakip işletmeyle başka türden bir menfaat ilişkisine girişmekten kaçınmayı yazılı olarak üstlenebilir.
Rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli olabilmesi için, işveren tarafından sözleşmenin haklı nedenle feshedilmiş olması veya ayrılan işçi tarafından haksız olarak feshedilmemiş olması, davalı işçinin iş akdinin devamı sırasında işyerinin önemli müşteri çevresi veya üretim yönünden ticari sırlarına vakıf olabilecek bir pozisyonda çalışmış ve ayrıldıktan sonra yasaklı süre içerisinde rakip bir işyerinde çalışmaya başlaması veya kendisinin bu tür bir faaliyeti icra etmesi, önceki işyerinde edindiği bilgileri yeni işyerinde kullanmasının önceki işverene önemli zarar verebilme ihtimalinin varlığı yeterlidir. Yani, rekabet yasağı kaydı karşısında, işverenin somut bir zarara uğraması gerekmemekte olup, işçinin yaptığı iş nedeniyle edindiği bilgileri, çalışmaya başladığı başka bir rakip işletmede kullanarak davacı işverene önemli ölçüde zarar verme ihtimalinin bulunması aranmaktadır.”
Somut olayda; davalın, davacı iş yerinde 05/01/2010-19/09/2015 tarihleri arasında çalıştığı, taraflar arasındaki rekabet yasağı hükmünü içeren 05/01/2010 tarihli iş sözleşmesinin akdedildiği, davalının, davacı şirkete ait iş yerinden, emeklilik için yaş dışında diğer şartların gerçekleşmesi nedeniyle 19/09/2015 tarihinde ayrıldığı anlaşılmıştır. Davalı, 12.09.2015 tarihli istifa dilekçesinde; 15 yıl sigortalılık süresi ve 3600 gün prim ödeme süresini tamamladığını, aylık almak için iş yerinden ayrılarak yaş şartının tamamlayacağını gerekçe göstermiştir. Görüldüğü üzere davalı, davacı şirketten kendi isteği ile istifa etmiş ve iş bitimi nedeniyle de işveren tarafından her türlü hakları, kıdem tazminatı da dahil, kendisine ödenmiştir. Davacı iş yerinden istifa eden davalının 01.11.2015-10.11.2015 tarihlerinde … Elektromekanik A.Ş.’de, 20.11.2015-18.01.2016 tarihleri arasında … Motorlu Araçlar firmasında çalıştığı ve 01.02.2016 tarihinde ise TÜVTURK firmasında işe başladığı, 24.05.2016 tarihinde ise bu işyerinden de ayrılarak …’e bağlı olarak kurulan … Kalibrasyon A.Ş.’de çalışmaya başladığı dosya içerisindeki belgelerden anlaşılmaktadır. Davalının davacı şirkette, servis teknisyeni olarak çalıştığı sürede, davacı şirket tarafından satışı yapılan her türlü makinenin, montaj, tamir ve bakım gibi teknik servis hizmetlerini gerçekleştirdiği tarafların kabulündedir. Davacı şirketin, Türkiye’de …’ün alt yüklenicisi olarak konumlanan, araç muayene istasyonlarının teknik şartnamelere ve kalite güvence şartlarına uygun olarak servislerin ekipmanlarının projelerini 2-3 boyutlu bilgisayarlı teknik resim çizimi ile oluşturarak ekipmanların yerleşimi, montaj, tamir, bakım, kalibrasyonu ile uğraşan bunu yaparken de çalıştırdığı personele eğitim veren bir şirket olarak faaliyet gösterdiği tespit edilmiştir. Buradan hareketle, davalının davacı iş yerinde çalışırken, yaptığı işe ilişkin temel eğitimler aldığı da ortadadır. Nitekim, davalı da eğitim aldığına yönelik iddiayı reddetmemektedir. Davalının, davacı şirketten ayrıldıktan sonra çalışmaya başladığı … ise, trafiğe çıkan motorlu ve motorsuz araçların teknik yeterliliklerinin muayene edilerek trafik ve yolcu güvenliğine uygun olup olmadığının tespit edilmesi faaliyeti ile iştigal eden bir firmadır. … Kalibrasyon Hizmetleri A.Ş.’nin faaliyet alanının da, her türlü mobil, elektrik, elektronik ve mekanik cihazların kalibrasyonunu yapmak, değerlendirmek, belgelendirmek, teknik servis, bakım onarım ve satış sonrası hizmetleri yapmak, her türlü ölçme sistemlerinin belgelendirilmesi ile ilgili olarak ölçüm yapmak, değerlendirmek, belgelendirmek ve danışmanlık hizmeti vermek olduğu, ticaret sicil gazetesindeki bilgilerden anlaşılmaktadır. Bu durumda, davalının, davacı şirketten istifa etmesi ile çalışmaya başladığı … ve … Kalibrasyon Hizmetleri A.Ş.’nin de birbirleriyle faaliyet alanları ile ilintili, benzer işler yaptığı, davacı şirket ile rakip firmalar olarak kabul edilebileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Davacı şirketin ticari defterlerinin incelenmesinden; 2014 yılından 2015 yılına geçişte … firmalarına düzenlediği servis hizmet faturaları tutarında toplamda %28,62 civarında artış görülürken, davalının işten ayrılması ve … nezdinde işe başladığı 01.02.2016 tarihinden itibaren … firmaları tarafından davacı şirketten teknik hizmet alımının %98,55 civarında azaldığı ve yıl sonuna doğru tamamen bittiği görülmüştür. Dosyaya kazandırılan belgelerden, dava dışı … firmasının kendi bünyesinde çalışan işçiler aracılığıyla bakım ve kalibrasyon hizmeti verdiği halde, davacı firmanın satışlarındaki azalmanın, davalının işten çıktığı ve dava dışı … firmasında işe başladığı tarihlere denk gelmesi birlikte değerlendirildiğinde, davalının iş sözleşmesinin 5.3. maddesinde düzenlenen rekabet yasağı ile birlikte 3.1.8. maddesinde düzenlenen sır saklama yükümlülüğünü ihlal ettiği sonucuna varılmıştır. Açıklanan bu gerekçelerle, davalının, rekabet yasağı ve sır saklama yükümlüğünü öngören iş sözleşmesini, davacı işverenin müşterisi ve rakibi olan şirketlerde çalışmak ve davacının önemli ölçüde zarar görmesine neden olmak suretiyle, ihlal ettiği anlaşıldığından, iş sözleşmesinde öngörülen 3 brüt ücret tutarındaki akdi bozma tazminatının 3 katı tutarında (2.862,84-TL*9) 25.765,56-TL tazminat ile sır saklama yükümlülüğünü ihlali sebebiyle 10.000,00 TL cezai şarttan oluşan toplam 35.765,56 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Davacı tarafça, dava dilekçesinde faiz talebinde bulunmadığı görülmekle, hükmedilen alacağa, taleple bağlılık ilkesi uyarınca, faiz işletilmemiştir.

Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davanın kabulüne, 25.765,56 TL tazminat ile 10.000,00 TL cezai şart toplamı olan 35.765,56 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2.Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 5.364,83 TL vekalet ücretinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
3-Davacı tarafından aşağıda dökümü yapılan 1.838,70 TL yargılama giderinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4- Davalı tarafından yapılan masrafların kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Alınması gerekli 2.443,14 TL harç ilk karar ile tamamlatıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
7-Peşin ve ıslahla alınan 655,19 TL harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,

Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

DAVACI YARGILAMA GİDERLERİ
Vekalet Harcı 4,30 TL
Posta masrafı 505,20TL
Başvurma harcı 29,20 TL
Bilirkişi ücreti 1.300,00 TL
TOPLAM 1.838,70 TL