Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/515 E. 2023/299 K. 28.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/515 Esas
KARAR NO : 2023/299

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/07/2018
KARAR TARİHİ : 28/04/2023
KARAR Y.TARİHİ : 09/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali (ticari satımdan kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin cam ve ayna satışı ile camları temperleme işini yaptığını, davalının ise duşakabin ve banyo dolaplarının satışını yaptığını, müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında davalı tarafın müvekkilinden almış olduğu cam, ayna ile temperlenmiş cam malzemeleri ile duşakabin ve banyo dolaplarını montaj ederek sattığını, davalı tarafın müvekkilinden malzemeler aldığını ancak bedellerini ödemediğini, mevcut malzemelerin satışı nedeniyle faturalar düzenlendiğini, düzenlenen faturaların malzemelerin teslimi ile birlikte davalının bizzat kendisine eden teslim edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine … sayılı takip dosyası ile takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haklı nedenlere dayanmadığını belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın taraflarının tacir olmadığı, esnaf olduğu, davanın mesnedinin ise iki esnaf arasındaki faturalar olduğu, bu durumda işbu dava ticari bir mahiyette olmadığından ve mutlak ticari dava olmadığından bu davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu, görev itirazında bulunduklarını, esasa ilişkin olarak, müvekkilinin … isimli işyerinin sahibi olduğunu, davacının ise … … isimli işyerinin, … ile birlikte sahibi olduğunu, taraflar arasında süregelen ticari ilişkide sunulan belgeden de anlaşılacağı üzere öncelikle müvekkilinin, … ve …’den fiyat teklifi geldiğini, akabinde ise davacının, hiçbir bedel almaksızın müvekkiline mal gönderdiğini, müvekkilinin ise satıcı tarafından fatura düzenlenip kendisi tarafından da para ödeninceye kadar geçen süre içinde geçerli olmak üzere, alışverişe konu malların bedeline mahsuben avans olmak üzere davacıya bir bono/ senet düzenleyip verdiğini, fatura düzenlenip satış bedeli ödendiğinde, davacıda bulunan bononun müvekkiline iade edilmiş olup taraflar arasında başkaca bir hukuki ilişki bulunmadığını, taraflar arasında salt ticari ilişkinin bulunduğu davacı …’ın, …. Soruşturma kaydı dosyasında alınan 31/07/2018 tarihli karakol ifadesinde bizzat söylediği, … ile müvekkili arasındaki alışverişler kısım kısım yapılmış ve davacının da bu alışverişlere zaman zaman ve kısım kısım fatura kestiğini, müvekkili davalı tarafından davacıya, kimi zaman kendisinden alınan bir kısım tahsilat makbuzları karşılığında ödemelerde bulunulduğunu, kimi zaman da müvekkili tarafından davacıya avans olarak verilen senetler karşılığında ödemelerde bulunulduğunu, müvekkilinin davacıya borcu 142.087,97 TL olduğunu, fakat davacının müvekkilinden tahsil ettiği tutarın 147.100,00 TL olduğunu, müvekkilinin davacıya 5.012,03 TL fazla ödeme yaptığını, taraflar arasında gerçekleşen alışverişler nedeniyle davacı tarafından çıkarılan hesap ekstresine göre müvekkilinin davacıdan 5.012,03 TL alacaklı olduğunu, müvekkilinin davacı yana borcu bulunmadığını, 02/02/2018 tarihinden sonra da taraflar arasında hiçbir alışveriş olmadığı, 02/02/2018 tarihinden sonrasında müvekkilinin muhasebe kayıtlarına davacının talimatıyla her 2 tarafın ortak muhasebecisi olan … tarafından işlenen ve karşılığında davacıdan hiç bir mal alınmayan dolayısıyla teslim irsaliyesi de bulunmayan … seri nolu 25/01/2018 tarihli 39.999,99 TL’lık ve … seri no.lu 28/02/2018 tarihli 10.000,00 TL’lik faturadan dolayı müvekkilinin davacıya borçlu olmadığını, bilakis müvekkilinin alacaklı olduğunu, tarafların ortak muhasebecisi olan …, bu 2 adet fatura ile ilgili gerçeği, …’nın soruşturma dosyasına sunulan belgede açıklandığını,… E. sayılı dosyasındaki takibe konu faturalardan dolayı ödeme sebebiyle borçlu olmadığını savunmuş davanın reddine, davacının takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, satım sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağının tahsiline yönelik girişilen icra takibine vaki itirazın iptali, icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Fatura örnekleri, … müzekkere cevabı, … müzekkere cevabı, … soruşturma numaralı dosyasının uyap evrakları,… sayılı dosyaları, … sayılı takip dosyası, bilirkişi raporu ve diğer bilgi belgeler dosyada mevcuttur.
… sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine fatura alacağına dayalı olarak toplam 98.123,26 TL’nin tahsili için 04/04/2018 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlu tarafın 11.04.2018 tarihli dilekçesi ile takibe itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durduğu, davanın yasal süresi içeresinde açıldığı anlaşılmıştır.
… sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine bonodan kaynaklı toplam 45.637,24 TL’nin tahsili için 10/01/2018 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, takip konusu borcun 10.05.2018 tarihinde ödenerek, kapatıldığı anlaşılmıştır.
… sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine çekten kaynaklı toplam 27.648,46 TL’nin tahsili için 06/07/2018 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, takip konusu borcun 27.07.2018 tarihinde ödenerek, kapatıldığı anlaşılmıştır.
… sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine bonodan kaynaklı toplam 15.668,31 TL’nin tahsili için 04/04/2018 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, takip konusu borcun 04.05.2018 tarihinde ödenerek, kapatıldığı anlaşılmıştır.
…. sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine bonodan kaynaklı toplam 25.248,63 TL’nin tahsili için 04/01/2018 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, takip konusu borcun 06.04.2018 tarihinde ödenerek, kapatıldığı anlaşılmıştır.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi kurulunun 16.07.2019 tarihli raporlarının sonuç kısmında özetle; davacı … defterlerinde davalı … kayıtlarının 120 alıcılar hesabının 120.00.143 YASSER alt hesabında takip edildiği ve bu hesabın 2018 yılı kapanış bakiyesinin 45.0186,53 TL olduğunu, bir başka deyişle takip tarihinde davacının davalıdan 45.018,53 TL alacaklı olduğu kayıtlı ise de; davacının sahibi lehine delil vasfi taşıyan ticari defterlerinde tespit edilen 45.018,53 TL alacağından davalı tarafça ödenen ve üzerinde malen yazılı 5 adet 7.500,00 TL senet toplamı 37.500,00 TL’nin bu tutardan düşülmesi ile davacı alacağının 7.518,53 TL kalacağı, tüm bu sonuçlarla davacının davalıdan 7.518,53 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davacının itirazın iptalini talep edebileceği tutarın 7.518,53 TL olduğu, davacının davalıyı takip öncesi temerrüte düşürdüğüne ilişkin herhangi bir belgenin dosya içeriğinde bulunmadığı ve bu kapsamda takip öncesi faiz talep edemeyeceği, inkar tazminatına ilişkin takdirin olduğu görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekilleri bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içerir dilekçesini dosyaya ibraz etmişlerdir.
İtirazları değerlendirilmek üzere dosya bilirkişi heyetine tevdii edilmiştir.
Bilirkişi kurulu 16.09.2020 tarihli ek raporun sonuç kısmında özetle; her iki tarafında tacir ve 1. sınıf defter mükellefi olduğu, bilanço esasına göre defter tuttuğu, davacı …’ın kendi defterlerinde davalı … kayıtlarının 120 ALICILAR hesabının 120.00.143 YASSER alt hesabında takip edildiği ve bu hesabın 2018 yılı kapanış bakiyesinin 45.018,53 TL olduğu, bir başka deyişle takip tarihinde davacının davalıdan 45. 018,53 TL alacaklı olduğu; terditli olarak, bahse konu senetlerin iş amaçlı olduğu değerlendirildiğinde; davacının sahibi lehine delil vasfı taşıyan ticari defterlerinde tespit edilen 45.018,53 TL alacağından davalı tarafça ödenen ve üzerinde malen yazılı 5 adet 7.500,00 TL senet toplamı 37.5300,00 TL’nin bu tutardan düşülmesi ile davacı alacağının 7.518,53 TL kalacağı, bu kapsamda; davacının davalıdan 7.518,53 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davacının itirazın iptalini talep edebileceği tutarın 7.518,53 TL olduğu, davacının davalıyı takip öncesi temerrüte düşürdüğüne ilişkin herhangi bir belgenin dosya içeriğinde bulunmadığı ve bu kapsamda takip öncesi faiz talep edemeyeceği, bahse konu bu senetlerin bu iş amaçlı olmadığı değerlendirildiğinde ise; davacının sahibi lehine delil vasfı taşıyan defterlerinde kayıtlı tutar olan 45.01 8,53 TL kadar alacaklı olacağı, davacının davalıyı takip öncesi temerrüde düşürdüğüne ilişkin herhangi bir belgenin dosya içeriğinde bulunmadığı ve bu kapsamda takip öncesi faiz talep edemeyeceği, inkar tazminatına ilişkin takdirin mahkemeye ait olduğu görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olup, hükme esas alınmıştır.
…. soruşturma numaralı … nolu kararının incelenmesinde; müştekisinin …, şüphelilerin …, …, … olduğu, suç konusunun resmi belgede sahtecilik olduğu, 17.03.2022 tarihinde “Müştekinin şüpheliler hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan şikayetçi olduğu görülmüş ise de, bedelsiz senedi kullanma suçu yönünden yazılı delile ispat gerektiği, burada karalama defteri şeklinde sunulan beyanların ne zaman yazıldığı, ne için yazıldığı hususlarının net olmadığı, ayrıca taraflar arasında alışverişin devam ettiği, bu yüzden hangi senedin ödenip hangisinin ödenmediğinin tespit edilemediği, ayrıca müştekinin senetleri ödeyince geri aldığını bildirmesine rağmen birden fazla senedi geri almadığı, şüphelilerin beyanlarında üzerilerine atılı suçu kabul etmedikleri, …’nın faturaları müştekinin verdiğini söylediği, müşteki ile şüpheliler arasında ilişkinin hukuki ihtilaf niteliğinde olduğu, sahtecilik ve bedelsiz senedi koyma iddiası yönünden şüpheliler hakkında kamu davası açmaya yeter delil bulunmadığı anlaşılmakla, şüpheliler hakkında kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına” kararı verildiği, bu kararın 13.12.2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davacı, eldeki dava ile; mal satımından kaynaklanan fatura alacağının tahsili için icra takibine giriştiğini, davalının takibe itirazının haksız olduğunu, itirazın iptali ile inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı yan ise, tebliğ aldığı ödeme emrine karşı, ” …. takibe, örnek 7 ödeme emrine, borca, borcun ferilerine, faize, faiz oranına, faizin cinsine itiraz ediyorum. İşbu dosya mesnetleri nedeniyle benim takip alacaklısına borcum yoktur.” şeklinde itirazlarını bildirmiş, davaya cevaplarında ise, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı olarak davacıya fazladan ödeme yaptığını, davacıya borçlu değil aksine davacıdan alacaklı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Somut olayda; taraflar arasında mal alım satımından kaynaklanan ticari ilişkinin bulunduğu, takip ve dava konusu faturaların bu kapsamda düzenlendiği sabit olup, taraflar arasında davacının takip dayanağı faturalar nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı, varsa alacak miktarının ne kadar olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2018 yılına kadar devam ettiği görülmektedir.
Davacı ve davalının 2018 yılına ait ticari defterlerinin; açılış kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı ve defterlerinin birbirini teyit ettiği tespit edilmiştir. Takip dayanağı faturalar, davalı defterlerinde kayıtlı olup, davalı fatura bedellerinin bir kısmının makbuz karşılığında nakit ve bir kısmının düzenlenen senetlerle ödendiğini savunmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporu ile; davalı yanın delil olarak dayandığı tahsilat makbuzlarının, davacı defterlerinde kayıtlı olduğu ve davacının kendi defterlerinde takip tarihi itibariyle 45.018,53 TL alacaklı olduğu belirlenmiştir.
Ancak, davalı yanın delil olarak bildirdiği …. Esas sayılı takip dosyasına dayanak 30.11.2017 vadeli 7.500,00 TL bedelli ve 30.12.2017 vadeli 7.500,00 TL bedelli senetler ile 30.01.2018 vadeli 7.500,00 TL bedelli, 28/02/2018 vadeli 7.500,00 TL bedelli ve 28/02/2018 vadeli 7.500,00 TL bedelli senetlerin malen kaydı içerdiği ve davalı yanca bedellerinin ödendiği anlaşılmıştır. Malen kaydı içeren bu senetler, davacı … ile dava dışı … lehine düzenlenmiştir. Davacı …, 28.05.2021 tarihli duruşmada; malen kaydı bulunan senetlerin fatura karşılığında düzenlendiğini kabul etmiş, dava dışı …’in ise, kendisine ait firmanın müdürü olduğunu, mal alım satımlarında, alacak ve ödemelerde yetkili olduğunu, bu kişinin davalıdan tahsil etmiş olduğu alacakları firmasının nam ve hesabına yaptığını bildirmiştir. Malen kaydı içeren senetlerin, faturalara karşılık düzenlendiği davacı tarafça ikrar edilmiş olduğundan, senet ödemelerinin, davacı alacağından mahsubu gerekmektedir. Nitekim; bilirkişi heyetince, bedeli ödenen 7.500,00 TL tutarlı 5 adet senedin “malen” kaydı içerdiği, bu senetlerin fatura bedellerine karşılık verildiği, bu duruma göre; davacının takip tarihi itibariyle 45.018,53 TL-37.500,00 = 7.518,53 TL alacaklı olduğu belirlenmiştir.
Bu durumda, davacı, takip dayanağı faturalardan kaynaklı olarak, davalı yandan 7.518,53 TL alacaklı olup, davalının 7.518,53 TL’ye yönelik itirazı yerinde değildir. Ancak, davalı yan takipten önce temerrüte düşürülmediğinden, takip öncesi dönem için işletilen faize yönelik itirazında ise haklıdır.
Açıklanan nedenlerle; davanın kısmen kabulüne, davalının 7.518,53 TL asıl alacağa yönelik itirazının iptaline, takibin 7.518,53 TL asıl alacağa, taleple bağlılık ilkesi uyarınca yıllık %9,75 oranında faiz işletilerek devamına, fazlaya ilişkin istem reddine karar verilmiştir.
Takip konusu alacak, faturaya dayalı olup, likit olduğundan, hüküm altına alınan 7.518,53 TL alacağın %20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davalının reddedilen miktar yönünden kötüniyet tazminatı isteminin ise; takibe girişmekte haksız olan davacı alacaklının ayrıca kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından, reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM :
1- Davanın kısmen kabulüne, davalının … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 7.518,53 TL yönünden iptaline, takibin; 7.518,53 TL asıl alacağa taleple bağlılık ilkesi uyarında yıllık %9,75 oranında faiz işletilerek devamına,
2-İtirazın iptaline karar verilen 7.518,53 TL’nin %20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı yanın kötüniyet tazminat isteminin, reddedilen miktar yönünden, takipte haksız olan davacının kötüniyetli olduğu ispatlanmadığından, reddine,

4-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 7.518,53 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 14.496,76 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
6-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 513,59-TL harçtan peşin alınan 1.675,70-TL harcın düşümü ile arta kalan 1.162,11 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
7-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan başvurma harcı, peşin harç, vekalet harcı toplam 554,69‬-TL yargılama harcının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve posta gideri olarak 125,00-TL, bilirkişi ücreti olarak 1.000,00.-TL yapılan toplam 1.125,00-TL yargılama giderinin red/kabul oranına göre 86,20-TL’nin davalıdan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,

9-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde …. Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/04/2023
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır