Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/505 E. 2021/523 K. 09.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/505 Esas
KARAR NO : 2021/523

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/09/2013
KARAR TARİHİ : 09/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçelerinde, müvekkili banka ile davalı şirket arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinin diğer davalının müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kefalet limitinin 500.000,00 TL olduğunu, şirket tarafından kullanılan nakdi kredi borcunun ödenmediğini, tüm muhattaplara ihtarname tebliğ edilmesine rağmen borcun ödenmemesi üzerine borçlular tarafından müvekkili banka lehine keşide edilen 10/04/2007 tanzim, 30/06/2010 vade tarihli 500.000,00 TL bedelli senede dayalı olarak … Müdürlüğünün … sayılı dosyasında 22.233,00 TL asıl alacak ve ferilerinin tahsili için davalılar aleyhine takip başlatıldığını, borcun … tarafından kabul edildiğini ve takip dosyasına borcun … tarafından ödendiğini, sonradan … Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında takibe konu senedin kambiyo vasfını taşımadığından bahisle açılan takibin iptali davasının kabul edildiğini ve … Müdürlüğünün … sayılı dosyasında yürütülen takibin iptal edildiğini, borcun ödenmesi için tekrar ihtar edilmesine rağmen davalı tarafın borcu ödememesi üzerine … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında alacağın tahsili için takip başlatıldığını, davalıların itirazı sonucu takibin durduğunu, itirazın haklı nedenlere dayanmadığını belirterek itirazın iptaline, inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalılar vekili cevap dilekçelerinde, davacı tarafça müvekkilinden haciz tehditi altında 26.372,31 TL tahsil edildiğini, … Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında mahkemece … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki takibin iptaline karar verildiğinden, icra dosyasına ödenen paranın iadesinin talep edildiğini, ödenen paradan 4.139,31 TL’nin taraflarına iade edildiğini, kalan kısım olan 22.233,00 TL üzerine ihtiyati haciz konulduğundan dava konusu dosyaya aktarıldığını, ihtiyati haciz yapılan kısım yönünden borcun kapanması gerektiğini, müvekkilinin borcu varsa ihtiyati haciz yapıldığından vekalet ücreti, yargılama masrafı talep edilemeyeceğini, ayrıca iptali talep edilen takip dosyasına ödenen 26.372,00 TL’ye faiz yürütülmesi gerektiğini, müvekkilleri tarafından yapılan masrafların alacakdan mahsubu gerektiğini savunmuş, davanın reddine, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce, 24/05/2016 tarihinde, “davanın kısmen kabulüne, ….” karar verilmiş, bu kararın davalılar vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin …. Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Yargıtay kararında özetle, “…itirazın iptali davaları icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalardandır. Bu nedenle tarafların alacak borç durumunun takip tarihi itibariyle tespiti gerekir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu yetersiz olup eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru değildir. Mahkemece banka kayıt ve defterleri üzerinde bankacılık konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılarak davacı vekilince bilirkişi rapor ve ek raporlarına karşı yapılan itirazlar da değerlendirilerek, icra takip tarihi itibariyle alacak borç durumunun tespit edilerek denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Mahkemece bu hususlar göz önüne alınmaksızın karar verilmesi doğru görülmemiştir….” bildirilmiştir.
Yeniden yapılan yargılamada Yargıtay kararına uyulmuştur.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 16/12/2019 tarihli raporunun sonuç kısmında özetle; davacı bankanın davalılar … ve …’den 26.372,31 TL alacaklı olduğu, … Müdürlüğünde başlatılan takibin iptali nedeni ile davalı tarafın yapmış olduğu ödemeler düşüldükten sonra davacı bankanın davalılardan 2.249,43 TL alacaklı olduğu, davalılar tarafından yatırılan paraların, davacı bankanın uhdesinde kaldığı süre için 7.901,12 TL faiz hak ettiği, davacı bankanın alacağı olan 26.372,31 TL’den 7.901,12 TL’nin mahsup edilmesi sonucunda 18.471,19 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesi gerektiği görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Taraf vekilleri bilirkişi raporuna beyan ve itirazlarının içerir dilekçelerini dosyaya sunmuşlardır.
İtirazlar değerlendirilmek üzere dosya bilirkişiye tevdii edilmiştir.
Bilirkişi 06/04/2020 tarihli raporunun sonuç kısmında özetle; davacı bankanın davalılar … ve …’den 26.372,31 TL alacaklı olduğu, yapılan hesaplamalar sonucunda 26.372,31 TL’ye dosyada yapılan ödeme ve tahsilatlar ve faiz hesaplamalarının mahsubu sonucu davacı tarafın alacağı olan 679,59 TL’nin 26.372,31 TL’ye eklendiğinde davacı bankanın alacağının 27.051,90 TL ‘ye ulaştığı, davalılar tarafından 09/07/2010 tarihinde 8.500,00 TL ve 22/07/2010 tarihinde 18.209,00 TL ödemeler yapıldığı, yapılan bu ödemelerin davacı bankanın uhdesinde kaldığı süre içinde 11.263,82 TL faiz hak ettiği, davacı bankanın alacağı olan 27.051,90 TL ‘den 11.263,82 TL’nin mahsup edilmesi sonucu davacı bankanın davalılardan 15.788,08 TL alacaklı olduğu görüşü bildirilmiştir.
Taraf vekillerinin bilirkişi kök ve ek rapora itirazları doğrultusunda yeni bir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi rapor ve ek raporunun sonuç kısmında özetle; davalı tarafın davacı bankadan 25/04/2013 itibariyle olan alacağın 5.858,65 TL olarak tespit edilmiş olup bu tutarın 4.139,31 TL ‘lik kısmının 25/04/2013 tarihinde iade edildiği ve kalan alacak miktarının ise 1.719,34 TL olduğu, davacı bankanın davalılardan takip tarihi 25/04/20163 itibariyle talep edebileceği alacak miktarının ise 22.233,00 TL olması gerektiği, bankaca takip talebinde 22.233,00 TL alacağa % 90 oranı üzerinden işlemiş faiz talebinde bulunulmuş olmakla birlikte, % 90 oranının sözleşmeye uygun olarak tespit edildiği hususu belgelendirilmediği için, dosyaya sunulan Merkez Bankası bildirimlerine göre tespit olunan % 30,30 oranından faiz işletilmesi gerektiği görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olup, hükme esas alınmıştır.
Dosya içerisinde toplanan deliller,
Somut olayda; davacı banka tarafından davalı asıl borçlu şirkete 28.06.2007 tarihinde 5.781,48 TL aylık taksit tutarlı, 36 ay vadeli, toplam 150.000,00 TL miktarlı taksitli ticari kredi kullandırılmıştır. Davalılarca en son kredinin 08.03.2010 vadeli 32. taksiti ödenmiş, kalan son 4 adet taksit ödenmemiştir. Bunun üzerine davacı banka tarafından kredi hesabı 30.06.2010 tarihinde kat edilmiştir. Kat tarihi itibariyle davacı bankanın anapara alacağı 22.073,13 TL’dir. 30.06.2010 kat tarihi itibariyle kredinin 08.04.2010, 08.05.2010 ve 08.06.2010 vadeli taksitleri ödenmemiş olup, ödenmeyen taksitlere ilişkin anapara tutarı 16.398,93 TL, ödenmeyen faiz tutarı 900,46 TL ve ödenmeyen BSMV tutarları toplamı 45,03 TL’dir. Davacı bankanın, Borçlar Kanunu’nun 117. madde 2. fıkrası uyarınca, ihtara gerek olmaksızın, vadesinde ödenmeyen her bir taksit için taksit vadelerinden itibaren kat tarihine kadar gecikme faizi talep hakkı mevcuttur. Ödenmeyen en son taksit tarihi itibariyle kalan anaparaya ise, kat tarihine kadar aynı Kanun maddesinin 1. fıkrası gereğince akdi faiz işletilmesi gerekmektedir. Buna göre, davacının söz konusu krediden dolayı kat tarihi itibariyle talep edebileceği tutar 23.904,53TL’dir. Davalı asıl borçlu firma ve davalı kefile gönderilen Beşiktaş …. Noterliğinin 07.07.2010 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile; kredi hesaplarının 30.06.2010 tarihinde kat edildiği bildirilmiş, ödenmesi gereken toplam borç miktarının 25.804,93 TL olduğu ihtar edilmiştir. İhtarname davalı şirkete 09.07.2010 Cuma günü, davalı …’e ise 10.09.2020 Cuma günü tebliğ edilmiştir. Tebliği takip eden günlerin hafta sonu tatiline denk gelmesi nedeniyle 5 günlük ödeme süresinin başlangıç tarihi davalı şirket yönünden 12.07.2010 tarihinde, davalı … yönünden ise 13.09.2010 tarihinde başlamış ve (5) günlük ödeme süresinin sonunda davalı şirketin temerrütü 17.07.2010 tarihinde, davalı …’ün temerrüdü ise 18.09.2010 tarihinde oluşmuştur.
Davacı banka tarafından alacağın tahsili için, 08.07.2010 tarihinde … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında davalılar aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatılmış, takip kapsamında davalılarca toplam 26.372,31 TL ödeme yapılmıştır. Ancak, … Hukuk Mahkemesince takibin iptali kararı verilmesiyle birlikte, davacı bankaya gönderilen 04.04.2013 tarihli muhtıra ile yapılan ödemenin iadesi istenilmiş, davacı banka tarafından muhtıraya konu tutar 25.04.2013 tarihinde dosyaya yatırılmıştır. 16.07.2010 tarihinde yapılan tahsilat ile birlikte davacı bankanın davalı şirketten olan temerrüt faizine esas alacağı son bulmuş olmakla birlikte söz konusu tutarın iade edildiği 25.04.2013 tarihinde bu miktar alacağın tekrar tahakkuk ettiği, bu bağlamda 16.07.2010 tarihinden paranın icra dosyasına iade edildiği 25.04.2013 tarihine kadar ki süreçte, banka kayıtlarında, temerrüt faizi hesaplanmasına esas olacak bir alacak bulunmadığı, davaya konu icra takibinde talep edilen 22.233,00 TL tutarındaki alacağın, davacı Banka tarafından … Müdürlüğüne iadenin yapıldığı 25.04.2013 tarihi itibariyle oluştuğu için, faiz esas başlangıç tarihinin de 25.04.2013 olarak kabul edilmesi gerektiği, buna göre; davacı bankanın davalılardan 25.04.2013 takip tarihi itibariyle 22.233,00 TL alacaklı olduğu, bankaca takip talebinde 22.233,00 TL alacağa % 90 oranı üzerinden işlemiş faiz talebinde bulunulmuş ise de, % 90 oranının sözleşmeye uygun olarak tespit edildiği hususu belgelendirilmediği için, dosyaya sunulan Merkez Bankası bildirimlerine göre tespit olunan % 30,30 oranından faiz işletilmesi gerektiği kabul edilerek davanın kabulüne, davalıların itirazının iptaline, alacağa yıllık %30,30 oranında temerrüt faizi işletilmesine ve alacağı likit ve davalıların itirazında haksız olduğu nazara alınarak itirazın iptaline karar verilen alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davanın kabulüne, davalıların … Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında yaptığı itirazların iptaline, takibin asıl alacağa yıllık %30,30 oranında temerrüt faizi işletilerek devamına,
2-İtirazın iptaline karar verilen alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından bozmadan önce ve sonra yapılan (bilirkişi ücreti, posta, tebligat, başvuru harcı, vekalet harcı) 2.357,25 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalılar taraflarca yapılan masrafların kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Alınması gerekli 1.518,74 TL harçtan peşin alınan ve ilk kararla tamamlatılan 1.237,47 TL harcın düşümü ile arta kalan 281,27 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Peşin alınan 379,70 TL harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 09/07/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır