Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/489 E. 2021/509 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/489 Esas – 2021/509
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/489 Esas
KARAR NO : 2021/509

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/06/2018
KARAR TARİHİ : 06/07/2021
KARAR Y.TARİHİ : 07/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçelerinde, 04.12.2015 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın yaptığı kaza sonucunda müvekkili …’in ağır şekilde yaralandığını, müvekkilinin hiç bir kusurunun bulunmadığı kazada kalıcı iş göremezliğe maruz kaldığını, davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak taraflarına ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin uğramış olduğu zararlardan dolayı şimdilik 100,00 TL geçici iş göremezlik, 100,00 TL sürekli iş göremezlik maddi tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte taraflarına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesinde; dava dilekçesinde talep ettikleri sürekli iş göremezlik zararları için 100,00-TL’yi 46.494,65-TL arttırarak 46.594,65-TL ‘ye çıkardıklarını bildirmiştir.
Davacı vekili talep arttırım dilekçesinde; sürekli iş göremezlik zararları için talep ettikleri 46.594,65-TL’yi 8.394,65-TL arttırarak 54.989,30-TL’ye çıkardıklarını bildirmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçelerinde, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalının kusuru ve poliçe teminat limiti ile sınırlı olduğunu, kaza tespit tutanağında göre sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunu, ayrıca ölüm/sakatlık hâlinde kusur oranında azami 290.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, ceza dosyanın celbi gerektiğini, davacının SGK’dan ödeme alınıp alınmadığının tespitinin gerektiğini, davacının geçici iş göremezlik taleplerinde sorumluluklarının bulunmadığını, geçici iş göremezlik tazminatının poliçe teminatın kapsamında olmadığından müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığını, kalıcı maluliyet söz konusu ise, davada 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren zorunu mali sorumluluk sigortası genel şartlarının ve ekinin uygulanması gerektiğini, davacının talep ettiği faiz başlangıç tarihinin haksız olduğunu belirterek, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, 04/10/2015 tarihinde meydana geldiği ve davacının yaralanması ile sonuçlandığı ileri sürülen kazada; davacının geciçi ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı … Sigorta A.Ş’ye sigortalı kazaya karışan … plakalı aracın davalı şirket tarafından ZMMS ile sigortalı olduğu poliçe döneminin 06/07/2015-06/07/2016 arası olup, kaza tarihi olan 04/12/2015 tarihini de kapsadığı ve kaza tarihi itibariyle 290.000,00 TL teminat sağladığı anlaşılmıştır.
Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığının 11/12/2018 tarihli yazısına göre düzenlendiği anlaşılan Dokuz Eylül Üniversitesi 21.09.2019 tarihli raporunda, yapılan ruhsal durum muayenesi neticesinde …’de dikkat eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu isimli rahatsızlığının saptandığı kaza sonrası travma sonrası stres belirtilerinin ortaya çıktığı ancak tedaviyi gerektirir düzeyde olmadığının belirtildiği anlaşılmıştır.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 19/09/2019 tarihli raporunda; davacı …’in 04/12/2015 tarihli yaralanması neticesinde; 30 Mart 2013 tarih ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri çerçevesinde, kişide tespit edilen sol omuz yaralanması Tablo 2.9-Farklı sorunların eklemlerde neden olduğu özürlülük oranları-eklemin kalıcı sublukasyon veya dislokasyonu- hafif kapsamında değerlendirildiğinde eklemdeki (üst ekstremite) özürlülük oranın %20 olduğu, üst ekstremite özürlülüğün kişinin özürlülük oranına dönüştürülmesi-Tablo 2.3 kapsamında değerlendirildiğinde kişinin özür oranının %12 olduğunu, 04/12/2015 tarihli trafik kazasına bağlı kişinin bedensel özlrü oranının %12 (oniki) olduğu ve sekel halinin aldığı, tıbbi iyileşme süresinin 4 (dört) aya kadar uzayabileceğini, kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı ihtiyaç süresinin 1 (bir) ay olduğunu bildirmiştir.
Dosya üzerinde Makine Mühendisi bilirkişi marifetiyle kusur yönünden inceleme yapılmıştır.
Kusur bilirkişi raporunda; davalı şirkete sigortalı … plakalı aracın dava dışı sürücüsü …’ın, yönetimindeki aracı ile seyretmekte iken daha dikkatli ve tedbirli davranmamakla, sola dönüş yapacağı yola yaklaşırken, dönüş işaretini vererek yolun gidişine ayrılmış olan kısmının soluna yaklaşması gerekirken, aksine davranışlarla, dönüş işareti vermekle birlikte dönüş yapmak istediği kavşağa yaklaşırken sol şeride geçmemekle, aniden ve kontrolsüz olarak sola dönüş yapmaya çalışmakla meydana gelen olayda birinci derecede kusurlu (%70 oranında kusurlu) olduğunu, davacı … plakalı motosiklet sürücüsü …’in yönetimindeki aracı ile yerleşim yeri içinde seyretmekte iken daha dikkatli ve tedbirli davranmamakla ikinci derecede kusurlu %30 (yüzde otuz) oranında kusurlu bulunduğunu, davalı … Sigorta A.Ş’nin ise sigortalamış olduğu … plakalı otomobil sürücüsü …’ın kusuru oranında sorumlu bulunduğunu bildirmiştir.
Tarafların itirazı üzerinde dosya, kusur ve müterafik kusur incelemesi için Ankara ATK Trafik İhtisas Kurulu’na gönderilmiştir.
Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Kurulu’nun 24/12/2019 tarih, 2019/22259 sayılı raporunda; Sürücü … sevk ve idaresindeki motosiklet ile iki yönlü yolda seyrederken olay yerine geldiğinde tanık ve kendi ifadelerinden anlaşılmakla, önünde seyrettiği şeridini soluna yanaşan, sola sinyal veren ve sola dönüşe başlayan sürücü … sevk ve idaresindeki otomobili tehlikeli bir şekilde geçmek istediği esnada bu araçla çarpışması sonucu meydana gelen olayda dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı hareketiyle asli kusurlu (%75 oranında), Sürücü …, sevk ve idaresindeki otomobil ile iki yönlü yolda seyrederken, olay mahalline geldiğinde, yolun soluna yanaşıp, sinyal verdikten sonra sola dönüş yapmak istediği esnada, arkadan aynı yönden gelen ve aracını geçmek isteyen sürücü … sevk ve idaresindeki motosikletin ön kesimleri ile aracının sol ön kapı kısımlarıyla çarpışması meydana gelen olayda arka trafiği yeterince kontrol etmediği anlaşılmış olup olayda tali kusurlu (%25 oranında) olduğunu bildirmiştir.
Tarafların itirazı üzerinde dosya, kusur ve müterafik kusur incelemesi için Ankara Bölge Bilirkişi İsim listesinde belirtilen v Adli Trafik Uzmanı bilirkişilerden seçilen beş kişililik heyete gönderilmiştir.
Bilirkişi kurulu raporlarında; 04/12/2015 tarihinde davacı yönetimindeki … plaka nolu motosiklet ile seyir halinde iken, kendisi ile aynı yönde seyir halinde olan davalı sigorta şirketine sigortalı aracın dava dışı sürücüsü … yönetimindeki … plaka nolu araç ile sola dönmek istediği sırada bu aracın sol ön kapı kısmına motosikletin ön kısmı ile çarpması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, ehliyetsiz ve kasksız sürücü …’in kavşakta önünde seyir halinde iken yolun soluna yaklaşıp sola sinyal vermiş olan araca rağmen, kavşak mahallinde tehlikeli bir şekilde araç geçme kurallarına aykırı şekilde önündeki aracı geçmek istediği sırada neden olduğu kazada olayda birinci dereceden kusurlu (%75 oranında) olduğunu, sürücü …’ın sola sinyal verip sola manevra yaparak dönüşe geçmeden önce aracının arka sahasındaki trafiği yeterince kontrol etmediği için olayda ikinci dereceden kusurlu (%25 oranında) olduğunu bildirmiştir.
Dosya üzerinde aktüer bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmıştır.
Bilirkişi rapor ve ek raporunda; 02/11/1999 doğumlu …’in olay tarihi olan 04/12/2015 tarihinde 16 yaşında olup, TRH 2010 Yaşam Tablosuna göre muhtemel yaşam süresinin 57,84 yıl yani 57 yıl 10 al 6 gün olduğunu, buna göre …’in muhtemel yaşam süresinin 10/10/2073 tarihine kadar devam edeceğinin varsayıldığını, 2021 yılı güncel asgari ücrete ve üç ayrı yönteme göre terditli yapılan hesaplama sonucunda davacı …’in geçici iş göremezlikten kaynaklanan tazminat alacağının bulunmadığını, sürekli iş gücü kaybından kaynaklanan tazminat alacağının 1931 Simgeli PMF Yaşam Tablosuna (progresif rant %10 artırım %10 eksiltim uygulanarak) yapılan hesaplamada 46.502,19 TL olduğunu, (TRH 2010 yaşam tablosuna göre (progresif rant %10 artırım %10 eksiltim uygulanarak) yapılan hesaplama sonucunda sürekli işgücü kaybından kaynaklanan tazminat alacağının 54.989,30 TL olduğunu ,(TRH 2010 Yaşam Tablosuna göre (%1,8 teknik faiz uygulanarak) yapılan hesaplama sonucunda) sürekli iş gücü kaybından kaynaklanan tazminat alacağının ise 36.371,59 TL olduğunu, hesaplanan tazminat tutarının poliçe teminat limiti dahilinde kaldığını bildirmiştir.
2918 sayılı KTK’da ZMMS sigortası ile ilgili ayrıntılı düzenleme yapılmıştır. Yapılan düzenlemeler uyarınca; bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar(2918 sayılı KTK m. 85/1). Zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları, teminat tutarları ile tarife ve talimatları Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlıkça tespit edilir ve Resmi Gazetede yayımlanır (m. 93/1). Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabilecegi gibi dava da açabilir (m. 97). Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz (8 iş günü) iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar (m. 99). Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir (m. 109/1,2). Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir (2918 sayılı KTK m. 110/2). Meydana gelen kazada ölüm veya yaralanma meydana gelmesi halinde hak sahipleri ölüm halinde, destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilirler (TBK m. 53). Bedensel zarar meydana gelmesi durumunda daimi veya geçici iş göremezlik nedeni ile tazminat talep edilebilir (TBK m. 54, 55). Ayrıca yasal koşulların oluşması halinde kaza nedeniyle ölüm veya yaralanma halinde manevi tazminat talep edilebilir (TBK m. 56).
ZMMS sigorta poliçesinden kaynaklanan kaza sonucu meydana gelen zararlardan sigorta şirketi azami poliçe teminat limiti dahilinde, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında, gerçek zararın tazmini ile sınırlıdır (11 H.D. 09/06/2003, 2003/269 E, 2003/6111 K,).
2918 sayılı KTK’nin “sorumluluğa ilişkin anlaşmalar” başlığını taşıyan 111. maddesi gereği, Karayolları Trafik Kanunu ile öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir.
Davacı tarafça 25.03.2021 havale tarihli dilekçeye ekli Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 22.12.2020 tarih, 2019/5206 Esas, 2020/8874 Karar sayılı kararına göre TRH 2010 tablosuna göre ve %1,8 teknik faiz uygulanmadan hesabın diğer unsurları aynı kalmak ve işlemiş/işleyecek devre için 2019 yılı esas alınmak suretiyle hesaplama yapılarak tazminat miktarının belirlenmesi gerektiğinin belirtildiği görülmüştür.
Dosya içerisinde toplanan deliller, hastane evrakları, bilirkişi raporları, adli tip raporları ve tüm dosya içeriğine göre;
Somut olayda; 04/12/2015 tarihinde davacı yönetimindeki … plaka nolu motosiklet ile seyir halinde iken, kendisi ile aynı yönde seyir halinde olan davalı sigorta şirketine sigortalı aracın dava dışı sürücüsü … yönetimindeki … plaka nolu araç ile sola dönmek istediği sırada bu aracın sol ön kapı kısmına motosikletin ön kısmı ile çarpması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesi ve beş kişilik Adli Trafik bilirkişi heyeti raporlarına göre; ehliyetsiz ve kasksız sürücü …’in kavşakta önünde seyir halinde iken yolun soluna yaklaşıp sola sinyal vermiş olan araca rağmen, kavşak mahallinde tehlikeli bir şekilde araç geçme kurallarına aykırı şekilde önündeki aracı geçmek istediği sırada neden olduğu kazada olayda birinci dereceden kusurlu (%75 oranında) olduğunun, sürücü …’ın sola sinyal verip sola manevra yaparak dönüşe geçmeden önce aracının arka sahasındaki trafiği yeterince kontrol etmediği için olayda ikinci dereceden kusurlu (%25 oranında) olduğunun bildirildiği, kusur oranlarının Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesinin 14.01.2020 tarihli raporu ile aynı olduğu görülmekle söz konusu raporlarda belirlenen kusuru oranlarınan itibar edildiği, hesaplamaya esas alınan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen raporda; Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri çerçevesinde özür oranının %12 olduğunu, tıbbi iyileşme süresinin 4 (dört) aya kadar uzayabileceğinin bildirildiği, olay tarihinde 16 yaşında olan davacının kazadan sonra kolluk kuvvetlerince düzenlenen ifade tutanağında davacının öğrenci olduğunun, gelirinin olmadığının, hiçbir işte çalışmadığının, ikamet ettiği evin babasına ait olduğunun, bakmakla yükümlü kimsenin olmadığının belirtildiği anlaşılmakla geçici iş göremezlik zararının bulunmadığından davanın Kısmen Kabulü ile; geçici iş göremezlik tazminatı yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiş; dava dilekçesinde davanın belirsiz alacak davası olduğunun belirtildiği, haksız fiil olmakla belirsiz alacak davası olduğu anlaşılan davada davacı tarafın talep artırım dilekçesi sonrası ibraz olunan ıslah dilekçesindeki miktar nazara alınarak sürekli iş göremezlik tazminat talebi yönünden davanın kabulü ile TRH 2010 yaşam tablosuna göre (progresif rant %10 artırım %10 eksiltim uygulanarak) yapılan hesaplama sonucunda sürekli işgücü kaybından kaynaklanan tazminat alacağı 54.989,30 TL ‘nin tazminatın davalıdan (sigorta limiti ile sınırlı olmak üzere) 28/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine, dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davanın Kısmen Kabulü ile; sürekli iş göremezlik miktarı olan 54.989,30 TL tazminatın davalıdan (sigorta limiti ile sınırlı olmak üzere) 28/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Geçici iş göremezlik tazminat talebinin reddine,
3-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 7.948,61 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-Reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
5-Yargılama gideri sayılan Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının (ATK) 30/12/2019 tarihli faturada belirtilen 323,00 TL giderin davacı tarafça mahkememize ibrazına bu bağlamda davacı tarafça iş bu kararın kesinleşmesi beklenmeksizin derhal Adli Tıp Kurumuna ödenmesine, ödendiğine ilişkin makbuz ibraz edilmediğinde Adli Tıp Kurumunun söz konusu makbuza ilişkin yasal hakları saklı kalmak üzere davacı avansından tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan 41,10 TL başvuru ve vekalet harcı, 298,78 TL posta ve tebligat gideri, 2.800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.139,88 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 3.134,18 TL’nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına;
7- Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının (ATK) 30/12/2019 tarihli faturada belirtilen 323,00 TL giderin tahsil edildiğine ilişkin makbuz UYAP ortamında kaydı bulunmadığından, davacıdan tahsil edildiğinde veya davacı tarafça kuruma ödendiğini gösterir makbuz mahkeme dosyasına ibraz edildiğinde, ATK faturasında belirtilen 323,00 TL’nin red ve kabul oranına göre hesaplanan 322,41 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına, aksi takdirde 323,00 TL Adli Tıp Kurumu giderinin ilgili ATK’ya ödenmek üzere davacıdan tahsiline, ilgili Adli Tıp Kurumuna ödenememesi hâlinde hazineye gelir kaydına,
7-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
8-Alınması gerekli 3.756,22 TL harçtan peşin ve ıslahla alınan 223,90 TL harcın düşümü ile arta kalan 3.532,42 TL harcın davalı tarafdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
9-Peşin ve ıslahla alınan 223,90 TL harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/07/2021