Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/480 E. 2021/366 K. 26.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/480 Esas – 2021/366
Türk Milleti
Adına Yargılama Yapmaya Ve Hüküm Vermeye Yetkili
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/480
KARAR NO : 2021/366
BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …
DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/06/2018
KARAR TARİHİ : 26/05/2021
KARAR Y.TARİHİ : 02/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında 30.11.2015 tarihli sözleşme ile …Genel Müd. Ek Hizmet Binasının Alüminyum Giydirme, dış cephe camı, ısı izolasyonu vs. yapımı konusunda sözleşme imzalandığını, sözleşme bedelinin anahtar teslimi götürü bedel olarak 3.200.000 TL+Kdv olduğunu, daha sonra kapsam değişikliği nedeniyle 05.09.2016 tarihli zeyilname imzalandığını, zeyilname bedelinin 137.934,70 TL + Kdv olduğunu, zeyilname ile birlikte toplam sözleşme bedelinin Kdv dahil 3.939.025,26 TL olduğunu, davalı tarafından 3.696.711,93 TL ödeme düşüldükten sonra müvekkilinin bakiye 242.313,33 TL alacağı kaldığını, işbu bakiye alacağın davalı tarafından (gecikme cezası, şantiye gideri vs.) adı altında mahsup faturası düzenleyerek ödemediğini, kesintilere konu faturaların müvekkili tarafından davalıya iade edildiğini, davalının ceza ve diğer giderler altındaki mahsup talebinin hiçbir hukuki dayanağı olmadığını, işin gecikmesinde müvekkilinin her hangi bir kusuru olmadığını, davalının yer tesliminde geciktiğini, şantiyenin müvekkilinin çalışmasına uygun bir koşulda bulundurulmadığını, bu durumun davalıya 24.06.2016 tarihli noter ihtarı ile bildirildiğini, kesin kabulü yapılmış olmasına rağmen müvekkilinin hakedişlerinden kesilen nakit teminatların iade edilmediğini, sözleşmeye göre (md.14.1/2) şantiye sahasındaki dikey taşımanın davalıya ait olduğunu, davalının bu sorumluluğu yerine getirmemesi nedeniyle müvekkilinin 100.500 TL bedelle vinç kiralamak zorunda kaldığını, müvekkili tarafından kurulan dış cephe iskelesinin 5 ay süre ile davalı tarafından kullanıldığını iskele için ödenen 123.900 TL’nin davalı tarafından ödenmesi gerektiğini, bunun yanı sıra sözleşmede her ne kadar işin bedeli anahtar teslimi götürü bedel olarak kararlaştırılmışsa da idarenin talepleri doğrultusunda işin cinsi ve miktarında artışlar olduğunu, başka bir anlatımla iş kalemlerindeki fiili metrajın sözleşmedeki metrajın üzerinde olduğunu, iş miktarındaki artışın Aski’ye ait proje ve hakedişlerden anlaşılabileceğini, iş miktarındaki artıştan kaynaklanan tutarın 554.690 TL olup 134.934 TL zeyilname bedeli düşüldükten sonra müvekkilinin alacaklı olduğu tutarın 416.756 TL + Kdv olduğunu belirterek toplam 773.469,33 TL nin 17.11.2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili 20.02.2019 tarihli dilekçesinde; alacak kalemlerini şöyle sıralamıştır. 242.313,33 TL hakediş (hesap bakiyesinde görülen alacak) + 123.900,00 TL dış cephe iskele kira bedeli + 100.500,00 TL vinç kiralama bedeli + 416.756,00 TL iş artışından kaynaklanan alacak olmak üzere toplam 883.469,33 TL olduğunu, ancak her ne kadar dava dilekçesinde alacak tutarının 773.469 TL olarak belirtilmişse de aradaki fark yönünden eksik harcı tamamlayabileceklerini belirtmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde müvekkili ile davalı taşeron arasında; “…Gen. Müd.lüğü Ek Hizmet Binası Alüminyum Giydirme ceple, kedi yolu, paslanmaz cephe korkuluğu, otomatik kayar kapı vs” yapım işine ilişkin 30.11.2015 tarihli taşeron sözleşmesi imzalandığını, yer tesliminin 21.01.2016 tarihinde yapıldığını, sözleşme uyarınca işin 31.05.2016 tarihinde tamamlanması gerektiğini, işin süresinde tamamlanmadığını, yer tesliminin süresinde yapılmadığına ilişkin olarak davacı vekilinin itirazlarının yerinde olmadığını, ne yer teslimi sırasında ne de işin devamında “yer tesliminin usule uygun olmadığı” ile ilgili olarak davacının bir itirazda bulunmadığını, işte yaşanan gecikme ile ilgili olarak davacıya 03.06.2016 ve 16.06.2016 tarihli noter ihtarnameleri keşide edildiğini, davacının müvekkiline 30.06.2016 tarihli bir iş programı sunduğunu, buna göre işin 30.07.2016 tarihinde tamamlanmasının planlandığını, ancak işin bu sürede de tamamlanmadığını bunun üzerine davacıya bir kez daha 27.07.2016 tarihli noter ihtarı keşide edildiğini, …Genel Müdürlüğü ile yüklenici …Firması tarafından işin geçici kabulünün 08.08.2016 itibar tarihi itibariyle yapıldığını, davacının sorumluluğundaki geçici kabul eksiklerinin giderilmesi ve …Genel Müdürlüğünün taleplerinin karşılanması içi müvekkili ile davacı arasında 05.09.2016 tarihli bir zeyilname düzenlendiğini, bu kapsamda idarenin bazı taleplerinin karşılanması için sözleşme kapsamında artışa gidildiğini, netice itibariyle davacının sözleşme konusu işleri gecikmeli de olsa tamamladığını ve işin 17.01.2018 tarihinde kesin kabulünün yapıldığını, taraflar arasındaki sözleşmenin anahtar teslimi götürü bedelli olup işin cinsi, metrajları ve birim fiyatlarını belirleme sorumluluğunun davacıya ait olduğunu, işin her türlü ayrıntısının belirtildiği uygulama projesinin ihale dokümanı ekinde davacıya verildiğini, davacının kendi belirlediği metrajlardan daha fazla üretim yapıldığını beyan ederek alacak iddiasında bulunmasının yersiz olduğunu, sözleşmenin 3.5 maddesine göre davacının işin yapılacağı yeri incelemek, teklifini hazırlamak ve taahhüde girmek için gerekli tüm bilgileri temin etmek zorunda olduğunu, sözleşme konusu işlerin tüm bedelinin davacıya ödendiğini eksik ödeme iddiasının gerçeği yansıtmadığını, 05.08.2016 tarihli 2 nolu son Hakediş raporunda görüleceği üzere tüm alacak ve kesintiler ve gecikmeden kaynaklı cezai şartın hesaplanarak hakediş raporunda yer verildiğini, davacının hakedişi ve yapılan ödemeyi ihtirazı kayıt koymaksızın kabul ettiğini, geçici kabul nedeniyle nakit teminatın yarısının 2 nolu son hakedişe konulduğunu, kalan diğer teminatın ise davacıya ödendiğini, vinç kiralama bedeli ile ilgili olarak sözleşmenin 14.1/2 maddesinde taşerona imkanlar dahilinde kule vincin kullanılmasına müsaade ederek yardımcı olmak hükmü bulunduğunu bu hükmün amacının şantiyede yer alan diğer alt yüklenicilere ait vincin kullanılması için gerekli yardımı göstermek olduğunu müvekkilinin bu konuda her hangi bir taahhüt altına girmediğini, müvekkilin dikey taşıma ile ilgili sadece gerekli yardımda bulunacağını beyan ettiğini asıl sorumluluğun davacıda olduğunu, kaldı ki sözleşmenin anahtar teslimi olup işin gerektirdiği tüm yatay ve dikey taşımanın davacının sorumluluğunda olduğunu, dış cephe iskele bedeli ile ilgili olarak sözleşmenin 14.1/3 maddesinde “taşerona cephe çalışması için iş iskelesi verilecektir, bunun geliş nakliye bedeli ödenecektir, kurulum ve işletme masrafları ile geri gidiş bedeli taşerona ait olacaktır” hükmü bulunduğunu, buna göre müvekkilinin sorumluğunun sadece asansörü temin etmek ve şantiye sahasına getirmek olduğunu, şantiye sahasında kurulması, işletilmesi ve iş bittikten sonra demontajı yapılarak geri gönderilmesi masrafının davacıya ait olduğunu, bu kapsamda müvekkilinin sorumluluğunu yerine getirdiğini kullanma bedeli ve demondaj bedelinin müvekkilinden istenemeyeceğini, davacının vinç ve asansör iş listesi bedellerini hak edişler hazırlanırken , sözleşme ve iş devam ederken veya sair zamanlarda talep etmeyip, işbu davaya konu yapmasının kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava taraflar arasında imzalanan 30.11.2015 tarihli Taşeronluk Sözleşmesi kapsamında ödenmeyen bakiye 773.469,33 TL alacağın davalı yükleniciden tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasında 30.11.2015 tarihli …Genel Müdürlüğü Ek Hizmet Binası alüminyum giydirme cephe iç ve dış alüminyum doğrama, kapı, pencere, otomatik kayar kapı, ısıcam vs yapımı taşeron sözleşmesi imzalanmıştır. İşin ana yüklenicisi dava dışı …İnş. Ltd Şti olup davalı … alt yüklenici, davacı …ise taşeron konumundadır. Sözleşmenin 5. maddesinde; işin toplam bedelinin 3.200.000,00 TL + KDV olduğu, anahtar teslim götürü bedel, imalatlarda kullanılacak tüm malzeme, işçilik ve nakliye giderlerini kapsadığı, fiyat farkı ödenmeyeceği, idare tarafından eklenebilecek ilave işlerin sözleşme şartları ile iş kapsamına eklenebileceği belirtilmiştir. Sözleşmenin 8. maddesinde; YİGŞ’nin sözleşmenin eki olduğu belirtilmiştir. Sözleşmenin 9. maddesinde; işin 31.05.2016 tarihine kadar tamamlanıp geçici kabule hazır hale getirileceği belirtilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan 05.09.2010 tarihli zeyilnamede; kapsam ve malzeme değişikliği nedeniyle imalat artışı olduğu, imalat artışından dolayı taşerona toplam 137.934,70 TL ilave ödeme yapılacağı belirtilmiştir.
19.01.2016 tarihinde Yer Teslim tutanağı düzenlendiği, tutanakta davacı taşeronun imzasının mevcut olduğu görülmüştür.
Mahkememizce davacının 2015, 2016 ve 2017 yılı ticari defterlerinin Mali Müşavir bilirkişi tarafından incelenmesi için İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi’ni talimat yazılarak alınan bilirkişi raporunda; davacı şirketin 2015, 2016 ve 2017 yıllarına ait ticari defterlerinin TTK hükümlerine uygun tutulduğu, davalı şirket ile davalı şirketin ticari ilişkisinin davacının davalıya kestiği 28.01.2016 tarihli, 052616 nolu, 1.536.508,68 TL fatura ile başladığı, davacının davalıya kestiği faturalar ve davalının borcuna mahsuben 3.696.711,93 TL tahsilat kaydı sonrasında 31.12.2016 tarihli 2613 nolu yevmiye kapanış maddesine göre davacının davalıdan 242.313,33 TL alacaklı olarak 2017 yılına devir ettiği, davacının 10.10.2017 tarih 052865 nolu 472,00 TL, 052866 nolu, 6.741,04 TL ve 052864 nolu 77.178,48 TL davalıya kestiği iade faturaları sonrasında, davacının davalıdan 31.12.2017 tarihli 245 nolu yevmiye kapanış maddesine göre davalıdan 326.704,85 TL alacaklı olarak 2018 yılına devir ettiği, dosyadaki tarafların kabulünde olan 1 nolu hak ediş tutarının 1.481.588,79 TL, 2 nolu hak ediş tutarının 2.294.411,21 TL olduğu, hak edişler toplamının 3.776.000,00 TL olduğu, yine taraflarca kabul edilen zeyilname tutarının ilk iki hak ediş tutarına eklenmesi ile birlikte toplam hak edişin 3.938.762,95 TL olarak gerçekleştiği, davacının hak edişlere ilişkin 2016 yılında davalıya 3.939.025,26 TL fatura kestiği, toplam hak ediş tutarı ile 262,31 TL fark olduğu, davacının davalıdan 416.756,00 TL + KDV fazladan yapılan iş bedelini talep ettiği, davacının varsa fazladan yaptığı işlerden ne kadar miktarda alacaklı olup olmadığı konusunda uzman bilirkişilerce tespit yapılması gerektiği ve bu talebin taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olup olmadığının takdirinin Mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan kök ve ek raporlarda özetle; taraflara ait defter ve kayıtların incelenmesinden davacı tarafından 30.11.2015 tarihli sözleşme ve 05.09.2016 tarihli Zeyilname kapsamında yapılan iş için kesilen 21 adet fatura karşılığı yapılan iş tutarının KDV dahil 3.939.025,26 TL olduğu, davacının dava dışı idarenin yapmış olduğu mukayeseli keşiften dolayı oluşan iş artışı karşılığı bedeli talep edebileceği, bu kapsamda talep edebileceği bedelin kdvdahil 101.677,22 TL olduğu, davacı taşeron firmadan, 2 adet hakedişte kesilen toplam 192.000,00 TL tutarlı nakit teminat kesintilerinin,işin kesin kabulünün onayı yapılalı iki yılı aşan bir zaman geçmiş olduğu için, işin ana sözleşmesinin kesin hesabının yapılması gerektiğinden, davacı taşeron firmaya bu kesintilerin iadesi gerektiği, her ne kadar 2 nolu hak edişte ihtirazi kayıt yok ise de işin bitirilmesinde yaşanan gecikmenin davacıdan kaynaklanmadığı, davalı tarafından küte vmç getmlmes. ve iskele sağlanması yükümlülüklerinin yerine getirilmediği, davacı tarafından yapılan bu işlerin süre uzatımın, gerektirdiği, 30.06.2016 tarihli iş program, ile davacıya sure verıldıgr zeyilname ve mukayeseli keşif kapsamında fazla yapılan iş karşılığı 9,32 gün sure uzatımı verilmesi gerektiği, iadesi gereken gecikme cezası bedelinin 60.000,00 İL olduğu, davacıya ödenmesi gereken kule vinç bedelinin 74.517,00 TL olduğu, davacıya ödenmesi gereken dış iskele bedeiininl 3.683,78 TLolduğu, iadesi gereken SGK kesintisi bedelinin 14.889,42 TL olduğu, taraflar arasında ihtilaf bulunmayan ödeme tutarının 3.612.320,41 TL olduğu, taraflar arasında düzenlenmiş olan 1 nolu hak edişte toplam kesinti tutarı toplamının(avans ödemeleri hariç) 358.141,59 TL olduğu, davacının sözleşme, zeyilname, mukayeseli keşif ve iadesi gereken tutarlardan kaynaklanan alacağından ödemeler ile kesintilerin düşülmesi ile bakiye alacağının; 4.395.792,68 TL – 3.970.462,00 TL =425.330,68 TL olduğu, alacağa 19.04.2018 tarihinden itibaren avans faizi uygulanması gerektiği bildirilmiş, tarafların itirazı üzerine alınan 1. Ek raporda; kök raporda revize edilen kısmın; davacının sözleşme, zeyilname, mukayeseli keşif ve iadesi gereken tutarlardan kaynaklanan alacağından ödemeler ile kesintilerin düşülmesi ile bakiye alacağının; 4.408.772,68 TL – 3.970.462,00 TL = 438.310,68 TL olduğu, tarafların her ikisinin tacir ve uyuşmazlığın ticari isten kaynaklandığı dikkate alındığında alacağa 19.04.2018 tarihinden itibaren avans faizi uygulanması gerektiği bildirilmiş, Mustafa Kartal tarafından verilen ayrık görüşte ise davacı firmanın hak ediş ve iş artışları, mobil vinç, cephe asansör iskelesi dahil (davacıya yapılan tüm edemeler ile hak edişlerde yapılan kesintiler hariç olmak üzere) kümülatif iş tutarının KDV dahil 4.040.440,17 TL + 57.432,28 TL olduğunun tespit edildiği belirtilmiştir.
25.05.2016 tarihli 1 nolu hakedişte yapılan işler tutarı (1.255.583,72 TL + 226.005,07 TL %18 Kdv)= 1.481.588,79 TL toplam kesinti tutarı 89.047,30 TL (75.335,02 TL nakit teminat + 8.016,91 TL SKG + 717,28 TL Sigorta katılım payı + 1.695,90 TL Genel giderler katılım payı + 2.782,18 TL Çevre Kesintileri + 500 TL diğer) olup kesintilerin tamamı davacı tarafça itirazsız olarak imzalanmıştır. Yapılan kesintiler arasında gecikme cezası bulunmamaktadır.
05.08.2016 tarihli 2 nolu hakedişe giren işler tutarı (1.944.416,28 TL+349.994,93TL %18 Kdv)=2.294.411,21 TL toplam kesinti tutarı 269.094,29 TL (116.664,98 TL nakit teminat + 75.041,16 TL SGK + 1.110,79 TL Sigorta katılım payı + 8.727,70 TL Genel giderler katılım payı + 3.577,66 TL Çevre kesintileri + 60.000 TL gecikme cezası + 3.972 TL diğer kesintiler) olup kesintilerin tamamı davacı tarafça itirazsız imzalanmıştır. Yapılan kesintiler arasında 60.000 TL gecikme cezası bulunmaktadır.
Hakedişler çerçevesinde davacının toplam alacağı 1.255.583,72 TL bir nolu hakediş + 1.944.416,28 TL iki nolu hakediş + 137.934,70 TL zeyilname olmak üzere toplam 3.337.934,70 TL olarak hesaplanmıştır. %18 Kdv ilavesi ile toplam hakediş tutarı 3.938.762,95 TL’dir. Ancak davacı tarafça 2016 döneminde düzenlenen toplam 3.939.025,26 TL bedelli 21 adet faturanın her iki taraf defterlerinde mevcut olduğu görülmekle taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmadığından toplam hakediş tutarı 3.939.025,26 TL olarak kabul edilmiştir.
…Yatırım ve İnş. Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen 17.10.2016 tarihli geçici kabul tutanağında; geçici kabule engel olmayan eksiklerle birlikte işin 08.08.2016 tarihinde tamamlandığı ve geçici kabul eksiklerinin tamamlanması için yükleniciye 16.11.2016 tarihine kadar süre verildiği görülmüştür. Yine geçici kabul eksiklerinin tamamlandığına ilişkin 16.11.2016 tarihli tutanak düzenlendiği görülmüştür. Kesin kabul komisyonu tarafından işin 06.11.2017 – 15.11.2017 tarihleri arasında incelendiği eksik ve kusur bulunmadığı belirtilmiş ve 17.01.2018 tarihinde işin kesin kabulü yapılmıştır.
Davacı 20.02.2019 tarihli talep açıklama dilekçesinde; alacak kalemlerinin 242.313,33 TL (hesap bakiyesinde görülen alacak) + 123.920,00 TL (dış cephe iskele bedeli) + 100.500,00 TL (vinç kiralama bedeli) + 416.756,00 TL (zeyilname dahilinde ve fazlaya yapılan iş bedeli) = 883.489,33 TL olarak açıklamış, dava dilekçesinde harcı ödenen alacak tutarı 773.469,00 TL olup, aradaki fark yönünden çıkacak harcı ikmal edeceklerini belirtmiştir.
Mali müşavir bilirkişi marifetiyle yapılan incelemede; davacı tarafça 2016 döneminde düzenlenen toplam 3.939.025,26 TL bedelli 21 adet faturanın her iki taraf defterlerinde mevcut olduğu, yine davalı tarafça banka kanalıyla yapılan 3.612.320,41 TL’lik ödemenen her iki taraf defterlerinde mevcut olduğu, yine davalı tarafça 2016 döneminde düzenlenen toplam 84.391,52 TL bedelli 3 adet yansıtma faturasının her iki taraf defterinde kayıtlı olduğu görülmekle taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan kayıtlar ele alındığında oluşan alacak bakiyesinin 2016 dönem sonu itibariyle (3.939.025,26 TL – 3.612.320,41 TL – 84.391,52 TL) = 242.313,33 TL olup bu noktada taraf kayıtlarının birbiri ile örtüştüğü, uyuşmazlığın 2017 döneminde başladığı, davalının düzenlediği 84.391,52 TL bedelli 3 adet yansıtma faturasının davacı tarafça 2016 döneminde kayıtlara alındıktan sonra 10.10.2017 tarihinde aynı tutarlarda iade faturası düzenlediği ancak bu faturasının davalı defterinde kaydı bulunmadığı, davalı tarafça yapılan 69.068,65 TL bedelli SGK ödemelerinin davacı defterlerinde bulunmadığı, 01.01.2018 tarihine kadar davalı tarafça yapılan toplam (60.000,00 + 16.343,59 + 36.901,09 + 60.000,00) =173.244,68 TL ödemelerin davacı defterinde kaydı bulunmadığı, Davalı defterlerinde mevcut olup taraf kayıtlarındaki farkın kaynağını (84.391,52 TL 3 adet yansıtma faturası + 69 068 65 SGK ödemesi + 173 244,68 banka kanalıyla yapılan ödeme) = 326.704,85 TL oluşturduğu nitekim bu tutarın davacı defterlerinde davalıdan olan bakiye alacak olarak kayıtlı olduğu belirtilmiştir. Taraf defterleri arasındaki 326.704,85 TL’lik farka ilişkin detaylı incelemeler”Sözleşme ve Zeyilnameden Kaynaklanan Hakediş Alacağı” başlığı altında incelenmiştir.
Davacı vekili sözleşmeye göre (md.14.1/2) şantiye sahasındaki dikey taşımanın davalıya ait olduğunu, davalının bu sorumluluğu yerine getirmemesi nedeniyle müvekkilinin 100.500 TL bedelle vinç kiralamak zorunda kaldığını belirterek bu tutarın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 14/1. maddesinde; taşerona imkanlar dahilinde vincin kullanılmasına müsaade ederek yükleme boşaltma ve taşınır malzemelerin düşey doğrultuda katlara verilmesine yardımcı olmanın alt yüklenicinin (davalının) sorumlulukları arasında olduğu belirtilmiştir.
07.07.2020 tarihli bilirkişi raporunda; inşaatın meskun mahal içinde yer aldığı, inşaata ait arazinin dar olması nedeniyle ikinci bir kule vincin diğer kule vince çarpmadan çalışmasının zor olacağı belirtilmiştir. Sözleşme hükmünden anlaşıldığı üzere kule vincin sadece davacının kullanımına tahsis edilmeyeceği, davacı dahil diğer taşeron ve alt yüklenicilerin imkanlar dahilinde kule vinci kullanabilecekleri sonucu çıkmaktadır. Bu çerçevede davalı alt yüklenicinin dikey taşımaların tümüyle kule vinç tarafından yapılacağına dair bir taahhüdü bulunmayıp, diğer taşeronlarla birlikte imkanlar dahilinde kule vincin kullanımı konusunda davacıya kolaylık sağlanacağı anlaşılmaktadır. İnşaat sahasındaki durum ve koşullar çerçevesinde kule vincin davacı tarafından kullanımına engel olunduğu, müsaade edilmediği veya kule vincin arızalandığı ve arızanın makul sürede giderilmediği iddia edilmemiştir. Bu koşullar altında; davacı taşeronun dava dilekçesine ekli mobil vinç bedelini davalıdan tahsili gerektiğine dair talebi yerinde görülmemiştir.
Bilirkişi raporunda her ne kadar kule vinç sağlanmasının davalının sorumluluğunda olması nedeniyle mobil vinç bedelinin davalıdan tahsili gerektiği belirtilmiş keza inşaat mühendisi bilirkişinin 08.12.2020 tarihli ayrık raporunda “davalı tarafın her hangi bir ödeme yapmaması için kule vincin kullanımının hiçbir surette davacıya bırakılmayacağının sözleşmeye açık şekilde konulması gerekirdi” denilerek davacı tarafından temin edilen mobil vinç bedelinin tamamının veya 1/2 ‘sinin davalıdan tahsili gerektiği belirtilmiş se de; bir üst paragrafta açıklanan gerekçelerle bilirkişi raporlarındaki bu görüş ve değerlendirmeye iştirak edilmemiştir.
Davacı vekili, müvekkili tarafından kurulan dış cephe iskelesinin 5 ay süre ile davalı tarafından kullanıldığını iskele için ödenen 123.900 TL’nin davalı tarafından ödenmesi gerektiğini belirtmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 14.1/3 maddesinde taşerona cephe çalışmaları için iş iskelesi verileceği, bunun geliş nakliye bedeli hariç kurulum ve işletme masrafları ile geri gidiş nakliye bedelinin taşerona ait olacağı belirtilmiştir Sözleşmede iskele temin ve şantiyeye naklinin davalıya, işletme ve geri gidiş masrafının davacıya ait olacağı düzenlenmiştir. Bilirkişi raporlarında davacının yapmış olduğu makaslı platform hizmeti ve nakliye konulu KDV dahil 13.683,78 TL tutarlı harcamanın davalı tarafından karşılanması gerektiği bunun dışında binanın dış cephesine kurulu bulunan metal sabit dış cephe iskele bedelinin sözleşmenin 14.1/3 maddesi kapsamında davalıdan istenemeyeceği belirtilmiştir. Bu çerçevede Kdv dahil 13.683,78 TL’nin davacının hakedişine dahil edilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili hakedişi yapılmasına rağmen ödenmeyen 242.313,33 TL alacağı olduğunu öne sürmüştür. Dava dilekçesinde sözleşme ve zeyilname kapsamında yapılan iş miktarının 3.939.025,26 TL olduğu öne sürülmüştür. Bu tutara karşılık gelen 21 adet fatura her iki taraf defterlerinde kayıtlı olmakla ihtilaf bulunmadığından davacının bildirilen tutar kadar iş yaptığı kabul edilmiştir. Dava tarihi itibariyle davacı defterlerinde bakiye 326.704,85 TL alacak kaydına karşılık davalı defterlerinde hesap kapatılmış olduğundan taraf kayıtlarında 326.704,85 TL’lik fark olduğu anlaşılmıştır. Bu farka ilişkin taraf kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi marifetiyle yapılan incelemeye istinaden taraf kayıtları arasındaki toplam 326.704,85 TL’lik farkın (84.391,52 TL üç adet yansıtma faturası + 69.068,65 TL SGK ödemesi + 173.244,68 TL banka kanalıyla yapılan ödeme)’den kaynaklandığı anlaşılmıştır. Yansıtma faturalarının taraflar arasında düzenlenen 1 ve 2 nolu hakedişlerde belirtilen kesintilere ilişkin olup, hakedişlerin davacı tarafça ihtirazı kayıtsız olarak imzalandığı, davacının 84.391,52 TL bedelli üç adet yansıtma faturasının (Not: içinde 60.000 TL gecikme cezası da vardır) önce ticari defterlerine işlediği, bu faturalara itiraz etmediği, daha sora 10.10.2017 tarihinde aynı tutarda iade faturası düzenlemesinin faturaların kabulü ile kayıtlara alınması ile oluşan hukuki durumu değiştirmeyeceği bu itibarla 84.391,52 TL yansıtma fatura bedelinin hakkedişten mahsubu gerektiği anlaşılmıştır. 1 ve 2 nolu hakedişlerde SGK kesintileri toplamının (8.016,91 TL + 75.941,16 TL)= 83.958,07 TL olarak yer aldığı hal bu ki davalı defterinde kayıtlı olan SGK ödeme tutarının 69.068,65 TL olup hakkedişten mahsubu gereken SGK ödemesinin 83.958,07 TL değil 69.068,65 TL olduğu anlaşılmıştır. Her iki taraf defterinde kayıtlı 3.612.320,41 TL ödeme dışında banka kanalıyla davacıya yapılan toplam 173.244,68 TL ödemeye ilişkin ödeme belgelerinin dosyaya sunulduğu bu nedenle 173.244,68 TL’nin de hakkedişten mahsubu gerektiği, sonuç olarak hakkedişten mahsubu gereken tutarın (3.612.320,41 TL kayıtlı ödeme + 84.391,52 TL hakediş kesintileri + 69.068,65 TL SGK + 173.244,68 TL banka ödemesi)= 3.939.025,26 TL olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili sözleşmenin anahtar teslimi götürü bedel olarak kararlaştırılmakla birlikte idarenin talepleri doğrultusunda işin cinsi ve miktarında artışlar olduğunu, iş miktarındaki artışın Aski’ye ait proje ve hakedişlerden anlaşılabileceğini belirterek 134.934 TL zeyilname bedeli düşüldükten sonra müvekkilinin bu kalemden 416.756 TL + Kdv alacaklı olduğunu iddia etmiştir. Davalı vekili ise taraflar arasındaki sözleşmenin anahtar teslimi götürü bedelli olup işin cinsi, metrajları ve birim fiyatlarını belirleme sorumluluğunun davacıya ait olduğunu, işin her türlü ayrıntısının belirtildiği uygulama projesinin ihale dokümanı ekinde davacıya verildiğini, davacının kendi belirlediği metrajlardan daha fazla üretim yapıldığını beyan ederek alacak iddiasında bulunmasının yersiz olduğunu savunmuştur.
Taraflar arasındaki sözleşmenin anahtar teslimi götürü bedel usulüne göre düzenlendiği uyuşmazlık konusu değildir. Ancak sözleşmenin 5. Maddesinde; sözleşme kapsamında idare tarafından eklenebilecek ya da iş kapsamından çıkarılabilecek ilave işlerin iş kapsamına ekleneceği düzenlenmiştir. İlave işlere ilişkin taraflar arasında 05.09.2016 tarihli Zeyilname düzenlendiği görülmektedir. Öte yandan iş sahibi …tarafından düzenlenen 19.05.2016tarihli 1 nolu hakediş ekindeki mukayeseli keşifte iş artışlarının gösterildiği ve bedelinin …tarafından işin yüklenicisi …Ltd Şti’ne ödendiği görülmektedir. Dava dışı idarenin yapmış olduğu mukayeseli keşif sonucunda; davacı taşeron firmanın yaptığı işlerdeki artış nedeniyle davacı tarafça talep edilebilecek toplam tutar 07.07.2020 tarihli bilirkişi raporunda hesaplanmış olup iki iş kalemindeki artışa bağlı olarak davacının hakedişine Kdv dahil 101.677,22 TL’nin ilave edilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen iki nolu hakedişten 60.000 TL gecikme cezası kesildiği görülmekle davacı vekili yapılan kesintinin haksız olduğunu, gecikmenin davalı alt yükleniciden kaynaklandığını belirterek kesinti bedelinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı tarafından keşide edilen 03.06.2016 tarihli noter ihtarında; işin 31.05.2016 tarihinde tamamlanmasının esas olduğu bu sürenin sona erdiği belirtilerek 10 gün içinde işin tamamlanmaması halinde gecikme cezası uygulanacağı belirtilmiştir. Yine davalı tarafından keşide edilen 16.06.2016 tarihli noter ihtarında; sahadaki nitelikli personel eksikliğinin giderilmesi ve malzeme sevkiyatının ivedilikle yapılması istenmiştir. Yine davalı tarafından keşide edilen 20.07.2016 ve 27.07.2016 tarihli noter ihtarlarında teslimde gecikmeye bağlı olarak gecikme cezası uygulandığı bildirilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 8.2 maddesinde; YİGŞ’ni sözleşmenin ekleri arasında saymıştır. YİGŞ7nin 39. Maddesinde; yüklenicinin geçici hakedişe itiraz usulü gösterilmiş olup yüklenicinin ihtirazı kayıt koymadan imzaladığı geçici hakedişlerdeki kesinti ve cezalara yüklenicinin daha sonra itiraz edemeyeceği düzenlenmiştir. Gecikme cezası uygulanan 2 nolu hakedişin davacı tarafça itirazsız imzalandığı görülmektedir. Bu nedenle gecikme cezasına ilişkin davacı vekilinin itirazlarının yerinde olmadığı keza konuya ilişkin aksi görüş ve düşünceleri ihtiva eden bilirkişi raporundaki değerlendirmelerin yerinde olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Hal böyle olmakla birlikte 60.000 TL gecikme cezasının davalı tarafından düzenlenen 84.391,52 TL bedelli yansıtma faturasına dahil edildiğinden ayrıca mahsubunun yapılmayacağı bilinmelidir.
Taraflar arasında düzenlenen iki hakediş kapsamında kesilen nakit teminat tutarı 192.000 TL olmakla birlikte, mahkememizce yapılan kesin hesapta, hakkedişten nakit teminat kesintisi yapılmadığından, bu tutar hesaplamaya dahil edilmeyecektir.
Sonuç olarak davacının kesin hesaba dahil edilecek alacaklar toplamının 4.054.386,26 TL (3.939.025,26 TL fatura bedeli + 101.677,22 TL iş artışı + 13.683,78 TL dış iskele bedeli) ve mahsubu gereken tutarlar toplamının ise 3.939.025,26 TL (3.612.320,41 TL kayıtlı ödeme + 84.391,52 TL kesintiler + 69.068,65 TL SGK + 173.244,68 TL banka ödemesi) olup bakiye alacağın 115.361 TL olduğu anlaşılmakla bu tutar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Davanın kısmen kabulüne,
115.361,00 TL’nin davalıdan tahsiline, alacağa 19.04.2018 temerrüt tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Karar ve İlam Harcı
Alınması gerekli 7.880,31 TL harçtan peşin alınan 13.208,93 TL peşin harç ve 1.880,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 15.088,93 TL harcın düşümü ile arta kalan 7.208,62 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatırana iadesine,
Yargılama Giderleri ve Gider Avansı
Davacı tarafından yapılan 7.500 TL bilirkişi ücreti, 800,00 TL talimat bilirkişi ücreti ve 1.994,90 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 10.294,90 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına (0,14) göre hesaplanan 1.535,46 TL’nin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacının dava açarken ödediği yukarıda mahsubu yapılan 7.880,31 TL peşin harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,

Vekalet Ücreti
Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 14.909,30 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 49.955,42 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliği verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.26/05/2021
Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …