Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/209 E. 2021/358 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/209 Esas – 2021/358
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/209 Esas
KARAR NO : 2021/358

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1-…
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : 2- …
VEKİLİ : Av….

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/03/2018
KARAR TARİHİ : 25/05/2021
KARAR Y.TARİHİ : 01/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçelerinde, müvekkili davacı …’ün olay tarihi olan 04.12.2017 günü yaya geçidinden nizami bir şekilde karşıdan karşıya geçmekte iken, maliki ve sürücüsü … olan … plaka sayılı aracın müvekkil davacı yayaya çarparak yaralanmasına yol açtığını, davalılardan … hem haksız fiili gerçekleştiren kişi olup, hem de araç maliki olduğunu, davalılardan… A.Ş. ise 172222386 Poliçe Numaralı KTK Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik Sigortası) ile aracı teminat altına alan sigorta şirketi olduğunu, sigorta şirketine yasa gereği gerekli olan tüm belgeler ile 15.01.2018 tarihli dilekçe ile başvurduklarını davah sigorta şirketi elde bulunan tüm belgeler eksiksiz gönderildiği halde, başvurunun hemen akabinde davalı sigorta şirketinin başvurularına olumsuz cevap verdiğini, müvekkil davacının çalışamadığı ve normal aktivitelerini dahi yapamaz hale geldiğini, emekli olmasına rağmen kaza öncesi ek işler yaptığını ve evdeki işlerin önemli bir kısmım bizzat yaptığı için, kaza sonrası bunlardan tümüyle mahrum kaldığından ve kalan hayatında sürekli olarak başkasının bakımına ve emeğine muhtaç kaldığından maddi zarar gördüğünü, müvekkil olayda kusursuz olduğunu belirterek; davanın kabulü ile 75.000 TL manevi, 500 TL maddi olmak üzere toplam 75.500 TL tazminatın haksız fiil tarihi olan 04.12.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalı sigorta şirketinin sadece poliçe limitince maddi tazminat, yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin de davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesinde; müvekkili için 200,00 TL olarak talep etikleri geçici iş göremezlik maddi tazminatını 1.128,30’a yükselttiklerini, 300,00 TL olarak talep edilen sürekli iş göremezlik maddi tazminatını 2.229,74 TL’ye yükselttiklerini bildirmiştir.
SAVUNMA :
Davalı sigorta şirketi vekilince verilen cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde bahsi geçen…plakalı aracın müvekkil şirkete 23.11.2017-2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 172222286 numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçede sakatlanma ve ölüm teminat limiti kişi başı 330.000 TL olduğunu, müvekkil sigortacı şirket, üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan, sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulabileceğini belirterek, davanın reddine yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; her ne kadar dava dilekçesinde müvekkilin meydana gelen trafik kazasında tamamen kusurlu olduğu ifade edilmiş ise de bu aşamada deliller sunulmadığı için müvekkile atfedilen kusuru kabul etmediklerini, davacının yaya geçidinden geçmediğini, yaya geçidine açılı olarak yolu katetmek suretiyle müvekkilin aracının dış aynasına çarptığını, müvekkilinin olayda aşırı süratli olmadığını, trafik kurallarına uymak suretiyle normal süratinde seyretmekte olduğunu davacının emekli olup ek işler yaptığını, bu şekli ile olayda asli kusurlunun davacı olduğunu, manevi tazminat istemi yönünden ise davacının asli kusurlu olduğunu istemin özendirici ve zenginleştirici olmaması gerektiğini, hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, 04/12/2017 tarihli trafik kazasında yaralanan davacının geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile manevi tazminat taleplerine ilişkindir.
Davalı… A.Ş’ye sigortalı kazaya karışan … plakalı aracın davalı şirket tarafından ZMMS ile sigortalı olduğu poliçe döneminin 23/11/2017-29/11/2018 arası olup, kaza tarihi olan 04/12/2017 tarihini de kapsadığı ve kaza tarihi itibariyle 330.000,00 TL teminat sağladığı anlaşılmıştır.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 14/11/2018 tarihli raporunda; davacı …’ün 04/12/2017 tarihli yaralanması neticesinde; Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri çerçevesinde özür oranının sıfır olduğunu, 6 ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığını, iş göremez kaldığı 6 ay süresince başkasının bakımına muhtaç olduğunu, devamlı surette başka birinin bakımına muhtaç olmadığını bildirmiştir.
Ankara Üniversitesince davacının maluliyetine yönelik raporuna itiraz üzerine Adli Tıp Kurumu İkinci İhtisas Kurulu’nun 20/09/2019 tarih, 85260 sayılı raporunda; …’ün 04.12.2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğine göre; %3 kişinin özür oranı olduğuna göre; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %3.0 (yüzdeüçnoktasıfır) olduğunu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceğini bildirmiştir.
Adli Tıp Kurumu İkinci İhtisas Kurulu üst kurul olmakla maluliyete ilişkin raporuna ilişkin bilirkişi tarafından esas alınan hesaplamasına itibar edilmiştir.
Dosya üzerinde Makine Mühendisi bilirkişi marifetiyle kusur yönünden inceleme yapılmıştır.
Kusur bilirkişi raporunda; … plakalı aracın sürücüsü …’nun yönetimindeki araç ile meskun mahal koşulları içinde seyrini sürdürdüğü esnada, olay yeri yaya geçidine yaklaşırken her ne kadar ilk geçiş hakkı yanmakta olan trafik ışığı itibariyle kendisinde olsa dahi, olası tehlikelere karşı açıklanan Kanun Maddesi kural gereği, yönetimindeki aracın hızını azaltması ve gereken önleyici tedbirleri almak üzere daha dikkatli ve daha özenli olarak seyrini sürdürmesi gerektiğini, ayrıca …’nun taşıt yolu üzerinde iki şeridi geçecek şekilde yürümekte olan yayayı görmediğini, görmüş olsa bile olası tehlikeye karşı gereken uyarıyı yapmadığını ve etkili fren tedbirine başvurmadığını, yaya …’ün %80 oranında kusurlu olduğunu, … plakalı aracın sürücüsü …’nun ise %20 oranında kusurlu olduğunu bildirmiştir.
Tarafların itirazı üzerinde dosya, kusur ve müterafik kusur incelemesi için Ankara ATK Trafik İhtisas Kurulu’na gönderilmiştir.
Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Kurulu’nun 13/03/2020 tarih, 2020/5222 sayılı raporunda; sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobili ile gündüz vakti, görüşün açık olduğu meskun mahalde seyri sırasında olay mahalli ışık kontrollü yaya geçidine gelip kendisine yanan yeşil ışıkta seyrine devam etmek istediğinde, yaya geçidinin üzerinde seyir şeridine kadar gelmiş karşıya geçmekte olan yayaya tehlikeli biçimde yaklaşarak etkin tedbir almadan sağ yan kesimiyle çarpması sonucu meydana gelen olayda, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareketiyle tali kusurlu (%20 oranında), yaya …’ün olay mahallinde karşıya geçmek için önce yaya kaldırımı üzerindeki butona basıp araçlar için kırmızı ışık yanmasını bekledikten sonra karşıya geçişini yapması gerekirken, aksine butona basmadan kurallara aykırı biçimde can güvenliğini tehlikeye atarak araçlara yeşil ışık yanmakta iken yola girip seyir halindeki araçlara rağmen karşıya geçmek istemesi sonucu, sürücü …’ nun kullandığı otomobilin çarpmasına maruz kaldığı olayda, dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı hareketiyle asli kusurlu (%80) olduğunu bildirmiştir.
Dosya üzerinde aktüer bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmıştır.
Bilirkişi rapor ve ek raporunda; davacı…’ün % 80 oranında kusurlu olduğu tespit ve kabul edilmekle, davacı lehine hesaplanan maddi zarardan TBK 52 inci maddesi kapsamında % 80 kusur indirimi yapıldığını, SGK tarafından, 09.04.2018 tarihli yazı ile, davacı…’e 04.12.2017 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına ilişkin, herhangi bir gelir bağlanmadığı bildirilmiş olup, bu yönde bir indirim yapılmayacağını, davacı…’ün 21.05.1950 doğumlu olup, hesaplama (18.10.2020) tarihi itibarıyla 70,41 (70) yaşında olduğunu, TRH 2010 (Erkek) Yaşam Tablosu verilerine göre lineer interpolasyon ile hesaplandığında bakiye ömrünün 10,63 yıl olup, muhtemelen 81,04 yaşına yani 05.06.2030 tarihine kadar yaşayacağını, davacı lehine, 1.128,30 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 2.229,74 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 3.358,04 TL maddi tazminat hesaplandığını, davacı tarafça, davalı sigorta şirketine yapılan başvurunun davalıya tebliğ tarihini gösterir belgenin dava dilekçesi ekinde bulunmadığını, ancak davalı… şirketince, 19.01.2018 tarihinde davacı tarafa e-posta ile cevap verildiğine dair evrakın dosyada bulunduğunu, 19.01.2018 tarihinin öğrenme tarihi olarak kabulü halinde, bu tarihten 8 işgünü sonrasına gelen 02.02.2019 tarihinde davalının temerrüde düştüğünü, … plakalı sigortalı aracın hususi/otomobil olduğunun ZMMS poliçesinden tespiti ile hükmedilecek tazminata 02.02.2019 temerrüd tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi gerektiğini bildirmiştir.
2918 sayılı KTK’da ZMMS sigortası ile ilgili ayrıntılı düzenleme yapılmıştır. Yapılan düzenlemeler uyarınca; bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar(2918 sayılı KTK m. 85/1). Zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları, teminat tutarları ile tarife ve talimatları Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlıkça tespit edilir ve Resmi Gazetede yayımlanır (m. 93/1). Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabilecegi gibi dava da açabilir (m. 97). Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz (8 iş günü) iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar (m. 99). Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir (m. 109/1,2). Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir (2918 sayılı KTK m. 110/2). Meydana gelen kazada ölüm veya yaralanma meydana gelmesi halinde hak sahipleri ölüm halinde, destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilirler (TBK m. 53). Bedensel zarar meydana gelmesi durumunda daimi veya geçici iş göremezlik nedeni ile tazminat talep edilebilir (TBK m. 54, 55). Ayrıca yasal koşulların oluşması halinde kaza nedeniyle ölüm veya yaralanma halinde manevi tazminat talep edilebilir (TBK m. 56).
ZMMS sigorta poliçesinden kaynaklanan kaza sonucu meydana gelen zararlardan sigorta şirketi azami poliçe teminat limiti dahilinde, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında, gerçek zararın tazmini ile sınırlıdır (11 H.D. 09/06/2003, 2003/269 E, 2003/6111 K,).
2918 sayılı KTK’nin “sorumluluğa ilişkin anlaşmalar” başlığını taşıyan 111. maddesi gereği, Karayolları Trafik Kanunu ile öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir
Meydana gelen ölüm veya yaralanma nedeni ile ilgililer yasal koşulları oluştuğunda manevi tazminat talep edebilirler. Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, ölenin yakınları manevi tazminat talep edebilir.
Manevi zarar; kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak da ortaya çıkabilir. Yine şahsi menfaatleri zarar gören kimse, hatanın ağır olması durumunda manevi talep edebilir. Manevi zarar, teknolojideki gelişmeler, ilişkilerde meydana gelen çeşitlilik, zarar türlerinin artması v.s nedenlerle dar yorumlanmaması gereken, günün koşullarına ve olayın özelliğine göre hakimin serbestçe takdir edeceği, bir zarar çeşididir. Bunun dar yorumlanması kanunun lafzına da ruhuna da uygun düşmez. TBK 56 hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir etmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370) Zira MK’nın 4.maddesindeki hak ve nesafet kuralları, kanunun hakime takdir hakkı verdiği hallerde hakimin, hak ve nesafete göre tazminata hükmetmesi gerektiğini öngörmektedir.
Dosya içerisinde toplanan deliller, hastane evrakları, bilirkişi raporları, adli tip raporları ve tüm dosya içeriğine göre;
Somut olayda; 04.12.2017 günü davacının, yaya geçidinden karşıdan karşıya geçmekte iken, maliki ve sürücüsü davalı … olanaracın davacı yayaya çarpması neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiği, gündüz vakti, görüşün açık olduğu meskun mahalde seyri sırasında olay mahalli ışık kontrollü yaya geçidine gelip kendisine yanan yeşil ışıkta seyrine devam etmek istediğinde, yaya geçidinin üzerinde seyir şeridine kadar gelmiş karşıya geçmekte olan davacıya tehlikeli biçimde yaklaşarak etkin tedbir almadan sağ yan kesimiyle çarpması sonucu meydana gelen olayda, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareketiyle tali kusurlu (%20 oranında), davacı …’ün olay mahallinde karşıya geçmek için önce yaya kaldırımı üzerindeki butona basıp araçlar için kırmızı ışık yanmasını bekledikten sonra karşıya geçişini yapması gerekirken, aksine butona basmadan kurallara aykırı biçimde can güvenliğini tehlikeye atarak araçlara yeşil ışık yanmakta iken yola girip seyir halindeki araçlara rağmen karşıya geçmek istemesi sonucu, davalı …’ nun kullandığı otomobilin çarpmasına maruz kaldığı olayda, dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı hareketiyle asli kusurlu (%80)kusur olduğu ve aracın sürücüsü davalı …’nun ise %20 oranında kusurlu olduğu, hesaplamaya esas alınan İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulundan alınan rapora göre Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğine göre; %3 kişinin özür oranı olduğuna göre; davacının tüm vücut engellilik oranının %3.0 (yüzdeüçnoktasıfır) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği, kazadan sonra kolluk kuvvetlerince düzenlenen ifade tutanağında davacı …’ün emekli olduğunun belirtildiği anlaşılmakla, maddi tazminat davasının kabulü ile; aracın hususi araç olduğu ve faizin niteliği yasal faiz olduğu, geçici iş göremezlik tazminatı olarak 1.128,30 TL ve sürekli iş göremezlik tazminatı olarak 2.229,74 TL’nin davalı …’dan olay tarihi olan 04/12/2017 tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihi olan 01/02/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine, davanın Manevi Tazminat Yönünden Kısmen Kabulü ile; 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı nazara alınmakla ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, yaralanmanın niteliği, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutularak 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’dan olay tarihi olan 04/12/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine, her ne kadar dava dilekçesinde taleplerin müştereken ve müteselsilen tahsili talep edilmiş ise de; talebin devamında sadece maddi tazminat yönünden sigorta şirketi poliçe limitince sorumlu tutulması istendiğinden, manevi tazminat yönünden davalı sigorta şirketi yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davanın Maddi Tazminat yönünden Kabulü ile; geçici iş göremezlik tazminatı olarak 1.128,30 TL ve sürekli iş göremezlik tazminatı olarak 2.229,74 TL’nin davalı …’dan olay tarihi olan 04/12/2017 tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihi olan 01/02/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Davanın Manevi Tazminat Yönünden Kısmen Kabulü ile; 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’dan olay tarihi olan 04/12/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine, her ne kadar dava dilekçesinde taleplerin müştereken ve müteselsilen tahsili talep edilmiş ise de; talebin devamında sadece maddi tazminat yönünden sigorta şirketi poliçe limitince yargılama ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması istendiğinden, manevi tazminat yönünden davalı sigorta şirketi yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
3.Maddi tazminat yönünden; davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 3.358,04 TL vekalet ücretinin davalılardan (davalı… A.Ş’nin sorumluluğu 844,17 TL ile sınırlı olmak üzere) alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-Manevi tazminat yönünden; davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Manevi tazminat yönünden; reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ya ödenmesine,
6-Yargılama gideri sayılan Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının 25/02/2020 tarihli faturada belirtilen 323,00 TL giderin davacıdan iş bu kararın kesinleşmesi beklenmeksizin derhal Adli Tıp Kurumuna ödenmesine ve makbuzunun mahkememize ibrazına makbuz ibraz edilmediğinde hazineye gelir kaydına,
7-Yargılama gideri sayılan İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı İkinci Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 06/08/2019 tarihli faturada belirtilen 795,00 TL giderin davacıdan iş bu kararın kesinleşmesi beklenmeksizin derhal Adli Tıp Kurumuna ödenmesine ve makbuzunun mahkememize ibrazına makbuz ibraz edilmediğinde hazineye gelir kaydına,
8-Davacı tarafından yapılan 41,10 TL başvuru ve vekalet harcı, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 505,25 TL posta ve tebligat gideri, 400,00 TL Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden tahsil edilen muayene ve rapor ücreti olmak üzere toplam 2.446,35 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 417,04 TL’nin davalılardan alınarak (davalı… A.Ş’nin sorumluluğu 104,84 TL ile sınırlı olmak üzere) davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, … Adli Tıp Grup Başkanlığı Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının 25/02/2020 tarihli faturada belirtilen 323,00 TL ve … Adli Tıp Kurumu Başkanlığı İkinci Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 06/08/2019 tarihli faturada belirtilen 795,00 TL giderin davacıdan tahsil edildiğinde veya davacı tarafça kuruma ödendiğini gösterir makbuz mahkeme dosyasına ibraz edildiğinde, ATK faturasında belirtilen 323,00 TL’nin red ve kabul oranına göre hesaplanan 190,59 TL’nin davalılardan (davalı… A.Ş’nin sorumluluğu 47,91 TL ile sınırlı olmak üzere) tahsili ile davacıya ödenmesine, aksi takdirde 735,00 TL ve 323,00 TL Adli Tıp Kurumu giderlerinin ayrı ayrı davacıdan tahsili ile ilgili ATK’ya ödenmek üzere tahsiline, ATK’ya ödenememesi halinde hazineye gelir kaydına,
9-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
10-.Alınması gerekli 912,49 TL harçtan peşin alınan ve ıslahla alınan 307,88 TL harcın düşümü ile arta kalan 604,61 TL harcın davalılardan tahsili (davalı… Şirketi’nin sorumluluğu 151,99 TL ile sınırlı olmak üzere) ile hazineye gelir kaydına,
11-Peşin ve ıslahla alınan 307,88 TL harcın davalılardan (davalı… Şirketi’nin sorumluluğu 77,40 TL ile sınırlı olmak üzere) alınarak davacıya ödenmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/05/2021

Katip …

Hakim …