Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/208 E. 2021/53 K. 20.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/208 Esas – 2021/53
Türk Milleti
Adına Yargılama Yapmaya Ve Hüküm Vermeye Yetkili
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/208
KARAR NO : 2021/53
BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …
DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/03/2018
KARAR TARİHİ : 20/01/2021
KARAR Y.TARİHİ : 24/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki olduğunu cari hesapta gözüken 693.019,35 TL alacağın ödenmediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itiraz edildiğini belirterek Ank….İcra Müd.2017/2431 sayılı takip dosyasına itirazın iptaline ve %20 oranında icra tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA :
Davalı şirket vekili davaya cevap dilekçesinde; müvekkilinin … ile hazır yemek alımına ilişkin 29.01.2016 tarihinde sözleşme imzaladığını, sözleşme ile… yemek ihtiyacının idare mutfağında hazırlanarak üç öğün yemek hizmeti verildiğini, davacı şirket müdürü …’nin tavsiyesi üzerine yemek işlerinin takibini yapmak üzere dava dışı… …’nın sigortalı olarak işe alındığını, işlerin takibi için müvekkili tarafından bu kişilere vekaletname verildiğini, sonraki süreçte işin bu kişiler tarafından (…) takip edildiğini, …’ın aynı zamanda davacı şirketin müdürü olduğunu, bir süre sonra davalıların işlerini gereği gibi yapmadığını, bunun üzerine müvekkilinin …’ı (08.11.2016 t.de) işten çıkararak, bu kişi adına düzenlediği vekaletnameyi 22.11.2016 tarihli azilname sonlandırıldığını, sonraki süreçte müvekkilinin dava konusu icra takibi ile muhatap olduğunu, yapılan araştırma sonrası takip dayanağı cari hesap ekstresinde yer alan faturaların davacı şirket yetkilisi … tarafından tanzim edilerek …’a tebliğ edildiğini, bu suretle müvekkilinin borçlu duruma düşürüldüğünü, bu durumun Ank.C.Savcılığında soruşturma konusu yapıldığını, bu kişilerin gerçekte var olmayan mal alımı faturaları düzenleyerek müvekkilini dolandırdıklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, ilamsız icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı tarafından başlatılan 01.12.2017 tarihli ilamsız icra takibinde “cari hesap bakiyesi” nden kaynaklanan 693.019,35 TL asıl alacağın davalıdan tahsili istenmiştir. Davalı ise borca itiraz dilekçesinde alacaklı tarafa herhangi tarafa borcu olmadığını aksine şirket kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle alacaklı olduklarını bildirmiştir.
Alacağın dayanağı olarak sunulan cari hesap ekstresinde davacı tarafından (31.05.2016-31.12.2016 tarihleri arasında) davalı adına toplam 1.038.556,46 TL bedelli 8 adet fatura ve davalı tarafından 345.537,11 TL ödeme kaydının olduğu görülmüştür . Davalı vekili ise cari hesap ekstresinde gözüken faturaların, gerçeği yansıtmadığını, davalı şirket tarafından kesilen faturaların o dönem şirket çalışanı… Karaca’ya tebliğ edildiği…’ın davacı şirket yetkilisi ile birlikte hareket ederek müvekkilinin hileli yolla borçlandırıldığını savunmuştur.
Cevap dilekçesinde bahsi geçen vekaletnamede davacının …’yi (davacı şirket yetkilisi) ve… Karaca’yı (davalı şirket çalışanı) vekil tayin ettiği ve şirket adına sözleşme yapma, ihalesi alınan işlerle ilgili işleri takip ve idareye karşı şirketi temsile bu kişileri yetkili kıldığı görülmüştür. Yine 22.11.2016 tarihli azilname ile bu kişilerin azledildikleri görülmüştür.
28.05.2019 tarihli bilirkişi raporunda; davacının yıl sonu kapanış tasdikleri mevcut 2016-2017 yılları ticari defterlerinde; 1.038.556,46 TL bedelli 8 adet faturaya karşılık davalı tarafça 345.537,11 TL’lik ödemenin kayıtlı olduğu, ödemenin mahsubu ile davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 693.019,35 TL bakiye alacağı olduğu, davalı tarafça ticari defterlerin ibraz edilmediği ancak dosyaya sunulan muavin kayıtların incelenmesinde; taraflar arasında 2014 yılından süre gelen ticari ilişki bulunduğu 2016 dönem başında davacının devreden 227,08 TL alacak bakiye ile dönem içinde davacı tarafça düzenlenen 231.035,18 TL bedelli iki adet faturaya karşılık davalı tarafça yapılan toplam 433.289,45 TL ‘lik ödemenin kayıtlı olduğu, ödemenin mahsubu ile takip tarihinde davalının 202.027,19 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği belirtilmiştir.
Davalı vekili; davacının sunduğu cari hesap ekstresinde kayıtlı faturaların müvekkili şirket çalışanı…’a tebliğ edildiği, … …’ın davacı şirket ile işbirliği yaparak müvekkilini muvazaalı olarak borçlu duruma soktuğu gerçekte müvekkilinin davacıdan faturaya dayalı hizmet ve mal almadığını savunmuştur.
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığı alınan bilirkişi raporu ile saptanmış olup davalının bu ilişki kapsamında yaptığı kısmi ödemeler her iki taraf kayıtlarında yer almıştır. Şu halde ticari ilişki kapsamında kesilen faturalardan hangilerinin muvazaalı olduğu hangilerinin gerçek alışverişi yansıttığı açıklamaya muhtaç olup davalı vekili tarafından bu yönde bir açıklama yapılmamıştır. Öte yandan davalı şirket çalışanına tebliğ edilmekle birlikte muvazaalı olduğu öne sürülen faturalarla ilgili olarak C.Savcılığında soruşturma açıldığını bildirmiştir. Celp edilen soruşturma dosyasının incelenmesinde ilgili soruşturma dosyalarının davanın konusu ve tarafları ile ilgili olmadığı anlaşılmıştır. İlgili soruşturma dosya numarasını bildirmek üzere davalıya ihtarlı davetiye çıkarılmış davalı her hangi bir bildirimde bulunmamıştır. Yine 2016,2017,2018 yılı ticari defter ve belgeleri ibraz etmek üzere davalı tarafa kesin süreyi içeren ihtarlı davetiye tebliğ edilmiş davalı defterleri ibraz etmemiştir.
Fatura tek başına alacağın varlığını kanıtlayan belge olmamakla birlikte faturaların davalı şirket çalışanına tebliğ edildiği, davalının faturalara karşı süresinde itirazda bulunmadığı, faturaları tebliğ alan davalı çalışanının davacı şirket ile işbirliği içinde olduğu, faturaların gerçek mal ve hizmet alımına ilişkin olmadığı iddia edilmişse de bu iddianın kanıtı olarak her hangi bir delil sunulmadığı, davalı vekilince bildirilen soruşturma dosyalarının eldeki davanın konusu ve tarafları ile ilgisinin bulunmadığı, usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş mal ve hizmet faturalarına itiraz edilmemekle (mal ve hizmetin alındığına dair) davacı lehine oluşan karinenin aksini ortaya koyacak her hangi bir delil sunulmadığı, taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığının alınan bilirkişi raporu ile saptandığı, davalının bu ilişki kapsamında yaptığı kısmi ödemeler olduğu, davacının defterlerinin HMK 222. Maddede belirtilen şartlara uygun tutulduğu davalının ise ihtarlı bildirime rağmen defterleri ibraz etmediği sonuç olarak sahibi lehine delil olma özelliğine sahip davacı kayıtları çerçevesinde davanın kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM :
Davanın kabulüne,
Ankara … İcra müdürlüğü 2017/2431 E, sayılı takip dosyasında davalının itirazının iptaline,
Alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %10,50’yi geçmemek üzere avans faizi uygulanmasına,
İtirazın iptaline karar verilen 693.019,35 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline,
Karar ve İlam Harcı
Alınması gerekli 47.340,15 TL harçtan, 8.370,29 TL peşin harç ve derkenar ile tahsil edilen 3.465,10 TL olmak üzere toplam 11.835,39 TL harcın düşümü ile arta kalan 35.504,76 TL harcın davalı tarafdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Yargılama Giderleri ve Gider Avansı
Davacı tarafından yapılan 800,00 TL bilirkişi ücreti, 217,70 TL posta ücreti ve 46,30 TL vekalet ve başvurma harcı olmak üzere toplam 1.064,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Davacının dava açarken ödediği 8.370,29 TL peşin harç ve derkenar ile tahsil edilen 3.465,10 TL olmak üzere toplam 11.835,39 TL harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
Vekalet Ücreti
Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 51.700,97 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/01/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …