Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/150 E. 2021/550 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/150 Esas – 2021/550
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/150 Esas
KARAR NO : 2021/550

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/02/2018
KARAR TARİHİ : 14/09/2021
KARAR Y.TARİHİ : 15/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçelerinde, davacı asıl işveren tarafından şeker fabrikasında kristal şeker ambalajlama işinin yapılması için yapılan ihaleler neticesinde 2010-2011 döneminde geçerli olmak üzere işin davalı şirkete ihale edildiğini, davalı şirketin işçisi olarak çalışan … tarafından … Mahkemesi … E. sayılı dosyasıyla davacı şirkete ve alt işveren olarak davalı şirkete yönelik yasal tazminatlarının ödenmesi istemi ile dava açıldığını, yargılama sonunda … Mahkemesi … E. … K. sayılı kararıyla davanın davacı … Fabrikaları A.Ş yönünden husumet yokluğundan reddine, davalı şirket … Ltd.Şti. aleyhine açılan reddine hükmedildiğini, söz konusu kararın temyiz edilerek Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nin …. K. sayılı kararıyla bozulduğunu, davacının davalı … Ltd.Şti.’ne iadesine, işe başlatılmaması halinde tazminat verilmesine hükmedildiğini, ödeme yapılan işçinin davalı … şirketinin ihaleyle hizmet alan davalı firmanın işçisi olduğunu, hiç bir şekilde davacı şirketin bu işçi hakkında tasarruf yetkisinin bulunmadığını, işçilerin işe giriş bildirgelerini verenin, sigorta primlerini, ücretlerini, sosyal haklarını ödeyenin davalı şirket olduğunu, bu işçilere alt işveren olan davalı şirketler arası uyuşmazlık sebebiyle asıl işveren durumunda olan davacı şirketin zarara uğradığını, davalılarla yapılan sözleşmelerde ilgili maddelerin firmaların vereceği hizmet nedeniyle çalıştıracağı işçilerin İş Kanunu ve Sosyal Güvenlik Mevzuatı’ndan doğan yükümlülüklerin kendilerine ait olduğunun, firmalar tarafından istihdam edilecek işçilerin, sigorta primlerinin, vergi, ihbar, kıdem tazminatlarıyla ilgili her türlü giderlerinin firmalara ait olduğunun açıkça belirtildiğini belirterek; kusuru olmayan davacı şirketin yükümlülüklerini yerine getirmeyen alt işverenlerden dolayı bahsi geçen işçiye ödeme yapmasının sözleşmeye aykırı olduğunu, davacı şirket tarafından ödenen bedelin kusurlu, sorumlu olan davalıdan tahsili talep ettiklerini beyanla fazlaya dair haklarını saklı tutarak; 1.000,00TL alacağına ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi uygulanmasını talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 16/04/2021 tarihli ıslah dilekçesinde; talep edilen 1.000,00 TL’yi 4.757,44 TL arttırarak toplam taleplerini fazlaya dair talep ve dava haklarının saklı tutarak 5.757,44 TL’ye yükselttiklerini bildirmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçelerinde, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesine göre asıl işverenin alt işveren ile birlikte sorumlu olduunu, yüklenici firmaların çalıştırdıkları işçilerden kendi dönemleriyle sınırlı olmak kaydıyla sorumlu olduklarını, davalı … Şirketinin hisselerini ekte sunulan Ticaret Sicil Gazetelerinden anlaşılacağı üzere 2014 yılı içerisinde devir aldığını, dolayısıyla davacı tarafından dava dışı işçiye 2010-2011 dönemindeki çalışmasıyla ilgili olarak yaptığı ödeme için rücu taleplerini yerine getirecek olan tarafın davalı … Şirketinin 2010-2011 dönemindeki yetkililerinin olması gerektiğini, davanın 2010-2011 dönemindeki … Nak.Gıda Tem.İnş.Mak.Taah.San.Tic.San.Tic.Ltd.Şti.’nin 2010-2011 dönemindeki sorumlularına ihbarını arz ettiklerini belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, davacı tarafın asıl işveren sıfatı ile ödediği işçilik alacaklarının davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
SGK kayıtlarının incelenmesinde; dava dışı …’ın; 05.05.2009-28.08.2009 tarihleri arası (…) sicil numaralı işverenlik bünyesinde; 28.09.2009-23.01.2010 tarihleri arası (….) sicil numaralı işverenlik bünyesinde, 20.09.2010-08.01.2011 tarihleri arası (….) davalı … şirketi bünyesinde çalıştığı anlaşılmıştır.
… Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasının incelenmesinde; dava dışı işçi … tarafından davacı ve davalı işverenlik aleyhine işe iade davası açıldığı, yerel mahkemece davanın reddine karar verildiği, kararın temyizi üzerine Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nin ….tarihli kararı ile davacının davalı işverenlik bünyesinde işe iadesine, dört aylık boşta geçen süre ücreti ve dört aylık işe başlatmama tazminatı tutarlarından davacı ve davalının sorumlu tutulmasına kesin olarak karar verildiği anlaşılmıştır.
… Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra emrinin incelenmesinde; dava dışı işçiyi temsilen …Sendikası tarafından davacı ve davalı aleyhine 1.500,00TL vekalet ücreti, 1.032,70TL yargılama gideri ve 170,49TL faiz üzerinden icra takibine girişildiği, belirtilen icra emri doğrultusunda davacı kurum tarafından 19.06.2015 tarihinde 1.391,66TL, 27.12.2016 tarihinde 1.399,33TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacı kurum tarafından … Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasına ilişkin olarak dava dışı işçi adına 03.01.2017 tarihinde; İşe başlatmama tazminatı olarak net 4.769,52 TL; İhbar tazminatı olarak net 944,68TL; Kıdem tazminatı olarak net 2.689,39TL; Boşta geçen süre ücreti olarak net 2.523,50TL ödendiği anlaşılmıştır.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi rapor ve ek raporunda; davacı kurum tarafından ibraz edilen …. ihale kayıt numaralı ihale sözleşmesinin tetkikinden çalıştırılan işçilerin mali yükümlülüklerinden kimin sorumlu olacağına dair herhangi bir hüküm bulunmadığı anlaşıldığından tarafların işçilik alacaklarından %50 oranında sorumlu olduklarını, davalı tarafça ihale sözleşmesinin 22. maddesi mucibince davalının sorumlu olduğunu beyan etmekte ise de belirtilen maddede mevzuata atıf yapıldığını, işçilik alacaklarının tamamından yüklenicinin sorumlu olduğuna dair herhangi bir hüküm içermediğinin tespit edildiğini, … Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasında verilen kararı kaldıran Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nin …. K. Sayılı ve 11.09.2014 tarihli kararında dava dışı işçi …’ın 2009-08.01.2011 tarihleri arası davacı kurum bünyesinde çalıştığının belirtildiği anlaşılmakta olup SGK kayıtlarının tetkikinden ve ihale sözleşmesinin tetkikinden ise dava dışı işçinin 20.09.2010-08.01.2011 tarihleri arası davalı işverenlik bünyesinde çalıştığı tespit edildiğinden davalı işverenliğin çalıştırdığı süre ile sınırlı olarak; davacı kurumun, davalı işverenliğe karşı rücu edebileceği tutarın 6.859,04TL/5,531531532=1.239,99TL olduğunu 10/07/2019 tarihli ek raporunda kıdem tazminatı ihbar tazminatı, işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinden yarı oranında sorumluluk halinde ise 5.757,44 TL davalının sorumlu olduğunun hesap edildiğini bildirmiştir.
Bilirkişi raporuna Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 25.06.2020 tarih ve …. Karar sayılı kararına göre kısmen itibar edilmiştir.
4857 sayılı İş Kanununun 2/6. maddesinde, “Asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur. ” hükmü bulunmaktadır.
İşverenlerin sorumluluğuna ilişkin Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 25.06.2020 tarih ve …. Karar sayılı kararında ”… İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir. İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekirHizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır. İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar. Yıllık izinler kullanılmadığı taktirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olduğu ve yıllık izinlerinde bu fesih ile ücrete dönüştüğü gözönüne alındığında yıllık izin ücretinden son yüklenici sorumlu olacaktır. İhbar tazminatından son işveren sorumludur. Bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır. İşveren tarafından bu ödemelerin feri mahiyetinde yapılan ödemeler de ayrı esasla yüklenicilerden tahsil edilebilecektir. Yükleniciler aleyhine açılan rücu davalarında ayrı sözleşmelerle hizmet ifa eden yükleniciler mecburi dava arkadaşı olmadığı gibi borçtan müteselsilen sorumlu olacaklarına ilişkin kanun hükmü veya sözleşme bulunmamaktadır. Bu nedenle alacak davalarında her davalı aleyhine ayrı tahsil hükmü kurulmalıdır. Davanın itirazın iptali şeklinde açılmış olması durumunda ise takibin hangi davalı açısından hangi miktarla devam edeceği ayrı ayrı belirlenmelidir. ….Davalı işçisinin sosyal hakları davalı tarafından ödenmemesi sebebiyle iş mevzuatı uyarınca sorumlu olan davacı aleyhine dava açılmış olması ve ödemenin davacı tarafından yapılması halinde işveren davalı sözleşme hükümleri çerçevesinde malvarlığında meydana gelen azalmanın tamamını davalılardan talep edebilecektir bu gerekçeyle icra masraflarının da davalılardan sorumlu oldukları dönemle sınırlı olarak tamamının hüküm altına alınması gerekir…”. şeklinde belirtilmiştir.
Dava tarihi olan 23/02/2018 tarihinden sonra yargılama sırasında, 22.02.2019 tarih, 30694 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7166 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 11 maddesi ile 4857 sayılı İş Kanunu’nun 112. maddesine eklenen 6. fıkrada, 4734 sayılı Kanunun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca alt işverenler tarafından çalıştırılan işçilere, 11/9/2014 tarihinden sonra imzalanan ihale sözleşmeleri kapsamında, kamu kurum ve kuruluşlarına ait işyerlerinde 11/9/2014 tarihinden sonra geçen süreye ilişkin olarak kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan kıdem tazminatı ödemeleri için sözleşmesinde kıdem tazminatı ödemesinden ötürü alt işverene rücu edileceğine dair açık bir hükme yer verilmemişse alt işverenlere rücu edilmez. hükmü ile aynı Kanun’un 12. maddesi ile 4857 sayılı Kanuna eklenen geçici 9. maddede Bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla kamu kurum veya kuruluşları tarafından alt işverene rücu edilmek üzere yürütülen davalarda, 112 nci maddenin altıncı fıkrası kapsamında rücu edilmeyecek kısmı için ihtilafın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilir, yargılama gideri ve vekâlet ücreti taraflar üzerinde bırakılır. İcra takiplerinde rücu edilmeyecek kısma ilişkin olarak harç alınmaksızın düşme kararı verilir, takip giderleri ile vekâlet ücreti taraflar üzerinde bırakılır. Ancak, bu kapsamda alt işverene rücu edilerek takip ve tahsil edilmiş olan tutarlar, alt işverenler lehine hiçbir şekilde alacak hakkı doğurmaz ve tahsil edilmiş tutarlar iade edilmez. hükmü eklenmiş; 4857 sayılı İş Kanunu geçici 9. maddesinde belirtilen ve Anayasa Mahkemesince iptal olunan “bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla kamu kurum ve kuruluşları tarafından alt işverene rücu edilmek üzere yürütülen davalarda, 112/6. maddesi kapsamında rücu edilmeyecek kısmı bakımından yargılama gideri ve vekalet ücreti taraflar üzerinde bırakılır.” hükmünde, “yürütülen davalara” yapılan atıf olduğu ancak; Anayasa Mahkemesinin 15.10.2019 tarihli ve 30919 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İş Kanunu’nun 112/6 ve geçici 9. maddesinin ilk cümlesi, …. Karar sayılı kararı ile iptal edilmekle söz konusu hükümlerin uygulanmayacağı ve vekalet ücreti ve yargılama giderinin hüküm tarihine göre belirlenmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Hizmet ALım Sözleşmesinin Yüklenicinin sözleşme konusu iş ile ilgili çalıştıracağı personele ilişkin sorumlulukları başlıklı 22. maddesinde, Yüklenicini sözleşme konusu iş ile ilgili çalıştıracağı personele ilişkin sorumlulukları, ilgili mevzuatın bu konuyu düzenleyen emredici hükümleri Kamu İhale mevzuatında belirlenmiş olup, Yüklenici bunları aynen uygulamakla yükümlüdür, hükmü bulunmaktadır.
Talep ve iddia, savunma, … Mahkemesi’nin … sayılı dosyası, … Müdürlüğünün … sayılı icra dosyası, sözleşme örnekleri, SGK kayıtları ve tüm dosya kapsamına göre; davanın,davacı tarafın asıl işveren sıfatı ile ödediği işçilik alacaklarının davalıdan rücuen tahsili istemi davası olduğu, davacı asıl işveren tarafından şeker fabrikasında kristal şeker ambalajlama işinin yapılması için yapılan ihaleler neticesinde 2010-2011 döneminde geçerli olmak üzere işin davalı şirkete ihale edildiği, davalı şirketin işçisi olarak çalışan … tarafından … Mahkemesi … E. sayılı dosyasıyla davacı şirkete ve alt işveren olarak davalı şirkete yasal tazminatlarının ödenmesi için dava açıldığı, yargılama sonunda … Mahkemesi … E. 2012/753 K. sayılı kararıyla davanın davacı şirket yönünden husumet yokluğundan reddine, davalı şirket … Ltd.Şti. aleyhine açılan reddine hükmedildiği, söz konusu kararın temyiz edilerek Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nin …. K. sayılı kararıyla hükmün bozularak davacının davalı … Ltd.Şti.’ne iadesine, işe başlatılmaması halinde tazminat verilmesine hükmedildiği anlaşılmıştır. Davacı kurum tarafından … Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasına ilişkin olarak dava dışı işçi adına 03.01.2017 tarihinde; İşe başlatmama tazminatı olarak net 4.769,52 TL; İhbar tazminatı olarak net 944,68TL; Kıdem tazminatı olarak net 2.689,39TL; Boşta geçen süre ücreti olarak net 2.523,50TL ödendiği, ayrıca … Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında 20/09/2020-08/01/2011 tarihleri arasında davalı şirket bünyesinde çalıştığı şçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; … Mahkemesini … Mahkemesi … E. 2012/753 K. sayılı Kararına ilişkin olarak Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nin …. K. sayılı kararı gereğince işe başlatmama ve boşta geçen süre ücreti yönünden tarafların birlikte ve yarı oranında sorumlu oldukları İşe başlatmama tazminatı olarak net 4.769,52 TL; boşta geçen süre ücreti olarak net 2.523,50TL ödendiği toplamının 7.293,02 TL olduğu işten çıkan son işveren davalı olmakla yarı oranında sorumlu olduğu yarı oranında sorumluluk gereğince miktarın 3.646,51 TL olduğu, yargılama giderine ilişkin yapılan ödemede … Müdürlüğünün … sayılı dosyasında yarı oranında tarafların sorumlu olduğu icra dosyasında 1.391,66+1.399,33 TL olmak üzere toplam ödeme 2.790,99 TLnin yarısı olan 1.395,49 TL’den davalının sorumlu olduğu; Hizmet alım sözleşmesinin 22. maddesinde işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmadığı Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin …. Karar sayılı kararına göre davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerektiği bu nedenle, ihbar tazminatı olan 944,68 TL’nin tamamından davalının sorumlu olduğu, kıdem tazminatı 2.689,39 TL toplamı olan davalının kendi döneminden tamamı ile sorumlu olduğu, bu durumda dava dışı işçinin davalıda çalıştığı dönemin 111 gün olması toplam hizmet süresinin ise 614 gün olması karşısında orantılamaya göre bilirkişinin raporunda belirtilen 5,531531532 oranına göre yapılan hesaplamaya göre 486,20 TL’den davalının sorumlu olduğu; bu durumda sorumlu olduğu miktarlara göre,
3.646,51 işe başlatmama ve boşta geçen süre ücreti
1.395,49 Ankara …. İcra Müdürlüğü dosyasında yapılan ödeme
944,68 ihbar tazminatı
+486,20 kıdem tazminatı
6.472,88 TL’den davalının sorumlu olduğu ancak HMK 26. maddesine göre talepten fazlaya hükmolunmaması gerektiğinden ıslah ile artırılan miktar nazara alınarak davalı İş Mahkemesinde de davacı ile birlikte davalı olmaları nazara alınarak 5.757,44 TL alacağın ödeme tarihi olan 03/01/2017 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar vermek ve aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-DAVANIN KABULÜ İLE
2-5.757,44 TL alacağın ödeme tarihi olan 03/01/2017 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmasına,
4-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 233,20 TL posta ve tebligat ücreti, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 41,10 TL başvuru ve vekalet harcı olmak üzere 874,30 TL yargılama giderinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
7-.Alınması gerekli 393,29 TL harçtan peşin ve ıslahla alınan 117,90 TL harcın düşümü ile arta kalan 275,39 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Peşin ve ıslahla alınan 117,90 TL harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/09/2021