Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/951 E. 2022/99 K. 11.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti
Adına Yargılama Yapmaya Ve Hüküm Vermeye Yetkili
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/951
KARAR NO : 2022/99

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 29/12/2017
KARAR TARİHİ : 11/02/2022
KARAR Y.TARİHİ : 25/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı şirketin esas sermayesinin %15,75’ine isabet eden 315 adet paylı ortağı olduğunu, davalı şirketin 28.12.2016 tarihinde geçersiz çağrıya dayalı olarak genel kurul toplantısı yaptığını, bu toplantıda yönetimin değiştiğini, anılan genel kurul toplantısından sonra bu toplantıda alınan kararların iptali için Ankara … Ticaret Mahkemesi’nin … E; sayılı dosyasında, özel denetçi tayini isteği için ise Ankara … Ticaret Mahkemesi’nin … E, sayılı dosyasında dava açıldığını, bu davaların derdest olduğunu, gündeme geçilmeden önce müvekkilinin bilgi alma ve inceleme hakkı gereği sorular yönelttiğini, bu sorulara finansal tabloların görüşülmesinin ertelenmesi istemine ilişkin önergelerinin oylamaya sokularak reddine karar verildiğini, anılan toplantıdaki erteleme isteminin kendiliğinden uygulanması gereken bir istem olduğunu, sonuç olarak 08.11.2017 tarihli genel kurulda alınan kararların icrasının tedbiren ertelenmesini, davanın kabulünü, bahsi geçen genel kurulda alınan kararların geçersizliklerinin tespiti ve iptalini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafça her ne kadar genel kurul kararlarının iptali amacıyla Ankara … Ticaret Mahkemesi ve Ankara … Ticaret Mahkemesi’nde davalar açılmış ise de yine davacı tarafça Ankara … Ticaret Mahkemesi’nin … E, sayılı dosyasından aynı taraflar ile aynı tarihli genel kurulda alınan kararların iptaline yönelik dava açıldığını, aynı konunun yeni bir dava konusu yapılmasının mümkün olmadığını, aynı konuda iki dava açılmasında davacının korunmaya layık bir menfaatinin bulunmadığını, usule uygun olarak yapılan toplantıda alınan kararlarda herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını, 02.10.2017 tarihinde şirket merkezinde gerçekleştirilen yönetim kurulu toplantısında; 2016 hesap dönemi olağan genel kurul toplantısının 08.11.2017 tarihinde, saat 14:00’de, şirket merkezinde, TTK 414. Maddesi hükümlerine göre ilanlı olarak yapılması ve olağan genel kurul toplantısına ait ilanın Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayınlanmasına oy birliği ile karar verildiğini, ilanın 16.10.2017 tarihinde adı geçen gazetede yayınlandığını, ilanda finansal tablo ve faaliyet raporlarının müzakeresinin yapılacağının ve diğer gündem maddelerinin ilan edildiğini, ayrıca pay sahiplerinin kayıtlı adreslerine toplantı ilanının tebliğ edildiğini, 08.11.2017 tarihinde 3 pay sahibinin asaleten, davacı yanın ise vekalet iştiraki ile toplantının yapıldığını, 7 maddelik bir tutanağın oy çokluğu ile kabul edildiğini, davacı yanın toplantının usulüne uygun olmadığı yönündeki iddialarının geçersiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı yanın bilgi edinme veya inceleme hakkı kapsamında yönelttiği bir sorusunun bulunmadığını, bu hususun genel kurul toplantı tutanağı ile de sabit olduğunu, toplantıya katılanları aydınlatmak amacıyla tüm bilgi ve belgelerin hissedarlar ile paylaşıldığını, finansal tablolar ile faaliyet raporunun okunduğu ve müzakere edilerek paydaşlara bilgi edinme olanağının tanındığını, davacının bilgi edinme veya inceleme hakkı kapsamındaki sorularını içerdiğini iddia ettiği dilekçenin gündemde görüşülmesinin kanun hükümlerine aykırı olması nedeniyle reddedildiğini, zira TTK 413. madesinin açık ve net olduğunu, iddia edilenin aksine, TTK 420/1 maddesindeki erteleme hakkının davacı tarafından hiçbir şekilde kullanılmadığını ve bu hususun genel kurul toplantı tutanağı ile sabit bulunduğunu, finansal tablo ve bilançonun görüşülmesinin ertelenmesini isteyen hak sahibinin, bu talebini en azından ilgili maddeleri görüşülmesi esnasında ileri sürerek tutanağa işletmesi, salt muhalefet oyunu kullanmakla yetinmemesi gerektiğini, gündeme eklenmesi talep edilen bir dilekçenin satır aralığında ertelem talebinde bulunulması veya bilgi edinme hakkı kapsamında sorular yöneltilmesinin hukuken bir anlam ifade etmediğini, TTK’nun 413. Maddesi uyarınca sunulan dilekçenin gündeme eklenmesi ve içeriğinin genel kurulda görüşülmesinin mümkün olmadığını, TMK 2. Madde hükmü uyarınca herkesin haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorunda olduğunu, aynı hükmün hakkın açıkça kötüye kullanılmasının hukuk düzeninin korumayacağını ifade ettiğini, bu nedenle finansal tabloların müzakeresini erteleme hakkının ancak hak sahipleri tarafından kötüye kullanılmadığı takdirde hukuk düzenince korunabileceğini belirterek davanın usulden reddini, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava davalı şirketin 08.11.2017 tarihinde yapılan genel kurulunda alınan kararların iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili 09.02.2022 tarihli dilekçesinde müvekkilinin talimatı ile davadan vazgeçtiklerini beyan etmiştir.
Davalı vekili 09.02.2022 ve 11.02.2022 tarihli dilekçesinde davacının vazgeçme beyanını kabul ettiklerini, davacıdan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
HMK’nun 123. Maddesinde; “Davacı, hüküm kesinleşinceye kadar, ancak davalının açık rızası ile davasını geri alabilir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/10 md.) Bu takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilir. ” hükmü düzenlenmiştir.
HMK’nün 331. Maddesinin 3. fıkrasında; “Davanın açılmamış sayılmasına karar verilen hâllerde yargılama giderleri davacıya yükletilir” hükmü düzenlenmiştir.
Dosya kapsamı ve tarafların beyanı değerlendirildiğinde; davacının davasından vazgeçtiği, davalının bu vazgeçmeye muvafakat ettiği anlaşılmakla, davanın açılmamış sayılmasına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın HMK 123 maddesi gereğince açılmamış sayılmasına,
2-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Alınması gerekli 80,70 TL peşin harçtan, dava açarken alınan 31,40 TL harcın düşümü ile arta kalan 49,30 TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Davalı vekilinin beyanı doğrultusunda davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 11/02/2022
Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …