Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/811 E. 2021/725 K. 01.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/811 Esas
KARAR NO : 2021/725
DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 13/11/2017
KARAR TARİHİ : 01/11/2021
KARAR Y.TARİHİ : 11/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 14/11/2015 tarihinde müvekkili şirketin maliki olduğu … plakalı araç ile davalı …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile çarpıştığını, meydana gelen trafik kazasında müvekkiline ait araçta maddi hasar meydana geldiğini, müvekkilinin kaza nedeniyle aracı kiraya verememesi nedeniyle zarara uğradığını, müvekkili ait araçta değer kaybı meydana geldiğini, müvekkilinin zararından davalıların sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; usuli itirazının yanı sıra, esasa ilişkin olarak davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte dava dilekçesinin konu kısmında değer kaybına karşılık 100,00 TL’nin davalılardan tahsilinin talep ile açılmış bir dava olduğu, açıklama kısmında kaza sonucu oluşan maddi zararların giderilmesinin talep edildiği, sonuç kısmında gelindiğinde ise mahrum kalınan bedel ile değer kaybı talep edildiğini, davanın hangi istemle açılmış olduğunun belirli olmamakla birlikte haksız ve hukuka olarak açılan davanın reddi gerektiğini, dava açılmadan önceki aşamalarda uğranılan maddi zararların sigorta şirketince tanzim edilmiş olduğunu, davacı tarafın ileri sürmüş olduğu hiçbir hususu kabul etmediklerini savunmuş davanın öncelikle esastan, kabul anlamı taşımamakla birlikte mahkeme aksi kanaatte olması durumunda ise usulden reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 16/07/2015-06/07/2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacı tarafın uğramış olduğu maddi hasarın müvekkili şirketin sorumlu olduğu kısmının 22/12/2015 tarihinde 950,00 TL maddi hasar ödemesi gerçekleştirildiğini, yapılan ödeme gereği müvekkili şirketin sorumluğunun bulunmadığını, davacı tarafça talep edilen hasar bedelinin aracın yaşı ve kilometresi dikkate alındığında değer kaybı iddiasının yerinde olmadığını, davacı yanın müvekkili şirkete herhangi başvurusunun olmadığını, müvekkilinin temerrüte düşmediğini, aracın ticari olmaması nedeniyle ticari faiz talep edilemeyeceğini savunmuş davanın reddini istemiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, değer kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
Hasar dosyası, Sigorta Bilgi Gözetim Merkezi müzekkere cevabı, bilirkişi raporu ve diğer bilgi belgeler dosyada mevcuttur.
Dosya makine mühendisi bilirkişiye verilerek, rapor aldırılmıştır.
Bilirkişi 04.11.2020 tarihli raporunda özetle; 14.11.2015 tarihli maddi hasarlı trafik kazasının oluşumunda; … plakalı araç sürücüsü davalı …’nun asli ve tam kusurlu olduğu, kazaya karışan … ve … plakalı araç sürücülerinin ise kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığı, davacı şirkete ait … plakalı araçta hasara ilişkin oluşan parça ve işçilik bedelinin davalı … şirketince tazmin edildiği, araçta oluşan değer kaybı yanı sıra araçtan istifade edilemeyen günler için uğranılan mahrumiyet zararının iş bu davaya konu edildiği, kaza nedeniyle dava konusu araçta 200,00 TL değer kaybı meydana geldiği, aracın onarımda kaldığı 2 gün boyunca oluşan mahrumiyet zararının ise 200,00 TL olduğu görüşü bildirilmiştir.
Mahkememizin 19/03/2021 tarihli celsenin 2 nolu ara kararı ile; ” davacı vekiline; duruşma tutanağının tebliği için 19,00 TL, gerekçeli kararın taraflara tebliğ için (3×19 TL) 57,00 TL olmak üzere toplam 76,00 TL gider avansını mahkeme veznesine yatırmak üzere iki haftalık kesin süre verilmesine, kesin süre içerisinde gider avansını yatırmadığı takdirde davanın dava şartı yokluğundan reddedileceğinin ihtarına, ihtar yerine geçmek üzere duruşma tutanağı giderlerinin sonradan haksız çıkacak tarafa yüklenmek üzere şimdilik devlet avansından karşılanmak üzere davacı vekiline tebliğine,” karar verildiği, ihtarlı davetiyenin 27/03/2021 tarihinde davacı vekiline tebliğ edildiği, verilen kesin süre içeresinde toplam 76,00 TL gider avansının yatırılmadığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nun 114/g maddesinde gider avansı dava şartı olarak düzenlenmiştir.
HMK’nun “harç ve gider avansı ödenmesi” başlıklı 120/1. maddesinde; dava açılırken, gider avansı olarak belirlenecek tutarın ve yargılama harçlarının mahkeme veznesine yatırılması zorunluluğu düzenlenmiştir. Maddenin 2. fıkrası ile de; avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması halinde, gider avansının yatırılması için mahkemece davacıya iki haftalık kesin süre verileceği hüküm altına alınmış olup, dava şartı olan gider avansının verilen kesin sürede yatırılmaması halinde, davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilecektir.
03.04.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliğinin 45. maddesinde, gider avansı ve delil avansı birlikte düzenlenmiş olup, gider avansının, her türlü tebligat ve posta ücretleri, keşif giderleri, bilirkişi ve tanık ücretleri gibi giderler için davacıdan alınan meblağı ifade ettiği, delil avansının ise tarafların dayandıkları delillerin giderlerini karşılamak üzere mahkemece belirlenen kesin süre içinde ödemeleri gereken meblağı ifade ettiği vurgulanmıştır.
Gider avansının yatırılmaması halinde açılan dava, dava şartı yokluğundan reddedilir (Yön. m. 45/3); delil avansının yatırılmaması halinde ise, o delilden vazgeçilmiş sayılır (Yön. m. 45/3).
Yukarıda yazılı mevzuat hükümlerinden; HMK’nın 114/g maddesinde gider avansının dava şartı olarak düzenlendiği, HMK 115/2 ve 120 maddelerinden ve 30.09.2011 tarihli resmi gazetede yayımlanan HMK gider avansı tarifesinin 1 ve 6 maddelerindeki düzenlemelerden gider avansının davanın açılması sırasında alınmasının şart olmadığı mahkemenin sonradan da bu eksikliği kesin süre vererek ikmal ettirebileceği anlaşılmaktadır. Davanın açıldığı tarihte eksik veya hiç gider alınmamış olsa bile gider avansı dava şartı olmakla hüküm verilinceye kadar ikmal ettirilebilir. Bu durum davanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir. Gider avansının yatırılmaması halinde dava usulden red edilir. Tarafların bazı usuli işlemleri belli bir süre içinde yapmaları için hakimin bir tarafa kesin mehil verebileceği HMK’nun 94 ve devamı maddelerinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Kesin mehil, davanın en az masrafla ve sürüncemede bırakılmadan bir an evvel sonuçlanmasını temin için hakime tanınan yasal takdir yetkisidir. Ancak kesin mehil verilen işlemin yapılmaması, bir hakkın ortadan kalkması sonucunu doğurduğundan bu konudaki kararın yasaya uygun olması zorunludur. Bu nedenle HMK’da taraflara verilecek kesin süreye ilişkin ara kararlarda, yapılması gereken işlerin neler olduğunun açıklıkla belirtilmesi, tanınan sürenin yeterli ve elverişli olması, süreye uyulmamasının doğuracağı sonuçların açıklanması ve bu konuda tarafın uyarılması gereklidir. Aksi takdirde kesin mehle uymama, hukuki sonuç doğurmaz.
Somut olayda; 19/03/2021 tarihli celsenin 2 nolu ara kararı uyarınca davacı vekiline duruşma tutanağının tebliği için 19,00 TL, gerekçeli kararın taraflara tebliğ için (3×19 TL) 57,00 TL olmak üzere toplam 76,00 TL gider avansını mahkeme veznesine yatırmak üzere iki haftalık kesin süre verilmiş, kesin süre içinde gider avansı yatırılmadığı takdirde davanın, dava şartı yokluğundan reddine karar verileceği ihtar edilmiştir. Şu durumda, mahkememizce, gider avansının hangi kalemlerden oluştuğu ve kesin süreye uyulmamasının doğuracağı sonuçlar açıklanarak davacıya bildirilmiş olunmasına rağmen, davacı yan süresi içinde gider avansını yatırmamıştır. Kesin süre içinde zorunlu olan gider avansının yatırılmasına ilişkin dava şartı yerine getirilmediğinden, HMK’nın 114/1-g ile 115/2. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davanın, 6100 sayılı HMK.nun 114/1 g ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3,13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı taraflara ödenmesine,
3-Masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Alınması gerekli 59,30 TL harcın, peşin alınan 31,40 TL harçtan düşümü ile arta kalan 27,90 TL harcın davacın tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair taraf vekillerinin yokluğunda kesin olarak verilen verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/11/2021
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır