Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/742 E. 2021/224 K. 17.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti
Adına Yargılama Yapmaya Ve Hüküm Vermeye Yetkili
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/742
KARAR NO : 2021/224
DAVACI
KARŞI DAVALI :… – …- …
DAVALI
KARŞI DAVACI :… – … – …
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/10/2017
KARAR TARİHİ : 17/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Müvekkili ile davalı arasında…t Seddelerinin Yükseltilmesine İnşaatı işine ait 24.10.2011 tarihli sözleşme imzalandığını, sözleşme süresinin 450 gün olduğunu, gerek davalı gerek idareden kaynaklanan nedenlerle işin 450 günlük sürede tamamlanamadığını, bu nedenle davalı yükleniciye cezasız ek süreler verildiğini, gecikmeye bağlı olarak daha önce imal edilmiş kısımlarda da bozulmalar olduğunu, 13.06.2016 tarihinde idare ile davalı arasında ek protokol yapılarak bozulmalar dahil işin 21.11.2016 tarihinde tamamlanmasının kararlaştırıldığını, ancak davalının ek protokolden sonra da işe başlamadığını, 10 gün içinde işe başlaması için davalıya ihtar keşide edildiğini, ancak davalının işi tamamlayamadığını, bunun üzerine idarece sözleşmenin feshedildiğini, fesih sonrası davalı şirket yetkilisi ile birlikte tanzim edilen 16.12.2016 tarihli tasfiye geçici kabul tutanağı ve durum tespit tutanağı ile işin seviyesi ve şantiyede bırakılan malzemelerin kayıt altına alındığını, böylece işin tamamlanan ve eksik bırakılan kısımları üzerinde tarafların mutabık kaldıklarını, işin tamamlanması için idarece yeni bir ihale gerçekleştirildiğini, ikinci ihalede en avantajlı teklifi veren… Ltd Şti ile 04.04.2017 tarihli sözleşme imzalandığını, sözleşmede gölet seddelerinin yükseltilmesi inşaatı işi için davalı tarafından verilen teklif arasında 358.843,15 TL fiyat farkı meydana geldiğini, bunun yanı sıra yaşanan gecikme nedeniyle bozulan kısımlardan davalının sorumlu olup bozulan kısımların bedelinin durum tespit tutanağında 366.973 TL olarak saptandığını, fesih nedeniyle davalının ödemesi gereken 17.907,11 TL damga vergisinin davalıdan tahsili gerektiğini, YİGŞ 48. maddesi uyarınca teminatın güncellenmiş tutarı üzerinden 183.900,32 TL teminat açığının davalıdan tahsili gerektiğini belirterek sonuç olarak
a-iki ihale arasındaki fark olan 358.843,15 TL den şimdilik 36.000 TL sinin
b-bozulan kısımların onarılması 366.973 TL ‘den şimdilik 37.000 TL sinin
c-damga vergisi 17.907 TL den şimdilik 1.800 TL sinin
d-teminatın güncellenmesi 183.900 TL den 19.000 TL sinin davalıdan tahsiline alacağa 08.05.2017 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili 20.11.2018 tarihli ıslah dilekçesinde; taleplerini ıslah ettiklerini belirterek iki sözleşme arasındaki farka ilişkin taleplerini 358.843,15 TL’ye, Bozulan imalat bedelini 366.973 TL’ye, Damga vergisini 17.907,11 TL’ye ve Teminat güncellenmesinden kaynaklanan alacağı 183.900,32 TL’ye yükselttiklerini belirtmiştir. (toplam: 927.623,58 TL)
DAVAYA CEVAP VE KARŞI DAVA :
Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; …Gölet Seddelerinin Yükseltilmesi işine ilişkin taraflar arasında 24.10.2011 tarihli sözleşme imzalandığını, sözleşme bedelinin 9.474.663,83 TL+Kdv tutarlı olduğunu, müvekkilden kaynaklanmayan nedenlerle gecikmeler yaşandığını, gecikmenin birkaç sebepten kaynaklandığını öncelikle idare tarafından 3 ayrı geniş çaplı revizyon yapıldığını, bu revizyonların 1.859.464,47 TL tutarında (asıl iş miktarının %19,6’sı) iş artışına neden olduğunu, bu ilave işin süre artışına neden olduğunu, yine kazı mahallinde kanalizasyon hattı ve Superonline şirketine ait fiber optik hattı çıktığını bu hatların taşınmasına kadar süre kaybı yaşandığını, yapılan işin bir kısmının bozulmasının sebebinin idareye ait yüksek tonajlı kamyonların geçici kabulden önce imalat sahasını kullanmasından kaynaklandığını sonrasında tarafların 13.06.2016 tarihli ek bir protokol düzenlediklerini ek protokol ile bazı hususların karara bağlandığını buna göre a-) Kalan işin 21.11.2016 tarihine kadar bitirilerek geçici kabule uygun hale getirilmesi b-) Gayri Sıhhi Müessese Ruhsatının alınması için karşı yanca tamamlanması gereken belgelerin 5 gün içinde müvekkili şirkete teslimi c-) Protokol tarihine kadar olan döneme ilişkin ceza ve tazminat taleplerinden ve aynı döneme ait birbirlerine yönelttikleri kusur ve ithamlardan karşı olarak vazgeçmelerinin kararlaştırıldığını, protokol gereği davacı tarafça GSM ruhsatının alınması için gerekli belgelerin 5 gün içinde teslimi zorunlu olduğu halde bu belgeler teslim edilmediği gibi davacı tarafından malzeme ocağı tahsisi de yapılmadığını bu durumun işin ikmalini imkansız kıldığını, öte yandan işe ait ÇED belgesinin sonradan iptal edilmiş olduğunu idarenin bu konuda müvekkilini bilgilendirmediğini ÇED belgesi olmadan işe devam edilmesinin imkansız olduğunu, davacı-k.davalı tarafından yapılan hakediş ödemelerinin eksik olduğunu, öte yandan feshin haksız olmasına bağlı olarak teminatın irat kaydedilemeyeceğini, öte yandan haksız feshe bağlı olarak müvekkilinin kar kaybına uğradığını belirterek her bir kalem için 3’er bin TL den toplam 9.000 TL nin davacı-k.davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı-k.davacı 16/09/2020 tarihli duruşmaya katılmamış ve mazeret de bildirmemiş olup, davacı-k.davalı vekilince karşı davanın takip edilmediği belirtilmiştir. Bu doğrultuda takip edilmeyen karşı davanın 16/09/2020 tarihi itibariyle işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olup, işlemden kaldırılma tarihinden itibaren 3 aylık sürede yenileme talep edilmediğinden, karşı davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Taraflar arasında … Gölet ve Seddelerin Yükseltilmesi İşine dair 24.10.2011 tarihli sözleşme imzalanmıştır. yapılacak iş kalemleri, poz numarası, ismi metrajı sözleşme ekinde liste olarak verilmiştir. sözleşme birim fiyatlı olup ihale dokümanında yer alan kesin proje ve birim fiyat cetvelinde yer alan her bir iş kalemi için öngörülen miktar ile bu iş kalemleri için yüklenici tarafından teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan 9.474.663,84 TL olduğu belirtilmiştir. Sözleşmenin 9. maddesine göre işin süresi yer teslim tarihinden itibaren 450 gün olarak kararlaştırılmıştır. Yer teslimi ise 01.11.2011 tarihinde yapılmıştır. Sözleşmeye göre işin bitim tarihi 23.01.2013 tarihidir (md. 9.4) Sözleşme süresi havanın çalışmaya uygun olmadığı tarihler nazara alınarak belirlenmiştir.
Sözleşmenin ifası aşamasında projenin revize edilmesi sonrası yükleniciye 1.859.464 TL ilave iş artışı verildiği, ayrıca ilave işler ve idarenin yükümlü olduğu kaya ocağının geç teslimi nedeniyle işlerde gecikme olduğu ve gecikmeye bağlı olarak yükleniciye cezasız süre uzatımı verildiği görülmüştür. Yaşanan gecikmelere bağlı olarak imal edilen bazı kısımlarda bozulmalar olduğu tarafların kabulündedir.
Sözleşme uyarınca yapımına başlanan işin süresinde bitirilememesi ve yapılan inşaatın bir kısmındaki bozulmalar nedeniyle taraflar arasında 13.06.2016 tarihli protokol imzalanmıştır. Protokol ile işim teslim tarihi 21.11.2016 olarak güncellenmiştir. Protokolün 1.maddesinde; idarenin yükümlü olduğu işlemlerin gecikmesi nedeniyle kısmen bozulan ve yeniden yapılması veya tamiri icap eden kısımları yüklenicinin bedelsiz olarak yapmak kaydı ile işin yüklenici tarafından toplam 6 ay içinde (21.11.2016 tarihine kadar) bitirilmesi, aksi halde idarenin yükleniciye ek süre vermeden sözleşmeyi tek yanlı feshedebileceği iş bu protokoldeki sürenin aynı zamanda fesih ihtarlı süre yerine geçtiği, verilen 6 aylık sürenin 2 ayının idarenin yükümlü olduğu işlemlerin gecikmesi nedeniyle bozulan ve tamir edilmesi gereken işlerin yapımı için verildiği bu nedenle yüklenicinin 2 ay içinde bozulan yerleri tamir etmemesi halinde idarece ek süre vermeden sözleşmenin haklı nedenle feshedilebileceği belirtilmiştir. 2. maddesinde; inşaat faaliyeti için gerekli hammaddenin temin edileceği … Kaya Ocağı ve bu ocağın işletilmesi için gerekli GSM ruhsatının alınabilmesi için gerekli belgelerin idare tarafından 5 gün içinde yükleniciye teslim edileceği, bu belgenin tesliminden itibaren 3 gün içinde yüklenicinin ruhsat için gerekli başvuruyu yapacağı, aksi halde idarenin sözleşmeyi tek yanlı feshedeceği belirtilmiştir. 4. maddesinde; tarafların protokolün imzalanmasından önceki dönemle ilgili karşılıklı olarak birbirlerinden ceza ve tazminat taleplerinin olmadığı, tarafların geçmişte birbirlerine yönelttikleri kusur ve ithamlardan vazgeçtikleri belirtilmiştir.
Protokolün 2. Maddesinde; gerekli hammaddenin temin edileceği kaya ocağı ve bu ocağa ruhsat alınabilmesi için gerekli belgelerin idare tarafından 5 gün içinde yükleniciye teslim edileceği düzenlenmiştir. Protokolün 2. Maddesine göre; Gayri Sıhhi Müessese ruhsatının alınması için gerekli belgeler idare tarafından 5 gün içinde yükleniciye teslim edilecek, yüklenici de işbu belgelerin teslim edilmesinden sonra üç işgünü içinde ruhsat almak için gerekli müracaatı yapacaktır. Bu kapsamda GSM ruhsatı için gerekli belgeler (hammadde üretim izin belgesi + ÇED gerekli değildir kararı + orman izin belgesi) idare tarafından yükleniciye 10.06.2016 tarihli yazı ekinde (yani süresinde) yükleniciye gönderildiği, bu belgelerin tesliminden sonra yüklenicinin eksik veya yanlış belge bildiriminde bulunmadığı ancak yaklaşık 3 ay sonra yüklenicinin İdareye yönelik 01.09.2016 tarihli yazıyla GSM ruhsatında yetkili kurumun değiştiği ve yeniden yetkilendirilen kurumun birtakım ilave evraklar istediği belirtilmiş ve İdarenin gerekli evrakları temin ederek 08.09.2016 tarihinde (7 gün içinde) gerekli evrakları ve projenin ÇED kapsamı dışında kaldığına dair evrakı yükleniciye verdiği anlaşılmıştır. 27.11.2020 tarihli bilirkişi raporunda; taraflar arasındaki sözleşmenin 8.maddesine göre; sözleşme hükümleri ile ihale dokümanını oluşturan belgelerdeki hükümler arasında çelişki veya farklılık olması halinde ihale dokümanında yer alan hükümlerin esas alınacağı, ihale dokümanını oluşturan belgeler arasında YİGŞ’nin birinci sırada öncelikle uygulanacak doküman olduğu protokolün 2. Maddesinin sözleşme eki …’nin 8. Maddesine aykırı olduğu, …’nin 8. Maddesinde; ocakların izin belgesinin alınmasının idareye ait olduğunun düzenlendiği, ocakların izin belgesi alınmış olarak yükleniciye teslimi gerektiği bu hali ile davalı yükleniciden işe başlamasının beklenemeyeceği belirtilmiştir. Hal böyle olmakla birlikte idarece sözleşmenin feshedildiği tarihe kadar olan süreçte; davalı yüklenici tarafından malzeme ocağının YİGŞ hükümlerine göre kendisine teslimi gerektiğine dair idareye her hangi bir bildirimde bulunmadığı gibi 25.07.2016 tarihli yazıda her şey yolundaymış ve malzeme ocağı kendisine işletilmek üzere devredilmiş gibi sahada fiilen çalışmaların başladığı ekip ve ekipmanların artırılarak süratle kararlaştırılan sürede bitirileceğini taahhüt ettiği görülmektedir. Davalı yüklenici işin 21.11.2016 tarihinde tamamlanacağını gösteren iş programını davacı idareye sunmuş, 25.08.2016 tarihli yazısında ise; protokolde belirtilen düzeltme işlerinin 20.08.2016 tarihinde tamamlandığı, dolgu ve panel (toprakarme duvar) imalatlarına başlandığını belirtmiştir. Şu durumda fesihten önceki dönemde taraflar arasında malzeme ocağının teslimi konusunda her hangi bir uyuşmazlık yaşanmadığı anlaşılmaktadır. Davalı sadece idareye yazdığı 01.09.2016 tarihli yazıda; GSM ruhsatının alınması ile ilgili olarak yetkili kurumun değiştiği ilave evrakların gerektiğini bildirmiştir. Tüm bu acıkmaların ışığında; davalı yüklenicinin malzeme ocağının idare tarafından teslimine ilişkin YİGŞ 8. Maddesinin kendisine tanıdığı hakkı kullanmadığı, bu konuda idareyi temerrüde düşürücü herhangi bir ihtar ve ihbarda bulunmadığı, malzeme ocağının teslimi konusunda fesih öncesi dönemde taraflar arasında hiçbir uyuşmazlık bulunmadığı anlaşılmakla mevcut durum itibariyle davalı vekilinin malzeme ocağının kendilerine teslim edilmediği bu nedenle idarenin feshinin haksız olduğuna ilişkin savunmalarına itibar edilmemiştir.
Davacı-k.davalı tarafından keşide edilen 28.11.2016 tarihli fesih bildiriminde; ek protokolde işin 21.11.2016 tarihinde bitirileceğinin kararlaştırıldığı ancak işin bitirilmesine yönelik aktif bir çalışma yapılmadığı, iş programına uygun hareket edilmediği belirtilerek YİGŞ nin 47. maddesi doğrultusunda sözleşmenin 24.11.2016 tarihli Olur ile feshedildiği bildirilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve ek protokol hükümleri çerçevesinde işin ek protokolde belirtilen tarih itibariyle davalı yüklenici tarafından tamamlanmadığı, davalı yükleniciye keşide edilen ihtara rağmen yüklenicinin sahada teknik personel bulundurmadığı, işi geçici kabule hazır hale getirmek için sahada her hangi bir çalışma yapmadığı, malzeme ocağına ilişkin ek protokolde belirtilen yükümlülüklere uygun hareket etmediği bu nedenle davacı idarenin feshinin haklı nedene dayandığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Feshi müteakip tarafların katılımı ile oluşturulan tasfiye geçici kabul komisyonu yapılan işleri tasfiye geçici kabulü bakımından incelemiş, işin tasfiye süreci başlatıldığından o ana kadar yapılan işlerin tespit ve ölçümleri yapılmıştır. Yüklenicinin şantiye binası ve çadır depoda bulunan malzemeleri 14.12.2016 tarihli tutanakta; işin başından beri yapılan imalatlar ve miktarları ise 16.12.2016 tarihli durum tespit tutanağında belirtilmiştir. Sonrasında 16.12.2016 tarihinde aynı metrajların bulunduğu “Tasfiye Geçici Kabul Tutanağı” düzenlenmiş idare ve yüklenici tarafından imzalanmıştır. Esasen 05.11.2012 tarihli ek protokol ile yapılan iş artışı sonucu yeni sözleşme bedeli 11.334.127,84 TL olmakla birlikte tasfiye geçici kabul tarihi itibariyle yapılan işlerin bedeli (şantiyede bırakılan malzemeler dahil) 9.632.829,80 TL olarak saptanmıştır. 27.11.2020 tarihli bilirkişi raporunda; şantiyede bırakılan 10 ton demir için sözleşmenin 14. Maddesinde öngörülen fiyat farkının da hesaplamaya dahil edilmesi gerektiği belirtilmiş olup buna göre hak edilen tutar (9.632.829,80 TL + 1.476 TL)=9.634.305,80 TL+ Kdv olarak hesaplanmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde; işin süresinde tamamlanamadığını, bu arada işin yapılan kısmında bazı bozulmalar meydana geldiğini, bozulan kısımların bedelinin davalı yükleniciye ödendiğini, bu nedenle bozulan kısma ilişkin bedelin iade edilmesi gerektiğini, bozulan imalat bedelinin davalının imzasını taşıyan durum tespit tutanağında 366.973 TL olduğunu iddia etmiştir. Davalı yükleniciye yapılan ödeme tutarı (20 nolu hakedişe göre KDV hariç) 9.999.802,80 TL olarak saptanmıştır. Davalı yüklenicinin imzasını taşıyan 16.12.2018 tarihli durum tespit ve tasfiye geçici kabul tutanağına göre hesaplanan hakediş bedeli Kdv hariç
9.634.305,80 TL olup, davalı yüklenici firma tasfiye geçici kabul tutanağını itirazsız imzaladığı dikkate alındığında davalıya yapılan fazla yapılan ödeme tutarı (9.999.802,80 TL – 9.634.305,80 TL)= 365.497 TL olarak saptanmıştır.
Davalı yüklenici vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; önceki hakkedişlerde eksik ödeme yapıldığını iddia etmiştir. Ara hakkedişlere yönelik itirazların dikkate alınabilmesi için kesin hesaba dayanak oluşturan durum tespit tutanağı ve tasfiye geçici kabul tutanağındaki imalat miktarlarına itiraz edilmiş olması gerekmekte olup , davalı karşı davacı yüklenici işin kesin hesabına dayanak olan durum tespit ve tasfiye geçici kabul tutanaklarını ihtirazı kayıt koymadan imzaladığından ara hakkedişlere yönelik itirazların dinlenebilmesi olanaklı değildir.
Davalı yüklenici vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; sözleşme bedeline oranla gerçekleşen iş artışının %23,49 olup bu durumun birim fiyat işlerindeki iş artış sınırı olan %20 iş artış oranını aştığı için sözleşmenin feshi yerine tasfiye edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Ara hakkedişlerdeki hiçbir imalat miktarı kesin miktar olarak değerlendirilemeyeceği için davalı vekilinin iddia ettiği gibi 20 nolu hakediş tutarı üzerinden iş artışı hesabı yapılması olanaklı olmayıp iş artış oranının (9.634.305,80 TL – 9474.663,84 TL) / 9.474.663,84 = 0,0168 hesabı üzerinden %1,68 olarak tespit edildiği bu nedenle davalı-k.davacı vekilinin sözleşmenin tasfiye edilmesine yönelik beyan ve taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili sözleşmenin idare tarafından haklı nedenle feshedildiğini belirterek fesih sonrası yapılan ihale nedeniyle iki ihale arasındaki farkın davalı yükleniciden tahsilini istemiştir. Dava konusu iş birim fiyatlı olup açık ihale usulü ile yapılmıştır. Tasfiye geçici kabul tutanağında verilen iş miktarlarına göre eksik ve yapılmamış farklı iş kalemi sayısı 17 olarak tespit edilmiştir. İdarenin sözleşmeyi 24.11.2016 tarihinde feshetmesinden sonra işin tamamlanması için yaptığı 14.03.2017 tarihli ikinci ihalede işi 6.146.300 TL+Kdv bedelle Kata İnş. Ltd Şti’ne vermiştir. Ancak bu ikinci ihale pazarlık usulü ile yapılmıştır. Konu ile ilgili 24.02.2021 tarihli bilirkişi ek raporunda; işin tasfiye edilmesinden sonra ilk ihaledeki 17 kalem eksik işlerden yalnızca 6 kalem işin ikinci ihaleye konu edildiği belirtilmiştir. Kata inşaat şirketine ait teklif fiyatları ile işin ikinci ihaledeki 6 adet iş kaleminin tutarının 1.793.872 TL olduğu, birinci ihalede ise bu 6 adet iş için davalı yüklenici tarafından teklif edilen tutarın 1.292.278,05 TL olduğu, birinci ihalede en uygun ikinci teklifi veren Ilgazlar İnşaatın verdiği teklifte bu işler için 1.760.541 TL teklif edildiği, işin feshi nedeniyle , aynı işe ikinci kez ihale yapılması nedeniyle ortaya çıkan menfi zararın ikinci ihale ile birinci ihaledeki en iyi ikinci teklif arasındaki fark kadar olabileceği anlaşılmıştır. Davacı idarenin 2.ci ihaleyi 16.12.2016 tarihli tasfiye geçici kabul tutanağının düzenlendiği tarihinden 57 gün sonra, 14.03.2017 tarihinde ikinci ihaleyi yapmıştır. Mahkemece alınan 24.02.2021 tarihli ikinci ek bilirkişi raporunda açıklandığı üzere ikinci ihalenin olağan bir aylık sürede yapılması gerekmekte olup iki ihale arasındaki genel endeks artışı 1,4548 olarak hesaplanmıştır. İkinci ihalenin pazarlık usulü ile yapıldığı ve ilk haleden sonra olağan bir aylık süreden sonra yapıldığı dikkate alındığında ikinci ihale bedelinin endeks artışı üzerinden hesaplanması gerektiği bu kapsamda Davalı yüklenicinin teklif fiyatlarıyla, birinci ihaleden dolayı yapmadığı ve eksik yaptığı işlerin tutarının, ikinci ihale tarihi olan 16.01.2017 tarihindeki tutarı : 1.292.278,025 TL x 1,4548 = 1.880.006,07 TL olarak hesaplanmış olup iki ihale arasındaki fark tutar ise 1.880.006,07 TL-1.760.541,697 TL=119.464,373 TL olarak hesaplanmıştır.
Davacının talepleri arasında işin feshi nedeniyle davalı yüklenici nam ve hesabına ödenen 17.907,11 TL damga vergisi talebi bulunmaktadır. Dosyada bulunan gelirler idaresi başkanlığına ait Damga vergisi beyannamesinde davalı yükleniciye fesihten doğan 17.907,11 TL damga vergisi tahakkuku yapılmış olup bu tutarın davalı nam ve hesabına davacı idare tarafından ödendiği anlaşılmıştır.
Davacı işin feshi nedeniyle 183.900,32 TL teminat mektupları güncelleme bedeli talebi bulunmaktaysa da sözleşmenin feshi nedeniyle menfi zarar isteminde bulunan davacı idarenin aynı hukuksal ilişki kapsamında müspet zarar olarak nitelendirilebilecek teminat mektubu güncelleme bedelini talep edemeyeceği anlaşılmakla bu istemin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
HÜKÜM :
1-ASIL DAVA;
Davanın kısmen kabulüne,
20 nolu hak ediş kapsamında fazla ödenen 365.497,00 TL, iki ihale arasındaki farktan kaynaklı 119.464,37 TL, damga vergisi bedeli 17.907,11 TL olmak üzere toplam 502.868,48 TL’nin davalıdan tahsiline, alacağa 08/05/2017 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,

Karar ve İlam Harcı
Alınması gerekli 34.350,95 TL harçtan peşin alınan 1.601,87 TL ve ıslah ile alınan 14.240,00 TL olmak üzere toplam 15.841,87 TL harcın düşümü ile arta kalan 18.509,08 TL harcın davalı tarafdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Yargılama Giderleri ve Gider Avansı
Davacı tarafından yapılan 9.750,00 TL bilirkişi ücreti ve 816,00 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 10.566,00 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına (0,54) göre hesaplanan 5.727,87 TL’nin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacının dava açarken ödediği 1.601,87 TL peşin harç ve 14.240,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 15.841,87 TL harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
Vekalet Ücreti
Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 42.193,42 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
2-KARŞI DAVA;
Davanın açılmamış sayılmasına,
Alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 154,00 TL harcın mahsubu ile arta kalan 94,70 TL harcın karar kesinleştikten sonra istek halinde yatırana iadesine,
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Arta kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair davacı-k.davalı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliği verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/03/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …