Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/326 E. 2023/619 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ
Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/326
KARAR NO : 2023/619

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI :….
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … – ….
Av. … -…
DAVALI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … – ….
İHBAR OLUNANLAR : 1- … -…
2- … -…
3- … -…
4- … -…
5- … -…
6- … -…
7- … -…

DAVA : Tazminat /Hizmet Sözleşmesi Kaynaklı
DAVA TARİHİ : 27/04/2017
KARAR TARİHİ : 21/09/2023
KARAR Y.TARİHİ : 25/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan “Tazminat” davasının yapılan açık yargılaması sonunda, aşağıdaki karar tesis edilmiştir.
I-İDDİALAR
1. Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı banka … Şubesinin ticari kredi müşterisi dava dışı … ve Org.İnş.Tem.Tur.Med.Nak.Pet.Oto.Rek. Gıda Yemek Orm. Ürün. Teks. Sağ. Hiz. İth. İhr. Taah. San. ve Tic.Ltd.Şti ile şahsi kefalet ve ipotek teminat alınmak suretiyle 06.03.2014 tarih … nolu 2.000.000-TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, teminat k apsamında, … adına kayıtlı …. Parsel, …,…,…,…,…,… ve … bağımsız bölüm nolu taşınmazlar üzerinde 14/03/2014 tarih ve … Yevmiye nolu ipotek belgesiyle 10.000.000.-TL bedelli 1. derece müşterek ipotek tesis edildiğini, taşınmazların teminat değerinin tespiti amacıyla ekspertiz yapması talep edilen davalı tarafından düzenlenen 17.01.2014 tarihli rapor ile gayrimenkullerin değerinin toplam 1.955.000.-TL olarak tespit edildiğini, ekspertiz işlemini müteakip ipotek tesis edilerek, dava dışı kredi müşterisine 1.500.000-TL kredi kullandırıldığını ve söz konusu tutarın firma hesaplarına 14.03.2014 tarihinde aktarıldığını, kredinin kullandırılmasından sonra ipotekli gayrimenkullerin değerinin çok yüksek tespit edildiği yönündeki şikayet üzerine gerçek değerinin tespiti amacıyla 3 ayrı … lisanslı ekspertiz şirketine ekspertiz yaptırıldığını, bu ekspertizlerde 7 gayrimenkulün toplam değerinin 575.000.- TL, 665.000-TL ve 620.000.-TL olarak tespit edildiğini, borçlu firma tarafından borcun ödenmemesi üzerine krediye muacceliyet verilerek, 09/02/2016 tarihinde borçlu ve ipotek borçluları aleyhine …. sayılı dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla …. sayılı dosyası üzerinden 29.01.2016 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipler başlatıldığını, takip sürecinde …. sayılı dosyası üzerinden gönderilen talimat üzerine … Talimat nolu dosyasından yaptırılan 10.06.2016 tarihli kıymet takdiri sonucunda söz konusu 7 gayrimenkulün toplam değerinin 610.000.-TL olarak tespit edildiğini ve değerlerin kesinleştiğini, …. E. sayılı dosyasından gönderilen talimat üzerine …. Talimat sayılı dosyasından 24.02.2017 tarihinde …. parselde bulunan; … nolu bağımsız bölümün 50.550-TL’ye, … nolu bağımsız bölümün 43.050-TL’ye, … nolu bağımsız bölümün 63.050-TL’ye, …nolu bağımsız bölümün 43.050-TL’ye, …nolu bağımsız bölümün 43.050-TL’ye, … nolu bağımsız bölümün 50.550-TL’ye ve … nolu bağımsız bölümün 33.050-TL bedelle olmak üzere toplam 326.350-TL’ye banka alacağına mahsuben satın alındığını, tüm ipotekli taşınmazların satışı gerçekleştirilmiş olmasına rağmen 26.04.2017 tarihi itibariyle vekâlet ücreti ve harçlar hariç bakiye alacaklarının 1.509.345,43-TL olduğunu, davalının yasal düzenlemelerden ve sözleşmeden doğan özen yükümlülüğüne aykırı davrandığını ve hatalı rapor düzenlediğini, hatalı ekspertiz raporları nedeniyle bankanın zarara uğradığını, müvekkili bankanın zararının hatalı raporlardan doğduğunu, yasal ve akdi yükümlülüklerine aykırı olarak somut verilere dayanmayan, özensiz ve sübjektif değerlendirmelere dayanan, taşınmazın gerçek değerinden çok yüksek değerler içeren raporlar nedeniyle doğan banka zararından davalının sorumlu olduğunu belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 1.012.000-TL’nin davalıdan, kredinin tasfiye olunacak alacaklar hesabına aktarıldığı 14.01.2016 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2.maddesi uyarınca işlemiş ve işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2. Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde; bankanın kredi müşterisinden dava tarihi itibariyle alacağı bulunduğunu, borçlular hakkındaki takip süreci sonunda müvekkili banka alacağının tahsilinin mümkün bulunmadığını, davalının, değerinin tespitinde kendisinden beklenen özeni yeterli düzeyde göstermediğini, doğru değeri tespit etmediğini, kendi kusurlu edimi ile teminat alınan gayrimenkulün teminat değeri konusunda müvekkilini yanıltmış olan davalının bankanın kusurlu olduğunu ileri sürmesinin tümüyle kendi kusurunu karşı tarafa yüklemeye çalıştığını, davalı firmanın, anonim şirket ünvanlı bir firma olduğunu ve basiretli bir tacirden beklenen özeni göstermek ve yaptığı hatalı işlerin sorumluluğunu üstlenmekle mükellef olduğunu, söz konusu 12 taşınmazın tamamı üzerine ipotek konulduğunu, yapılan ekspertize güvenilerek bu taşınmazların işbu davaya konu 7 tanesinin …. Şubemiz kredi müşterisi … Ltd.Şti’ye, kalan 5 tanesinin ise … firmasına kullandırılan kredinin teminatı olarak alındığını belirterek; davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
II-SAVUNMALAR
3. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı banka tarafından ileri sürülen zarar iddiasının davalı tarafından hazarlanan değerleme raporuna dayanmadığını, davalı tarafından hazırlanan gayrimenkul değerleme raporu ile dava dışı firmaya Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında kullandırılan kredi kapsamında ilgili gayrimenkullere ipotek tesis edilen tarih arasında bir zaman aralığı olduğunu, gayrimenkul değerlerinin birçok etkenle hızla değişebildiğini, değerlemesi yapılan taşınmazların büro vasıflı oldukları ve söz konusu bu büroların birleştirilerek dershane olarak kullanıldığının açıkça belirtildiğini, değerlemenin bu mevcut durumun dikkate alınarak gerçekleştirildiğini, değerleme raporunun davacı bankaya sunulmasından sonra … Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 14/03/2014 tarihinde resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdiğini ve dershanelerin kapatıldığını, davanın husumet nedeni ile reddi gerektiğini, … ‘nin 30 gün içerisinde yapılan değerlemeler arasında %20 oranında fark olabileceğini kabul ettiğini, davalı şirket tarafından hazırlanan raporun davacı banka tarafından onaylandığını, sözleşmenin davacı banka tarafından tek taraflı olarak düzenlenmiş olmasının, içeriğinin tamamının genel işlem koşulları niteliğine haiz maddelerden oluştuğunun, Sözleşmenin zarara ve zararın hesaplanmasına ilişkin 11.7. ve 11.8. Maddeleri başta olmak üzere diğer maddelerinin tamamının yazılmamış sayılması gerektiğini reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III-TARAFLARIN ANLAŞTIKLARI ve ANLAŞAMADIKLARI HUSUSLAR
A. Taraflar Arasında Uyuşmazlık Bulunmayan Hususlar
4. Taraflar arasında; 17.04.2013 tarihli Değerleme (Ekspertiz) Hizmet Sözleşmesi akdedildiği ile yine bu ekspertiz hizmet sözleşmesine dayalı olarak davacı bankanın …. Şubesi ile dava dışı … ve Org. İnş. Tem. Tur. Med. Nak. Pet. Oto. Rek. Gıda Yemek Orm. Ürün. Teks. Sağ. Hiz. İth. İhr. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında akdedilen kredi sözleşmesine teminat olarak verilen taşınmazların gayrimenkul değerlemelerinin davalı şirket tarafından yapıldığı vakıaları çekişmesizdir.
B. Taraflar Arasındaki Uyuşmazlık Konuları
5. Uyuşmazlık; taraflar arasında akdedilen ekspertiz hizmet sözleşmesi gereğince ifa olarak genel kredi sözleşmesine teminat oluşturmak üzere ipotekli taşınmaz için yapılan değerlemenin kusurlu olup olmadığı, kredinin açılmasında dava dışı şirketin ekonomik durumu nazara alındığında davacı bankanın ortak kusurunun bulunup bulunmadığı ile değerleme raporunun eksik ve hatalı olduğunun kabulü halinde davacı bankanın uğramış olduğu zarar tutarı noktalarında toplanmaktadır.
IV-ÇEKİŞMELİ VAKILAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER
6. Dava konusu Genel Kredi Sözleşmesi’nin incelenmesinde; dava dışı … ve Org. İnş. Tem. Tur. Med. Nak. Pet. Oto. Rek. Gıda Yem. Orm. Ürün. Teks. Sağ. Hiz. İth. İhr. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile davacı bankanın … arasında 06.03.2014 tarihli, 2.000,000,00 TL’lik limitli düzenlenen Genel Kredi Sözleşmesine istinaden taksitli ticari krediler ile diğer kredi kullandırıldığı, sözleşmeyi dava dışı … ve …’un müteselsil kefil sıfatıyla 06.03.2014 tarihinde 5.750.000,00 TL’lik kefalet miktarıyla imza attıkları anlaşılmıştır.

7. … Bankası A.Ş tarafından düzenlenen Kobi Analiz Raporu’nun incelenmesinde; firmanın kredi notunun … olarak tespit edildiği, firma adına son 3 yıl itibariyle karşılıksız çek ve protestolu senet kaydına rastlanılmadığı, firmanın borçlusu olduğu çok sayıda icra kaydı bulunduğu, icra kayıtlarının personele ait kıdem tazminatlarından kaynaklandığı, finansal borçların vade yapısı kaynak yaratma gücü ile karşılaştırıldığında rahatlıkta ödenebilir durumda olduğu, 3 yıl içinde hizmet sayısında artış yaşandığının bildirildiği görülmüştür.
8. Risk Notuna Göre Teminat Kontrol Tablosu’nun incelenmesinde; dava dışı firmanın Kobi Analiz Raporunda notunun … olarak tespit edildiğinden nakdi ve gayrinakdi kredi tahsisinde %100 ipotek /KGF/Kamu Alacak Temliği karşılığı kullandırılabileceği hususunun davacı bankaca kararlaştırıldığı, davaya konu taşınmazlar üzerine davacı banka lehine 14/03/2014 tarihinde, 10.000.000,00 TL tutarlı, 1 derece ipotek tesis edildiği, dava dışı firmaya 14/03/2014 tarihinde 1.500.000,00 TL tutarlı, 36 ay vadeli Taksitli Ticari Kredi kullandırımı yapıldığı, krediye en son 19/11/2015 vadeli, 19. Taksit için ödeme yapıldığı, 14/01/2016 tarihinde 789.111,07 TL anapara tutarı üzerinden Tasfiye Olunacak Alacaklar Hesabına aktarıldığı, dava dışı firmaya 17/10/2014 tarihinde 243.000,00 TL tutarlı ticari kredi kullandırımı yapıldığı, 14/01/2016 tarihidne 243.000,00 TL anapara tutarı üzerinden Tasfiye Olunacak Alacaklar Hesabına aktarıldığı, dava dışı firmaya 09/02/2015 tarihinde 78.000,00 TL tutarlı, 48 ay vadeli Taksitli Ticari Kredi kullandırımı yapıldığı, krediye en son 25/11/2015 vadeli 9. Taksit için ödeme yapıldığı, 14/01/2016 tarihinde 67.461,96 TL ana para tutarı üzerinden Tasfiye Olunacak Alacaklar Hesabına aktarıldığı anlaşılmıştır.
9. …. Noterliği’nin … yevmiye nolu ihtarnamenin incelenmesinde; davacı banka tarafından dava dışı … Ltd. Şti, …, … ve … İnş. A.Ş firmasına 26/11/2015 tarihinde ihtarname keşide edildiği, ihtarname içeriğinde; kredi hesaplarının 26/11/2015 tarihi itibariyle kat edildiği, bu tarih itibariyle baliğ olan tutarın 1.143.000,00 TL; ayrıca gayrinakdi risk tutarının 16.800,00 TL olduğu, maddi alacağın en geç 5 gün içinde ödenmesi ayrıca gayrinakdi kredi tutarının aynı süre içinde bloke edilmek üzere bankaya depo edilmesi, aksi takdirde yasal yollara başvurulacağı hususunun ihtaren bildirildiği anlaşılmıştır.
10. … sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklının … Bankası A.Ş, borçlunun … ve Organizasyon San ve Tic. Ltd. Şti olduğu, 1.166.371,06 TL asıl alacak, 59.606,77 TL faiz, 5.376,39 TL BSMV olmak üzere toplam 1.231.354,22 TL alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek %36 faiz, icra harç ve giderleri ile avukatlık ücretinin tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır.
11. … sayılı dosyasından gönderilen talimat üzerine …. Talimat sayılı dosyasından 24/02/2017 tarihinde yapılan satışta başka alıcı çıkmadığından …. Parselde bulunan; … nolu bağımsız bölümün 50.550,00 TL; … nolu bağımsız bölümün 43.050,00 TL; … nolu bağımsız bölümün 63.050,00 TL; …nolu bağımsız bölümün 43.050,00 TL; …nolu bağımsız bölümün 43.050,00 TL; … nolu bağımsız bölümün 50.550,00 TL; … nolu bağımsız bölümün 33.050,00 TL bedelle olmak üzere toplam 326.350,00 TL’sinin banka alacağına mahsuben satın alındığı tespit edilmiştir.
12. Davacı … Bankası A.Ş ile … A.Ş arasında imzalanan 17/04/2013 tarihli Değerleme (Ekspertiz) Hizmet Sözleşmesi’nin incelenmesinde; 11.7 Maddesinde, değerleme kuruluşu ve eksperin, banka ile yaptığı iş nedeniyle üçüncü şahıslara vereceği her türlü zarardan sorumlu olacakları, eksperin yaptığı her türlü hata ve ihmalden ve bu hata ve ihmal nedeniyle bankanın uğrayacağı zarardan ise değerleme kuruluşunun sorumlu tutulacağı, değerleme kuruluşunun bankaya bu konuda hiçbir sorumluluk yüklemeyeceğinin peşinen kabul edildiği, değerleme kuruluşunun, bu zarar ve ziyanın kendisine hiçbir ihtar ve ihbara gerek olmaksızın teminatından kesilmesini, banka nezdindeki her türlü hak ve alacaklarıyla takas ve mahsup edilmesini kabul ve taahhüt edeceği; 11.5 maddesinde, bankanın, değerleme raporunda yer alan her türlü bilgiyi, araştırılmış ve doğruluğu teyit edilmiş olarak kabul edeceği; 11.8 Maddesinde, değerlemesi yapılan varlığın değerinin icra takip sürecinde yapılan kıymet takdiri sonucunda belirlenen değerden düşük tespit edilmesi halinde değerleme kuruluşuna, hatalı değerleme nedeniyle zarar ihtimalinin bulunduğu yönünde değerlemeyi talep eden birim tarafından yazılı bilgi verileceği, kesinleşen bilirkişi raporu ile tespit edilen değer gerçek değer olarak esas alınacağı, hatalı şekilde tespit edilen değer nedeniyle bankaca fazla kullandırılan kredi tutarının zarar kabul edileceği ve söz konusu zarar ile bankanın kredi alacağının takip hesabına aktarıldığı tarihten itibaren işleyecek faizin değerleme kuruluşunca tazmin edileceği, faizin hesaplamasının, 3095 sayılı Kanun’un 2/2 maddesine göre yapılacağı hususlarında düzenleme yapıldığı görülmüştür.
13. Davalı … … A.Ş tarafından düzenlenen değerleme raporunun incelenmesinde; davalı tarafından dava dışı firmaya kullandırılan kredilerin teminatını oluşturmak üzere davacı banka lehine ipotek tesis edilmek üzere …. Parselde bulunan …-…-…-…-…-…ve … nolu bağımsız bölümlerin birleştirilerek dershane olarak kullanıldığının ifade edildiği, bağımsız bölümlere 3.000,00 TL/m² olmak üzere toplam 1.955,000,00 TL değer takdir edildiği görülmüştür.
14. … sayılı dosyası üzerine gönderilen talimat üzerine …. Talimat nolu dosyasından yaptırılan 10/06/2016 tarihli kıymet takdiri sonucunda 7 gayrimenkulün toplam değerinin 610.000,00 TL olarak tespit edildiği görülmüştür.
15. …. Talimat sayılı dosyasına sunulan 19/06/2019 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde; davaya konu raporun hazırlandığı 17/01/2014 tarihindeki taşınmazların değerlemesinde; davalı taşınmazların bulunduğu mahal ve mevkii, ulaşım kolaylığı, taşınmazın konumu, işçilik ve malzeme kalitesi, imar durumu, özellikleri bu taşınmazın kıymet değeri ile ilgili yapılan araştırmalarda, belediye emlak beyan değeri, piyasa rayiç fiyat araştırması, emlakçı fiyat araştırması dikkate alındığında, taşınmazların toplam değerinin yaklaşık 922.300,00 TL olabileceğinin bildirildiği görülmüştür.
16. Mahkememizce alınan bilirkişi kurulu raporunda özetle; davacı banka tarafından dava dışı şirkete 14/03/2014 tarihide 1.500.000,00 TL; 17/10/2014 tarihinde 243.000,00 TL ve 09/02/2015 tarihinde 78.000,00 TL olarak kullandırılan kredilerin; davalı şirketin 17/01/2014 tarihinde düzenlediği raporda tespit edilen 1.955.000,00 TL gayrimenkul değeri dikkate alınarak, dava dışı şirkete tahsis edilen toplam 1.500.000,00 TL’lik kredi limiti içerisinde verildiği, bankalar tarafından olağanüstü bir durum olmadıkça yaklaşık 1 yıl boyunca aynı gayrimenkul değerinin yeniden araştırılması yoluna gidilmediği, bu kapsamda davacı banka tarafından verilen her üç kredinin de gayrimenkul değerleme rapor tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde verilmiş krediler olduğu, ayrıca tahsis edilen kredi tutarının, yapılan değerleme miktarı 1.955.000,00 TL miktarını geçmediği gibi bu tutarın altında 1.500.000,00 TL olarak kredilendirildiği, yeniden değerleme yapılması gerekmediği, davalı şirket tarafından hazırlanan 17.01.2014 tarihli ve 1.955.000,00 TL tespit değeri yapılan Ekspertiz Raporu’ndan sonra, her ne kadar dershane olarak kullanılan taşınmaz değerinin yaklaşık iki ay sonra 14.03.2014 tarihinde yeni bir kanun ile dershanelerin kapatılması nedeni ile düştüğü belirtilse de 19.06.2019 tarihli bilirkişi raporu ile taşınmazların 17.01.2014 tarihli değerinin 922.300,00 TL olarak tespit edildiği ve davacı bankanın söz konusu kredi alacaklarına takip tarihinden sonra gayrimenkul satışından gelen 326.350,00 TL dışında başkaca bir tahsilat yapamadığı, davacı bankanın davalı şirket tarafından yapılan değerlemeye göre verebileceği kredi tutarı olan 1.500.000,00 TL’den, mahkemenizce alınan 19.06.2019 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen 922.300,00 TL değere göre davacının zararının: 1.500.000,00 TL – 922.300,00 TL=577.700,00 TL olduğu, davacı bankanın verebileceği kredi tutarı olan 1.500.000,00 TL’den, kredinin temini için verilen taşınmazların… satışı aşamasındaki kıymet takdiri tutarı olan 610.000,00 TL değere göre davacının zararının 1.500.000,00 TL – 610.000,00 TL=890.000,00 TL olduğu, kredi alacağının takip hesaplarına intikal tarihi 14.01.2016’dan itibaren sözleşmenin 11.8 maddesi uyarınca, yapılan zarar hesabından 577.700,00 TL veya 890.000.-TL’den seçilen zarar miktarına, 3095 sayılı Kanun’un (4489 sayılı Kanun’un 2. Maddesi ile değiştirilen) 2.2. Maddesine göre faiz uygulanabileceği bildirilmiştir.
17. Tarafların itirazlarının karşılanması amacıyla ve taşınmazların değerlemesi bakımından değerlemenin yapıldığı tarih olan 17.01.2014 tarihinde davalı şirket tarafından yapılan değerleme tutarı olan 1.955.000,00.-TL tutar ile Mahkememizce talimat yolu ile alınan 19.06.2019 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen değerleme tutarı olan 922.300,00.-TL’nin Kanuni düzenlemeler nazara alındığında makul bir değerleme farkı olup olmadığı hususlarında mahkememizce ek rapor alınmıştır. Bilirkişi kurulu ek raporunda özetle; davacı bankanın, firma ve kredi istihbaratının yeterli olduğu, verilen kredilerin, ekspertiz raporundan sonraki bir yıl içerisinde verilmiş olduğu, aşkın kredi verilmediğinin değerlendirildiği, ancak teminat olarak alınan gayrimenkulün dershane olarak kullanılıyor olması ve değerleme rapor tarihinden yaklaşık 2 ay sonra … Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik yapılmasına Dair Kanun’un 14.03.2014 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmesinin ardından “dershane olarak değerlemesi yapılmış olan” taşınmazın değerinde kayba neden olup olmayacağının davacı banka tarafından gözönünde bulundurularak yeniden değerleme yaptırılmasının ve teminat açığı olup oluşmadığının tespitinin yapılmasının yerinde olacağının değerlendirildiği, davalı şirket raporunun … mevzuatı ve Uluslararası Değerleme Standartları çerçevesinde yapılmış PAZAR (PİYASA) DEĞERİ olduğu, …. Mahkemesince 19.06.2019 tarihinde yaptırılan değerleme raporunda ise söz konusu gayrimenkullerin 17.01.2014 tarihi itibariyle 922.300,00TL, ortalama m2 değerinin ise 1.400TL olabileceği tespitinde bulunulduğu, ilgili değerlemenin yapıldığı tarihe değil de pazar şartları tam olarak bilinemeyen 5 yıl öncesi tarihe ait olduğundan bu değerin gerçeği yansıtmama ihtimalinin bulunduğunun değerlendirildiği, bu nedenlerden ötürü iki değer arasında çok ciddi fark bulunduğu ve bu durumun heyetimizdeki değerleme uzmanı tarafından makul olduğunun bildirildiği görülmüştür.
V- DELİLLERİN TARTIŞILMASI, YARGILAMA ve GEREKÇE
18. Dava, taraflar arasında imzalanan ekspertiz hizmet sözleşmesinin gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
19. Taraflar arasında 17.04.2013 tarihinde “Değerleme (Ekspertiz) Hizmet Sözleşmesi” akdedilmiş olup sözleşme içeriği incelendiğinde işin konusu ve kapsamı, raporun hazırlanması ve içeriği, temsil, gizlilik, hak ve yükümlülüklere ilişkin hükümleri içeriği görülmektedir.
20. Taraflar arasında akdedilen bu sözleşme gereğince davacı banka kullandıracağı kredilere teminat teşkil etmek üzere alınacak ipotek konusu taşınmazların değerlemesini davalı şirketten hizmet alım suretiyle isteyebilecek, davalı şirket ise taraflar arasında akdedilen sözleşme ve yine taşınmazın değerlemesine ilişkin kurallar çerçevesinde değerlemeyi yapacaktır.
21. Davacı banka tarafından dava dışı kredi kullanmak isteyen şirkete açılacak kredi için teminat olarak gösterilmek istenen taşınmazların değerlemesi istenilmiş, davalı … şirketi tarafından 7 adet taşınmazın 17.01.2014 tarihli değerleme raporuna göre toplam değerinin 1.955.000,00.-TL olduğu tespiti yapılmıştır.
22. Davacı banka tarafından dava dışı kredi talep eden şirket ile 2.000.000,00.-TL limitli 06.03.2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi akdedilmiş, buna binaen bu limit içerisinde 1.500.000,00.-TL tutarında kredi kullandırımı yapıldığı dosya kapsamında yer alan belgelerden anlaşılmaktadır.
23. Dava dışı şirkete 06.03.2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi gereğince kullandırılan kredinin teminatı olarak ise hem davalı şirketin değerleme raporuna konu edilen taşınmazlar üzerine 10.000.000,00.-TL tutarında ipotek tesis edilmiş hem de, yine dava dışı iki (2) gerçek kişiden her biri 5.750.000,00.-TL tutarında kefil sıfatı ile kefaletleri alınmıştır.
24. Öncelikle davalı yan husumet itirazında bulunmuş ise de, davacı yanın tazminat istemini taraflarca akdedilmiş 17.04.2013 tarihinde “Değerleme (Ekspertiz) Hizmet Sözleşmesi”ne dayandırmış olduğu da nazara alındığında, bu hususta taraflar arasında bir ihtilaf da bulunmadığı da gözetildiğinde, sözleşmenin tarafı olan davalıya pasif husumetin düştüğünün kabulü gerektiğinden bu yöndeki itirazı haklı görülmemiştir.
25. Taraflar arasındaki husumet yukarıda da zikredildiği üzere, yanlar arasında akdedilmiş olan hizmet sözleşmesi gereğince davalının taşınmaz değerleme hizmetini gereği gibi ifa edip etmediği noktasında toplanmaktadır. Bunun yanında davalı yan kredinin dava dışı şirkete açılmasında davacı bankanın kusurlu davrandığı yönünde savunmada da bulunmuş olup bu anlamda davacının kusurunun illiyet bağını kesici düzeyde olup olmadığı ya da zararın artmasına neden olup olmadığı hususlarının da değerlendirilmesi gerekmektedir.
26. Davalının zarara neden olan eylemi, davacının kredi kullandırdığı dava dışı kişinin teminat olarak gösterdiği taşınmazların değerinin, gerçek değerinin üzerinde bir tutar olarak belirlemesidir. Davalının sözleşme uyarınca edimini gereği gibi ifa edip etmediği noktasında davalı yanca değerlemenin yapıldığı tarih itibariyle taşınmazların gerçek değerlerinin belirlenmesi gerektiğinden bu konuda taşınmazların bulunduğu yer mahkemesinden talimat yolu ile bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Davacının zararının, kredi alacağı bulunmak kaydıyla, taşınmazın değerleme tarihindeki gerçek değeri ile davalının eksperlerinin belirlediği değer arasındaki fark kadar olacağının kabulü gerekmektedir (…. ., 20.03.2014 tarih, …. ; …. ). Sözleşme 11.8 maddesi de iş bu sorumluluğu gerektirmektedir. Bunun yanında davacının teminat olarak aldığı ipotek ya da ödemeler gibi elde ettiği menfaatler bulunmakta ise bunların da zarardan düşülmesi gerekmektedir.
27. Gayrimenkul değerleme uzmanı bilirkişilerden teşkil edilen bilirkişi kurulunun 19.06.2019 tarihli bilirkişi raporunda davalı yanca yapılan değerleme tarihi olan 17.01.2014 tarihindeki taşınmazların değerinin 922.300,00.-TL olduğu değerlendirilmiş, sunulan bilirkişi raporunun açıklayıcı ve ayrıntılı olup denetime elverişli olduğu değerlendirilerek hükme esas kabul edilmiştir.
28. Öte yandan davacı bankanın kendi iç düzenlemesi olan “Ticari Krediler Uygulama Esas ve Usulleri” gereğince teminat olarak gösterilecek taşınmazların ekspertiz değerlemelerinin % 25’inin indirilmesi suretiyle kredi verilmesi gerektiği nazara alındığında değerleme tutarı olan 1.955.000,00.-TL’nin % 25 marjının 1.564.000,00.-TL olması karşın 1.500.000,00.-TL tutarında dava dışı şirkete kredi kullandırılmış olduğu sunulan belgelerden ve alınan bilirkişi raporlarından anlaşılmaktadır. Bu anlamda davacının zararının üst sınırının 1.500.000,00.-TL olarak kabul edilmesi gerekmektedir.
29. Yine dosya kapsamında yer alan ve dava dışı şirkete kullandırılan kredinin geri ödemesinde temerrüt oluşması nedeni ile davacı banka, dava dışı asıl borçlu hakkında … sayılı takip dosyasından takip başlatmış, …. sayılı dosyasından gönderilen talimat üzerine … Talimat sayılı dosyasından 24/02/2017 tarihinde yapılan satışta başka alıcı çıkmadığından … Parselde bulunan; … nolu bağımsız bölüm 50.550,00.-TL; … nolu bağımsız bölüm 43.050,00.-TL; … nolu bağımsız bölüm 63.050,00.-TL; …nolu bağımsız bölüm 43.050,00.-TL; …nolu bağımsız bölüm 43.050,00.-TL; … nolu bağımsız bölüm 50.550,00.-TL; … nolu bağımsız bölüm 33.050,00.-TL olmak üzere toplam 326.350,00.-TL’ye satılmıştır.
30. Kredinin kullandırılmasında davalı yanca davacı bankanın kusurlu olduğu yönündeki iddialar bakımından yapılan bilirkişi incelemeleri ve Yasal düzenlemeler ve bankanın iç düzenlemeleri nazara alındığında, dava dışı kredi kullanan şirket değerlendirmelerinde ve kredi kullandırılmasında alınan teminatlar ve yapılan incelemeler bakımından davacı bankanın her hangi bir kusurunun bulunmadığı değerlendirilmiştir. Bu anlamda davacı bankanın ortak kusurunun bulunduğu ve tazminattan indirim uygulanması yoluna da gidilmemiştir. Bunun yanında davalı şirket savunmasında ekspertiz raporu düzenlenen taşınmazların dershane olarak kullanıldığı ve ekspertiz rapor tarihinden kısa süre sonra dershanelerin kapatılması yönünde Yasal düzenleme yapıldığını, buna karşın yeni değerleme yapılmaksızın kredi kullandırılmasının davacının kusuru olduğu yönündeki savunması bakımından ise mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporunda taşınmazların dava konusu edilen ekspertiz rapor tarihi itibariyle değerleri belirlendiği gibi öte yandan ekspertiz rapor tarihinde de savunmada ileri sürülen dershanelerin kapatılması hususunda Yasal düzenleme yapılması kamuoyunda tartışılmakta olduğu bilindiğinden davalının savunması bu anlamda kabul edilebilir görülmemiştir.
31. Mahkememizce talimat yolu ile yaptırılan ve hükme esas alınan bilirkişi incelemesinde belirlenen tutar ile davalı şirketin yapmış olduğu dava konusu edilen ekspertiz değerlemesinin iki katından fazla olduğu gözönüne alındığında aradaki farkın makul denebilecek düzeyde kabul edilmesi de mümkün görülmemiştir.
32. Ayrıca yerleşik … içtihatlarından davalı … firmasının sorumluluğu ikincil nitelikte olması nedeni ile davacı bankanın zarara uğradığı iddiası ile tazminat talep edebilmesinin dava dışı kredi borçlusundan alacağının bulunması ve bu konuda yapmış olduğu takipten de sonuç alamamasının arandığı anlaşılmakla, yaptırılan bilirkişi incelemelerinde kredi borçlusuna yönelik takip işlemleri ve alacak hesaplaması yaptırılmış, dava tarihi itibariyle davacının alacağını takip ettiği, dava dışı kredi borçlusu şirketin borcunun ödenmemiş olduğu, geçici aciz belgesi niteliğinde haciz tutanaklarının tutulmuş olduğu, alacağın tahsiline yönelik icra takiplerinin sonuçsuz kaldığı, davacı bankanın alacağının tahsil kabiliyeti bulunmadığı, alınan bilirkişi raporlarında yapılan hesaplamalardan davacının uğradığını iddia ettiği tazminat tutarından daha fazla bir alacağının bulunduğu da belirlenmiştir. Bu anlamda davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararının bulunduğunun da kabulü gerekmiştir.

33. Davacının iddia etmiş olduğu zararın varlığı alınan bilirkişi raporları ve yukarıda yapılan değerlendirmeler neticesinde mahkememizce kabul edilmiş olup bu noktada davacının zararının hesaplanması yöntemi olarak davalı şirket tarafından yapılan ekspertiz değerlemesi neticesinde belirlenen taşınmaz değerlerine göre dava dışı şirkete kullandırılan kredi tutarı 1.500.000,00.-TL olup mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesine göre taşınmazların ekspertiz tarihindeki değeri olan 922.300,00.-TL davacı bankanın yukarıda da açıklandığı üzere (m. 28) ekspertiz değerlemesi sonucu belirlenen değere uyguladığı marjın % 25 olduğu dikkate alındığında 922.300,00.-TL değer için kullandırılacak kredinin (922.300,00 TL x 0,75=) 691.725,00.-TL olacağı, bu hesaba göre, banka zararı (1.500.000,00.-TL – 691.725,00.-TL)=808.275,00.-TL olduğu ancak taşınmazların satışından gelen 326.350,00.-TL’nin mahsubu sonrası 481.925,00.-TL net zarar olarak kabul edilmesi gerektiği tespit edilmiştir.
34. Davacı bankanın, banka zararının tasfiye olunacak hesaplar alacaklılar hesabına aktarıldığı tarihten itibaren avans faizi istemi yerinde görülmemiştir. Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşeceğinden (TBK m.117, f.1) ve dosya kapsamından …. Noterliği’nin … yevmiye nolu ihtarnamesinin belirli bir meblağın ödenmesi ihtarı koşulunu sağlamaması nedeniyle usule uygun bulunmaması ve başkaca da temerrüt ihtarının sunulmaması nedeniyle alacağa dava tarihinden itibaren avans faizi uygulanması gerektiği anlaşılmıştır.
35. Sonuç olarak yapılan açıklamalar ışığında davalının edimini gereği gibi ifa etmediğinin kabulü gerekmiş ve davacının davasının kısmen kabulüne aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.

VI-HÜKÜM
1-Davanın KISMEN KABULÜNE
481.925,00.-TL tazminatın dava tarihi olan 02.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsili ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,

Karar ve İlam Harcı
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 32.920,30.-TL harçtan peşin alınan 17.282,43.-TL harcın mahsubu ile bakiye 15.637,87.-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Yargılama Giderleri ve Gider Avansı
3-Davacı tarafından yapılan; 4.569,40.-TL tebligat, müzekkere ve posta gideri, 314,00.-TL keşif ücreti, 20.000,00.-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 24.883,40.-TL yargılama giderinden red/kabul oranına göre 11.849,74.-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan başvurma harcı, peşin harç, vekalet harcı toplamı 17.318,43‬‬.-TL yargılama harcının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan; 250,00.-TL tebligat, müzekkere ve posta gideri, 12.500,00.-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 12.750,00.-TL yargılama giderinden red/kabul oranına göre 6.678,32.-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca depo edilen varsa gider avansı ile delil avansından bakiye tutarların karar kesinleştiğinde HMK m. 333 ve … Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik m. 207 hükümleri uyarınca ilgilisine İADESİNE,
Vekalet Ücreti
7-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 73.469,50.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
8-Reddedilen kısım üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T. 3, 13/3 maddeleri gereğince 73.469,50.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,

Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı yapılan inceleme sonucunda HMK 345. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren … Mahkemesine ya da buraya gönderilmek üzere istinaf edenin bulunduğu yer İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yasa yolu açık olmak üzere 21.09.2023 tarihinde oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 21/09/2023

Başkan …
E-İmza
Üye …
E-İmza
Üye …
E-İmza
Katip …
E-İmza

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15 uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur”