Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/249 E. 2021/679 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/249 Esas – 2021/679
Türk Milleti
Adına Yargılama Yapmaya Ve Hüküm Vermeye Yetkili
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/249
KARAR NO : 2021/679

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/04/2017
KARAR TARİHİ : 20/10/2021
KARAR Y.TARİHİ : 03/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıların “… 3. Etap Evleri İnşaatı” işinin yüklenicisi olduğunu, davalılar ile müvekkili arasında “Tüm Zayıf ve Kuvvetli Akım Elektrik Tesisatı İşinin Malzemeli olarak yapımına” dair 07.01.2015 tarihli taşeronluk sözleşmesi imzalandığını, 31.12.2015 tarihine kadar yapılmış olan tüm işlerin müvekkili tarafından yerine getirildiğini, bu tarih itibariyle işin seviyesinin %64 düzeyinde olduğunu, idare (… AŞ) tarafından düzenlenen 05.01.2016 tarihili 12 nolu hakedişte bu durumun tespit edildiğini, müvekkili ile davalılar arasındaki sözleşme bedelinin Kdv dahil 8.400.000 TL olup %64’lük hakediş oranına karşılık gelen tutarın Kdv dahil 5.376.000 TL olduğunu, davalının ise bu güne kadar Kdv dahil 3.394.000 TL ödeme yaptığını, dolayısıyla müvekkilinin davalıdan Kdv dahil 1.982.000 TL alacağı kaldığını, davalının sözleşmeyi 08.04.2016 tarihli noter ihtarı ile feshetmiş olmasına karşın, 31.12.2015 tarihi itibariyle hakedişten doğan bakiye alacağın ödenmediğini, söz konusu tutarın ödenmesini 25.08.2016 tarihli noter ihtarı ile talep ettiklerini davalının ihtara duyarsız kaldığını belirterek fazlaya ilişkin talep hakkı saklı olmak üzere şimdilik 300.000 TL’nin 05.01.2016 hakediş tarihinden itibaren veya ihtarnamenin tebliğ edildiği 01.09.2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA :
Davalı … Ltd vekili; …3.Etap Evleri İnşaatı kapsamında tüm zayıf ve kuvvetli akım tesisatı işinin malzemeli olarak anahtar teslimi götürü bedel esasına göre…. yapımı konusunda taraflar arasında 07.01.2015 tarihli sözleşme imzalandığını, davacının 2015/Haziran ayından itibaren işçilerine ve tedarikçilerine ödeme yapmamaya başladığını, bu ödemelerin davacı nam ve hesabına müvekkili tarafından yapılarak hakedişinden mahsup edildiğini, davacının imzasını havi mahsup tutanaklarının dilekçe ekinde sunulduğunu, ayrıca davacının borçlu olduğu takip dosyalarından müvekkiline haciz ihbarnameleri gönderildiğini, …, sözleşme süresinin 31.12.2015 tarihinde sona erdiğini ancak davacının işi bitirmediğini, müvekkilinin bir süre daha bekleyip 08.04.2016 tarihli noter ihtarı ile sözleşmeyi feshedildiğini, bu feshin haklı bir fesih olduğunu, davacının son hakedişinin 31.12.2015 tarihli 8 nolu hakediş olup davacının imzasını taşıyan bu hakedişe göre gerçekleşme oranının %37 olduğunu, bu tarihten sonra davacının bir iş yapmadığını, davacının iddia ettiği … AŞ tarafından düzenlenen hakedişin 05.01.2016 tarihli olup iş seviyesindeki (%37 + %27)= %64 artışın müvekkilinin doğrudan temin ettiği malzeme ve işçiliklerle ilgili olduğunu (Haziran2015 tarihinden itibaren davacı nam ve hesabına çeşitli ödemeler yapıldığını), 2016/Ocak ayından sonra müvekkillinin işi kendi imkanları ile devam ettirdiğini ve nihayet 08.04.2016 tarihli noter ihtarı ile sözleşmeyi feshettiğini, davacının iddiasının aksine müvekkiline 431.000 TL borçlu olduğunu, bunun haricinde irat kaydedilecek olan 750.000 TL teminat senedi ve gecikmeden kaynaklı 990.000 TL gecikme cezası da dikkate alındığında davacın reddi gerektiğini belirtmiştir.
Davalı … AŞ vekili; davacının iş programının gerisinde kaldığını, davacının çalışanlara ve tedarikçilere ödeme yapamadığını, işin daha fazla gecikmemesi için çalışanların ücretlerinin müvekkili tarafından ödendiğini, malzeme alımının müvekkili tarafından yapıldığını, davacının 31.12.2015 tarihi itibariyle işin ancak %37 sini tamamlayabildiğini, sözleşmenin 08.04.2016 tarihi itibariyle feshedildiğini, fesih tarihi itibariyle davacının 99 günlük gecikmeye girdiğini, gecikme nedeniyle günlük 10.000 TL den 990.000 TL gecikme cezası ödemesi gerektiğini buna ilişkin dava hakkını saklı tuttuklarını, iş ortakları ile idare arasında düzenlenen 05.01.2016 tarihli hakedişte iş seviyesinin %64 olarak belirtildiğini ancak, iki hakediş (31.12.2015 – 01.05.2016) arasındaki farkın iş ortaklığı tarafından gerçekleştirildiğini, her iki hakediş kıyaslandığında aradaki iş kalemlerinin görüleceğini, ayrıca farkın çalışanlara ve tedarikçilere yapılan ödemelerden kaynaklandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
…-… İş ortaklığı ile davacı arasında … 3. Etap İnşaatı Kapsamında Tüm Zayıf ve Kuvvetli Akım Elektrik Tesisat İşlerinin Malzemeli olarak Yapımına ilişkin 07.01.2015 tarihli sözleşme imzalanmıştır. Davacı alt yüklenici olarak … 3. Etap İşi kapsamında toplam 1.556 adet daireye ait tüm elektrik tesisatı işlerini daire başı 2.956 TL olacak şekilde toplam 4.600.000 TL + Kdv bedelle, çevre-altyapı elektrik işlerini 2.520.000 TL bedelle yapmayı taahhüt etmiştir. Yapılacak işler ve bedelleri sözleşmenin 3.1 maddesinde “Pursantaj Listesi” olarak detaylandırılmıştır. Genel iş programı sözleşme ekinde (Ek-A) olarak sunulmuştur. İşin tamamlanma süresi 31.12.2015 olarak kararlaştırılmış (md. 5) , işin genel iş programının gerisinde kalması ve bunun 3 günü aşması halinde işverenin sözleşmenin feshi yanında işi taşeron nam ve hesabına yaptırmaya yetkili olacağı, 5 günü aşması halinde ise sözleşmeyi hiçbir yazılı ve sözlü ihtara gerek olmaksızın tek yanlı olarak feshetme hakkına sahip olacağı belirtilmiştir (md.5.3). “Ödeme Şartları” başlıklı sözleşmenin 6. maddesinde; ödemelerin aylık hakedişlere göre yapılacağı, işverenin idareye sunduğu hakedişin onaylanmasından sonra taşeronun kendi hakedişini düzenleyeceği, hakediş miktarlarının, işverenin idareye sunduğu hakediş onaylandıktan sonra kesinleşeceği belirtilmiştir.
Davalılarca keşide edilen 08.04.2016 tarihli fesih bildiriminde; iş programının gerisinde kalındığı, çalışanların ücretlerinin ve SGK primlerinin ödenmediği, taşeron aleyhine başlatılan icra takiplerinden haciz ihbarnameleri gönderildiği, sözleşme uyarınca işin başında verilmesi gereken kesin teminat mektubunun verilmediği, iş programının sunulmadığı, 31.12.2015 tarihinden bu yana her hangi bir iş ve imalat yapılmadığı bu nedenle sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği belirtilmiştir.
Davacı tarafından keşide edilen 25.08.2016 tarihli noter ihtarında; 31.12.2015 tarihine kadar yapılmış olan tüm işlerin (malzeme+işçilik) olarak müvekkili tarafından yapıldığını, … tarafından düzenlenen 05.01.2016 tarihli hakedişte elektrik işlerinde seviyenin %64 olarak belirtildiğini bu oran üzerinden kdv dahil bakiye 1.982.000 TL hakediş alacağının 05.01.2016 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte 7 gün içinde ödenmesi ihtar edilmiştir. İhtarnamenin davalılara 31.08.2016 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
30.06.2018 tarihli bilirkişi ve 29.04.2019 tarihli ek bilirkişi raporlarında; sözleşmede işin tamamlanma tarihinin 31.12.2015 olarak kararlaştırıldığı, davalı yüklenici tarafından idareye (…) sunulan 05.01.2016 tarihli hakedişteki elektrik işlerinin gerçekleşme seviyesinin %63,17 olarak gösterildiği, bu tespite göre davacı alt yüklenicinin işi sözleşmede belirtilen tarih itibariyle bitiremediğinin anlaşıldığı, ancak davalı yüklenicinin sözleşmeyi 08.04.2016 tarihinde feshettiği, fesih tarihine kadar davacıya gecikmeden kaynaklı uyarı ve ihtarda bulunmadığı, bununla birlikte iş ortaklığının sözleşmeyi feshinin sözleşmenin 5.2 maddesine de uygun olduğu, zira alt yüklenicinin genel iş programının gerisinde kalması ve bu sürenin 5 günü aşması halinde yükleniciye ihbarsız fesih hakkı tanıdığı, bu çerçevede taraflar arasındaki hukuki ilişkinin fesih tarihi itibariyle tasfiyesi gerektiği, feshi müteakip işin seviyesi hakkında bir durum tespit tutanağı düzenlenmediği, dolayısıyla işin seviyesinin davalının fesihten önce idareye sunduğu 04.04.2016 tarihli 14 nolu hakkedişe göre tespit edileceği, fesih tarihine kadar yapılmış tüm imalatların kural olarak davacıya ait olması gerektiği, davalılarca idareye sunulan ara hakedişler incelendiğinde; davacının sorumluluğundaki elektrik işlerinin 14.02.2016 tarihi itibariyle tamamlandığı, ve dava dışı idare tarafından 14.02.2016 tarihinde kesin hesabının çıkarıldığı, her hangi bir gecikme cezası uygulanmadığı, fesihten hemen önce idarece onaylanan 04.04.2016 tarihli 14 nolu ara hakedişin davacı taşeronun yaptığı imalatların belirlenmesinde esas alınması gerektiği, bu hakedişte davacı uhdesindeki işlerin %76.91 seviyesinde olduğunun belirtildiği, sözleşme bedelinin kdv hariç 7.120.000 TL olduğu dikkate alındığında fesih tarihi itibariyle davacının hak ettiği bedelin (7.120.000 TL x %76,91)= 5.475.992 TL olduğu, bu tutara 985.678,56 TL Kdv ve 139.557,05 TL nakit teminat kesintisinin ilave edilmesi gerektiği, davacının alacakları toplamının (5.475.992 TL + 985.678,56 TL Kdv + 139.557,05 TL nakit teminat)=6.601.227,61 TL olduğu, bu tutardan (2.854.925,09 TL nakit ödeme + 292.462,37 TL SGK ödemesi + 256.169,17 TL maaş ödemeleri + 239.006,77 TL kesintiler + 12.500 TL icra ödemeleri)= 3.655.063,40 TL’nin düşülmesi gerektiği, mahsup yapıldıktan sonra davacının alacağının 2.946.164,21 TL olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi raporlarında her ne kadar sözleşmenin fesih tarihi itibariyle tasfiye edilmesi gerektiği, fesih tarihine kadar yapılan işlerin davacıya ait olup aksinin davalı işveren tarafından kanıtlanması gerektiği ileri sürülmüş ise de dava dilekçesinde 31.12.2015 tarihine kadar yapılan işin bedeli istendiğinden 30.06.2018 tarihli bilirkişi ve 29.04.2019 tarihli ek bilirkişi raporlarının tarafların kabul ve beyanlarına uygun olmadığı anlaşılmıştır.
Aynı bilirkişi heyeti tarafından sunulan 25.01.2020 tarihli bilirkişi 3.ek ve 18.11.2020 tarihli 4. Ek raporunda; davacı taşeronun 31.12.2015 tarihinden sonra işe devam etmediği ve bu tarihten sonra gerçekleştirilen imalatların davalılar tarafından yaptırıldığı, diğer yandan taraflar arasında 31.12.2015 tarihli 8 nolu hakkediş düzenlendiği, aralık ayında yapılan imalatların hakedişe alınmadığı, hakedişin ihtirazı kayıt olmaksızın imzalandığı, %5 nakit teminat dahil bu hakedişte yer alan toplam kesinti tutarının 2.018.975,22 TL olup kesinti tutarının davacı yönünden bağlayıcı olduğu, sözleşmenin 15. Maddesinde gecikilen her takvim günü için taşeronun hakkedişinden hiçbir ihtara gerek olmaksızın 10.000 TL/gün gecikme cezası kesileceğinin düzenlendiği, sözleşmede iş bitim tarihinin 31.12.2015 olarak kararlaştırıldığı, bu tarihten sözleşmenin feshedildiği 08.04.2016 tarihine kadar 99 gün için toplam gecikme cezası tutarının 990.000 TL olup bu tutarın davacının hakkedişinden mahsubu gerektiği, davalı yüklenici ile idare arasında düzenlenen 04.01.2016 tarihi itibariyle yapılan işlere ait 12 nolu hakediş kapsamında davacı taşeron uhdesindeki işlerin gerçekleşme oranının %63,17 olarak hesaplandığı, buna göre davacı taşerona ait olduğunun kabulü gereken iş miktarının 7.120.000 TL x 0,6317 = 4.497.704 TL + KDV = 5.307.290,72 TL olduğu, bu tutardan mahsubu gereken (1.596.729,72 TL ödemeler toplamı + 2.108.975,22 TL 8 nolu hakediş kesintisi + 1.047.008,75 TL 8 nolu hakediş sonrası alınan malzeme bedeli + 990.000 TL gecikme cezası + 50.568 TL personel maaş ödemesi) toplam 5.703.281,69 TL mahsup edildiğinde davacının alacağı olmayıp davalıya 396.91,68 TL borçlu olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce 30.12.2020 tarihinde yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, Mahkememizce alınan 23/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Eser sözleşmelerinde işin tamamlanarak teslim edildiğinin ispatının yükleniciye, iş bedelinin ödendiğinin ispatının ise iş sahibine düştüğü, faturanın tek başına fiili imalatı yahut teslim olgusunu kanıtlamaya yeterli olmadığı, yüklenicinin iş bedeline hak kazanabilmesi için eseri sözleşme ve ekleri ile fen ve tekniğine uygun olarak tamamlayıp iş sahibine teslim ettiğini ayrıca kanıtlaması gerektiği, taraflar arasında son hak edişin 31.12.2015 tarihinde imzalandığı, bu hak edişten hemen sonra davalı ile idare arasında imzalanan 05.01.2016 tarihinde 12 nolu hak edişin düzenlendiğinin anlaşıldığı, yüklenici tarafından tamamlandığı halde hak edişe girmeyen ve dolayısıyla bedeli ödenmemiş imalatların da olabileceği, bu bağlamda davacı tarafından tamamlandığı halde taraflar arasında imzalanan 31.12.2015 tarihli hak edişe girmeyen imalatların olabileceği kanaatine ulaşıldığı, 05.01.2016 tarihli idare hak edişinde yer alan imalatların davacı tarafından değil davalı tarafından tamamlandığına ilişkin dosya kapsamında bir kayıl olmadığı, taraflar arasında düzenlenen 31.12.2015 tarihli son hak edişte davacı yanın ihtirazı kaydının bulunmadığı, davacı tarafından yapılan imalatların davalı ve idare arasındaki hak edişlerden yola çıkılarak hesaplandığına göre davacı alacağından yapılacak malzeme faturalarına ilişkin kesintilerin de davalı ile idare arasındaki 05.01.2016 tarihli hak edişten yola çıkılarak belirlenmesi gerektiğinin düşünüldüğü, davacının sözleşmesinin malzeme + işçilik bedellerine ilişikn olduğu, davacı nam ve hesabına ödenen malzeme bedellerinin mahsup edilmediği takdirde davacının sebepsiz zenginleşeceği, buna göre yapılan hesaplamaya göre toplam 1.037.109,56 TL tutarındaki malzeme bedelinin davacı hak edişinden mahsubu gerektiğinin düşünüldüğü, davacı yana yapılan ödemeler ve davacı nam ve hesabına yapılan ödemelerin ise toplam 3.556.186,57 TL olduğu, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 5. Maddesi uyarınca davacı yanın yer tesliminin geç yapıldığı yönündeki beyanının yerinde olmadığı, yine aynı sözleşmenin 15.1. Maddesi uyarınca 31.12.2015 tarihinden sözleşmenin feshedildiği 08.04.2016 tarihine kadar geçen 99 gün için 990.000,00 TL gecikme cezasının davacı hak edişinden mahsubunun gerektiğinin düşünüldüğü, sonuç olarak davacının, davalı tarafından yapılan ödemeler ve namı hesabına alınan malzeme bedelleri ile gecikme cezası mahsup edildikten sonra, davalıdan talep edilebilir bir alacağı olmadığı, 276.005,41 TL borçlu olduğu bildirilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşme 07.01.2015 tarihli olup işin bitim tarihi 31.12.2015 olarak kararlaştırılmıştır. Taraflar arasına en son Davacının 31.12.2015 tarihine kadar şantiye sahasında kaldığı ve sözleşmenin davalı tarafından 08.04.2016 tarihinde feshedildiği uyuşmazlık konusu değildir. Davalı ana yüklenici şirketlerce iş sahibi idareye sunulan 12 nolu hakedişin 05.01.2016 tarihinde düzenlendiği, hakedişin aralık ayında yapılan işleri kapsadığı, taraflar arasında düzenlenip imzalanan 31.12.2018 tarihli 8 nolu hakedişin ise daha çok davacı nam ve hesabına yapılan ödemeler ve kesintileri konu aldığı, Aralık ayında yapılan imalatların bu hakedişe konu edilmediği, bu durumda idare ile davalı arasındaki 05.01.2016 tarihli hakedişte yer alan işlerin davacı tarafından yapıldığının kabulü gerektiği, 30.06.2018 tarihli rapor ekinde yer alan pursantaja göre davacı tarafından yapılan işin seviyesinin %63,17 olduğu, buna göre davacı hakkedişinin 7.120.000 TL x 0,6317 = 4.497.704 TL + KDV = 5.307.290,72 TL olduğu, bu tutardan mahkememizce hükme esas alınan 23.06.2021 tarihli bilirkişi raporunda tespit edilen 1.037.109,56 TL tutarındaki malzeme bedelinin mahsubu gerektiği zira sözleşmenin malzeme + işçilik dahi olarak imzalandığı, bunun dışında davacıya yapılan ödemeler ile davacı nam ve hesabına yapılan ödeme tutarı toplamı 3.556.186,57 TL nin de davacı hakkedişinden mahsup edilmesi gerektiği, davalı tarafça ayrıca fesih tarihine kadar 99 gün için hesaplanacak gecikme cezasının da davacı alacağından düşülmesi gerektiğini savunduğu, taraflar arasındaki sözleşmede işin süresinin 31.12.2015 olarak kararlaştırıldığı, yine sözleşmenin 15. Maddesinde gecikme halinde başkaca hiçbir ihtara gerek olmaksızın günlük 10.000 TL gecikme cezası ödeneceğinin hükme bağlandığı, ancak sözleşmenin 5.3 maddesinde de gecikmenin toplamda 5 günü geçemeyeceği aksi halde işverenin sözleşmeyi feshetme hakkı bulunduğu düzenlenmiş olup sözleşmenin bu hükmü uyarınca gecikme cezasının 5 günü aşamayacağı değerlendirilmiştir. Sözleşmenin bu hükmü gereğince iş bitim tarihi olan 31.12.2015 ‘den itibaren 5 günlük gecikme cezası olan 50.000 TL’nin davacı hakkedişinden mahsubu gerektiği anlaşılmış olup bu tutar da düşüldüğünde davacının bakiye hakediş alacağı 663.994,59 TL olduğu mahkemece taleple bağlı kalınarak karar verimesi gerektiği değerlendirlmiş ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM :
Davanın kabulüne,
300.000,00 TL’nin davalılardan tahsiline, alacağa 01.09.2016 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
Karar ve İlam Harcı
Alınması gerekli 20.493,00 TL harçtan peşin alınan 5.123,25 TL harcın düşümü ile arta kalan 15.369,75 TL harcın davalı tarafdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Yargılama Giderleri ve Gider Avansı
Davacı tarafından yapılan 28.000,00 TL bilirkişi ücreti, 550,00 TL posta ve tebligat ücreti, 31,40 TL başvurma harcı, 4,60 TL vekalet harcı ve 5.123,25 TL peşin harç olmak üzere toplam 33.709,25 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
Vekalet Ücreti
Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 29.450,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Dair davacı vekilinin, davalı … İnş vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliği verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/10/2021