Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/110 E. 2021/197 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/110 Esas
KARAR NO : 2021/197

Av. … –
Av. … –
Av. … –
Av. … –
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/02/2017
KARAR TARİHİ : 09/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçelerinde, müvekkilinin, poliüretan maddesi imalatı ile iştigal ettiğini, davalı yan ile bir süre ticari ilişkiler yürüttüğünü, söz konusu ticari ilişki kapsamında davalıya hitaben faturalar düzenlendiğini ve tebliğ edildiğini, davalı yanın ilgili faturaları tebellüğ ettiğini, ticari defterine işlemiş olmasına rağmen fatura bedellerini müvekkil firmaya ödemediğini, söz konusu alacağın tahsili için Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile cebr-i icra takibine başlandığını, ancak söz konusu dosya borçlusu ve işbu dava davalısının, icra takibine haksız ve yersiz olarak itiraz ettiğini, bu itiraz nedeniyle takibin durdurulduğunu, bu itirazın asılsız ve gerçek dışı olduğunu, alacağın likit olduğunu belirterek; davalı yanın Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına sunmuş olduğu haksız ve gerçek dışı itirazın iptaline ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçelerinde, davacı tarafından müvekkil şirket aleyhine 2 adet cari hesap açıklaması ile Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyası ile takip başlattığını, bu takibe karşı süresinde tarafımızca asıl alacak, faiz ve tüm ferileriyle itiraz edildiğini, davacı taraf; her ne kadar icra takibinde alacağa dayanak olarak 2 adet cari hesap göstermişse de dava dilekçesinde faturalardan bahsettiğini ve alacağını ona dayandırdığını belirli faturaların alacak kalemleri içerisinden çekilerek takibe konu edilmesinin mevcut ticari ilişkinin olağan akışına aykırı olduğunu, yapılması gerekenin dönem sonunda tüm alacak/borç kalemlerinin hesaplanıp mahsup edildikten sonra kalan bakiye miktar üzerinden hareket etmek zorunda olduğunu, faturanın tek başına bir ticari ilişkinin kanıtı olmadığını, ortada bir ticari ilişki olduğunun net bir biçimde tespit edilebilmesi için fatura konusu malın usulüne uygun olarak karşı tarafın uhdesine geçirilmiş olması gerektiğini, davacı tarafa yapılmış ödemeler bulunduğunu, davacının satım sözleşmesi gereğinde mal teslim ettiğini yazılı deliller ile ispatlaması gerektiğini, müvekkil şirket tarafından davacıya çeşitli ödemeler yapıldığını, alacağın likit olmadığını belirterek; davanın reddi ve itirazların kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, tacirler arasında ticari hesaptan kaynaklanan fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir.
Ankara … İcra Müdürlüğü’nün 2016 /15024 sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının … San ve Tic. Ltd. Şti, borçlunun … İnş. İth. İhr. San. Ve Tic. AŞ olduğu, 116.911,39 TL asıl alacak ve ferileri olmak üzere toplam 119.605,72 TL için 21/07/2016 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 03.08.2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 09.08.2016 tarihinde borca itiraz ettiği, itirazın kabul edilerek takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
… AŞ tarafından gelen yazıya göre davalı tarafından davacı şirkete verilen 300.000 TL tutarındaki 21.01.2016 tarih – 8049840 nolu çekin … Ltd. Şti’ne ait olduğu, … tarafından 22.02.2016 tarihinde … şubesine ibraz edilmiş olduğu, karşılıksız işlemi gördüğünü, banka yükümlülüğü gereği 1.290,-TL nin 22.02.2016 tarihinde banka tarafından ödendiği anlaşılmıştır.
… Vergi Dairesi cevabi yazısının incelenmesinde; 2015/Eylül – Ekim – Kasım ve Aralık aylarına ait olan BA formları incelenmiş, bu dönemlerde davalı tarafından davacı şirket adına herhangi bir alım faturası beyan edilmediği anlaşılmıştır.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi kurulu rapor ve ek raporlarında; davalıya ait 2015 ve 2016 yıllarına ait ticari defterlerin 6102 sayılı TTK’nın 64/3. fıkrası, 66/2. fıkrası gereği defter tasdiklerinin noter marifetiyle yaptırıldığını, yevmiye defterinin kapanış kayıtlarının yaptırıldığını, yevmiye ve kebir defterlerinin islendiği, ancak 2015 ve 2016 yıllarına ait envanter defterlerinde sadece açılış fişlerinin (açılış bilançosu) kayıt edildiğini, yıl sonu kapanışı envanter çalışmalarında ait bilgilerinin kayıt edilmediğini, davacıya ait ticari kayıtların davalı tarafından 320.01.01.01 1235004 numaralı hesapta takip edildiğini, davalı kayıtlarına göre, davacı tarafından, davalıya 2015 yılında (666,30 + 590=) 1.256,30 TL tutarında fatura düzenlendiğini, davalı tarafından davacıya 590 TL ödeme yapıldığını, davalı tarafından 12.08.2015 tarih ve … nolu çek çıkış bordrosu ile …ı’na ait, keşidecisi … Ltd. Şti., tarihi 20.02.2016, ödeme yeri Trabzon, numarası…-… ve tutan 300.000,TL olan çekin, 21.02.2016 tarihli bir çek verme kaydı ile davacının cari hesabına ödeme kaydı yapıldığını, 31.12.2015 tarihi itibariyle davalının, davacıdan 299.333,70 TL avanstan alacaklı görüldüğünü, avansın çekten kaynaklandığını, davacıya ait ticari kayıtların davalı tarafından 2016 yılında 320.01.01.01 1235004 numaralı hesapta takip edildiğini, taraflar arasındaki ticari ilişkide davacı tarafından davalı adına düzenlenen toplam bedeli 47.131,56 TL olan 28.09.2015 tarih ve 363364 numaralı 45.597,56 TL ve 29.09.2015 tarih ve 363374 numaralı 1.534,00 TL tutarındaki iki adet faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığını, BA formuyla ilgili vergi dairesine de bildirilmediğini, yapılan bilirkişi incelemesinde davalıya teslim edildiğine dair bir belge ya da imzaya da rastlanılmadığını, davacının ticari defterlerinde davalıdan 116.911,39 TL alacağı olduğunu, 47.131,56 TL tutarındaki iki adet faturanın bu alacaktan düşülmesi halinde davacının davalıdan alacağının 69.799,83 TL olarak hesaplanacağını, davacı tarafından 116.91139 TL alacak için % 9 yasal faiz olarak takip tarihine kadar 2.69433 TL işlemiş faiz talep ettiğini, alacağın 69.799,83 TL olarak kabul edilmesi halinde ise 1.608,60 TL faiz hesaplanacağını bildirmişlerdir.
Bilirkişi raporları dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olup, hükme esas alınmıştır.
Türk Hukukunda kural olarak her dava, dava tarihindeki durum ve koşullara göre karara bağlanır. Ancak itirazın iptali davaları icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalardan olduğundan tarafların alacak borç durumu ve haklılık durumu icra takip tarihi itibariyle tespit edilir (Yargıtay … HD.11/11/2015 tarih, 2015/5365 Esas, 2015/14528 K.; 14.11.2019 tarih, 2017/4726 E, 2019/5144 K,).
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 26.09.2018 tarih, 2018/2696 Esas ve 2018/3431 karar sayılı ilamına göre Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasa’da delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri Yasa’da belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir.Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır….” Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 27.06.2016 tarih, 2015/6424 Esas ve 2016/3931 Karar sayılı ilamı da aynı yöndedir.
Davaya konu alacak bakımından ispat yükü davacı tarafta olmakla birlikte ticari davalarda, ya da iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatlanmalıdır. Ticari defterler kesin delillerdendir. Davacıda dava dilekçesinde ticari defterlere dayanmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir.
Dosya içerisinde toplanan deliller, icra dosyası, faturalar, bilirkişi raporları ve tüm dosya içeriğine göre;
Somut olayda; Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, Ankara … İcra Müdürlüğü’nün 2016 /15024 sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının… Kimya San ve Tic. Ltd. Şti, borçlunun … İnş. İth. İhr. San. Ve Tic. A.Ş olduğu, 116.911,39 TL asıl alacak ve 2.694,33 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 119.605,72 TL için 21/07/2016 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 03.08.2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 09.08.2016 tarihinde borca itiraz ettiği, itirazın kabul edilerek takibin durdurulduğu ve davanın yasal sürede açıldığı, araflar arasında 2015 ve 2016 dönemlerinde ticari bir ilişkinin var olduğunu, Dava konusu olan 2015 – 2016 yıllarında 6 adet ve KDV dahil 118.791,38.-TL toplam tutarında faturaların; Davacının, Ceraddıtıve RA03, Ru Conta Fitil, 3 Modüllü Kontinu Değirmen Modül Giriş Ayna ve Kayış altı Lifter Bar Takımı, Nakliye Geliri, 3 Modüllü Kontinü Değirmen Giriş Ayna Parçası, 3 Modüllü Kontino Değirmen 33 Parçalı Giriş Ayna Astarı faturaları düzenlemiş olduğunu, sevk irsaliyelerinde malları teslim alanların hanelerinde bazılarında isim ve imzaların olmadığını, avansın çekten kaynaklandığını, davacıya ait ticari kayıtların davalı tarafından 2016 yılında 320.01.01.01 1235004 numaralı hesapta takip edildiği, taraflar arasındaki ticari ilişki bulunduğu, 45.597,56 TL ile ayrıca 29.09.2015 tarih ve 363374 numaralı 1.534,00 TL tutarındaki iki adet faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, BA formuyla ilgili vergi dairesine de bildirilmediğini, davalıya teslim edildiğine dair bir belge ya da imzaya da rastlanılmadığı; ancak davacı tarafından davalı adına düzenlenen toplam bedeli 47.131,56 TL olan ayrıntısı ise 28.09.2015 tarih ve 363364 numaralı fatura irsaliyesi düzenlenip … plakalı araca teslim edildiği gibi davacı tarafın resmi defter kayıtlarına göre 31.12.2016 tarihi itibariyle davalının davacıya 116.911,38.-TL toplam tutarında borçlu olduğunun anlaşıldığı Ankara … İcra Müdürlüğünün dosyasında takip ve dava tarihi itibariyle 2.694,33 TL işlemiş faiz talep edilmiş olsada asıl alacağının 116.911,39 TL asıl alacak ve hesaplamada 1.608,60 TL işlemiş faiz olmak üzere devamına ve davanın kabulüne karar vermek ve alacak fatura alacağına dayalı olup likit olmakla asıl alacağın %20’si oranında olan 23.382,27 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine davacının kötüniyeti ispatlanmadığından ve kötüniyet tazminatının yasal koşulları oluşmadığından hükümde yer verilmemiş aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
Anlatılan nedenlerle;
HÜKÜM :
1-Davanın Kabulü ile;
2-Davalının Ankara … İcra Müdürlüğünün 2016/15024 Esas sayılı takip dosyasında yaptığı itirazın iptali ile takibin 116.911,39 TL asıl alacak ve 1.608,60 TL işlemiş faiz olmak üzere devamına
3-Asıl alacağın %20’si oranında olan 23.382,27 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4.Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 15.209,40 TL vekalet ücretinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 1.085,73 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 36,00 TL başvuru ve vekalet harcı, 2.500,00 TL bilirkişi ücreti, 201,08 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 2.737,08 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 2.712,23 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
8-.Alınması gerekli 8.096,10 TL harçtan peşin alınan 1.444,50 TL harcın düşümü ile arta kalan 6.651,60 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
9-Peşin alınan 1.444,50 TL harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/03/2021 Katip …

Hakim …