Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/691 E. 2021/481 K. 25.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/691 Esas
KARAR NO : 2021/481

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 23/08/2016
KARAR TARİHİ : 25/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçelerinde özetle; davalı kooperatifin 311 ortaklı olduğunu, kooperatif hakkında Ankara … Ticaret Mahkemesinin 2014/630 E, 2015/536 K sayılı ilamı ile 09.09.2015 tarihi saat 12:09 itibarı ile iflasına karar verildiği ve Ankara … Müdürlüğünün 2015/24 sayılı dosyası ile de iflas dosyası İflas Müdürlüğünde yürütüldüğünü ancak, henüz iflas kararının kesinleşmeyip, İflas Müdürlüğünde de 2. alacaklılar toplantısının gerçekleşmediğini, kooperatif konut tahsislerinin konut tahsis edilecek arsalara göre 1. Etap, 2. Etap olarak ikiye ayrıldığını, 2. Etap ise kendi içinde; 1, 2 ve 3. Kısım olarak bölümlendirildiğini, kooperatifin Ankara ili, Yenimahalle ilçesi, Susuz mahallesinde bulunan 44452 ada 1 parsel üzerinde, 44752 ada 1 parsel üzerinde, 44768 ada 1 parselde kayıtlı arsa üzerinde, 44776 ada 3 parselde kayıtlı arsa üzerinde konut yapımına başlandığını ve akabinde de bu arsalar üzerinde inşa edilen konutların ekli olarak sundukları Ankara … Noterliğinden 22815 yevmiye sayılı, 30 Haziran 2008 tarihli kura tutanağı ile kuraların çekildiğini ve bu tutanağa göre hak sahiplerinin belirlendiğini, müvekkilinin 2. Etap 3. Kısmında ortaklarından olduğunu, davalı kooperatifin 2. Etapta kayıtlı olan 3. Kısım ortaklara konut tahsis amacıyla 44752 ada, 1 parsel arsa üzerinde inşaat yapılmaya başladığını ve bu konutları müvekkilinde bulunduğu 2 Etap 3. Kısım ortaklara tahsis etmek için kanuna ve ana sözleşmeye göre kura çekimi için gerekli hazırlıkların yapıldığını, noter huzurda kura çekimi yapıldığını, kura sonucunda müvekkiline 44752 ada 1 parselde inşa edilen C Blok 4. kattaki 17 Nolu konutun adına isabet ettiğini, bunlardan 44776 ada 3 parsel üzerindeki konutların bir kısmının 09.09.2009 Tarihinde, 44 754 ada 3 parsel üzerindeki konutlardan bir kısmının da 12.07.2010 tarihinde ferdileştirildiğini ancak, kendine kura ile isabet eden 44 752 ada 1 Parsel üzerindeki (A, B ve C blok olarak konuşlandırılan) C Blok 4. Kattaki 17 nolu bağımsız bölümün halen teslim edilmediğini ve ferdileştirme işlemlerinin de yapılmadığını, devamlı şekilde yönetimin bugün yarın teslim edecez beyanları ile oyaladıklarını, oysa ki, 2004 yılından itibaren genel kurullarda kararlaştırılan aidatları fazlası ile ödediğini, genel kurullarda kararlaştırılan aidat ödemelerine göre aidatlar ödendiği gibi 05.04.2011 tarihli genel kurulda konut tesliminde ödenmesi kararlşatırılan 5.000,00.-TL’yi de, yöneticilerin konutu teslim edeceklerini vaat ederek haksız yere aldıklarını ancak konutu teslim etmediklerini, sonradan da bunu aidata mahsup edeceklerini beyan ettiklerini, kura çekimi sonucunda kooperatifin Eylül 2008 ayı itibariyle diğer ortaklara tahsis ettiği konutları teslim ettiğini ve arkasından da 09.09.2009 tarihi itibariyle adlarına tescil ettirmek suretiyle ferdileştirme işlemlerini tamamladığını, konutların teslim edildiği tarih olan 30.06.2008 yılından beri 206 ortağın konutlarını kullandığını ancak, davacı adına kura ile konut tahsisi yaptıkları halde konutun teslim edilmeyip, ferdileştirme işlemlerinin yapılmadığını, tahsis edilen bu konutun teslimini ve adına tescilini talep ettiklerini, şayet taahhüt edilen konutun teslimi ve adına tescili, kendisine teslim edilecek bir konutun bulunmaması halinde ise bedeli kadar tazminatın hesaplanarak kendisine verilmesini talep etmek durumunda kaldıklarını, bu konutun tahsis ve tescili ile teslimi mümkün değilse diğer ortaklara tahsis ve ferdileştirme suretiyle tescil edilen dairenin kıymeti kadar tazminatın davalı kooperatiften alınarak ortağa verilmesini talep ettiklerini, ayrıca kooperatifin kura çektirip, bir kısım ortaklara daire teslim edip ferdileşme yaparak adlarına tescil yaptırdığı halde ve teslim alan kişilerin 2008 yılından beridir bu konutları kiraya vermek veya kendileri ikamet etmek suretiyle faydalandıkları halde halen daha konut teslimi yapılmadığından kira vermek suretiyle kirada oturmakta ve bu konutların rayiç kira bedelleri kadar kiradan mahrum kaldığını, bu durumda 1163 sayılı yasanın 23.madde hükmünde yazılı eşitlik ilkesi gereğince, tüm ortaklara daire tesliminin aynı tarihte yapılması gerektiği halde teslim edilmeyen konut nedeniyle eşitlik bozulduğundan bu eşitliği tesis etmek için yoksun kaldığı kira gelirinin tahsilini talep etmek durumunda kalındığını, fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı tutularak kura ile tahsis edilen konutunun teslimine ve ferdileştirme suretiyle tesciline, tahsis edilecek konutun bulunmaması halinde tahsis edilecek konutun rayiç değerinden şimdilik 9.000,00.-TL konut bedelinin davalıdan faizleri ile birlikte tazmin ve tahsili ile davacı ortağa verilmesine, eşitlik ilkesi gereği yoksun kaldığı kira gelirinin tespiti ile şimdilik 1.000,00.-TL kadar kira gelirinin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 15/01/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile alacak taleplerini konut bedeli tazminat taleplerini 204.761,87 TL’ye, kira kaybı taleplerini 39.640,00 TL’ye yükseltmiş noksan harcı tamamlamıştır.
SAVUNMA :
Davalı iflas idaresi memuru 02/11/2016 tarama tarihli beyan dilekçesinde özetle; müflis …Konut Yapı Kooperatifi hakkında Ankara … Ticaret Mahkemesinin 2014/630 E 2015/536 K sayılı ilamı ile 09.09.2015 tarihinde iflasın açılmasına karar verildiğini, Ankara … İcra İflas Müdürlüğünün 2015/24 sayılı iflas dosyası ile iflas tasfiyesine devam olunan iflas ile ilgili 22.02.2016 tarihinde birinci alacaklılar toplantısı yapılarak ( icra if. Kan mad 221 vd) iflas idaresi…, …, … seçilerek göreve başladıklarını, Ankara … Ticaret Mahkemesinin 2014/630 E 2015/536 K sayılı ilamı müflis tarafından temyiz edildiğini, iflas kararının henüz kesinleşmediği ve 2. alacaklılar toplantısının yapılmadığını, bu nedenle ikinci alacaklılar toplantısının yapılmasından 10 gün sonrasına kadar müflisin tarafı bulunduğu tüm hukuk davalannın (ic.İf.Kan. Mad 194) tatil edildiğini, acele haller müstesna olmak üzere müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davalannın duracağı ve ancak alacaklılann ikinci toplanmasından on gün sonra devam olunabileceğini, davanın durduğu müddetçe zamanaşımı ve hakkı düşüren müddetlerin işlemeyeceğini, huzurdaki davanın iflas tarihinden sonra açılmış bir alacak davası olduğundan davanın öncelikle kayıt kabul davası olduğunu, davanın alacak talepli olduğunu, alacağın kaynağının iflas tarihinden sonra iflas masasının tasarrufundan kaynaklanmadığı sürece iflas tarihinden sonra iflas masasına karşı tahsil talepli dava açılamayacağını, iflas tarihinden sonra açılan davada, davacı alacaklının öncelikle iflas masasına alacak başvurusunda bulunmasının gerektiğini, iflas idare memurluğunca verilen karar doğrultusunda dava açmasının gerektiğini, iflas müdürlüğünün kayıtlarında yapılan incelemede davacının iflas masasına alacak başvurusunda bulunmadığını, davacının iflas masasına alacak başvurusunda bulunması için kendisine süre verilmesine ve iflas idaresinin karar sonucunun beklenmesine, yargılamanın ikinci alacaklılar toplantısından 10 gün sonrasına kadar bekletici mesele yapılması gerektiğini savunmuş, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, kooperatif ortağının adına tahsis edilmeyen bağımsız bölüm nedeni ile tazminat ve kira istemine ilişkindir.
İhtarname örnekleri, Genel Kurul Kararları, Ankara … Ticaret Mahkemesinin 2016/898 Esas 2017/48 Karar sayılı dosyasının uyap evrakları, bilirkişi raporları ve diğer bilgi belgeler dosyada mevcuttur.
Ankara … Ticaret Mahkemesinin 18/01/2017 gün ve 2016/898 Esas 2017/48 Karar sayılı ilamının incelenmesinde; davacının Nafiz Ülger, davalının S.S. Bele-Per Konut Yapı Kooperatifi olduğu, feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiği, kararın 03/03/2017 tarihinde kesinleşmiş olduğu anlaşıldı.
Dosya üzerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Keşif mahalli mahkememizce yerinde incelenmiştir.
Keşif sonrası alınan bilirkişi kurulu raporlarının sonuç kısmında özetle; dava konusu taşınmazın 23/08/2016 dava tarihi itibariyle taşınmazın rayiç değerinin 155.000,00 TL, 01/09/2008 kooperatif hisselerinin teslim tarihi itibariyle taşınmazın rayiç kira getirisinin 400,00 TL/ay olabileceği, konutların diğer ortaklara ne zaman teslim edildiği dosya kapsımda ve kooperatifte kapılan incelemeden anlaşılamadığından, beyan doğrultusunda Eylül 2008 yılından itibaren 48.549,00 TL tutarında kira alacağı hesaplandığı, S.S. Bele-Per Konut Yapı Kooperatifi’nin 2012 yılı öncesi ticari defterlerinin bilirkişi incelemesine sunulmadığı, davacının sunduğu geçerli belgelere göre ödemelerin toplamının 45.170,00 TL olduğu, düzeltme hesabı adı altında sunulan tablo ve muavin hesap dökümlerine göre, dava konusu taşınmaz için ödenmesi gereken tutarın kooperatifçe şerefiye dahil 65.500,00 TL olarak belirlendiği, bu durumda davacının kooperatife 20.330,00 TL borcu kaldığı görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekilleri süresi içeresinde bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içerir dilekçelerini ayrı ayrı dosyaya sunmuşlardır.
Bilirkişi kurulu 14/11/2019 ve 09/03/2020 tarihli raporlarının sonuç kısmında özetle; davalı kooperatif üzerine kayıtlı hiçbir konut bulunmadığı, kura sonucu davacı adına isabet eden 44752 ada 1 parsel üzerindeki C blok 4. Kattaki 17 nolu bağımsız bölümün ise, öncesinde 22/05/2009 günü dava dışı arsa sahibi olan S.S. Anayön Konut Yapı Kooperatifi adına tescil edildiği, takibin de diğer 3. kişilere devredildiği tespit edildiği, emsal konutun değeri piyasa rayiçlerine göre objektif olarak tespit edilmiş olup görüşlerimizi değiştirecek yeni bir belge ve olgu bulunmadığını bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekilleri süresi içeresinde bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içerir dilekçelerini ayrı ayrı dosyaya sunmuşlardır.
Taraf vekillerinin itirazları ile dosya yeni bilirkişi kuruluna tevdii edilmiştir.
Bilirkişi kurulu 14/12/2020 tarihli raporlarının sonuç kısmında özetle; kooperatif ortağı olan davacı yanın ana sözleşme hükümleri ve kooperatif amacı doğrultusunda her ortak gibi konut tahsisini isteme hakkının bulunduğu, kooperatifin kura çekiminde davacı yana 44752 ada, 1 parsel C blok, 17 nolu bağımsız bölüme ilişkin konutun isabet ettiği ancak bu konutun tahsisi ve tesliminin gerçekleştirmediği, dosya kapsamı itibariyle davacı yanın başkaca bir konut tahsis etme olanağının bulunmadığının anlaşıldığı, bizzat kooperatif yetkilisi tarafından bu durumun mahkeme huzurunda beyan edilmiş olduğu, bu durumda davacı yanın Yargıtay kararlarında belirlenen ilkeler ışığında tazminat talep etme hakkına sahip olduğu, davacı yanın konut tahsis edilmemiş olması nedeni ile talep edebileceği tazminat tutarının 204.761,87 TL olduğu, konutun teslim edilmemiş olması nedeni ile talep edebileceği kira tazminatına ilişkin tutarın ise dava tarihi itibari ile 39.640,00 TL olduğu görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olup, hükme esas alınmıştır.
Somut olayda, davacı, davalı kooperatif ortağı olduğunu, kooperatifin ortaklara konut dağıtımı için kura çektiğini ve adına konut tahsisinin yapıldığını, ancak diğer ortaklara konutları teslim edilip ferdileşmeye geçildiği halde kendi konutunun teslim edilmediğini, tapu tescilinin yapılmadığını, bu nedenle öncelikle konutun adına tescilini, bunun mümkün olmaması halinde konut bedelinin tazminat olarak ödenmesinin gerektiğini, kendi durumunda olan ve konutunu almış ortakların konuttan yararlandıklarını ancak kendisinin konutun olası kira gelirlerinden de yoksun kaldığını, aynı zamanda yoksun kaldığı kira bedellerinin de ödenmesi gerektiğini ileri sürerek, öncelikle konutun teslimi ile adına tesciline, teslim edilecek konutun bulunmaması halinde teslim edilecek konutun rayiç değerinden şimdilik 9.000,00 TL konut bedelinin faizi ile birlikte tahsiline, yoksun kaldığı kira gelirinin tespiti ile şimdilik 1.000,00 TL’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı iflas idaresi, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Davalı kooperatif yetkilisi ise 31.01.2018 günlü duruşmada “Kooperatifimiz 2004 yılında, Belediye çalışanları tarafından kurulmuştur, mevcut hali ile inşaatı yapılan 206 tane teslim edilen konut mevcuttur, kooperatifin üye sayısı 354’tür, kalan üye sayısı 245 tür, 254 üyeden 100 üye için tahsil edilecek herhangi bir konut bulunmamaktadır, davacıda konutu olmayan gurubun içindedir, davacıya herhangi bir şekilde kooperatifin konut vermesi mümkün değildir, tahsil edilecek konut bulunmamaktadır, konut alan kişilerden uzlaşma yolu ile topladığımız aidatlarla konut veremediğimiz kişilere daire paralarını ödemek için çalışıyoruz bu şekilde uygulama yapıyoruz, ayrıca bu yıl içinde davacı tarafla görüşüp uzlaşma ile gerekli ödemeyi yapacağımızı düşünüyorum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı yanın kooperatif ortağı olduğu hususu ihtilaf dışı olup, kooperatifin aksi yönde bir iddiası olmamıştır. Nitekim, davacı yan 03.04.2005 tarih 137 sayılı yönetim kurulu kararı ile kooperatife üye olmuş, bir kısım aidat ödemelerini gerçekleştirmiştir.
Konut yapı kooperatiflerinin temel amacı ortaklarına konut temin etmekten ibaret olup, bu amaç doğrultusunda faaliyet göstermektedirler. Davalı kooperatif ana sözleşmesinin “amaç ve faaliyet konuları” başlıklı 6. maddesinde de kooperatif amacının ortaklarının konut ihtiyaçlarını karşılamak olduğu belirtilmiştir. Kooperatifler Kanununun 23. maddesindeki eşitlik ilkesi gereğince; kooperatif, elinde teslim edilmemiş konut varsa aynen teslim etmek, elinde teslim edilecek konut bulunmaması halinde tazminat olarak bedelini ödemek, konut tahsisi yapılıp da teslimi gereken dairenin teslim edilmemesi halinde ise kira kaybı bedelini ödemek zorundadır. Bu durumda davalı kooperatif, diğer ortaklar gibi davacı yana da konut tahsisinde bulunma yükümlülüğünde olup, konut tahsis edilip de teslim edilmemiş olması halinde kira tazminatı, tahsis edilecek konutun bulunamaması halinde ise tazminat ödemekle sorumlu olacaktır.

Toplanan delillerden, davalı kooperatifin, konut tahsis edilecek arsaları l. etap ve 2. etap olarak ikiye ayırdığı, 2 inci etabın ise kendi içinde 1, 2, ve 3. kısım olarak bölümlendirmiş olduğu, 44776 ada 1 parsel 1. kısım, 44754 ada 3 parselin 2. kısım ve 44752 ada 1 parselin ise 3. kısım olarak belirlendiği, davacının ise 2. etap 3. kısımda 44752 ada 1 parsel ortaklarından olduğu, 2. etap 3. kısımda konut kuralarının 30.06.2008 tarihinde çekildiği, 44752 ada 1 parsel 2. etap 3. kısımda kat irtifakının 22.05.2009 tarihinde kurulduğu, A Blokta 16.04.2013, D Blokta 05.06.2009 tarihinde ferdileşmenin gerçekleştirildiği, B ve C Blokta ferdileşme olmadığı anlaşılmaktadır. Davalı kooperatif tarafından üye sayısından az konut inşa edildiğinden, davacıya konut tesliminin yapılmadığı, bu durumun davalı kooperatifçe de kabul edildiği görüldüğünden, davacı, konut teslim edilmemesinden kaynaklanan zararlarını Yargıtay kararlarında belirlenen ilkler ışığında davalı kooperatiften istemekte haklıdır. Gerçekten de, kura çekiminde davacı yana 44752 ada 1 parsel C Blok 17 nolu bağımsız bölüm sayılı konutun isabet ettiği, ancak bu konutun tahsisi ve tesliminin gerçekleştirilmediği, dosya kapsamı itibari ile davacı yana başkaca bir konut tahsis etme olanağının bulunmadığı, bu durumun bizzat kooperatif yetkilisi tarafından da beyan ve kabul edildiği görülmüştür. Ayrıntılı, açıklamalı ve denetime elverişli bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ile; davacı yanın konut tahsis edilmemiş olması nedeni ile talep edebileceği tazminat tutarının 204.761.87 TL, konutun teslim edilmemiş olması nedeni ile talep edebileceği kira tazminatının ise dava tarihi itibari ile 39.640.00 TL olduğu belirlemiş olup, davacı vekilinin 15/01/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile konut bedelinde doğan tazminat talebini 204.761,87 TL’ye, kira kaybından doğan tazminat talebini 39.640,00 TL’ye yükseltmiş olduğu nazara alınarak, davanın ıslah edilmiş şekliyle kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davanın kabulüne, 204.761,87 TL konut bedeli ve 39.640,00 TL yoksun kalınan kira kaybı olmak üzere toplam 244.401,87 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2.Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 25.558,13 TL vekalet ücretinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
3-Davacı tarafından aşağıda dökümü yapılan 6.632,40 TL yargılama giderinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Alınması gerekli 16.695,09 TL harçtan peşin ve ıslahla alınan 4.173,78 TL harcın düşümü ile arta kalan 12.521,31 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Peşin ve ıslahla alınan 4.173,78 TL harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/06/2021
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

DAVACI YARGILAMA GİDERLERİ
Vekalet Harcı 4,30 TL
Posta masrafı 234,90 TL
Başvurma harcı 29,20 TL
Bilirkişi ücreti 5.750,00 TL
Keşif harcı 314,00 TL
Keşif araç ücreti 300,00 TL
TOPLAM 6.632,40 TL