Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/787 E. 2023/168 K. 13.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/787 Esas
KARAR NO : 2023/168

DAVA : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/11/2015
KARAR TARİHİ : 13/03/2023
KARAR Y.TARİHİ : 15/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin tavuk besi tesisi işlettiğini, davalı şirketle 18.11.2014 tarihinde “bir adet etlik tavuk besi tesis mahalline ait apareyli klaler ısıtma sisteminin, tesise ait ayrı kapalı mahalde kazan dairesi kalorifer kanan kolekter hattı, dairesi kalorifer kanan kolekter hattı, pompa yerleşimi, vanaların irtibatlandırılması ve malzeme işçilik, imalat, nakliye ve montaj dahil tesis apımı” adı altında sözleşme yaptıklarını işin süresinin revize dahil 77 gün olarak belirlendiğini, buna göre işin anahtar teslim süresinin 13.12.2014 tarihi olarak imza altına alındığını, sözleşmeye istinaden davalının banka hesabına 25.998,95 TL yatırdığını, davalının işi geciktirdiğini, bunun üzerine 16.02.2015 tarihinde …. Noterliğinin … yevmiye nolu ihtarnamesini keşide edilerek işin en geç 19.02.2015 tarihinde bitirilmesinin istendiğini, daha sonra ek bir sözleşme ile işin bitim tarihinin 10.04.2015 tarihine ertelendiğini, işin bitirilmediğini, verilen çeklerin süresi geldiği halde sözleşme konusu işin bitmemiş olmasına rağmen müvekkilinin sicilinin bozulmaması için mecburi şekilde ödendiğini, davalı tarafından sözleşmeye konu olan iş taahhüt edilen süre içeresinde bitmediği gibi, müvekkilin, davalıya iş bedeli olarak vermiş olduğu çeklerin günü birer birer geldiğini, 30.10.2015 tarihli ve 24.700,00 TL’lik çeki davalıya ödediğini, davalının sözleşmeye konu olan işi taahhüt edilen süre içerisinde bitirmediğini, bu nedenle yapılan imalatların sökülerek eski hale getirilmesini, sözleşme gereği davalıya ödenen peşinatın ve çeklerin müvekkiline iade edilmesini, sözleşme gereği her ne kadar nakliye hizmet bedeli ve malzeme bedelleri davalıya ait olsa da müvekkilinden temin edildiğinden bu bedellerin müvekkiline iade edilmesini, müvekkilinin sorumlu olduğu firmaya karşı edimini yerine getiremediğinden dolayı birtakım zararları doğması ile birlikte bu zararın davalı tarafından temin edilmesine, mevsim şartlarına uygun olarak ısı kayıplarının ve iç ısının ayarlanması önemli olduğundan, şimdiye kadar ki ısı sirkülasyonunda yaşanılan kayıpların temin edilmesini, İİK’nın 72. maddesi uyarınca çekler hakkında icra takibi yapılmaması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Dava dilekçesi davalı yana usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş, davalı tebliğ aldığı dava dilekçesine cevap vermemiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan aynen ifa olmadığı takdirde sözleşmeden dönerek eski hale getirme ve yapılan ödemeler ile verilen çeklerin istirdadı, nakliye hizmet bedeli ve malzeme bedellerinin tahsili, geç ifa nedeniyle uğranılan zararların tazmini ile ısı sirkülasyonunda yaşanılan kayıpların tespiti ve tahsili istemine ilişkindir.
18.11.2014 tarihli sözleşme ve ek sözleşme örneği, ihtarname örneği, çek fotokopileri, … Bankası müzekkere cevabı, … Bankası A.Ş., … bankası müzekkere cevabı, … sayılı takip dosyası, bilirkişi raporları ve diğer bilgi belgeler dosyada mevcuttur.
Dava konusu sözleşme altındaki imzaların davalı yana ait olup olmadığı hususlarında talimat mahkemesi aracılığı ile isticvap davetiyesi çıkarılmış, usulüne uygun davetiyeye rağmen beyanda bulunulmamıştır.
Talimat mahkemesi kanalı ile makine mühendisi bilirkişiden alınan 18.12.2018 tarihli raporunun sonuç kısmında özetle; sözleşmede yer alan işin tamamlanma oranının yaklaşık %60 olduğu, herhangi bir mühendislik firması ile geri kalan bu işlerin tamamlanması ve sistemin çalışır hale getirilmesi şu an ki mevcut malzeme ve işçilik fiyatları baz alındığında yaklaşık 70.000,00 TL ve yapılan imalatların sökülmesi için gerekli giderin ise 12.000,00 TL olduğu görüşü bildirilmiştir.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi kurulu 09.09.2019 tarihli raporlarının sonuç kısmında özetle; tüm dosya kapsamı ve taraflar arasındaki sözleşme karşılıklı edimler içerdiği, iş bedelinin tamamı 173.200,00 TL olup, işin %60’ının yani 103.920 TL’lik kısmının davalı tarafça tamamlandığı, bu duruma göre davacının 103.920,00 TL’lik gerçekleşen işe karşılık davalıya sadece 25.998,95 TL’lik ödeme yaptığı, bu nedenle davacının kendi edimini de tam olarak yerine getirmediğinin anlaşıldığı, tüm bu hususlar göz önüne alındığında davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığı gibi talebinin yerinde olmadığı görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili süresi içeresinde rapora karşı beyan ve itirazlarını dosyaya sunmuştur.
İtirazlar değerlendirilmek üzere dosya bilirkişi heyetine tevdii edilmiştir.
Bilirkişi heyeti 07.11.2019 tarihli ek raporunda, kök raporundaki görüşünü tekrar etmiştir.
Raporda ikmali istenen … sayılı takip dosyası ve banka kayıtları dosyaya kazandırılarak, bilgi ve belgeler incelenmek üzere dosya bilirkişi heyetine tevdii edilmiştir.
Bilirkişi heyetine 16.03.2020 tarihli ek raporunun sonuç kısmında özetle; … Esas sayılı takip dosyasına ilişkin olarak sadece 27.05.2016 tarihli takip talebinin bir örneğinin dava dosyasına gönderildiği, belirtilen takip talebine göre 30.11.2015 keşide tarihli 24.700,00 TL bedeli, 30.12.2015 keşide tarihli 24.700,00 TL bedeli ve 30.01.2016 keşide tarihli 24.700,00 TL bedeli 3 adet çekle ilgili olarak toplam 78.699,06 TL üzerinden dava dışı … San. ve Tic. A.Ş. tarafından davalı ve davacı aleyhinde icra takibi başlatıldığı, ancak, icra dosyasına herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise ödemenin davacı tarafça yapılıp yapılmadığı hususunda bilgi bulunmadığı, davacının, EFT yoluyla davalıya toplam 25.998,95 TL gönderdiği ve 30.10.2015 keşide tarihli 24.700,00 TL bedelli çeki elden ödediği, bu bağlamda davacının davalıya yaptığı ödeme toplamının 50.698,95 TL olduğu, …. Esas sayılı takip dosyasında icra takibine konu olan 3 adet çekin toplamımnın ise 74.100,00 TL olduğu, bu iki tutarın toplamının da 124.798,135 TL’ye isabet ettiği, Sözleşmelerde belirtilen iş bedeli KDV dahil 173.200,00 TL olduğu halde, ikinci sözleşmenin ödeme tablosunda belirtilen peşinat ve taksit toplamının 148.500,00 TL, şifahi anlaşma yoluyla nihai olarak davalıya yapılan peşin ödeme ve verilen çeklerin toplamının ise 124.798,95 TL olduğu, Davacı tarafça bu duruma kabul edilebilir bir açıklama getirildiği ve …. Esas sayılı takip dosyasında izlenen borcun tamamının kendilerince ödendiğinin ispatı halinde, davacının taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre edimlerini yerine getirdiğinin, ancak davalının sözleşme gereği üstlendiği edimleri yerine getirmediğinin kabulü gerekeceği, bu durumda, davacının davasında haklı olduğunun da kabulü gerekebileceği, tüm bu hususlar göz önüne alındığında davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığı gibi talebinin yerinde olmadığı görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili süresi içeresinde rapora karşı beyan ve itirazlarını dosyaya sunmuştur.
Bilirkişi heyetinin 16.11.2020 ve 20.05.2022 tarihli ek raporlarınında da davacının talebinin yerinde olmadığı görüşü bildirilmiştir.
Dava dışı … San. ve Tic. A.Ş.’nin ticari defter ve kayıtları talimat mahkemesi kanalı ile incelenmiştir.
Bilirkişi 16.06.2021 tarihli raporunun sonuç kısmında özetle; … Bankasına ait olan … numaralı çeklerin girişinin … End. Makinaları firmasından yapıldığı, ilgili çeklerin yukarında izahı yapıldığı üzere dava dışı … A.Ş’nin ticari ilişkileri olan … Ltd. Şti. ve … isimli firmalara olan borçlara karşı verildiğine dair defter kayıtları görülmüştür. Anılan çeklerin sonraki süreçte kim tarafından ödendiğinin tespitinin bunun haricinde dava dışı … A.Ş’ nin ticari defterleri üzerinde yapılma olasılığı bulunmadığı görüşü bildirilmiştir.
İtirazlar doğrultusunda dosya nitelikli hesaplamalar uzmanı ve daha önce rapor hazırlayan makine mühendisi bilirkişi tevdii edilmiştir.
Bilirkişi kurulu 06.02.2023 tarihli raporunun sonuç kısmında özetle; dosya kapsamına göre; taraflar arasında 18.11.2015 tarihli sözleşme ve bilahare ek sözleşmenin akdedilmiş olduğunun görüldüğü, yapılan teknik tespitlere göre; anlaşma şartlarında davalının yapmış olduğu işlerin toplam tamamlanma oranının %60, yapılmayan, kusurlu imalatların bedelinin yukarıda ayrıntılı olarak hesaplandığı üzere 70.000,00 TL olduğunun tespit edildiği, davacı vekilinin 30.05.2022 tarihli dilekçesi ile; uyuşmazlığa konu davanın yıllardır sürüp, dosyanın sürüncemede kalması sebebiyle taşınmazda meydana gelmiş tüm tadilatların müvekkili şirket tarafından yapılmış olduğunu, dolayısıyla işbu tadilat bedellerinin de müvekkiline ödenmesine ve müvekkili şirketin uğramış olduğu maddi zararların temini gerektiğin, bu durumda davacının aynen ifa talebi ile ilgili olarak, aynen ifada korunmaya değer bir yarar kaldığından söz edilemeyeceği, işin yapım bedeli ve davacının yapmış olduğu ödeme ile işin tamamlanma seviyesi gözetilerek; kalan imalat bedelinin 61.778,95TL olarak hesaplandığı, davacının davalı yanca yapılan imalatların sökülerek eski hale getirilmesi taleplerinin tadilat ile iş tamamlandığından yapılan imalatın tadil edilen kısımdan ayrılarak kaldırılmasının mümkün olmadığını, davacının sözleşme gereği davalıya ödenen peşinatın ve çeklerin davacıya iade edilmesi talebi olarak; eski hale getirme talebinin yerine gelmesi olanaklı bulunmadığından ve ödenen bedelin yapılan imalat bedelinden daha az olduğu anlaşıldığından mümkün olmadığının değerlendirildiği, davacının, sözleşme gereği her ne kadar nakliye hizmet bedeli ve malzeme bedelleri davalıya ait olsa da müvekkilinden temin edildiği için, bu bedellerin müvekkiline iade edilmesi talebi ile ilgili olarak dosya kapsamında bu hususu tespite elverişli kanıta rastlanmadığı, davacının, sorumlu olduğu firmaya karşı edimini yerine getiremediğinden dolayı bir takım zararları doğması ile birlikte bu zararın davalı tarafından temin edilmesi talebi ile ilgili olarak talebin somutlaştırılmadığı, dosya kapsamında bu hususu tespite elverişli bilgi ve belgeye rastlanmadığından tespitinin yapılamadığı, davacının, mevsim şartlarına uygun olarak ısı kayıplarının ve iç ısısının ayarlanmasını önemli olduğundan, şimdiye kadar ki ısı sirkülasyonunda yaşanılan kayıpların temin edilmesi talebi ile ilgili olarak; ısı sirkülasyonunda yaşanıldığı belirtilen kayba ilişkin teknik tespite elverişli kanıta rastlanmadığından mevcut dosya kapsamı ile bu hususta bir tespitte bulunabilmenin mümkün olmadığı, görüşü bildirilmiştir.
Somut olayda, taraflar arasında 18.11.2015 tarihli, 1 adet etlik tavuk besi tesis mahalline ait apareyli kalorifer ısıtma sisteminin, tesise ait ayrı kapalı mahalde kazan dairesi kalorifer kazan kolektör hattı, pompa yerleşimi, vanaların irtibatlandırılması ve malzeme işçilik imalat nakliye ve montaj dahil tesis yapım işinin, 173.200,00 TL (KDV dahil) bedelle davalı tarafından yapılmasına ilişkin karşılıklı edimleri içeren eser sözleşmesinin akdedildiği görülmüş olup, davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir.
Eser sözleşmesi, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre; eser sözleşmesi yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği, tam olarak iki tarafa borç yükleyen sözleşmedir. Yüklenicinin borcu, işi yapıp teslim etmek, iş sahibinin borcu ise iş bedeli ödemektir.
Eserin, sözleşmede belirlenmiş olan iş süresi sonunda yani teslim tarihinde, sözleşme hükümlerine, fen ve sanat kurallarına uygun olarak imal edilip iş sahibine teslim edilmesi, yüklenicinin “özen borcu” gereğidir. Yüklenici, eser sözleşmesiyle sadece bir faaliyette bulunmayı değil, aynı zamanda bir sonucu (eser) gerçekleştirmeyi de taahhüt etmektedir. Eser sözleşmelerinin en önemli unsuru iş bedelidir. İş bedeli, taraflarca götürü olarak, birim fiyat esasına göre ya da başka bir şekilde kararlaştırılabilir. Taraflarca sözleşme serbestisi ilkesine uygun olarak sözleşme düzenlenip, işe başlandıktan sonra, bazı istisnalar dışında, sözleşmenin bedel dahil tüm hükümleriyle birlikte, işin başlangıcından, bitimine (teslime) kadar uygulanması zorunludur.
Davacı, davalının sözleşme konusu işi süresi içinde yerine getirmediğini ileri sürerek, öncelikle aynen ifa, olmadığı takdirde sözleşmeden dönerek yapılan imalatın sökülmesi ile iş karşılığı yapılan ödemelerin ve çeklerin istirdadına, sözleşme uyarınca davalının ödemesi gerektiği halde kendisi tarafından ödenen nakliye hizmet bedeli ve malzeme bedellerinin tahsiline, sorumlu olduğu firmaya karşı edimini yerine getirememiş olmasından kaynaklı zararlarının tazmini ile ısı sirkülasyonunda yaşanılan kayıpların tespiti ve tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Taraflar arasında yapılan sözleşme uyarınca, davalının işe başladığı ve bir kısım imalatlar gerçekleştirdikten sonra işe ara verdiği, davacının, …. Noterliği’nin 16.02.2015 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile; işin süresinde bitirilmediği belirtilerek davalıdan işin sözleşmeye uygun şekilde teslimini istediği, bu aşamadan sonra taraflar arasında ek bir sözleşmenin yapılarak işin bitiş tarihinin 10.04.2015 tarihine ertelendiği ancak ek sözleşmenin yapılmasından sonra da davalının işi süresinde tamamlayarak teslim etmediği dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Makine mühendisi bilirkişi marifetiyle imalatlar üzerinde yapılan inceleme neticesinde; davalı tarafından sözleşme konusu işin %60’ının bitirildiği tespit edilmiştir. İşin tamamlanması için eksik kalan imalatın ise yargılama devam ederken davacı tarafından yapılarak tesisin çalışır duruma getirildiği anlaşılmıştır. Davalı tarafından bitirilen %60’lık işe karşılık, davacı tarafından davalıya 20.11.2014 tarihinde 5.000,00 TL, 05.12.2014 tarihinde ise 20.998,95 TL tutarıın EFT yapıldığı ve davalıya 30.10.2015 keşide tarihli 24.700,00 TL bedelli, 30.11.2015 keşide tarihli 24.700,00 TL bedelli, 30.12.2015 keşide tarihli 24.700,00 TL bedelli, 30.01.2016 keşide tarihli 24.700,00 TL bedelli 4 adet çek teslim edildiği, bunlardan 30.10.2015 keşide tarihli 24.700,00 TL bedelli çekin karşılıksız kaldığı ancak davacı tarafından davalı yana elden ödendiği, diğer 3 adet çekin ise ibraz tarihlerinde ödenmeyerek karşılıksız kaldığı, bu nedenle … esas sayılı dosyasında takibe konu edildiği, davacı tarafından bu çekler karşılığında … numaralı 10.000,00 TL, … numaralı 10.000,00 TL, … numaralı 10.000,00 TL ve … numaralı 15.000,00 TL tutarındaki toplamı 45.000,00 TL olan 4 adet çekin, davalıya verildiği ve davacı şirket yetkilisi … tarafından bedellerinin ödendiği anlaşılmıştır. Buna göre; davacı tarafından davalı yana, yapılan iş karşılığında toplam 95.698,95 TL ödeme yapılmıştır. Davacı tarafça daha fazla ödeme yapıldığı ileri sürülmüş ise de, dosya kapsamında tespit edilen 95.698,95 TL’yi aşan miktarda bir ödemenin varlığı ispat edilememiştir.
Yukarıdaki tespit ve açıklamalar ışığında davacı taleplerinin incelenmesine geçilmiştir.
Davacı yanın öncelikli talebi aynen ifa olup, davacı vekilinin aşamalardaki beyanlarında, yargılama devam ederken işin davacı tarafından tamamlandığı anlaşılmış olup, bu talep yönünden davacının devam eden güncel yarının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacının sözleşmeden dönme, yapılan imalatın sökülerek eski hale getirilmesi ve yapmış olduğu ödemelerin istirdadına yönelik talebi incelendiğinde; davalı yanca eksik bırakılan imalatın davacı tarafında tamamlandığı ve tesisin faaliyete sokulduğu, bu haliyle davalı tarafça yapılan imalatın tadil edilen kısımdan ayrılarak sökülmesine olanak bulunmadığı teknik bilirkişi raporu ile belirlendiğinden davacının sözleşmede dönme ve yapılan imalatın sökülmesi talepleri yerinde olmadığı gibi, yapılan ödemelerin iadesi isteminin de; davacı tarafından yapılan ödemenin, davalı tarafça yapılan imalat bedelinden daha az olduğu anlaşıldığından reddi gerekmektedir. Nitekim, davalı tarafça yapılan % 60’lık imalatın değerinin 103.920,00 TL olduğu bilirkişi incelemesi ile belirlenmiş olup, yapılan imalat tutarından ödeme tutarı mahsup edildiğinde (103.920,00 TL – 95.698,95 TL) davacının 8.221,05 TL daha borçlu olduğu anlaşılmıştır.
Davacı, sözleşme gereği nakliye hizmet bedeli ve malzeme bedellerinin davalıya ait olduğu halde ödediği iddiasını, sorumlu olduğu firmaya karşı edimini yerine getiremediğinden dolayı oluştuğunu ileri sürdüğü zarar iddiasını ve mevsim şartlarına bağlı olarak ısı sirkülasyonunda yaşanılan kayıplar nedeniyle oluştuğunu ileri sürdüğü zarar iddiasını, somutlaştırmadığı gibi bu iddiaların ispatına elverişli bilgi ve belge ibraz etmemiştir. Anlatılan nedenlerle, ispatlanmayan davanın reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın reddine,

2-Masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Alınması gerekli 179,90 TL harcın, peşin alınan 1.265,45 TL harçtan düşümü ile arta kalan 1.085,55 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 13/03/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır