Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/691 E. 2023/183 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/691 Esas
KARAR NO : 2023/183

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/10/2015
KARAR TARİHİ : 16/03/2023
KARAR Y.TARİHİ : 27/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali (eser sözleşmesinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirketin 03.06.2013 tarihli “Montaj Sözleşmesi” ile “….” il ve ilçelerinde bulunan muhtelif depo makine kulesi ve sundurma yapılması işinin verilen standartlara uygun olarak kusursuz, fen ve estetik kurallara uygun biçimde tamamlanması hususlarında anlaştıklarını, müvekkilinin sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirdiğini, müvekkili şirketin davalının talebi üzerine “… ” da sözleşmenin haricinde ek işçilik ve ek malzeme ile sözleşme dışı malzeme depoları yaptığını, müvekkili şirket yetkilisi … ile davalı şirketler teknik müdürü ve şantiye şefi … arasındaki e-mail yazışmalarında yapılan işlerin neler olduğunun açıkça yazılı olduğunu, müvekkilinin davalı şirkete 29.07.2013 tarih ve … sıra numaralı 45.020,89 USD bedelli fatura, 31.12.2013 tarih ve … sıra numaralı 74.232,53 USD bedelli fatura, 09.09.2014 tarih ve … sıra numaralı 27.311,89 USD bedelli faturalar kestiğini, faturalar ve malların davalıya tebliğ edildiğini, faturalara itiraz etmediğini ve mallara ilişkin herhangi bir ayıp ihbarında bulunmadığını, davalı tarafından fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine davalı aleyhine ….. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haklı nedenlere dayanmadığını belirterek itirazın iptaline, faiz yönünden iptaline, takibin devamını, davalı borçlular aleyhine % 20 den aşağı olmamak kaydıyla icra İnkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dışı … ile müvekkilleri arasında … ait sözleşme akdedildiğini, bu sözleşmeye istinaden müvekkil firma ortaklığı ile davacı şirket arasında … il ve ilçelerinde bulunan muhtelif depo makine kulesi ve sundurma yapılması işçiliği tamamlanmasına ilişkin sözleşme yapıldığını, sözleşme kapsamında 10.000 Tonluk … hakkında 09.06.2014 tarihinde geçici kabul için başvurulduğunu, geçici kabul komisyonu tarafından yapılan inceleme ve muayene neticesinde eksik, kusur ve arızalara ilişkin liste hazırlandığını, … projesinde bulunan 20.000 Tonluk … hakkında 05.05.2014 tarihinde geçici kabul için başvurulduğunu, geçici kabul komisyonu tarafından yapılan inceleme ve muayene neticesinde eksik, kusur ve arızalara ilişkin liste hazırlandığını, 300.000 ton kapasiteli … projesinde bulunan mucur 30.000 tonluk … hakkında 17.07.2014 tarihinde geçici kabul için başvurulduğunu, geçici kabul komisyonu tarafından yapılan inceleme ve muayene neticesinde eksik, kusur ve arızalara ilişkin liste hazırlandığını, davacı tarafından eksik ve hatalı işler için gerekli yükümlülükler yerine getirilmeden muhtelif faturalar düzenlenerek icra takibi başlatıldığını, davaya konu faturalardan 29.07.2013 tarihli … tarihli ve 31.12.2013 tarihli … sıra numaralı faturaların müvekkil şirkete gönderildiğini ve ödemelerin yapıldığını, dava dilekçesinde belirtilen kısmi itiraz sonrası yapılan ödeme ile borcun sona erdirldiğini, 09.09.2014 tarihli … numaralı faturanın ise iade edildiğini, bu fatura nedeniyle müvekkili şirketin davacı şirkete borcu bulunmadığını, … isimli kişinin müvekkili şirklerin çalışanı ve şantiye şefi olmadığını, yazışma içeriğinden haberdar olmadıklarını, sözleşme konusu işlerin bir kısmının müvekkili şirket tarafından yapıldığını ve geri kalan işlerin eksik ve kusurlu olarak idareye teslim edildiğini ancak söz konusu işin kesin kabulleri yapılmadığını, kesin kabul aşamasında davacının eksiklikleri sebebiyle nefaset kesintisine gidileceğini, müvekkilinin gerçekleşmesi muhtemel zararı mevcut olup kesin kabul ile birlikte bu durumun ortaya çıkacağını, müvekkili şirketin davacı şirkete borcunun bulunmadığını, davacı şirketin kötü niyetli hareket ettiğini savunmuş davanın reddine, davacı taraf aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağının tahsiline yönelik girişilen icra takibine vaki itirazın iptali icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Montaj sözleşmesi, geçici kabul tutanakları, … müzekkere cevabı, bilirkişi raporları, …. sayılı takip dosyası ve diğer bilgi belgeler dosyada mevcuttur.
… sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı … San. ve Tic. Ltd. Şti., tarafından borçlu … İnşaat Tur. Tic. San. A.Ş.-… San. Tic. A.Ş. İş ortaklığı aleyhine 75.443,00 USD alacağın tahsili için 13.10.2014 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlu şirketlerin 27.10.2014 tarihli itiraz dilekçesi ile takibin durduğu, davanın yasal süresi içeresinde açıldığı görülmüştür.
Mahkememizce 28/03/2017 tarihli duruşmada davalı tanığı dinlenmiştir.
Davalı tanığı … beyanında; “Ben dava konusu …. il ve ilçelerinde davalı şirketlerin iş ortaklığının yaptığı şantiyelerde işlerin takibi için bulundum, bana iş ortaklığı bu konuda vekaletname vermişti, işlerin usulüne uygun yapılıp yapılmadığını denetliyordum, … firması silo yapımında kullanılacak malzemeleri getirmişti, inşaat şantiyesinde usulüne uygun saklandı, sundurma bitince 3-4 kişilik taşeron olduğunu tahmin ettiğim kişiler geldiler biz … firmasından geliyoruz, dış kaplama ve çatı kaplamayı yapacığız dediler ancak montojını yapmaya başladığımız malzemeler paslanmıştı, biz kendilerine durumu söylediğimizde bizim bütün montaj işlemlerimiz bu şekilde yurütülmemtedir, daha sonra başka bir ekibimiz gelerek gerekli düzeltmeleri yapıp boya işlerini yapacaklar, biz sadece kaplamayı yapmak zorundayız dediler. Kaplamayı yaptılar, ancak boyama işlemine gelmediler, idare tarafından iş bu şekilde kabul edilmedi, geçici tutanağında bu durum yazıldı, buna rağmen davacı taraf ayıbı gidermedi, ben … ile … arasındaki ilişkiyi bilmiyorum ancak taşeronluk ilişkisi olabileceğini tahmin ediyorum ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı yanın ticari defter ve kayıtları incelenmek üzere talimat mahkemesi kanalı ile bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi 29.05.2017 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; davacı şirketin sunduğu ticari defterlerin TTK hükümlerine göre gerekli açılış onayına sahip olmakla birlikte kapanış (ibraz) tasdikleri yönünden de gerekli onaya sahip olduğu, davacı ticari defterlerinin HMK 222’ye göre delil niteliğinde olup olmadığı hususunun Mahkemenin takdirinde bulunduğunu, davacı yanın ticari defterlerinde yapılan inceleme sonucunda, davalı ortaklıktan takip tarihi itibariyle kaydi olarak 75.444,00 USD alacaklı göründüğü bildirmiştir.
Davalı yanın ticari defter ve kayıtları incelenmek üzere talimat mahkemesi kanalı ile bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali Müşavir Bilirkişi 10.07.2017 tarihli raporunun sonuç kısmında özetle; davalı yanın sahibi lehine delil vasfında haiz defter ve belgelerine göre 13.10.2014 icra takip tarihi itibariyle davalının davacı yana 94.879,11 TL borçlu olduğu, bu borcunun 25.11.2014 tarihinde ödendiği, 23.10.2015 dava tarihi itibariyle bakiyesinin olmadığı, davacı yanın 13.10.2014 icra takip tarihi ile 25.11.2014 ödeme tarihleri arasında davalıdan ticari ticari temerrüt faizi talep edilebileceği görüşü bildirilmiştir.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi kurulu 04.03.2019 kök rapor ve 05.11.2019 tarihli ek raporlarının sonuç kısmında özetle; dosya içeriği bilirkişi raporları, sözleşmenin incelenmesi sonucunda sözleşme tutari iş ile ilgili olarak davalının davacı tarafa takip tarihi itibariyle 94.879,11 TL borçlu olduğu, davalının bu borcunu 25.11.2014 tarihinde ödediği, huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığı 23.10.2015 tarihinde sözleşmeden kaynaklanan işten dolayı davacının alacağının bulunmadığı, davacının 13.10.2014 icra takip tarihi ile 25.11.2014 ödeme tarihi arasında davalıdan ticari faiz talep edebileceğini, davacının sözleşme dışı yaptığını iddia ettiği ilave işler konusunda taraflar arasındaki e-maillerde “Malzeme deposu yapılacak yerler ve projeleri ektedir denilmek suretiyle 7 adet depo listesi gönderildiği” belirtilmiş olup, bu hususun delil olarak kabul edilmesi durumunda …. malzeme depolarının davacı tarafça fiilen ilave iş olarak yapıldığına ilişkin belgelerin dosyaya kazandırılması gerekeceği şeklinde görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi raporları taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekilleri bilirkişi raporlarına karşı beyan ve itirazlarını ayrı ayrı dosyaya sunmuşlardır.
Dosyaya kazandırılan bilgi belgeler, taraf vekillerine karşı beyan ve itirazları değerlendirilmek üzere dosya bilirkişi heyetine tevdii edilmiştir.
Bilirkişi kurulu 10/08/2020 tarihli ek raporlarının sonuç kısmında özetle; dosya üzerinde yeniden yapılan inceleme sonucunda, davalı ve davacı itirazlarının değerlendirilmesi neticesinde takdiri Mahkemeye ait olmak üzere, 04.03.2019 tarihli kök raporun ve 05.11.2019 tarihli ek raporun “Netice ve Kanaat” bölümünde yer alan görüş ve kanaatlerinde herhangi bir değişiklik olmadığı, davacının sözleşme dışında kalan metrajlar için işçilik ve montaj yaptığı hususunu ispatlayamadığı, Mahkemece verilen görev doğrultusunda, 13.10.2014 icra takıp tarihi sonrasında davacı tarafça 25.11.2014 tarihinde yapılan 94.879,11 TL ödeme için takip tarihinden ödeme yapılan bu tarihe kadar hesaplanan ticari faiz tutarının 1.313,36 TL olacağının hesaplandığı bildirilmiştir.
Dosya üzerinde yeni bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi kurulu 11.06.2021 tarihli rapor ve 21.12.2021 tarihli ek raporlarının sonuç kısmında özetle; … …’nın 10.12.2019 tarih E.292787 sayılı
yazısında, davaya konu iş kapsamında, sadece … işyerinde bulunan depolama tesisi
çatılarında eksik ve hataların mevcut olduğunun belirtildiği ancak bu eksikliklerin malzeme ya da
işçilikten mi kaynaklandığından bahsedilmediği, davacının sözleşmesel sorumluluğunun malzeme
montajı ile sınırlı olduğu ve sözleşme kapsamındaki işlere ait olan ilk iki fatura konusunda taraflar
arasında ihtilaf olmadığı, davacının tek taraflı hazırlamış olduğu 3 nolu kesin hakediş ve keşide ettiği 09.09.2014
tarihli ve … nolu fatura kapsamında yaptığını iddia ettiği işler konusunda ise;
faturanın, sadece keşide edilmiş olması ve tek taraflı olarak kayıtlara alınmış olmasının
alacağın kesinleştiği anlamına gelmediği, davacının delil olarak gösterdiği e-mailin tarihinin sözleşme tarihinden önce olduğu, e-
mail içeriğinde sözleşmede geçen imalatlara ilaveten yapılacak imalatlardan
bahsedilmediği ve dava dosyası içeriğinde, davaya konu iş kapsamında ilave imalat
yapıldığına dair tespite elverişli delile rastlanmadığı,
bu durumda, davaya konu ihtilafa esas davacının tek taraflı düzenlemiş olduğu kesin
hakediş ile buna ilişkin 09.09.2014 tarihli … nolu 28.171,36 USD bedeli faturaya
konu imalatların davacı tarafından yapıldığının kanıtlanamadığı ve davacının bu konuda
bir alacak talebinde bulunamayacağının değerlendirildiği,
09.09.2014 tarihli ve … nolu fatura dikkate alınmadığında, raporumuzun önceki
bölümünde belirtilen hesaplamalar uyarınca;
a) davacı tarafından icra takibinde alacak miktarı 75.443,00 USD olarak belirtilmesine karşın, icra takip tarihi olan 13.10.2014 itibariyle davacının davalıdan alacağının 48.131,00 USD olduğu,
b) davacının dava tarihi itibariyle alacağını Türk Lirası olarak talep ederek, dava değerini fazlaya
ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak üzere toplam 77.357,26 TL olarak belirtmiş olduğu, yapılan tespitler ışığında icra takibine konu edildikten sonra haricen ödenen 94.879,11 TL
de gözetilmek suretiyle; icra takip tarihi itibariyle 109.883,07 TL, ödeme tarihi itibariyle, faiz ve fer’ileri de gözetilerek 30.262,19TL olduğu, dava tarihi itibariyle asıl alacak 30.262,19 TL ve işlemiş faiz 2.909,94 TL olmak üzere toplam
33.172,13 TL olduğu,
icra inkar/kötü niyet tazminatı taleplerinin takdir ve değerlendirmesinin münhasıran Mahkemeye ait bulunduğu şeklide görüş bildirilmiştir.
Dosyaya kazandırılan bilgi belgeler, taraf vekillerine karşı beyan ve itirazları değerlendirilmek üzere dosya bilirkişi heyetine tevdii edilmiştir.
Bilirkişi heyeti 21/05/2022 tarihli ek raporlarının sonuç kısmında özetle; a-)Sayın Mahkeme tarafından davalının ayıp ihbarı def’inde haklılık bulunmadığı
kanaatine varılması halinde, davacı alacağının; icra takip tarihi itibariyle 109.883,07 TL,
ödeme tarihi itibariyle faiz ve fer’ileri de gözetilerek 30.262,19 TL, dava tarihi itibariyle asıl alacak 30.262,19 TL ve işlemiş faiz 2.909,94 TL olmak üzere toplam
33.172,13 TL olduğunun, tespit ve hesap edildiğini, b-)Sayın Mahkeme tarafından davalının ayıp iddialarına göre sonuca varılması gerektiği
olunması halinde; 01.03.2022 tarihli … yazısında belirtilen kusurlar dikkate alınarak yapılan tespit
ve hesaplamalara göre davacı alacağının; icra takip tarihi itibariyle 108.825,70 TL, ödeme tarihi itibariyle faiz ve fer’ileri de gözetilerek 29.082,05 TL olduğu, dava tarihi itibariyle asıl alacak 29.082,05 TL ve işlemiş faiz 2.795,47 TL olmak üzere toplam
31.877,52 TL olduğunun tespit ve hesap edildiği görüşü bildirilmiştir.
Taraf vekillerinin bilirkişi ek raporuna itirazlar değerlendirilmek üzere dosya bilirkişi heyetine tevdii edilimştir.
Bilirkişi heyeti 30.01.2023 tarihli 3. ek raporunun sonuç kısmında özetle; ayıp ihbarı hususunun takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; nihai takdiri Sayın Mahkemeye ait
olmak üzere terditli şekilde yapılan tespit ve hesaplamaların aşağıdaki şekilde olduğu, a-) Sayın Mahkeme tarafından davalının, davacıya zamanında ve usulünce ihbarda
bulunmadığı ve edimi bu şekliyle kabul etmiş sayılacağı kanaatine varılması halinde; önceki
raporlarımızda tespit ve hesaplamaları yapıldığı üzere icra takip tarihi itibariyle 109.883,07 TL, ödeme tarihi itibariyle faiz ve ferileri de gözetilerek 29.082,05 TL, dava tarihi itibariyle asıl alacak 29.082,05 TL ve işlemiş faiz 2.795,47 TL olmak üzere toplam
33.172,13 TL olduğunun, tespit ve hesap edildiği, b-)Sayın Mahkeme tarafından davalının ayıp iddialarına göre sonuca varılması gerektiği
olunması halinde davacının, ayıp bedellerinin … tarafından kendisinden tahsil edilmiş olduğu ve bu tahsil edilen
bedeller dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiği itirazları uyarınca; işbu 3.ek raporumuzda tekrar
hesaplama yapılmış olup, kesinti bedellerinin heyetimizce sözleşme fiyatlarına göre hesaplanması sonucu
oluşan durum 2. ek raporumuzda zaten değerlendirilmiş olduğundan ayrıca burada yer verilmediği, hesaplamalar arasındaki nihai takdirinin Sayın Mahkemeye ait bulunduğu, … tarafından yapılan tahsilat bedelleri dikkate alınarak hesaplamanın; icra takip tarihi itibariyle; 96.662,19 TL, ödeme tarihi itibariyle; faiz ve ferileri de gözetilerek 15.500,52 TL olduğu, dava tarihi itibariyle; asıl alacak 15.500,52TL ve işlemiş faiz 1.489,96 TL olmak üzere toplam
16.990,48TL olduğunun, tespit ve hesap edildiği,
icra inkar/kötü niyet tazminatı taleplerinin takdir ve değerlendirmesinin münhasıran Mahkemeye ait bulunduğu görüşü bildirilmiştir.
Taraflar arasında …. İl ve İlçelerinde bulunan muhtelif depo makine kulesi ve sundurma yapılması işine dair 03.06.2013 tarihli “montaj sözleşme”sinin akdedildiği, sözleşmenin 3. maddesinde; alt yüklenicinin, 4. maddesinde; işverenin yükümlülüklerinin düzenlendiği, sözleşmenin süresinin; 5. madde de; çalışılacak yerlerin tamamının kaplamaya hazır edilmesi ve malzemenin şantiyeye sevkiyatından itibaren, sözleşme konusu tüm imalat ve montajlar için 5 ay olarak belirlendiği, sözleşmenin 6. maddesinde; işçilik, birim fiyat ve sözleşme bedelinin tespit edildiği, 7. maddesinde ise; sözleşme bedeli olan 123.006,15 USD (KDV dahil)’nin %5′ inin sözleşme imzalandığında nakit, kalanının, alt yüklenicinin yapmış olduğu hak edişleri işveren ile idare (…) arasında yapılan hak edişin onayına sunulduğu tarihten itibaren 20 gün içerisinde ödeneceği, TL üzerinden alınan ödemelerde, çeklerin ödendiği vade günlerindeki … döviz satış kuru baz alınacağı, kur farkının taraflara yansıtılacağı kararlaştırılmıştır.
Buna göre; taraf iradeleri ile karşılıklı edimleri içeren eser sözleşmesinin kurulduğu, davacının taşeron, davalıların ise yüklenici olduğu görülmektedir. Kural olarak eser sözleşmesi taraflardan biri diğer tarafın vermeyi taahhüt ettiği bedel karşılığında bir şey imalini içeren bir akittir. Nitekim; eser sözleşmesi yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmelerden olup yüklenici teslimi, iş sahibi de ödemeyi kanıtlamakla yükümlüdür (TBK 470 vd. md)
Eserin, sözleşmede belirlenmiş olan iş süresi sonunda yani teslim tarihinde, sözleşme hükümlerine, fen ve sanat kurallarına uygun olarak imal edilip iş sahibine teslim edilmesi, yüklenicinin “özen borcu” gereğidir. Yüklenici, eser sözleşmesiyle sadece bir faaliyette bulunmayı değil, aynı zamanda bir sonucu (eser) gerçekleştirmeyi de taahhüt etmektedir. Borçlar Kanunumuza göre; meydana gelen eserin beklentiyi karşılamaması halinde, sözleşmedeki yarar dengesi iş sahibi aleyhine bozulur. Bu bakımdan eserin fen ve sanat kurallarına uygun, iş sahibinin beklentilerini – karşılar – özelliği taşıması gerekir. Ayıp, imâl edilen bir eserde veya malda, sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin beklediği amaca ve dürüstlük kurallarına göre bulunması gereken vasıfların bulunmaması, bulunmaması gereken vasıfların ise bulunmasıdır. Şayet, imâl edilen eserde ayıp varsa, iş sahibi tarafından süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulması şartıyla sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan Türk Borçlar Kanunu’nun 475. maddesinde sayılan seçimlik haklarından birisini kullanabilir. TBK 475. maddesine göre iş sahibinin seçimlik hakları sözleşmeden dönme, bedelden indirim yapılmasını veya ayıbın giderilmesini talep etme haklarıdır. Eserin iş sahibinin kullanamayacağı derecede ayıplı olması veya hakkaniyet kaideleri gereği eseri kabul etmesinin iş sahibinden beklenememesi veya eserin sözleşmede açıkça kararlaştırılan nitelikleri taşımaması halinde iş sahibi eseri kabulden kaçınarak sözleşmeden dönebilir. Eserdeki ayıpların eserin reddini gerektirecek nitelikte önemli olmaması halinde ise diğer seçimlik hakların kullanılması gerekir. Diğer taraftan ayıbın varlığını ihbar şekil koşuluna bağlı olmayıp tanık dahil her türlü delille kanıtlanabilir. Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 474. maddesi hükümlerine göre iş sahibi açık ayıplarda eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz (makul süre içerisinde) eseri muayene ve açık ayıpları ihbar etmek zorunda olduğu, TBK’nın 472/son maddesi hükümleri gereğince ayıbın gizli olup sonradan ortaya çıkması halinde gecikmeksizin (derhal) ayıbı yükleniciye bildirmek zorunda olduğu, aksi halde eseri olduğu gibi kabul etmiş sayılacağı hükümleri getirilmiştir. Bu hükümler gereğince gerek açık gerek gizli ayıplarda iş sahibinin ihbar zorunluluğu bulunmakta ise de yüklenici eserdeki işçilik, malzeme ve yapımla ilgili açık ve gizli ayıplardan dolayı sorumluluğu garanti ettiği süre için önceden kabul ettiğinden yüklenici lehine olan iş sahibinin ihbar zorunluluğunu aramaktan vazgeçtiği ve garanti süresi içinde ortaya çıkan bu ayıpları ücretsiz olarak gidermeyi sözleşme tarihinde peşinen kabul ve taahhüt ettiği kabul edilmektedir. İş sahibi ihbar zorunluluğu olmaksızın garanti süresi içinde ortaya çıkan açık ve gizli ayıplarla ilgili zamanaşımı süresi içinde seçimlik haklarını kullanarak yükleniciden ayıpların giderilmesini talep edebileceği gibi, aleyhine dava açabilecek ve iş bedelini ayıp giderim bedeli miktarınca ödemekten kaçınabilecektir.
Davacı, eldeki dava ile; tarafların kabulünde olan 03.06.2013 tarihli “Montaj Sözleşmesi” ile …. il ve ilçelerinde bulunan muhtelif depo makine kulesi ve sundurma yapılması işinden kaynaklanan alacağın tahsili için icra takibine giriştiğini, davalı yanların takibe itirazlarının haksız olduğunu, itirazın iptali ile inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı yanlar ise tebliğ aldığı ödeme emrine karşı, süresi içinde, ” … borcun tamamına, tüm fer’ilerine, takip talebine, ödeme emrine, faize, faiz oranına, takip dayanağı faturalara itiraz ediyoruz” demiş, davaya cevaplarında ise davaya konu faturalardan 29.07.2013 tarihli … nolu ve 31.12.2013 tarihli … nolu faturaların ödenerek borcun sonlandırıldığını, 09.09.2014 tarihli … numaralı faturanın ise iade edildiğini, bu fatura nedeniyle müvekkili şirketin davacı şirkete borcu bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Davacı tarafça, davalılar aleyhine girişilen takibe dayanak 29.07.2013 tarih ve 46.437,63 USD, 31.12.2013 tarih ve 76.568,52 USD bedelli faturaların taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bu faturalar yönünden defterlerin uyumlu olduğu, 09.09.2014 tarihli çatı ve cephe kaplama kesin hakediş açıklaması içeren 28.171,36 USD bedelli faturanın yalnız davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının kendi defterlerinde takip tarihi itibariyle 75.443 USD alacaklı olduğu, davalının kendi ticari defterlerinde ise takip tarihi itibariyle 94.879,11 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının davalıdan talep ettiği iş bedeli kadar alacaklı olup olmadığı, davacı yanca eksik ve ayıplı ifada bulunulup bulunulmadığı ile davacı yanın sözleşme dışı imalat yapıp yapmadığı, yapmış ise talep edilebilecek bedelin ne olduğu noktalarında toplanmaktadır.
Somut olayda; davalı yüklenici … İnş.A.Ş.-… Tic.A.Ş. İş Ortaklığı ile dava dışı iş sahibi … … arasında 28.06.2012 tarihli 32.900.000,00TL+KDV bedelli …. ‘da 300.00 ton kapasiteli hububat depolarının davalı iş ortaklığı tarafından anahtar teslim ve götürü bedelle inşa edilmesine dair sözleşme akdedildiği, davalı iş ortaklığı tarafından …. İl ve İlçelerinde bulunan muhtelif depo, makine kulesi ve sundurma yapılması işçiliğinin 123.006,15 USD+KDV bedelle davacı yana taşere edildiği, tarafların birbirine ilişkin cari hesap kayıtlarının karşılaştırıldığında; davacının kayıtlarını USD olarak tuttuğu, davalının ise TL olarak tuttuğu, davacı defterlerinde kayıtlı olan 09.09.2014 tarih ve … nolu 28.171,36 USD bedelli faturanın davalı kayıtlarında bulunmadığı, tarafların diğer borç ve alacak kayıtlarının birbiri ile uyumlu olduğu görülmüştür. Taraflar arasındaki sözleşmede; sözleşme bedelinin USD olarak belirlenmiş olması ve sözleşmenin 7. maddesindeki TL üzerinden alınan ödemelerde, çeklerin ödendiği gün ve tarihteki … döviz satış kuru baz alınacağına dair hüküm nazara alındığında borç alacak bakiyesinin belirlenmesinde USD olarak tutulan kayıtların esas alınması gerektiği anlaşılmıştır. Bu belirmeden sonra davalı yanlar tarafından da kabul edilmeyen … nolu fatura konusu işin yapılıp yapılmadığının incelenmesine geçilmiştir. Davacı tarafından tek taraflı hazırlanan ve … nolu faturaya konu hakedişte yer alan 50 mm galvanizli trapez montajı ve 4 cm poliüretan alüminyum panel montajların sözleşme birim fiyatlarında bulunan işler olduğu, ancak sözleşmede geçen imalat miktarından fazla hesaplandığı, panel bindirme aşığı altına 1 mm galvanizli saç plaka yapımı imalatının sözleşme kapsamında yer almadığı ve fiyatlandırılmadığı, sandviç panel malzeme artışı (yeniden yapılan malzeme siparişi) ve 0,50 mm panel malzeme artışı (yeniden yapılan malzeme siparişi) iş kalemlerinin ise montaj değil malzeme bedellerine ilişkin olduğu teknik bilirkişilerce belirlenmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmede; malzeme temin etme yükümlülüğünün iş sahibine ait olduğu açık olup, sözleşme de herhangi bir ilave iş öngörülmediği gibi sözleşme kapsamında yapılan ilk iki hakedişin de ödendiği anlaşılmıştır. Bu halde, sözleşme konusu işlerin montajından sorumlu olan davacı yan, sözleşme ile davalı iş ortaklığınca karşılanması gereken malzeme bedellerini talep edemeyecek olup, sözleşme kapsamı dışında ilave iş yaptığını da ispatlayamamıştır. İlave işleri yapıldığına dair sunulan e-mail içeriklerinin ise; muhtelif yerlerde yapılacak olan inşaat işlerini ilişkin olduğu, ilave imalat yapılmasına dair bir yazışma olmadığı, yapılan yazışmanın, taraflarca akdedilen 03.06.2013 tarihli sözleşmeden önce, 24.12.2012 tarihli olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda yapılan tespitler ışığında; davacının sözleşme kapsamına ilişkin işleri kapsayan takip dayanağı fatura konusu alacaklarının ve yapılan ödemelerin tespitine geçilmiştir. Taraflar arasında akdedilen sözleşmede; bedel, USD olarak kararlaştırıldığından, davacının alacağının USD olarak tutulan kayıtlar üzerinden hesaplanması gerekmektedir. Davacının 13.10.2014 takip tarihi itibariyle davalıdan 48.131,00 USD alacaklı olduğu taraf ticari kayıtlardan anlaşılmıştır. Ancak, davalı yanlar, davacı tarafından sözleşme konusu işin ayıplı teslim edildiği savunmasında bulunulmuş olup, … … gelen müzekkere cevaplarında; yarı mekanik depoların çatılarını kaplayan trapez alüminyum saclardan 2 parçasının 27.06.2016 tarihinde fırtına nedeni ile yerinden sökülerek kullanılamaz hale geldiği, 20.09.2016 tarihinde meydana gelen aşırı fırtına nedeni ile aynı depoya ait trapez alüminyum çatı saclarından 4 adedinin daha koptuğu, toplamda ise 6 adet trapez alüminyum çatı saclarının koptuğu, kopan saclara ait yenileme işlemlerinin … … tarafından dava dışı … isimli firmaya 15.600,00 TL+KDV bedelle yaptırıldığı ve bu bedelin davalı yükleniciden tahsil edildiği, yine sundurma yapısı için, çelik silo tremi çatısında bulunan ve montaj sırasında sehim yapmış bir sıra boyalı galvaniz sacın sökülerek yenilendiği, bunun için 2.000,00 TL nefaset kesintisi belirlenerek davalı yükleniciden tahsil edildiği anlaşılmıştır. 27.06.2016 ve 20.09.2016 tarihlerinde meydana gelen çatı kaplamasındaki kopmaların lokal olarak 2 ve 4 adet olmak üzere toplam 6 adet plakada oluştuğu, bu durumun malzeme hatasından çok imalat hatası ve gizli ayıp niteliğinde olduğu teknik bilirkişi tarafından belirlendiğinden ve yine çelik silo tremi çatısında bulunan ve montaj sırasında sehim yapmış bir sıra boyalı galvaniz sacın sökülerek yenilendiği anlaşıldığından bu bedellerin davacı alacağından mahsubu gerekmektedir. Buna göre; taraf ticari kayıtlarında; 13.10.2014 takip tarihi itibariyle davacı alacağı 48.131,00 USD olarak belirlenmiş olup, bu tutardan ayıp nedeniyle davalı yüklenicinin ödemek zorunda kaldığı 5.791,01 USD’nin mahsubu sonrası, davacının takip tarihi itibariyle 42.339,99 USD alacaklı olduğu hesaplanmıştır. Takip tarihinde döviz satış kuru 1 USD=2,2830 TL olduğunda göre; davacının takip tarihi itibariyle asıl alacağı 42.339,99 x 2,2830 = 96.662,19 TL’dir. Davalı yanca takipten sonra ancak davadan önce 25.11.2014 tarihinde 94.879,11 TL ödeme yapıldığı, davacının ödeme tarihi itibariyle hesaplanan 110.379,63 TL alacağından, 94.879,11 TL’lik ödeme düşüldükten sonra, davacının 15.500,52 TL bakiye alacağı kaldığı hesaplanmıştır.
Dosya kapsamında iki farklı heyetten alınmış kök ve ek raporlarda davacının sözleşme kapsamı dışında imalat gerçekleştirmediği tespit edilmiştir. İlk heyetten alınan kök ve ek raporlarda; sadece mali kayıtlar ve takipten sonra yapılan ödemeler esas alınarak inceleme yapılmış olup, … nolu fatura içeriği işin yapılıp yapılmadığı ve yine davacının yanın USD olarak tuttuğu kayıtlar bağlamında değerlendirmeler içermediği görülmüştür. Davacının USD olarak tuttuğu kayıtlar ve ayıplı imalat bedelinin belirlenerek asıl alacaktan mahsubuna ilişkin değerlendirmeler içeren 2. bilirkişi heyetinden alınan rapor, ilk heyetten alınan ve anılan hususlarda hiç değerlendirme içermeyen kök ve ek raporlarla çelişki arz etmediğinden, Mahkemece üçüncü bir heyetten rapor alınması yoluna başvurulmamıştır.
Açıklanan nedenlerle; davacının ödeme tarihinde hesaplanan alacağı 15.500,52 TL olarak belirlendiğinden; davanın kısmen kabulüne, davalının bu miktara yönelik itirazının iptaline, takibin; taleple bağlılık ilkesi uyarınca 15.500,52 TL alacağa %11,75 oranında faiz işletilerek devamına karar verilmiştir.
Öte yandan, davacının, icra inkar tazminatı isteminin; alacağın varlığının ve miktarının yargılamayı zorunlu kıldığı anlaşıldığından, davalı yanın ise, reddedilen miktar yönünden kötüniyet tazminatı isteminin; davacının takibe girişmekte kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından, ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davanın kısmen kabulüne, davalının …. esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 15.500,52 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin 15.500,52 TL asıl alacağa 25/11/2014 ödeme tarihinden itibaren yıllık %11,75 ve değişen oranlarda avans faizi işletilerek devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2-Tarafların icra inkar ve kötü niyet tazminat talepleri yönünden şartları oluşmadığından ayrı ayrı reddine,
3-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-Reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
5-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1,58,84.-TL harçtan peşin alınan 458,67-TL harcın mahsubu ile bakiye 600,17-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan başvurma harcı, peşin harç ve vekalet harcı toplam 490,47-TL yargılama harcının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve posta gideri olarak 281,85TL, bilirkişi ücreti olarak 5.750,00-TL yapılan toplam 6.031,85 -TL yargılama giderinin red/kabul oranına göre 1.208,64-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve posta gideri olarak 100,00 TL, bilirkişi ücreti olarak 2.000,00 TL yapılan toplam 2.100,00 -TL yargılama giderinin red/kabul oranına göre 1.679,21 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca taraflara iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı yapılan inceleme sonucunda HMK 345. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren … Mahkemesine ya da buraya gönderilmek üzere istinaf edenin bulunduğu yer İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile …. Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/03/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır