Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/160 E. 2021/858 K. 20.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2015/160 Esas – 2021/858

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/160 Esas
KARAR NO : 2021/858
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/02/2015
KARAR TARİHİ : 20/12/2021
KARAR Y.TARİHİ : 22/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçelerinde özetle; 28.09.2014 tarihinde, davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı araç ile … plakalı aracın çarpması sonucu maddi hasarlı yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, … plakalı araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, müvekkilinin kaza sonucunda tüm dişlerini kaybettiğini, ağız ve çene bölgesinde estetik görüntü açısından çok büyük tahribat meydana geldiğini, müvekkilin estetik ameliyat geçirdiğini, SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderlerinden davalının sorumlu olduğunu, müvekkilin bu bağlamda hastaneye gidiş gelişlerinde refakatçi, yemek gibi birçok masraf yaptığını, bu masrafların davalı tarafından ödenmesi gerektiğini, davalı sigorta şirketine 17.10.2014 tarihinde başvuruda bulunduklarını ancak cevap verilmediğini, ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkilin iş göremezlik zararları (geçici ve kalıcı iş göremezlik) ile bakıcı-bakım giderleri ve SGK tarafından karşılanmayan sağlık-tedavi-yol- refakatçi giderleri için 100,00 TL maddi tazminatının kaza tarihinden itibaren kabul olmaması halinde temerrüd tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 25/08/2021 tarihli dilekçesinde özetle; … plakalı aracın karıştığı trafik kazası neticesinde davalı şirkete ait 01.10.2013-01.10.2014 başlangıç ve bitiş tarihli 72607216 nolu ve Karayolları Trafik Kanunu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi nedeniyle; geçici işgöremezlik zararı nedeniyle 668,25 TL, sürekli-kalıcı işgöremezlik zararı nedeniyle 25,00 TL, bakıcı-bakım gideri nedeniyle 850,50 TL, SGK tarafından karşılanmayan sağlık-tedavi-yol-refakatçi giderleri nedeniyle 22.300,00 TL, maddi tazminatın, davalıdan kaza tarihinden itibaren, bu talebimiz kabul görmez ise temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt avans faizi ile karar verilmesini istemiştir. Noksan harcı tamamlamıştır.
SAVUNMA :
Dava dilekçesi, davalı sigorta şirketine 05.03.2015 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı cevap verme süresinin son günü olan 19.03.2015 tarihinden sonra sunduğu 03.04.2015 havale tarihli (vekalet harçlandırma tarihi 24.03.2015) beyan dilekçesinde dilekçesinde özetle; dava konusu yaralanmalı trafik kazasına karışan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçe teminat limitinin 268.000,00 TL olduğunu, olay nedeniyle yürürlükte hazırlık soruşturma aşamasında davacı tarafın hiç kimseden şikayetçi ve davacı olmadığını, davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, kusur oranlarının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkilinin sorumluğunun sigortacı sigorta poliçesinde belirtilen limit ve kusuru oranında sorumlu olduğunu, geçici iş göremezlik hali tedavi süreci içerisinde olduğunu, müvekkilinin geçici iş göremezlik tazminatı, bakım/bakıcı giderleri de poliçe teminatı kapsamında olmadığını, davanın hukuki niteliği gereği haksız fiil olması nedeniyle avans faiz talep edilemeyeceğini savunmuş haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini istemiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, 28/09/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle yaralanan davacının kazaya neden olan aracın ZMMS şirketinden talep ettiği maddi (geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı, bakım bakıcı gideri, tedavi giderleri,) istemine ilişkindir.
Kaza tespit tutanağı, hasar dosyası, sosyal ekonomik durum araştırmaları, SGK müzekkere cevabı, adli tıp raporu, bilirkişi raporu ve diğer bilgi belgeler dosyada mevcuttur.
Davaya konu kazaya sebebiyet veren … plakalı araca ait poliçenin incelenmesinde: 01/10/2013-01/10/2014 tarihleri arasında davalı … Sigorta A.Ş’ye sigorta poliçesi ile sigortalandığı, kişi başına sakatlanma ve ölüm teminatının 250.000,00 TL olduğu kazanın poliçe vadesi dahilinde meydana geldiği anlaşılmıştır.
28.09.2014 tarihli trafik kazası tespit tutanağına göre kazanın meydana gelmesinde davalı sigorta şirketine sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsünün kusurlu, davacının içinde yolu olarak bulunduğu … plaka sayılı araç sürücüsünün ise kusurunun bulunmadığı belirlenmiştir.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı 27/09/2016 tarihli raporunda; davacının 28/09/2014 tarihli yaralanması neticesinde; Vücut genel çalışma gücünden kaybetmediği, 1 ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı, Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine göre devamlı surette başka birinin bakımına muhtaç olmadığı görüşü bildirilmiştir.
Maluliyet raporuna itiraz üzerine İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı İkinci İhtisas Kurulu’nun 28/08/2019 tarihli raporunda özetle; Aslı Koca’nın 28.09.2014 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceği, kişinin trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin 15. maddesine göre başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, kişinin yaralanması nedeniyle ameliyat olmasının gerekip gerekmediği hususunun Kurulumuzun ve Kurumumuzun konu ve görevleri arasında olmadığı görüşü bildirilmiştir.
Dosya diş hekimi bilirkişiye sevk edilmiştir.
Diş Hekimi Bilirkişi …. 15/01/2020 tarihli rapor ve 19/20/2020 tarihli ek raporunun sonuç kısmında özetle; dosyada mevcut üniversite raporlarında çiğneme ve konuşma fonksiyonları yönünden hastanın protez ihtiyacı olduğu, alt çenede 33,32,31,41,42,43,44 nolu dişlerinin eksik olduğu, dişdoku destekli bölümlü hareketli protez veya implant destekli sabit protez ile tedavisinin mümkün olduğunun tesit edildiği, hastaya kendi veya hekimin tedarik edeceği yerli implant dahil maliyet hesaplaması ile 14.330,00 + 3.672,00 = 18.002,00 TL (KDV dahil) hastaya kendi veya hekimin tedarik edeceği ithal implant dahil maliyet hesaplaması 14.330,00 +8.820,00 (1.400 Euro) = 23.150,00 TL (KDV dahil) olarak hesaplandığı görüşü bildirilmiştir.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Aktüer bilirkişiden alınan 10/11/2020 tarihli raporun sonuç kısmında özetle; davacının dava konusu olay nedeniyle sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 3 haftaya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, inceleme konusu trafik kazası nedeniyle davacının özürlülük oranı bulunmadığı, engel oranının sıfır olduğu için davacının sürekli maluliyetine ilişkin maddi zararının bulunmayacağı değerlendirilerek davacının geçici iş göremezliğinin bittiği 18/10/2014 tarihinden sonra için sürekli maluliyet zararı hesaplaması yapılmadığı, sağlık kurulu raporunda davacının bakıcı ihtiyacı bulunmadığına dair tespit olmadığından bakıcı gideri tazminatı hesaplanmadığı, yolcu konumunda bulunan davacının, olayın meydana gelmesinde kusurlu olduğuna dair tespit bulunmadığından davacı lehine hesaplanan maddi zarardan kusur indirimi yapılmadığı, davacı lehine 567,49 TL geçici iş göremezlik tazminatı hesaplandığı, hesaplanan maddi zararın … Sigorta A.Ş. tarafından temin edilen 2014 yılı ZMMS poliçesi teminat limiti dahilinde kaldığı, davacı tarafça, sigorta şirketine 14/10/2014 tarihinde başvurduğunun PTT posta alındısından tespit edildiği, ilk başvuru tarihinden 8 iş günü sonrasına gelen 30/10/2014 tarihinde davalı sigorta şirketinin temerrüte düştüğü, sigorta poliçesinde kazaya karışan … plakalı aracın otomobil (hususi) olduğunun tespit edildiğinden yasal faiz yürütülmesi gerektiği görüşü bildirilmiştir.
Geçirdiği kaza neticesinde alt çene bölümlü dişsizlik nedeniyle fonksiyon fonasyon ve estedik kaybı olduğu ATK raporu ile belirlenen davacının, prototetik tedaviye gereksinimi olduğunun belirlenmiş olması karşısında davacı yanın gerçek zararının tespiti için dosya sağlık hukuku bilim uzmanı diş hekimi bilirkişi Evin Toker’e tevdii edilmiştir.
Bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; davacı hastanın mevut genel durumu açısından hareketli protez kullanımı uygun olduğu, bahsi geçen protezi devlet hastanelerinde SGK güvensiyle, ücret ödemeden yapılabileceği, farklı bir tedavi almak istese ücretini kendisinin karşılamasının uygun olduğu, 28/09/2014 tarihinde gerçekleşen araç işi yaralanmalı trafik kazası sonucu, emniyet kemeri takılı olmayarak yaralanan davacıya, sağlık hakkı devletçe teminat altında olduğu ve her türlü tedavisini devlet hastanelerinde yapılabileceği, bunun dışında yapılarak istediği tedavilerin kendi tasarrufunda olduğu, belirtilen dişlerin kaybı ile kaza arasında nedensellik bağı kurulmadığı için alt dudak ve çene bölgesindeki kesiler ve kayıp dişlerin tedavisi için ek ücret ödenmesi gerekmediği görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir. Taraf vekilleri bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını dosyaya sunmuştur.
Dosya diş hekimi bilirkişi ….’a tevdii edilmiştir.
Bilirkişi 26/05/2021 tarihli raporunun sonuç kısmında özetle; hastanın 31-32-33-41-42-43-44 nolu dişlerinin eksikliği sebebiyle yapılan muayeneler ve raporlar doğrultusunda, yaşam kalitesinde düşüş olduğu yaşadığı fonksiyon ve fonasyon hem de estetik açıdan yaşadığı kayıplar nedeniyle dişsiz bölgenin tedavi edilmesi gerekliliği oluşmuştur. Radyografik incelemeler ve Diş Hekimliği Fakültelerinden alınan raporlar doğrultusunda dişsiz bölge için uygulanabilecek yumuşak doku destekli hareketli protez veya implant destekli sabit protez tedavileri belirlenmiştir. Hastanın yaşı dişsiz bölgelerdeki yumuşak ve sert dokuların sağlamlığı göz önünde bulundurularak yapılması gereken tedavinin öncelikle implant destekli sabit protez olduğu, dişsiz bölgeye uygulanacak 4 adet kemik içi implant ve bu implantların üzerine eksik diş sayısınca ( 7 adet ) metal destekli seramik veneer kron uygulanıp bölgenin tedavisinin tamamlanmasının hastanın kaybettiği fonksiyon fonasyon ve estetik kayıplarım telafi edeceği kanaati oluşmuştur. Yumuşak doku destekli hareketli protez tedavisi kullanım zorluğu, hasta psikolojisi ve uygun sert dokunun değerlendirilememişi bakımdan ikinci seçenek olarak düşünülmelidir. Mevcut diş hekimliği piyasasında implant tedavisi fiyatları fazlasıyla değişkenlik göstermektedir. Bu fiyatlandırma; tedavinin yapılacağı sağlık birimi sağlık biriminin bulunduğu şehir ilçe, tedaviyi yapacak hekim, hekimin tedavide kullanacağı malzeme gibi faktörlere bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Bunlar göz önünde bulundurularak yapılan incelemelerde ortalama 1 adet yerli marka implant fiyatının 2000- 2500 TL, 1 adet ithal marka implant fiyatının 2500-4500 TL, 1 adet metat destekli seramik veneer kronun 800-1000 TL arasında olduğu, Türk Diş Hekimleri Birliği 2021 Asgari Ücret Tarifesi de göz önünde bulundurularak ortalama 4 adet yerli marka implant fiyatının 9.000 TL, 4 adet ithal marka implant fiyatının 16.000 TL, 7 adet metal destekli veneer kron fiyatının 6.300 TL olduğunu, hastaya yerli implant kullanılması halinde 15.300 TL, ithal implant kullanılması halinde ise 22.300 TL tedavi giderinin olacağı, hastanın tedavisinde hangi marka implant kullanılacağı konusunda bir kriter olmadığını, hasta ve hekim arasında yapılan görüşmeler sonucunda karar verilebilecek bir durum olduğunu bildirilmiştir.
2918 sayılı KTK’nın tanımlarla ilgili 3. maddesinde, işleten; “araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydı ile satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracı uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir.” şeklinde tanımlamıştır. Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar(2918 sayılı KTK m. 85/1). Zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları, teminat tutarları ile tarife ve talimatları Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlıkça tespit edilir ve Resmi Gazetede yayımlanır (m. 93/1). Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir (m. 97). Sigortacılar, hak sahibinin mali sorumluluk sigortası genel şartları ile belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz (8 iş günü) iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar (m. 99). Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir (m. 109/1,2). Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir (2918 sayılı KTK m. 110/2). Meydana gelen kazada, hak sahipleri ölüm halinde, destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilirler (TBK m. 53). Bedensel zarar meydana gelmesi durumunda daimi veya geçici iş göremezlik nedeni ile tazminat talep edilebilir (TBK m. 54, 55). Ayrıca yasal koşulların oluşması halinde kaza nedeniyle ölüm veya yaralanma halinde manevi tazminat talep edilebilir (TBK m. 56).
Yukarıda yazılı açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; 28/09/2014 tarihinde davalı … Sigorta A.Ş.’ye ZMMS sigorta poliçe numarası ile sigortalı bulunan … plakalı araç ile … plaka sayılı aracın karıştığı trafik kazasında … plakalı araç içeresinde yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı, kazanın, davalı sigorta şirketine sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsünün kusuru ile meydana geldiği, davacının içinde yolu olarak bulunduğu … plaka sayılı araç sürücüsüne ise kusur izafe edilmediği, İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı İkinci Adli Tıp İhtisas Kurulu’ndan alınan nihai maluliyet raporuna göre; davacı Aslı Koca’nın 28.09.2014 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 haftaya kadar uzayabileceği, kişinin trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin gereğince sürekli bakıma muhtaç durumda olmadığı, alınan aktüerya raporuna göre; davacının kaza nedeniyle 3 hatalık geçici iş göremezlik süresi için 567,49 TL zararının oluştuğu belirlenmiştir.
Diğer yandan, davacının 28.09.2014 tarihli kazadan hemen sonra Hacettepe Üniversitesi Hastanesine götürüldüğü, burada yapılan muayenesinde; dişlerinde kırık olduğunu beyan eden davacının dudak ve çenesinde kesilerin mevcut olduğunun tespit edildiği, dudak ve çenesindeki kesilerin tedavi edildiği ve davacının diş hekimine başvurması önerilerek taburcu edildiği, 30.09.2014 tarihli radyoloji raporunda ise davacının sağ premolar dişlerde deplase fraktür (kırık) hatları, sfenoid sinüste sinüzit bulguları, nazal konkalarda mukozal hipertrofi, nazal septumda açıklığı sağa bakan deviasyon tespit edilmiştir. Kazadan hemen sonra davacının dudak ve çenesinde kesi, dişlerinde kırıklar oluştuğuna göre, meydana gelen zarar ile kaza arasında illiyet bağı mevcuttur. Davacı diş tedavisi için oluşan ve ilerde yapılacak muhtemel tedavi giderlerinin de hüküm altına alınmasını talep etmektedir. Kural olarak, ilerde yapılması zorunlu tedavi giderlerinin önceden istenmesi mümkündür. Ne uygulamada ne de öğretide aksine bir görüş mevcut değildir; yeter ki tedavi zorunlu olsun. Bu gibi durumlarda asıl olan beden bütünlüğünde bir zararın gerçekleşmiş olmasıdır. Somut olayımızda davacının kazadan sonra 31-32-33-42-43-44 nolu dişlerinin kırıldığı ve 14.10.2014 tarihinde çekildiği, davacının dişlerini kaybetmesine bağlı olarak alt çene bölümlü fonksiyon fonasyon ve estetik kaybı zararının oluştuğu bilirkişi görüşleri ile ortaya konulmuş, davacının prototetik tedaviye gereksinimi olduğu belirlenmiştir. Kişiyi sağlık açısından eski durumuna getirecek giderlerin istenmesi için bu yolda giderlere katlanılması gerekmez; meydana gelen eksiklik veya bozukluk zarar kavramı için yeterlidir. 26/05/2021 tarihli diş hekimi bilirkişi raporu ile; davacının yaşı, dişsiz bölgelerdeki yumuşak ve sert dokuların sağlamlığı göz önünde bulundurularak yapılması gereken tedavinin öncelikle implant destekli sabit protez olduğu, dişsiz bölgeye uygulanacak 4 adet kemik içi implant ve bu implantların üzerine eksik diş sayısınca ( 7 adet ) metal destekli seramik veneer kron uygulanması olduğuna dair değerlendirme ve görüş mahkemece kabul edilmiş, buna bağlı olarak davacının kazadan önceki sağlığına kavuşması için raporda işaret edilen ithal implant tedavisinin davacının yararına olacağına ve böylece davacıya ithal implant tedavisinin uygulanması ile kaybettiği fonksiyon fonasyon ve estetik kayıplarının telafi edileceği kanaatine varılmıştır. Bilirkişi tarafından, ithal implant tedavisi için tespit edilen 22.300 TL bedel, davacının yaşı ve paranın alım gücü nazara alındığında dosya kapsamına uygun görülmüştür.
Kazaya karışan … plaka sayılı araç, olay tarihinde ZMMS poliçesi ile davalı sigorta şirketine sigortalıdır. Dosyada mevcut hasar dosyasından, davacının 17/10/2014 tarihinde davalı sigorta nezdinde tazminat başvurusunda bulunduğu, davalı sigorta şirketinin 30/10/2014 tarihinde temerrüte düştüğü anlaşılmış olup, 567,49 TL geçici iş göremezlik ile SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri toplamı 22.300,00 TL’nin poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere 30.10.2014 tarihinden itibaren, kazaya karışan aracın hususi araç olduğu gözetilerek, işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmiştir.
Davacının sürekli iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatı kalemlerine yönelik istemlerinin ise, kaza nedeniyle davacının kalıcı maluliyetinin oluşmadığı ve bakıcı ihtiyacının doğmadığı anlaşıldığından, reddine karar verilmiştir.
Kaza, davacının sağ ön koltukta oturduğu sırada meydana gelmiş olup, davacının kaza sırada emniyet kemeri takmadığı anlaşılmıştır. Ancak ön koltukta yolculuk yapan davacının kaza anında çene, dudak ve dişlerinin hasar alması suretiyle başından yaralandığı görülmekle, zararın oluşmasında emniyet kemeri takmamasının etkisi olmadığı değerlendirilmiştir. Zira, emniyet kemeri takılı olsa dahi, davacının başından yaralanması muhtemel bir durumdur. Bu sebeple, davacı lehine hüküm altına alınan tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmamıştır.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davacının geçici iş göremezlik tazminatı davasının kısmen kabulü ile; 567,49 TL geçici iş göremezlik tazminatının poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere 30.10.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının tedavi giderleri davasının ıslah edilmiş haliyle kabulüne, 22.300,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere 30.10.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının sürekli iş göremezlik tazminat davasının reddine,
4-Davacının bakıcı gideri tazminatı davasının reddine,

5-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 976,26 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
7-Davacı tarafından aşağıda dökümü yapılan 3.530,50 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 3.385,95 TL’nin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
9-Alınması gerekli 1.562,08 TL harçtan peşin ve ıslahla alınan 110,70 TL harcın düşümü ile arta kalan 1.451,38 TL harcın davalı tarafdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
10-Peşin ve ıslahla alınan 110,70 TL harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,

Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 20/12/2021