Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/858 E. 2021/860 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2014/858 Esas – 2021/860
Türk Milleti
Adına Yargılama Yapmaya Ve Hüküm Vermeye Yetkili
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/858 Esas
KARAR NO : 2021/860

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle),
DAVA TARİHİ : 28/06/2013
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/10/2014
KARAR TARİHİ : 18/12/2014
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle), Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
ASIL DAVADA İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin 2004 yılında davalı … ve dava dışı (… …, … …, … …, … İnş. Ltd Şti) tarafından kurulduğunu, kurucu ortakların büyük oranda hisselerini 26.12.2006 tarihinde TES-İŞ sendikasına devrettiklerini, ancak eski ortakların devirden sonra 2007 yılına dek şirket yönetimine devam ettiklerini, 2007 yılında tüm payların TES-İŞ sendikası tarafından devralınması ile birlikte … ve diğer kurucu ortakların ortaklıktan ayrıldıklarını, devirden sonra 2010 yılında şirket kayıtları üzerinde yapılan vergi incelemesinde; dava dışı … (…) firması tarafından davacı … … Sağlık AŞ’ne kesilen 11.10.2005 tarihli 3.966.500 Euro bedelli faturanın sahte olduğunun ortaya çıktığını, fatura bedelinin farklı hesaplarda farklı tarihlerde efektif işlemler vasıtasıyla gezerek naylon fatura bedelinin ödendiği izlenimi verilmeye çalışıldığının tespit edildiğini, dava dışı …’un rol aldığı bir organizasyon kapsamında sahte fatura bedeli olan 3.966.500 Euro’nun ödendiği izlenimi verildiğini ve … firmasından gelen 3.866.500 Euro ile müvekkil şirketin muhasebe kayıtlarında otak … tarafından yatırılmış gibi gösterilerek “ortaklara borçlar” hesabı açıldığını, ve bu şekilde ortağın sermaye taahhüdü borcunun kapatıldığını, TTK 480. madde uyarınca ortağın payın bedelini ödemekle yükümlü olduğunu, TTK 482 maddesi uyarınca sermaye borcunu yerine getirmeyen pay sahibinin ihtara gerek olmaksızın temerrüt faizi ödemekle yükümlü olduğunu, davalının sermaye borcunu süresinde yerine getirdiği görüntüsü verdiğini, davalının bu eylemi nedeniyle müvekkili şirketin zarara uğradığını, zararın tazmini için icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı ile takibin durduğunu belirterek Ank…. Müd…. sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ve %20 icra tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
BİRLEŞEN DAVADA İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin hesaplarının vergi incelemesine tabi tutulduğunu, 12.07.2010 tarihli raporda; müvekkili tarafından Almanya’nın Hannover kendinde bulunan … (…) firmasından 2005 yılında tıbbi malzeme ithal edildiği, … firması tarafından 11.10.2005 tarihli 27.555 Euo bedelli bir adet fatura düzenlendiği, ancak … firmasına ait olan 27.555 Euro tutarındaki faturanın tahrif edilmek suretiyle faturada yazılı malzeme ve tutarların değiştirildiği, neticesinde fatura tutarının 3.966.500 Euro’ya yükseltildiği, … tarafından … … Sağlık AŞ adına düzenlenen 11.10.2005 tarih 3.966.500 Euro değerindeki ithalat faturasının sahte olduğunun saptandığını, aynı şekilde davalı Ervanın müvekkil adına düzenlediği 30.11.2005 tarih 69508, 69510, 69511, 69512, 69513 nolu faturaların sahte olduğu 06.12.2005 tarih 69516 nolu faturanın ise muhteviyatı itibariyle yanıltıcı olduğu gerçek değerinin 349.764 TL olması gerektiğinin saptandığını, maliye bakanlığı teftiş raporları neticesinde davalıların yukarıda izah edilen sahte ve aldatıcı fatura işlemleri sebebiyle müvekkil şirket hakkında vergi cezaları kesildiğini, bu cezaların 6111 sayılı yasa kapsamında yapılandırıldığını ve müvekkili tarafından toplam 2.006.926 TL olarak Kavaklıdere ve Hitit vergi dairelerine ödemeler yapıldığını, meydana gelen zarar tutarından tümü ile davalıların sorumlu olduğunu belirterek 2.006.926 TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA SAVUNMA :
Davalı … vekili davaya cevap dilekçesinde; alacağın zamanaşımına uğradığını, sermaye taahhüt borcunun ödeneceği tarihlerin şirket ana sözleşmesinde belirtildiğini, sermaye borcunun muaccel olduğu tarihten itibaren 5 yıl sonra zamanaşımına uğrayacağını, ve dava tarihi itibariyle sürenin dolduğunu, 12.07.2010 tarihli vergi inceleme raporunda belirtilen 11.10.2005 tarih ve 3.966.500 Euro bedelil fatura hakkında Ank.C.Savcılığı …. sor. sayılı dosyası üzerinden “ödemelerin muteber ödeme vasıtası olan banka havalesi ile yapıldığı” gerekçesi ile takipsizlik verildiğini, ayrıca davacının bu iddialarının sermaye koyma borcu ile hiçbir ilgisi olmadığını, müvekkilinin sermaye borcunu eksiksiz olarak yerine getirdiğini, bununla birlikte müvekkil … tarafından yapıldığı sabit olan 80.000 Euro ödeme tahi tek başına müvekkilin taahhüt ettiği sermaye borcundan yüksek olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Asıl dava davalı …’in ödenmemiş sermaye borcu nedeniyle başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı …’in ödenmemiş sermaye borcu nedeniyle Ankara … Müd’nün … sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibinde 5.539.240,00 TL asıl alacak + 911.204,98 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.450.444,98 TL alacağın borçlu …’den tahsili istenmiştir.
Birleşen Ankara … ATM … Esas sayılı dosyada; davalılar … İnşaat A.Ş. ile …’in sahte ve aldatıcı fatura işlemleri sebebiyle şirket hakkında vergi cezaları tahakkuk ettirildiğinden ödenmek zorunda kalınan 2.006.926,11 TL vergi cezasının ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmektedir.
Davacı şirketin 6 ortaklı bir anonim şirket olarak kurulduğu, ortaklarının … İnş. Ltd Şti, …, …, … … …, … … …, … …’den oluştuğu, şirketin 23.12.2005 tarihinde sermaye artışına gittiği, sermaye artışı sonucu şirketi ortaklarından … İnş. Ltd Şti’nin payının %48,87 ve …’in payının %51,10 olarak gerçekleştiği, diğer ortakların toplam payının %1’in altında kaldığı anlaşılmıştır
Asıl davada; … (…) tarafından davacı adına düzenlenen dava konusu 11.10.2005 tarih ve 3.966.500 Euro bedelli faturaya ilişkin olarak yapılan tespitte; faturanın 19.10.2005 tarihi itibariyle davacı şirket kayıtlarına alındığı, dava konusu olan ve sahte olduğu iddia edilen 11.10.2005 tarihli faturanın konusunun tıbbi cihazlar, personel asansörü, jeneratör ve klima sistemleri olduğu, konuya ilişkin vergi inceleme raporu tanzim edildiği raporun 4 nolu ekinde yer alan 24.11.2009 tarihli tespit tutanağında; faturada yer alan toplam 928.000 Euro değerindeki 12 adet klima santrallerinin hastane binasını 1999 yılından önce işleten … … Sağlık Hizmetleri AŞ zamanında alındığı veya kiralandığı, daha sonra binada yer alan bu kıymetlerin bina ile birlikte el değiştirdiği, ve davacı şirketin 2004 yılında … İnş. Ltd Şti’ ile yaptığı kira sözleşmesinde devredilen demirbaşlar arasında yer aldığı, başka bir anlatımla faturada belirtilen bu kıymetlerin hastane binasında zaten var olduğu, davaya konu fatura kapsamında toplam 800.000 Euro tutarında Kona marka 10 kişilik personel asansörü ithal edilmiş gözüktüğü, hastane binasında yer alan Kone Marka 4 adet asansörün 1995 yılında hastanede bulunduğu, sonradan bina ile birlikte el değiştirdiği ve davacı şirketin 2004 ylında … İnş. Ltd Şti’den kiraladığı, bu kıymetlerin hastane binasında zaten var olduğu, davaya konu fatura kapsamında bir adet toplam değeri 650.000 Euro olan dinamik UPS ithal edilmiş gözüktüğü, bu jeneratör ile ilgili yapılan tespitte; hastane binasında yer alan jeneratörün 1997 yılında hastanede bulunduğu ve sonradan bina ile birlikte el değiştirdiği, şirketin 2004 yılında … İnş. ltd Şti ile yaptığı kira sözleşmesinde devredilen demirbaşlar arasında sayıldığı böylece fatura konusu toplam değeri (928.000 Euro + 800.000 Euro + 650.000 Euro)= 2.378.000 Euro olan ürünlerle ilgili yapılan tespitlerde söz konusu malzemenin 1997 yılından beri hastane binasında mevcut olup … firmasından ithal edildiği olgusunun gerçek dışı olduğu saptanmıştır. Fatura konusu mallarla ilgili olarak Ankara Tır Gümrüğünde yapılan tespitte 5 koli ve 778 kg olarak tespiti yapılarak malın beyana uygun olduğu yönünde tutanak düzenlendiği, ancak faturada yer alan mallardan sadece Hitec Marka Jeneratörün ağırlığının dahi 20.100 kg olduğu, konuyla ilgili Gümrükler Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen 03.11.2010 tarihli soruşturma raporunda; davacı firmanın fatura muhteviyatı 35 kalem eşyayı ilk kez ithal ediyormuş gibi gösterebilmek için içerdiği eşya muhteviyatını ve kıymetini tamamen sahte ve yanıltıcı olarak düzenlediği, faturaya istinaden yine içerik itibariyle sahte ve yanıltıcı serbest dolaşıma giriş beyannamesini kullandıkları belirtilmiştir. Gümrük idaresi tarafından düzenlenen raporun suç duyurusu olarak Ankara C.Savcılığına intikal ettirildiği ve bu konuda Ankara 1. Asliye Ceza Mahkemesinde şirket yöneticileri … ve diğerleri hakkında kamu davası açıldığı tespit edilmiştir. Davaya konu fatura bedelinin davacı şirket hesaplarından dava dışı … firmasının İsviçre’de bulunan banka hesabına (03.07.2006 – 02.08.2006) tarihleri arasında yapıldığı, işbu para transfer işi yapılmadan önce, davacı şirketin Türkiye İş Bankası Mithatpaşa Şubesinde bulunan döviz hesabına davacı şirket ortakları … ve … İnş. Ltd Şti tarafından (03.07.2006 – 02.08.2006) tarihleri arasında yatırılmış olduğu, ancak davalılar tarafından davacı şirket hesaplarına yatırılmış gözüken paraların, 20.05.2015 tarihli bilirkişi raporuna göre davacı şirket hesaplarından aktarılan paralarla gerçekleştiğinin belirtildiği, bir nevi davacı şirket kaynakları kullanılarak söz konusu paraların davalılar … ve … Ltd Şti tarafından karşılanmış gibi gösterildiği, davacı şirket muhasebe kayıtlarında; … tarafından yatırılmış gibi gösterilen tutarın davalının sermaye taahhüt borcuna mahsup edildiği anlaşılmıştır. Asıl dosyada davalının sermaye taahhüt borcunu ödememesi sebebiyle 5.539.240 TL’nin davalıdan tahsili gerektiği, 6762 sayılı TTK 407. Maddesi gereği sermaye borcunu vaktinde yerine getirmeyen pay sahibi ihtara lüzum olmaksızın temerrüt faizi ödemekle yükümlü kılındığından davacı şirketin bu hükümleri gereği sermaye borcunun ödenmesi gerektiği tarih olan 31.12.2007 tarihinden itibaren alacağa faiz talep edebileceği ancak davacı şirketin 31.08.2010 tarihinden itibaren faiz talebi olduğundan 20.05.2015 tarihli bilirkişi raporunda hesaplandığı üzere 5.539.240 TL asıl alacak 911.015,28 TL işlemiş faiz yönünden davalının itirazının iptaline karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Birleşen Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyada; sahte faturalar nedeniyle tahakkuk ettirilen vergi cezasının davalılardan müteselsilen tahsili talep edilmiştir. … … Sağlık Hizmetleri A.Ş.’nin 2005-2006-2007-2008 hesap yılı yasal defter kayıtları ve bunlara dayanak belgelerin Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanları Kurulu tarafından 2010 yılında yapılan inceleme sonucunda ortaya çıkan vergi ve cezaların 6111 sayılı yasa kapsamında yapılandırıldığı, düzenlenen Vergi Raporları sonucunda davacı şirkete tahakkuk ettirilen toplam 2.006.926,11 TL vergi cezasının 6111 sayılı Yasa kapsamında 18 aylık vadelerle yeniden yapılandırıldığı, ilk taksit tarihinin 30.06.2011 ve son taksitin ise 31.03.2014 olduğu, tespit edilmiştir. Alınan bilirkişi raporları çerçevesinde “Kurumlar Vergisi Matrah Artırımı” ve “KDV Artırımı” kalemleri, usulsüz işlemler olmasa dahi davacı şirket tarafından ödenmesi gereken gerçek tutarlar olduğundan bu tutarların davalılardan talep edilemeyeceği, davacının … usulsüzlük ve vergi zıyaı cezaları toplamı 1.529.728,51 TL’yi ise davalılardan talep edebileceği anlaşılmıştır. Her ne kadar 29.09.2021 tarihli bilirkişi ek raporunda bu tutarın şirketin satın alınmasından sonra ortaya çıkması sebebiyle davalılardan talep edilemeyeceği belirtilmişse de tespit edilen vergi cezasının davalıların kullandıkları sahte faturalardan kaynaklandığı anlaşılmakla bilirkişi ek raporundaki bu görüşe itibar edilmemiştir.
Davalı vekili davanın sermaye borcuna ilişkin olup, dava ve takip tarihleri itibariyle alacağın zaman aşımına uğradığını belirtmiştir. TBK 147. maddesinde; ortakların birbirleri veya kendileri ile ortaklık arasındaki alacaklar için 5 yıllık zaman aşımı süresi öngörmüştür. Bunun dışında mevzuatımızda sermaye koyma borcuna ilişkin herhangi bir zaman aşımı düzenlemesi yapılmamıştır. Esasen pay sahipliği sıfatı devam ettiği sürece sermaye koyma borcunun zaman aşımına uğradığından bahsetmek mümkün değildir. Dava konusu olayda sermaye koyma borcunun davalı tarafından hiç yerine getirilmediği iddia olunmayıp, sermaye koyma borcunun bir takım hileli kayıtlarla ödenmiş gibi gösterilmesi dava konusu olup, bu halde zaman aşımı süresinin hilelin ortaya çıktığı tarihten itibaren hesaplanması yerinde olacaktır. Davacı … … Sağlık Hizmetleri A.Ş 23.12.2005 tarihinde yapılan sermaye artışı ile sermayesini 20.000.000,00 TL’ye çıkarmış olup, arttırılan sermayenin 1/4’ünün tescil tarihinden itibaren 3 ay içerisinde, kalan tutarın ise 31.12.2007 tarihinde ödenmesi kararlaştırılmıştır. Sermaye koyma borcunun bu tarihte muaccel olduğu ve zaman aşımının bu tarihten itibaren hesaplanması gerektiği düşünülse dahi, 28.06.2012 takip tarihi itibariyle zaman aşımının kesildiği ve dava tarihi itibariyle zaman aşımının söz konusu olmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin buna ilişkin savunmalarına itibar edilmemiştir.
Sonuç olarak; asıl dosyada davalının sermaye taahhüt borcunu ödememesi sebebiyle 5.539.240 TL’nin davalıdan tahsili gerektiği, 6762 sayılı TTK 407. Maddesi gereği sermaye borcunu vaktinde yerine getirmeyen pay sahibi ihtara lüzum olmaksızın temerrüt faizi ödemekle yükümlü kılındığından davacı şirketin bu hükümleri gereği sermaye borcunun ödenmesi gerektiği tarih olan 31.12.2007 tarihinden itibaren alacağa faiz talep edebileceği ancak davacı şirketin 31.08.2010 tarihinden itibaren faiz talebi olduğundan 20.05.2015 tarihli bilirkişi raporunda hesaplandığı üzere 5.539.240 TL asıl alacak 911.015,28 TL işlemiş faiz yönünden davalının itirazının iptaline, birleşen dava yönünden ise davacının … usulsüzlük ve vergi zıyaı cezaları toplamı 1.529.728,51 TL’yi ise davalılardan talep edebileceği anlaşılmakla, aşağıdaki şeklide karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM :
1-Asıl Dava;
Davanın kısmen kabulüne,
Ankara … Müdürlüğü … sayılı takip dosyasında davalının itirazının 5.539.240,00 TL asıl alacak, 911.015,28 TL işlemiş faiz üzerinden iptaline,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
İtirazın iptaline karar verilen alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Karar ve İlam Harcı
Alınması gerekli 440.616,94 TL harçtan peşin alınan 77.905,30 TL harcın düşümü ile arta kalan 362.711,64 TL harcın davalı tarafdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Yargılama Giderleri ve Gider Avansı
Davacı tarafından yapılan 28.000,00 TL bilirkişi ücreti, 33,25 TL başvurma ve vekalet harcı ve 430,00 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 28.433,25 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına (0,99) göre hesaplanan 28.429,16 TL’nin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacının dava açarken ödediği 77.905,30 TL peşin harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
Vekalet Ücreti
Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 153.127,55 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 189,70 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
2-Birleşen Ankara …Asliye Ticaret mahkemesi’nin … E, sayılı dosyada;
Davanın kısmen kabulüne,
1.529.728,51 TL’nin davalı …’den (tefrik edilen Mahkememizin 2021/613 E, sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak üzere) tahsiline,
Alacağa dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Karar ve İlam Harcı
Alınması gerekli 104.495,75 TL harçtan peşin alınan 34.273,30 TL harcın düşümü ile arta kalan 70.222,45 TL harcın davalı tarafdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Yargılama Giderleri ve Gider Avansı
Davacı tarafından yapılan 292,80 TL posta ve tebligat ücreti ve 29,00 TL başvurma ve vekalet harcı olmak üzere toplam 321,80 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına (0,76) göre hesaplanan 245,28 TL’nin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacının dava açarken ödediği 34.273,30 TL peşin harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
Vekalet Ücreti
Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 86.340,50 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 40.909,88 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
Dair asıl ve birleşen dosyada davacı vekilinin ve asıl ve birleşen dosyada davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/12/2021