Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/649 E. 2021/118 K. 15.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/649 Esas
KARAR NO : 2021/118

DAVA : Alacak, Tespit
DAVA TARİHİ : 06/10/2009
KARAR TARİHİ : 15/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak, Tespit davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçelerinde özetle; davalı kooperatifin maliki olduğu Ankara ili … ilçesi … mevkiinde kain tapunun … ada … parselde bulunan … Blok … numaralı taşınmazı, 14/03/2004 tarihli sözleşme ile diğer davalı …’a devrettiğini, sözleşmenin d bendinin “devir hakkı alıcı sözleşme hükümlerine uymak koşuluyla aldığı daireyi başkasına devredebilir“ şeklinde olduğunu, müvekkili ile davalı … arasında yapılan 01.03.2006 tarihli taşeronluk sözleşmesi gereğince davalı kooperatife ait işverenin taahhüdünde devam eden … ada . parsel … Blok ve … ada … parsel … ve … blokları fayans kalebodur karo ve yangın merdiveni basamakları barbekülerinin işçiliğini yaptığını, söz konusu iş bedelinin 2006 yılı için 120.000.00.TL olarak kararlaştırıldığını, müvekkilinin işi yapıp teslim ettikten sonra davalı …’ın müvekkilinin alacağının 80.000,00 TL’sinin karşılık gelmek üzere diğer davalı kooperatifle bulunan … ada … parsel sayılı … Blok … numaralı daireye konu hisse bedelini …’a 13.02.2007 günlü adi sözleşme ve 22/02/2007 günlü … Noterliğimin … yevmiye sayılı hisse devir sözleşmesi ile devrettiğini, müvekkilinin devralma tarihinden itibaren anılan evrakla birlikte üyelik kaydının yapılması ve dava konusu dairenin kendi adına tahsis edilmesi defalarca başvurduğunu, nihayetinde … Noterliğinin 19.09.2007 gün ve … yevmiye sayılı noter bildirimi ile davalı kooperatife iletilmesine ve tebliğ edilmesine rağmen dava konusu dairenin tahsis edilerek üyelik kaydının yapılmadığı gibi hisseye tekabül eden bedelin de ödenmediğini, yapılan araştırmada dava konusu dairenin 27.05.2009 tarihinde … adına tahsis edildiğinin öğrenildiğini, müvekkilinin davalı kooperatife 28.09.2007 tarihinden itibaren üye olduğunun tespitine, mülkiyeti davalı kooperatife ait Ankara ili … ilçesi … mevkiinde kain tapunun … ada … parselde bulunan … Blok … numaralı dairedeki … adına yapılan tahsisin iptali ile müvekkili adına tapuda tahsisine, bunun mümkün olmaması halinde müvekkilinin ödemiş olduğu 80.000.00.TL.nin daire satış sözleşmesinin yapıldığı 13/02/2007 tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı S.S. … vekili cevap dilekçelerinde özetle; müvekkili kooperatif ile diğer davalı … arasında Ankara ili, … ilçesi, … mevkiinde bulunan ve tapunun … ada … parsel ile … ada … parselinde kayıtlı arsalar üzerinde malzemeli olarak inşaat yapılması konusunda çeşitli sözleşmeler imzalandığını, …ın sözleşme gereği SSK ve vergi ödemeleri kendisine ait olacak şekilde işi üstlenmiş olmasına rağmen müvekkilinin kooperatife yaptığı işlerden dolayı SSK ve vergi borçlarını ödemediğini, ayrıca imalatların bedellerinin avans olarak alınmasına rağmen imalatlar tamamlanmadan şantiyeyi terk ettiğini, konu ile ilgili olarak Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası ile yargılamanın devam edildiğini, dava konusu taşınmaz ile ilgili … ile davacı arasında yapılan 13.02.2007 tarihli adi ve … Noterliğimden keşide edilen 22.02.2007 tarihli hisse devir sözleşmesinin müvekkili kooperatifi açısından bağlayıcılığının bulunmadığını, husumet itirazında bulunduklarını, dava konusu edilen dairenin davalı kooperatifte ortaklık payı olarak işlem görmediğini, kooperatifin ortak sayısından fazla dairesi bulunduğunu, davacının müvekkili kooperatifin ortağı olmadığını, ortaklık tespitine ilişkin talebinin reddine gerektiğini, …’ın vergi ve SSK borçlarını nedeniyle teminat olarak elinde bulundurduğunu davalının ifa borcunu yerine getirmediği için bu daireyi satarak bu borçlan ödeme yoluna gittiğini, dairenin 3. Bir kişiye satılması nedeniyle tescil isteminin bir dayanağı kalmadığını, kooperatif ile davacı arasında bir sözleşme olmadığını savunmuş hasım yönünden davanın reddine karar verilmesin istemiştir.
Davalı …’a dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmiş, süresi içeresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, kooperatif üyeliğinin tespiti ile Ankara İli … İlçesi … ada, … parselde bulunan … bolak … nolu dairedeki … adına yapılan tahsisin iptaline, davacı adına tahsisine, davacı tarafından ödenmiş bulunan 80.000,00 TL daire satış bedelinin davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Satış sözleşmesi örneği, taşeron sözleşmesi örneği, tapu senedi örneği, Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının Uyap evrakları, ihtarname örnekleri, bilirkişi raporu ve diğer bilgi belgeler dosyada mevcuttur.
Dava, kapatılan … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının mahkememize devredilmesiyle yukarıdaki esasına kaydedilmiştir.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 08/11/2010 tarihli raporunun sonuç kısmında özetle; Davacının ortaklık hissesini devraldığı davalı …’ın devir tarihi itibarı ile davalı kooperatifin ortağı olmaması ve kooperatifte bir ortaklık hissesinin mevcut bulunmaması noterden yapılan ortaklık hissesi devrinin, hukuksal sonuç doğurmayacağı, bu nedenle ortaklığın tespiti ve konut tahsisi istemi yönünden davanın reddinin gerekeceği, yapılan gayrimenkul satış işleminin geçersiz olması nedeniyle; öncelikle davacı ile davalı … arasında yapılan 01.03.2006 tarihli taşeronluk sözleşmesi ve 13/02/2007 tarihli satış sözleşmesinin asıllarının mahkeme kasasına alınarak bir örneğinin isticvap davetiyesi ile davalı …’a tebliğ edilmesi, söz konusu sözleşmedeki imzaların davalı … tarafından kabul edilmesi halinde 80.000 TL’nin 13/02/2007 ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalı …’dan tahsilinin gerekeceği, davacı ile davalı kooperatif arasında yapılmış herhangi bir sözleşme bulunmadığından davalı kooperatif yönünden istemin pasif dava ehliyeti yönünden reddi gerektiği görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Sözleşme asılları davacı vekilince mahkemeye sunulmuş, sözleşme asılları davalı …’a tebliğ edilmiştir.
… 14/07/2011 tarihli duruşmadaki imzalı beyanında: ” … Satış sözleşmesi, taşeron sözleşmesi ve daire satış sözleşmesi altındaki imzalar bana aittir. Kabul ediyorum..” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/05/2018 gün ve … Esas … Karar sayılı ilamının incelenmesinde; davacısının …, davalısının S.S. … olduğu, davanın konusunun eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne, davalının Ankara … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında 291.009,16 TL’ye vaki itirazının iptaline karar verildiği, verilen kararın istinaf edildiği, kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olup, hükme esas alınmıştır.
Deliller değerlendirilmiştir.
Somut olayda, davacı, davalı …’ın, diğer davalı kooperatifteki Ankara ili … ilçesi … ada … parselde kayıtlı … Blok … numaralı daireye tekabül eden ortaklık hissesini devraldığını ileri sürerek, ortaklık sıfatının tespiti ile dairenin adına tahsisine, bunun mümkün olmaması halinde daire satış bedeli olan 80.000,TL’nin 13.02.2007 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı kooperatif, dava konusu dairenin ortaklık hissesi olarak işlem görmediğini, genel kurul kararıyla ortaklık dışı tutulduğunu ve imalat karşılığı diğer davalı …’a satıldığını, ancak …’ın SSK ve vergi borçlarını ödememesi ve imalatı tamamlamadan şantiyeyi terk etmesi nedeniyle teminat olarak tutulduğunu ve satılarak, bedeli ile vergi ve SSK borçlarını ödediklerini, ayrıca davacı ile davalı … arasında yapılan sözleşmenin tarafı olmadıklarından kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Davalı …, usulüne uygun şekilde yapılan tebliğe rağmen davaya cevap vermemiş, 14/07/2011 tarihli duruşmada ise satış sözleşmesi, taşeron sözleşmesi ve daire satış sözleşmesi altındaki imzaların kendisine ait olduğunu kabul etmiştir.
Davacı yan birinci kademede, hisse devri nedeniyle ortaklığın tespiti ve konut tahsisi isteminde bulunmuştur.
1163 Sayılı Kooperatifler Kanununun 14/3 maddesinde; “Ortaklık devredilebilir. Yönetim kurulu, ortaklığı devralan kişinin ortaklık niteliklerini taşıması halinde, hu kişiyi ortaklığa kabul eder. “hükmü düzenlenmiş bulunmaktadır. Mevcut yasal düzenleme uyarınca ortaklık hissesini devralan kişinin ortaklık niteliklerini taşıması halinde yönetim kurulunun ortaklığa kabul etmeme hakkı bulunmamaktadır. Ancak ortaklık hissesi devrinin hukuksal sonuç doğurabilmesi için devir tarihi itibarı ile ortada devre konu olabilecek bir ortaklık hissesinin mevcudiyeti şarttır.
Davacı, davalı kooperatife gönderdiği … Noterliğinin 19.09.2007 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesiyle; … Noterliğinin 22.02.2007 tarih ve … yevmiye numaralı kooperatif hisse devri sözleşmesi ile davalı …’ın, … ada … parselde bulunan … Blok … numaralı dairedeki üyelik hakkını bütün aktif ve pasifiyle birlikte devraldığını bildirmiştir. Dosyada mevcut kooperatif kayıtlarından, davalı …’ın, kooperatif yönetim kurulunun 29.02.2004 tarih ve … sayılı kararıyla … nolu ortaklığa kabul edildiği, Ankara … Noterliğince düzenlenen 30.08.2005 tarih … yevmiye numaralı kura zaptıyla davalı …’a … ada … parselde kayıtlı … Blok … kat … nolu dairenin isabet ettiği, daha sonra davalı …’ın ortaklık hissesini dava dışı …’e devretmesi üzerine kooperatif yönetim kurulunun 20.05.2006 tarih ve … sayılı kararı ile …’in ortaklığa kabul edildiği, böylece davalı …’ın 20.05.2006 tarihi itibarı ile ortaklık sıfatının sona erdiği, kooperatif nezdinde başkaca bir ortaklık hissesinin bulunmadığı tespit edilmiştir. Bu halde, davacı ile davalı … arasında yapılan adi yazılı sözleşme tarihi olan 13.02.2007 tarihinde ve Noterden yapılan 22.02.2007 devir tarihinde ortada devre konu olabilecek bir ortaklık hissesi bulunmadığından devrin, ifa imkansızlığı nedeniyle mümkün olmadığı, yanı sıra dava konusu taşınmazın 13.03.2005 tarihli genel kurul gündeminin bileşik 6-7 maddesinde alınan kararla kura dışı bırakıldığı ve daire ile ilgili ortaklık hissesinin bulunmadığı anlaşıldığından davacının ortaklığın tespiti ve konut tahsisi davasının reddine karar verilmiştir.
Davacı yan ikinci kademede ise, daire satış bedelinin faizi ile birlikte tahsili istemektedir.
Türk Medeni Kanununun 706, 2644 sayılı Tapu Kanununun 26, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca taşınmazların satışına ilişkin sözleşmelerin geçerliliği resmi şekil şartına bağlıdır. Bilindiği üzere ve kamu düzeni gereğince tapulu taşınmazların harici satışı geçersizdir. Davaya konu dairenin satışının resmi şekilde yapılmadığı dosya arasında mevcut 13.02.2007 tarihli daire satış bedeli sözleşmesi ile sabittir. Harici satış sözleşmesinin hukuken geçersiz olması nedeniyle, 10.07.1940 tarihli 2/77 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ve haksız iktisap kurallarına göre herkesin aldığını iade ile yükümlü bulunduğu ve tarafların aldıklarını iade edeceği yolundaki genel ilke ve kabul karşısında, davacı ile davalı arasında akdedilen 13.02.2007 tarihli daire satış sözleşmesinde devrin gerçekleşmemesi halinde davalının daire satış bedeli olan 80.000,00 TL’yi sözleşmenin akdedildiği 13.02.2007 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davacıya ödemekle yükümlü olduğu kararlaştırıldığından ve davacının talebinin bu yönde olduğu görüldüğünden, davacının ikinci talebi olan bedel iadesi isteminin kabulüne, 80.000,00 TL’nin 13.02.2007 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davacı ile davalı kooperatif arasında akdedilen herhangi bir sözleşme bulunmadığından kooperatif aleyhine açılan davanın ise pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davalı S.S. … aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine,
2-Davacının, davalı kooperatife 28/09/2007 tarihinden itibaren üye olduğunun tespiti ile dava konusu Ankara İli, … İlçesi, … mevkinde bulunan … ada ve … parselde kayıtlı … blok 2 numaralı bağımsız bölümün dava dışı … adına yapılan tahsis kararının iptali ve taşınmazın davacı adına tahsis edilmesi taleplerinin ayrı ayrı reddine,
3-Davacının bedele yönelik davasının kabulü ile, 80.000,00 TL’nin 13.02.2007 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 11.200,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı S.S. …’ne ödenmesine,
6-Davacı tarafından bilirkişi, posta, tebligat gideri olarak yapılan 385,10 TL yargılama giderinin davalı …’dan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
7-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8-Alınması gerekli 5.464,80 TL harçtan peşin alınan 1.080,00 TL harcın düşümü ile arta kalan 4.384,80 TL harcın davalı …’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
9-Peşin alınan 1.080,00 TL harcın davalı …’dan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 15/02/2021
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır