Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1287 E. 2021/226 K. 19.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1287 Esas
KARAR NO : 2021/226

3- … – …
Av. … – …
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 18/09/2014
KARAR TARİHİ : 19/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçelerinde özetle; müvekkilinin alt kiracı sıfatı ile davalı şirket ile …AVM 311 numaralı bağımsız bölüm için alt kira sözleşmesi ve 13/02/2014 tarihli franchising sözleşmesi imzalandığı, imzalanan kira sözleşmesi uyarınca sözleşmeden doğan mali yükümlülük ve cezai şartlardan adı geçen şirket ortaklarından davalı … ve …’ın müşterek ve müteselsilen sorumlu olacağının kararlaştırıldığını, taraf arasında imzalanan anlaşma uyarınca davalıların üzerine düşen edimleri olan kurumsal malzeme, kurulun bedeli, insört baskı bedeli, açılış, reklam katkı bedeli , ortak alan reklam bedeli, açılış fit aut reklam bedeli, elektrik bedeli, su bedeli ve ortak alan bedellerden doğan bakiye 13.620,18 TL borcun ödenmediğini, borçlulara ihtarname gönderildiğini, ihtara rağmen bakiye borun ödenmemesi üzerine davalılar aleyhine Ankara …Müdürlüğünün 2014/15582 Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi b aşlatıldığını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haklı nedenlere dayanmadığını belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalılar vekili cevap dilekçelerinde özetle; davanın davalı vekili … ve … açısından husumetten reddi gerektiği, bu davalıların icra takibine dahil edilmesinin yasal dayanağı olmadığını, kira sözleşmesinin diğer davalı … grup şirketiyle imzalandığını, sözleşmenin tarafı olmayan kişiler yönünden takip başlatılmasının hukuka aykırı olduğunu, kira sözleşmesi incelendiğinde müvekkili davalı …’un imzasının olmadığının açıkça görüleceğini, yine müvekkili …’ın imzasının sözleşmenin kefili olduğunu gösterecek, 6098 sayılı TBK’nın kefalet sözleşmesi faslında gösterilen şekil unsurları taşımadığı ve dolayısıyla sözleşme kefili olarak kabul edilemeyeceği, şahsına yönelik takip yapılamayacağının anlaşılacağını, sözleşmede kefilin sorumlu olduğu süre azami sorumluluk miktarı ve müteselsil kefilin/kabul ettiğine dair el yazısı ile beyanı olmadığını, bu nedenlerle müvekkili …’ın kefaletinin de geçersiz olduğunu, müvekkilleri … ve … yönünden reddi gerektiğini, taraflar arasında cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, taraflar arasında yapılmış bir cari hesap sözleşmesi olmadığı gibi cari hesap mutabakatı da bulunmadığını, talep edilen kurulum bedelinin, kurumsal malzeme bedellerinin müvekkili şirket tarafından davacıya tarafa ödendiğini, davacı tarafından talep ettiği ınsort baskı bedeli, reklam katkı bedeli, ortak alan reklam bedeli, açılış fıt out reklam bedeli taleplerinin haksız olduğunu, müvekkili şirketin reklam bedelinin düzenli şekilde davacı tarafa ödediğini, müvekkili şirket ile davacı arasında 13/02/2014 tarihinde franchising sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince müvekkili şirketin üzerine düşen edimlerini eksiz olarak yerine getirdiğini, davacı tarafın müvekkili şirketin işlettiği bağımsız bölümün tahliyesini isteyerek sözleşmenin uygulanamaz hale getirdiğini, müvekkilinin edimlerini yerine getirmediğini, davacı tarafın takip başlatarak kötü niyetli olduğunu savunmuş davanın … ve … yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine, davacının haksız davasının tümden reddine, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, Ankara …Dairesinin 2014/15582 esas sayılı dosyasında davacı tarafından başlatılan icra takibinde davalıların itirazının haklı nedenlere dayanıp dayanmadığı, davacı tarafın takip dayanağı francehising ve alt kira sözleşmesi uyarınca davalı taraftan kurumsal malzeme, francehise bedeli, açılış reklam katkı bedeli, insört baskı bedeli, elektirik bedeli, su bedeli ve ortak giderden dolayı alacağı bulunup bulunmadığı varsa tutarı, inkar tazminatı ve husumet itirazı, kefalet akdi şekil koşulların oluşup oluşmadığına ilişkindir.
Ankara …Müdürlüğünün 2014/15582 sayılı takip dosyası, ihtarname örnekleri, sözleşme örneği, kira sözleşmesi, protokol, fatura örnekleri, bilirkişi raporları ve diğer bilgi belgeler dosyada mevcuttur.
Ankara …Müdürlüğünün 2014/15582 sayılı takip dosyası, alacaklı… Rest. Turz. Gıda Ltd. Şti. tarafından borçlular … Grup İnş. Tur. Sağ. Hiz. Tic. Ltd. Şti, … ve … aleyhine kurumsal malzeme, franchise bedeli, reklam bedeli, açılış reklam katkı bedeli, insört baskı bedeli, elektrik bedeli, su bedeli, ortak gider bedellerinden oluşan 13.620,18 TL’nin tahsili için 07.08.2014 tarihinde ilamsız icra takibine girişildiği, borçlular vekilinin 18.08.2014 tarihli borca itirazı üzerine takibin durdurulduğu, davanın yasal süresi içeresinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde talimat mahkemesi kanalıyla inceleme yaptırılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi 29.12.2015 tarihli raporunda özetle; davalının usulüne uygun şekilde tutulan ticari defter ve kayıtlarına göre davacıdan 139.936,69 TL alacaklı olduğu görüşü bildirilmiştir.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi kurulu 02.09.2016 tarihli raporundan özetle; davalı kayıtlarında, davacı tarafça tebliğ edilmiş bulunan faturaların 40.228,65 TL’lik kısmının bulunmadığı, davalı kayıtlarında mevcut iade faturalarının davacı tarafça AVM tarafından indirim koşulları sağlanmamış olması sebebiyle davalıya süresinde noter aracılığıyla iade edildiği bu tutarın 21.330,35 TL olduğu, davalı ile davacı arasındaki ticari defter incelemelerinde en önemli farkın davalı tarafından davacıya ödendiği iddia edilen 177.000,00 TL’nin davacı kayıtlarında olmadığı, davalının bu ödemeye ilişkin belgesini dosyaya sunması gerektiği, davalı tarafından davacıya gönderilen 12.117,00 Euro’nun teminat kapsamında olduğu, davalı tarafça bu tutarın cari hesabından düşüldüğü, bu hususların davalı defterlerinde ayrıntılı olarak incelenmesi gerektiği, ödemeye ilişkin bu ihtilafların fesih sebeplerini ve tek taraflı fesih koşullarını önemli ölçüde etkileyeceğinden, davalı defterlerinde bu hususta araştırma yapılmasının gerekeceği, davalı kayıtları ile davacı kayıtlarında 276.150,78 TL tutarında farklılıklar bulunduğu, bu kapsamda davalı kayıtlarının incelenmesinin gerekeceği, davacı ticari defterlerinde davacının şüpheli alacaklar hesabına taşıdığı 102.701,35 TL ile 120 alıcılar hesabında 33.512,74 TL bakiyesi ile toplam 136.214,09 TL alacaklı olduğu, davalının 12.117 Euro nakdi teminatının bulunduğu, öncelikle dosya içeriğinde tespit edilemeyen davalı şirketin işi bırakma tarihinin (anahtarı teslim ettiği tarihin), davacı tarafından davalının bıraktığı işi yeni franchising sözleşmesi ile başka işletmeye teslim tarihi, davalının replik dilekçesinde Bakırköy 20. Noterliği tebligatı ile ilgili sözleşmelerin feshedildiği belirtilmiş ise de bu tebligatın dosyada bulunmadığı, tebligatın dosyaya kazandırılması gerektiği, bir başka deyişle fesih tarihinin ortaya konulması gerektiği, dava dışı AVM yönetiminden bu hususun sorulmasının gerekeceği görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekilleri bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içerir dilekçelerini ayrı ayrı dosyaya sunmuşlardır.
Davalı tarafın ticari defter ve kayıtları incelenmek üzere talimat yazılmış, Mali Müşavir bilirkişi Levent Bilgiç 27.02.2018 tarihli raporunun sonuç kısmında özetle; davacı şirketin, 08.08.2014 tarihi itibariyle 13.620,18 TL tutarındaki alacağı için davalılar aleyhine takip başlattığını, dosyaya sunulan davacı şirketin davalı şirkete ait 2014 yılı cari hesap ekstresinden görüldüğü üzere davacının davalıdan 08.08.2014 takip tarihi itibariyle 10.103,20 TL alacağının raporlandığının görüldüğünü, davacının davalıya hitaben takipten önce düzenlediği ve davacının ticari defterlerinde kayıtlı olup da davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmayan 630792 nolu 290,74 ve 630858 nolu 514,22 TL tutarındaki faturaların istenebilmesi için kargo firmasına mahkemenin de uygun bulması durumunda yazı yazılarak, faturaların davalıya teslim edilip edilmediği, edildi ise kimin isim ve/veya imzasına tebliğ edildiğinin (ayrıca Mahkemece uygun bulunması durumunda davalı şirketin bağlı bulunduğu SGK müdürlüğüne yazı yazılarak 2014 ve 2015 yıllarına ait hizmet dökümlerinin istenilmesi gerektiği) sorulması gerekmekle birlikte, 2 adet faturanın davalı şirkete tebliğ edilmesi ihtimalinde, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 10.103,20 TL alacağının bulunduğu ve tebliğ edilmemesi ihtimalinde ise takip tarihi itibariyle (10.103,20-290,74-514,22)=9.298,24 TL alacağının bulunduğu, teminat tutarları olan 37.464,55 TL’nin 10.103,20 TL ve/veya 9.298,24 TL tutardan düşülmesi görüşünün Mahkemece benimsenmesi durumunda, davacının davalıdan takip tarihi olan 08.08.2014 tarihi itibariyle talep edilebilir bir alacağının bulunmadığı, her ne kadar takipten sonra da davacının ticari defterlerine göre davalı şirketin cari hesabına borç ve alacak tutarlarının izlendiği görülmekle birlikte, takipten sonraki işlemlerin başka bir davanın konusu olup olmadığı konusunda nihai kararının mahkemeye ait olduğu, davacının davalılardan alacak talebinde bulunabileceğinin kabulü durumunda, davacının 08.08.2014 takip tarihi itibariyle 10.103,20 TL ve /veya 9.298,24 TL tutarınca alacağının bulunduğunun ve takipte yıllık % 11,75 ve sonraki dönemlerde değişen oranlarda avans faizi isteminin mümkün bulunduğunun söylenebileceği görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekilleri bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içerir dilekçelerini ayrı ayrı dosyaya sunmuşlardır.
İtirazlar, dosyaya kazandırılan bilgi belgeler incelenmek üzere talimat yazılmış, Mali Müşavir Hızır Okutucu 17.06.2019 tarihli raporunun sonuç kısmında özetle; Tarafların ticari defterlerinin TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, takip konusu alacağı oluşturan faturalardan 05.04.2014 tarih ve 630792 seri no.lu 290,74 TL ve 30.04.2014 tarih ve 630858 seri no.lu 514,22 TL tutarlı faturalar hariç olmak üzere diğer faturaların her iki şirketin de defterlerinde kayıtlı olduğu, işbu iki faturanın teslim alan bölümünde isim ve imzanın bulunmadığı, ifasına ilişkin dosyada herhangi bir belge de bulunmadığından ispata muhtaç olduğu, detayı 9. sayfada “Seçenek 1” kısmında açıklandığı üzere, davacının 177.000 TL ödemeyi ispat ettiği, feshedilen kira ve franchise sözleşmesi kapsamında davacının 37.591,78 TL depozito bedelini talep edebileceğinden davacının takip tarihi itibarıyla alacağını ispat edemediği, “Seçenek 2” ve “Seçenek 3” deki açıklamalar detayında aksinin değerlendirilmesi halinde davacının davalıdan 08.04.2014 takip tarihi itibarıyla 45.100,71 TL alacağının olacağa, ancak, dosya kapsamından anlaşıldığı üzere, huzurdaki davanın konusu Ankara …Müdürlüğünün 2014/15582 E dosyasında davacı alacağının değerlendirilmesinde, Ankara …2014/15595 takip dosyası alacağı 32.817,00 TL ve…08.2014 tarihinde Ankara …2014/15744 takip dosyası alacağı 10.671,42 TL’lik alacak takiplerinin “tahsilde tekerrür” olmamak ilkesi değerlendirilerek dikkate alınması gerektiği, davacı/alacaklı takip öncesinde faiz talebinde bulunmadığı için taleple bağlılık kuralı gereği bu konuda değerlendirmenin yapılmadığı, Savın Mahkeme’nin kısmen ya da tamamen davacı lehine hüküm kurması halinde; tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, takip sonrasında asıl alacam için 3095 s.k m.2/2 kapsamında faiz talebinin yerinde olduğu görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi kurulu 17.02.2020 ve 11.01.2021 tarihli ek raporlarının sonuç kısmında özetle; davacı defter, kayıtları ve dosya içeriği belgeler üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davalı kayıtlarında, davacı tarafça tebliğ edilmiş bulunan faturaların 40.228,65 TL kısmının bulunmadığı, davalı kayıtlarında mevcut iade faturalarının davacı tarafça AVM tarafından indirim koşulları sağlanmamış olması sebebiyle davalıya süresinde noter aracılığıyla iade edildiği bu tutarın 21.330,35 TL olduğu, davalı ile davacı arasındaki ticari defter incelemelerinde en önemli farkın davalı tarafından davacıya ödendiği iddia edilen 177.000,00 TL’nin davacı kayıtlarında olmadığı, davalının bu ödemeye ilişkin belgesini dosyaya sunması gerektiği, davalı tarafından davacıya gönderilen 12.117,00 Euro’nun teminat kapsamında olduğu, davalı tarafça bu tutarın cari hesabından düşüldüğü,
Bu süreçte dosya içeriği belgelerin incelenmesi sonucunda;1. Seçenekte; 177.000,00 TL davalı franchise ödemesinin davacı tarafından alındığı değerlendirildiğinde; Davalı defterlerinde kayıtlı olmayan 177.000,00 TL tutarlı franchise ödemesine ait belgenin dava dosyasında bulunmadığı, ancak davalı tarafın delil olarak sunduğu taraflar arasındaki çekişmesiz ”ek protokol” başlıklı belgenin b maddesindeki “Herhangi bir şekilde sözleşmenin kurulamaması ve …’un protokol konusu işe protokol konusu yanlar ile başlayamaması halinde… Rest. Gıda Sanayi ve Ticaret Ltd. şirketinin tüzel kişilik olarak sorumluluğunun yanında Mehmet Öztürk’ün de şahsi mal varlığı ile sorumlu olduklarını, …’un ödemiş olduğu toplam 327.000,00 TL’yi geri ödemeyi taahhüt ederler.” maddesi gereği davalı tarafından 150.000,00 TL yanında 177.000,00 TL ödemenin yapıldığının kabul edilmesi durumunda davacının davalıdan alacağının olmayacağı, davalı defterlerinde incelemeyi içerir bilirkişi raporunda davalının davacıdan 169.491,07 TL alacağı bulunduğu tespiti kapsamında şayet davacı tarafça 2015 yılında keşide edilen faturalar toplamı 27.595,71 TL kira ve ortak gider maliyetlerinde oluşan Ocak-Şubat-Mart 2015 faturalarının da davalı dönemine ait olmadığı kabul edilmesi durumunda davalının davacıdan 2. Seçenekte; ise 177.000,00 TL dava franchise ödemesinin belgesinin bulunmadığı Ek protokoldeki metinlerdeki …’un ödemiş olduğu toplam 327.000,00 TL beyanının ikrar anlamında olmadığının değerlendirilmesi halinde ise davalının kendi defterlerinde yapılan tespite istinaden davacının davalıdan 08.08.2014 tarihi itibariyie 7.508,93 TL (169 491,07-177.000,00 TL) alacağının bulunduğu, bu kapsamda davalı defterlerinde bulunmayan ancak davacı defterlerinde mevcut olup davacı tarafça 2015 yılında keşide edilen faturalar toplamı 27.595,71 TL kira ve ortak gider maliyetlerinden oluşan Ocak-Şubat-Mart 2015 dönemine ilişkin faturalarının da davalı dönemine ait olduğunun tespit edilmesi durumunda davacı alacağının 35.104,64 TL olacağı, bu suretle davacının talebinde haklı olacağı, 3. Seçenekte; Kira depozitosu olarak ödenen 37.591,78 TL’nin davalı borcundan düşülmesi gerektiği, davalı tarafın davacıya 17.03.2014 tarihinde 12.117 Euro karşılığı 37.591,78 TL kira depozitosu ödemesini kendi defterlerinde “320 Satıcılar” hesabında davacıya borç kaydederken davacının da aynı ödemeyi 38.502,98 TL olarak 329-Diğer Ticari Borçlar hesabında davalıya alacak verdiği tespit edildiği, dava konusu depozito alacağının talebi olmamakla birlikte dosya kapsamında bu alacağın ayrıca ödenmemesi yönünde bir ihtilafın bulunmadığı, davalı tarafın sözleşmenin feshi ile birlikte alt kiracılık ilişkisinin de sona erdiği değerlendirildiğinde her iki tarafın kendi defterlerinde kayıtlı olan kira depozitosunun ticari borç/alacak olarak değerlendirilmesi gerektiğinin değerlendirildiği, ancak Mahkemenin “’Seçenek 2” deki 177.000,00 TL ödemenin davalı lehine değerlendirilmesinin yanında, davalı depozito alacağının huzurdaki davada değerlendiritemeyeceği yönünde hüküm kurması halinde davacı defterlerinde mevcut davacı tarafça 2015 yılında keşide edilen faturalar toplamı 27.595,71 TL kira ve ortak gider faaliyetlerinden oluşan Ocak-Şubat-Mart 2015 faturalarının da davalı dönemine ait olduğunun tespit edilmesi durumunda ise davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 72.696,42 TL alacağının olacağı, bu suretle davacının talebinde haklı olacağı, öncelikle dosya içeriğinde tespit edilemeyen davalı şirketin işi bırakma tarihinin (anahtarı teslim ettiği tarihin), davacı tarafından davalının bıraktığı işi yeni franchising sözleşmesi ile başka işletmeye teslim tarihi, davalının replik dilekçesinde Bakırköy 20 Noterliği tebligatı ile ilgili sözleşmelerin feshedildiği belirtiimiş ise de bu tebligatın dosyada bulunmadığı, tebligatın dosyaya kazandırılması gerektiği, bir başka deyişle fesih tarihinin ortaya konulması gerektiği, dava dışı AVM yönetiminden bu hususun sorulması gerekeceği’ davalı tarafça 177.000,00 TL’ye ilişkin ödeme belgelerinin de dosyaya sunulması gerektiği görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi ek raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekilleri bilirkişi raporuna karış beyan ve itirazlarını dosyaya sunmuşlardır.
Davacı şirket ile davalı … arasında imzalanan 20.06.2013 tarihli protokol ile; davacı… … Ltd. Şti.’nin… Kumpir Sistemi ile bu sistem içinde işletilen restaurantların sahibi ve franchise veren, davalı …’un ise… restaurant sistemini franchise olarak kullanılması konusunda franchise almak isteyen olduğu, protokolün imzalanmasının ardından, protokol hükümlerinin tam olarak yerine getirilmiş olması şartıyla taraflar arasında “…Alışveriş Merkezi-Otantik Kumpir” franchise anlaşmasının yapılacağı, her iki tarafça da franchise anlaşmasını imzalanması şartıyla… restaurant sisteminin kullanılmasına izin verileceği kararlaştırılmış, franchise alanın, 300.000,00(üçyüzbin) TL+KDV olan… Kumpir isim hakkı bedelinden (10.000,00 TL+ 90.000,00 TL) 100.000,00 TL’sini franchise veren Özdem Gıda’nın hesabına gönderdiği, 200.000,00 TL’sini ise 01.07.2013 tarihinde nakit olarak ödeneceği konusunda mutabık kalınmıştır.
20.06.2013 tarihli protokol doğrultusunda davacı şirket ile davalı … arasında 02.07.2013 tarihli ek protokol imzalanmıştır. Ek protokolün; 20.06.2013 tarihinde imzalanan protokolün eki niteliğinde olduğu belirlemesi yapıldıktan sonra (a) maddesinde; “franchise alan … 02/07/2013 tarihinde franchise veren… Rest. Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine 150.000,00 TL ödeyecektir. 20/06/2013 tarihinde de 150.000,00 TL ödenmiştir, ayriyetten KDV olarak 27.000,00 TL ödenecektir.” (b) maddesinde ise; “Herhangi bir şekilde sözleşmenin kurulamaması ve …’un protokol konusu işe protokol konusu şartlar ile başlayamaması halinde… Rest. Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin tüzel kişilik olarak sorumluluğunun yanında, Mehmet Öztürk de şahsi malvarlığı ile sorumlu olduklarını, …’un ödemiş olduğu toplam 327.000,00 TL’yi geri ödemeyi taahhüt ederler. Mehmet Öztürk 20/06/2013 tarihli ve iş bu protokolde belirtilen işlere …’un kendisi vazgeçmesi haricinde oluşacak bir sebeple başlayamaması halinde tüm malvarlığı ile sorumlu oldugunu, Özdem Kumpir Rest. Gida Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne kefil olduğunu kabul etmiştir.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Davacı şirket ile davalılar … ve … Grup Gıda İnşaat Turizm Sağlık Hiz. Ltd Şti. arasında 13.02.2014 tarihinde “Otantik Kumpir” markasının “…AVM… Kumpir” adresinde kullanılmasına ilişkin Franchising sözleşmesi imzalanmıştır. Sözleşmenin 2 inci maddesi uyarınca sözleşmenin konusu; franchise verenin tescilli “Otantik Kumpir” markasının sözleşmede belirtilen şartlar dahilinde franchise alan tarafından “…AVM… Kumpir'” adresindeki restaurantında kullanma hakkına ilişkindir. Sözleşmenin; 3 üncü maddesinde “Taraflarca imzalandığı tarih, sözleşmenin başlangıç tarihi olarak kabul edilir.”, 4 üncü maddesinde ” Sözleşmenin süresi, başlangıç tarihinden itibaren 7 (yedi) yıldır. Sözleşme suresi; franchise alanın sözleşmenin bitim tarihinden altı ay önce yazılı olarak başvurması ve franchise verence işbu sözleşme hükümleriyle bağlı olmaksızın düzenlenecek yeni sözleşme metnini kabulü halinde 5 yılla sınırlı olarak uzatılabilecektir.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
17.02.2014 tarihli alt kira sözleşmesi davacı ile davalı … Grup Gıda … Ltd. Şti. arasında imzalanmıştır. Sözleşme uyarınca, franchise veren davacı… Restaurantları San. Tic. Ltd. Şti.’nin 5 (beş) yıllık süre için ve ilk yılı aylık 3150 Euro +KDV ile dava dışı… AVM İşletmecilik Turizm ve Taahhüt A.Ş.’den kiraladığı …AVM 311 no’lu ve 21 m2 genişliğindeki bağımsız bölüm kiralanmasına ilişkin kontrattan doğan tüm yükümlülüklerden alt kiracı olan davalı … Grup Gıda İnşaat Turizm Sağlık Hizmetleri Tic. Ltd. Şti.’nin …AVM açılış tarihinden itibaren sorumlu olacağı belirlenmiş, sözleşmeden doğan mali yükümlülüklerden ve cezai şartlardan, franchise alan şirketin orlakları … ve …, franchise alan ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmuştur.
Davacı yan, davalılar ile …AVM 311 numaralı bağımsız bölüm için alt kira sözleşmesi ve 13/02/2014 tarihli franchising sözleşmesi imzalandığını, taraflar arasında imzalanan anlaşma uyarınca davalıların üzerine düşen edimleri olan kurumsal malzeme, kurulum bedeli, insört baskı bedeli, açılış, reklam katkı bedeli, ortak alan reklam bedeli, açılış fit aut reklam bedeli, elektrik bedeli, su bedeli ve ortak alan giderlerinden doğan bakiye 13.620,18 TL borcu ödenmediğini, borçlulara ihtarname gönderildiğini, ihtara rağmen bakiye borcun ödenmemesi üzerine davalılar aleyhine Ankara …Müdürlüğünün 2014/15582 Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haklı nedenlere dayanmadığını belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı yanlar ise; kira sözleşmesinin davalılardan … grup şirketiyle imzalandığını, davalı …’un sözleşmede imzasının olmadığını, davalı …’ın kefilliğinin ise geçersiz olduğunu, taraflar arasında cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, talep edilen kurulum bedelinin, kurumsal malzeme bedellerinin müvekkili şirket tarafından davacıya ödendiğini, davacı tarafından talep edilen insort baskı bedeli, reklam katkı bedeli, ortak alan reklam bedeli, açılış fit out reklam bedeli taleplerinin haksız olduğunu, reklam bedelinin düzenli şekilde davacı tarafa ödendiğini ileri sürerek haksız davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Somut olayda davacı şirket ile davalı … arasında 20.06.2013 tarihli protokol, 02.07.2013 tarihli ek protokol, davalılar … ve … Grup Gıda İnşaat Turizm Sağlık Hiz. Ltd Şti. ile 13.02.2014 tarihli ve 5 yıl süreli franchise sözleşmesi, yine davalı … Grup Gıda … Ltd. Şti. ile 17.02.2014 tarihli alt kira sözleşmesi imzalandığı, ticari ilişkinin davalı şirket ile sürdürüldüğü, sözleşmenin eldeki davanın açıldığı tarihte sonra feshedildiği, davaya konu alacak iddiasının fesih tarihinden önce doğan alacaklara ilişkin olduğu uyuşmazlık konusu değildir.
Davalılar vekilinin, davalılardan … grup şirketiyle imzalanan kira sözleşmesinde davalı …’un imzasının bulunmadığı, davalı … yönünden ise kefalete ilişkin şekli şartların eksik olduğundan bahisle takip konusu borçtan sorumlu olmayacaklarına dair itirazının öncelikle incelenip neticelendirilmesi gerekmektedir.
Davacı ile davalı … Grup Gıda … Ltd. Şti. arasında imzalanan 17.02.2014 tarihli alt kira sözleşmesinin 3 üncü maddesinde “iş bu sözleşmeden doğan mali yükümlülüklerden ve cezai şartlardan, franchise alan şirketin orlakları … ve …, franchise alan ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.” düzenlemesine yer verilmiş, sözleşme davalı … tarafından imzalanmıştır. Davalı …’ın sözleşmeyi, Türk Borçlar Kanun’nun madde 603 ve madde 128 kapsamında kişisel güvence veren kişi olarak imzaladığının kabulü gerekir. TBK’nun 603. maddesi uyarınca bu gibi durumda yapılan sözleşmelerde de kefaletin şekline ilişkin hükümler uygulanacağına göre TBK’nun 583. maddesinde öngörülen şekil şartına tabi olduğu, buna göre kişisel güvence veren kişinin sorumlu olduğu azami miktar, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olduğu ya da bu anlama gelen herhangi bir yük altına girdiğini sözleşmede kendi el yazısı ile belirtmesi şarttır. Kira sözleşmesinin 3. maddesindeki sorumluluğa ilişkin düzenleme TBK’nun 583. maddesindeki şekil şartına uyulmadığından geçersizdir. Bu durumda davalı … hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir. Davalı …’un, şirket kaşesi üzerine ve davalı şirketi temsilen sözleşmeyi imza ettiği, şahsi sorumluluğunu gerektirecek şekilde sözleşme üzerinde başkaca imzasının olmadığı görülmüştür. Bu nedenle davalı …’un alt kira sözleşmesinden doğan borçlardan dolayı şahsi sorumluğunun bulunmadığı anlaşılmakla aleyhine açılan davanın reddi gerekmektedir.
Davacı ve davalı şirket arasında akdedilen franchise sözleşmesi uyarınca taraflar arasındaki ticari ilişkinin cari hesap şeklinde yürütüldüğü ticari defterlerin incelenmesinden anlaşılmıştır. Taraf defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde; taraf defterlerin usulüne uygun şekilde tutulduğu, takip konusu cari hesap alacağını oluşturan faturalardan 05.04.2014 tarih, 630792 seri nolu 290,74 TL ve 30.04.2014 tarih, 630858 seri nolu 514.22 TL tutarlı faturalar hariç olmak üzere diğer faturaların davalı şirketin defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı şirketin kendi kayıtlarına göre davalı şirketten 07.08.2014 takip tarihi itibariyle 56.540.38 TL alacaklı olduğu, davalı sirketin kendi defterlerinde ise 07.08.2014 takip tarihi itibariyle davacıdan 169.491,07 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Taraflar arasından akdedilen 20.06.2013 tarihli protokol ile; sözleşme bedelinin 300.000,00 TL + KDV olarak belirlendiği, 100.000,00 TL’nin (10.000,00 TL + 90.000,00 TL’nin 14.06.2013 tarihinde olmak üzere) davacı şirket hesabına gönderildiği, 200.000,00 TL’sinin ise 01.07.2013 tarihinde nakit olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığı görülmüş olup, 02.07.2013 tarihli ek protokolün (a) maddesi ile; davacı şirket yetkilisi …’un 20/06/2013 tarihinde davacı şirkete 150.000,00 TL ödediği, ek protokolün yapıldığı 02.07.2013 tarihinde ise 150.000,00 TL+27.000,00 TL KDV ödeyeceği, devamla (b) maddesinde;” …. …’un ödemiş olduğu toplam 327.000,00 TL’yi geri ödemeyi taahhüt ederler.” düzenlemesine yer verildiği görülmüştür. Davalı şirket tarafından davacıya gönderilen Kadıköy … Noterliğinin 24.07.2014 tarih ve 16498 yevmiye numaralı ihtarnamesinde; “… bize lanse etmiş olduğunuz 327.000 TL’yi tarafınıza ödemiş bulunmaktayız.” ve yine aynı noterlikten gönderilen 22.07.2014 tarih ve 16242 yevmiye numaralı ihtarnamede; “… satışa başlanması sürecinde her şeyin dahil olduğu fiyat olarak bize lanse etmiş olduğunuz 327.000 TL’yi tarafınıza ödemiş bulunmaktayız.” denildiği görülmüştür.
Dosyadan anlaşıldığı üzere davacı, 01.07.2013 tarihinde ödemesi kararlaştırılan bakiye bedelinin ödenmediğini yargılama aşamasına kadar ileri sürmemiştir. Davacının bakiye bedelin ödenmemesi karşısında uzunca bir süre sessiz kalması hayatın olağan akışına uygun düşmemektedir. Öte yandan davacı, davalı şirket tarafından keşide edilen ihtarnamelerdeki sözleşme bedelinin ödendiğine dair beyana da açıkça karşı çıkmamıştır. Bu halde, 20.06.2013 tarihli protokol ile 01.07.2013 tarihinde nakit olarak ödeneceğini kararlaştırılan bakiye bedel ve KDV’nin, 02.07.2013 tarihli ek protokolün (b) maddesinde “…. …’un ödemiş olduğu toplam 327.000,00 TL’yi geri ödemeyi taahhüt ederler.” hükmü uyarınca davalı tarafça nakit ödendiğinin kabulü gerekmektedir. Bu kapsamda incelenen ve davalı şirketin 07.08.2014 takip tarihi itibariyle davacıdan alacaklı olduğuna ilişkin ticari kayıtlarına itibar edilerek, davacının takip tarihi itibariyle davalı şirketten alacağının olmadığı, davalının itirazında haklı olduğu anlaşıldığından davanın reddine, takipte haksız olan davacının kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından davalının kötüniyet tazminat isteminin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın reddine,
2-Davalının kötüniyet tazminatının takipte haksız olan davacının kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından reddine,
3-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3,13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
4-Masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Alınması gerekli 59,30 TL harcın, peşin alınan 164,50 TL harçtan düşümü ile fazla alınan 105,20 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra istek halinde yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 19/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır