Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1138 E. 2021/87 K. 03.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti
Adına Yargılama Yapmaya Ve Hüküm Vermeye Yetkili
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1138
KARAR NO : 2021/87
DAVA : Alacak (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/05/2014
KARAR TARİHİ : 03/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili; … ilinde yapılacak olan 4 adet (…) … binaları inşaat işine dair davalı ile … arasında 08.01.2010 tarihli sözleşme imzalandığını, davalı yüklenicinin uhdesindeki işin yol kısmını 07.01.2010 tarihli taşeronluk sözleşmesi ile müvekkiline verdiğini, işin sözleşmeye uygun olarak müvekkili tarafından bitirildiğini, işin … tarafından geçici ve kesin kabulünün yapıldığını, sözleşme konusu işe ilişkin 9 adet hakediş düzenlendiğini, davalının bu hakedişlere göre …’den ödeme aldığını, sözleşme uyarınca müvekkili tarafından davalıya sözleşme bedelinin %15 oranında teminat mektubu verdiğini ve ayrıca hakedişlerden %5 nakit teminat kesintisi yapıldığını, … nolu hakedişe göre toplam hakediş tutarının 8.302.815,08 TL olup %5 nakit teminatla (387.982,01 TL) birlikte ödenmesi gereken tutarın 8.690.797,09 TL olduğunu, davalı tarafça tutulan cari hesaba göre yapılan ödemenin 7.436.211,45 TL olduğunu belirterek hakediş alacağı ve nakit teminat alacaklarından şimdilik 10.000 TL nin temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili 23.01.2019 tarihli ıslah dilekçesinde; 01.10.2018 tarihli bilirkişi ek raporunda belirtilen şekilde bakiye hakediş alacağı olarak 866.603,63 TL ve nakit teminat kesintisinden kaynaklı (387.982,01 TL nakit teminat – 311.923,10 TL iş kazası tazminat ödemesi)= 76.058,10 TL nin davalıdan tahsiline ve alacağa temerrüt tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar verilmesini istemiştir. Islah edilen tutar 932.662,54 TL olmakla birlikte, davacı taraf ıslah harcını 3.185,50 TL olarak ödemiş olup, buna karşılık gelen dava değeri 186.528,50 TL olarak hesaplanmıştır.
SAVUNMA :
Davalı vekili; müvekkili ile davacı arasında … bölgesinde … adet … inşaatı çevre ve altyapı işleri sözleşmesi imzalandığını, sözleşme tarihinin 02.04.2010 olup dava dilekçesinde belirtilen 07.01.2010 tarihli sözleşmenin müvekkili tarafından imzalanmadığını, taraflar arasında imzalanan 02.04.2010 tarihli sözleşme uyarınca davacının yol inşaatı, çevre ve alt yapı işlerini üstlendiğini, yine dava dilekçesinde belirtilen … nolu hakedişin müvekkili şirkete ait olmadığını, meydana gelen iş kazası sonucu vefat eden işçi … için … İş Mahkemesinin … esas sayılı dosyada görülen davada davanın kabulüne karar verildiğini, işçi yakınları tarafından müvekkili aleyhine 379.064,62 TL’lik takip yapıldığını, müvekkili tarafından icranın geri bırakılması için 450.000 TL’nin takip dosyasına bloke edildiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 19 ve 22. maddeleri uyarınca iş güvenliği tedbirlerini almamaktan kaynaklı zararlardan davacının sorumlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili 12.11.2018 tarihli ıslah dilekçesinde; cevap dilekçesindeki tüm iddiaları tekrar ile ek olarak ıslah yoluyla zamanaşımı itirazında bulunduklarını bildirmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava taraflar arasında imzalanan eser sözleşmesi nedeniyle hakediş alacağı ve nakit teminat kesintilerinden kaynaklı alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Davalı vekili ıslah suretiyle zamanaşımı itirazında bulunmuştur. İş sahibinin bedel ödeme borcunda zamanaşımı 5 yıldır. Zamanaşımı da alacağın muaccel olması ile işlemeye başlar. Muacceliyet ise eserin teslimi anında gerçekleşir. Ancak Yapım İşleri Genel Şartnamesi sözleşmenin eki ise beş yıllız zamanaşımı kesin kabulün onay tarihinden başlar. Taraflar arasındaki sözleşmenin 26. maddesi uyarınca … sözleşmenin eki olarak kabul edileceğinden davalının bedel ödeme borcunda zamanaşımı kesin kabul onay tarihinden itibaren işlemeye başlayacaktır. İdare tarafından kesin kabul 23.01.2014 tarihinde onaylanmıştır. Dava 29.05.2014 tarihinde açılmış, davacı ıslahını 23.01.2019 tarihinde yapmıştır. Her iki tarih itibariyle alacağın zamanaşımına uğramadığı belirgin olup davalı vekilinin zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında … ili … Bölgesinde; yapımı …’ye karşı davalı tarafından taahhüt edilen … adet … inşaatı kapsamındaki yol işleri taşeron olarak davacıya verilmiştir. Davacı tarafından varlığı iddia edilen 07.01.2010 tarihli sözleşmede sözleşme bedeli 8.000.000 TL + Kdv olarak kararlaştırılmıştır. Davalı vekili sözleşmedeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, taraflar arasında geçerli olan sözleşmenin 02.04.2010 tarihli olduğunu savunmuştur. Davacı tarafından ibraz edilen 9 adet hakediş belgesinde sözleşme tarihinin 02.04.2010 olduğu belirtilmiştir. Bu durumda taraflar arasında geçerli olan sözleşmenin davalının belirttiği 02.04.2010 tarihli sözleşme olduğu anlaşılmıştır. Anılan sözleşmede sözleşmenin konusu … Bölgesi … adet … inşaatı kapsamında 62,5 km’lik yol inşaatı olduğu ve işin tahmini bedelinin (62,50 km x 77.000 TL/km) = 4.812.500 TL+ Kdv olduğu belirtilmiştir.
Davacı tarafından keşide edilen 21.03.2014 tarihli noter ihtarında; 8.302.815,08 TL (9 nolu hakediş) + 387.982,01 TL (nakit teminat) = 8.690.797,09 TL’den 7.436.211,45 TL’lik ödemenin mahsubu ile bakiye 1.254.458,64 TL’nin ödenmesi ihtar edilmiştir.
Davalı tarafından keşide edilen 28.03.2014 tarihli cevabi ihtarda; sözleşme konusu işi kesin hakedişinin yapılmadığı, taşeronun işçi ücretleri ve sigorta primlerini ödediğini belgeleyemediği, SGK ilişiksizlik belgesinin ibraz edilmediği, meydana gelen iş kazasında vefat eden işçinin yakınları tarafından … İş Mahkemesinde açılan sorumluluk davası olduğu dava sonuçlanmadan da teminatın iadesinin de mümkün olmadığı belirtilmiştir.
Davalı tarafından keşide edilen 06.08.2014 tarihli noter ihtarında; sözleme kapsamındaki … … bağlantı yolunda eksik ve hatalı imalatlar saptandığı, bu konuda idarece 08.07.2014 tarihli yazı gönderildiği belirtilerek söz konusu eksik ve kusurlu işlerin 7 gün içinde giderilmesi istenmiştir.
Davacı tarafından keşide edilen 12.08.2014 tarihli cevabi ihtarnamede; müvekkilinin yüklendiği işin … adet … yol işi olduğu ve eksiksiz tamamlandığı 06.08.2014 ihtarda belirtilen eksik ve kusurlu işlerin müvekkilin sorumluluğunda olan işlerden olmadığı belirtilmiştir.
Davalı vekili davacının taahhüdünü süresinde tamamlayamadığı, bu sebeple davacının hakedişinden gecikilen günler cezasının düşülmesi gerektiğini savunmuştur. Sözleşmede işin yapım süresi yer tesliminden itibaren 440 gün olarak belirtilmiştir. Davalı tarafından dosyaya yer teslim tutanağı ibraz edilmediğinden teslim süresinin hangi tarihten itibaren hesaplanacağı konusu muallakta (askıda) kalmıştır. Bunun yanı sıra davalı tarafından keşide edilen 28.03.2014 tarihli ve 06.08.2014 tarihli noter ihtarlarında işin geç teslim edildiği şeklinde bir iddiaya yer verilmemiştir. Diğer yandan sözleşmede işin süresinde bitirilmemesi halinde her gün için idare tarafından işverene kesilen cezanın %10 arttırılarak uygulanacağı kararlaştırılmış olup idare tarafından davalıya her hangi bir gecikme cezası uygulanmadığı, idarece düzenlenen 10.07.2012 tarihli geçici kabul tutanağı incelendiğinde … ve çevre düzenleme inşaatlarının süresinde tamamlandığı tespit edilmiştir. Ayrıca taraflar arasında düzenlendiği anlaşılan hakediş … ve … nolu ara hakediş raporlarında her hangi bir gecikme cezası uygulanmadığı tespit edilmiştir. Bu durumda davalının gecikmeden kaynaklı her hangi bir alacağı olmadığı kanaatine ulaşılmıştır.
Davacı firma çalışanı …’nun … inşaatı sırasında iş kazası geçirip vefat etmesi sonucu, mirasçıları tarafından … İş Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında her iki şirketi de hasım göstererek dava açtıkları, mahkemece davanın kabulü ile hükmedile tazminatın davalılardan müteselsilen tahsiline karar verildiği, ilamın …İcra Müd. … sayılı dosyası ile 379.064,62 TL üzerinden takibe konulduğu iş kazası nedeniyle davalı … inşaat tarafından davacı adına dosyaya 311.923,10 TL ödeme yapıldığı, Davacı ve davalının, işçiye karşı müteselsil sorumlu olmakla birlikte kendi aralarında akdettikleri 02.04.2010 tarihli taşeron sözleşmesinin 19. maddesinde; iş kazaları nedeniyle oluşan sorumluluğun taşerona ait olduğu belirtimiştir
Dava konusu işle ilgili olarak davacı tarafından dosyaya … adet hakediş sunulmuştur. Davalı vekili cevap dilekçesinde 9 nolu, 06.02.2017 tarihli dilekçede ise … ile birlikte … ve … nolu hakedişlerdeki imzaların da müvekkiline ait olmadığını savunmuştur. Davalının imza inkarında bulunduğu hakedişlere ait belge asılları davacı tarafından ibraz edilmediğinden belge üzerindeki imzaların davalıya ait olup olmadığının tespiti yapılamamıştır. Bu kapsamda davacı tarafından varlığı öne sürülen … ve … nolu hakediş fotokopilerinin hükme ve hesaplamaya esas alınması mümkün değildir.
Davalı vekili 08.01.2018 tarihli dilekçede; taraflar arasında düzenlenmiş son hakedişin 31.12.2011 tarihli ve … nolu son hakediş olup hesaplamanın buna göre yapılması gerektiğini, davacının imzasını taşıyan … nolu son hakedişe göre yapılan iş miktarının 8.171.499 TL, davacıdan alınan malzeme ve kamyon kiralama bedelinin 43.607,08 TL davacının toplam hakediş tutarının (8.171.499 TL+43.607,08 TL)=8.215.107,05 TL olduğunu, buna mukabil müvekkili tarafından davalıya (Banka Kanalıyla: 6.050.000 TL + Çekler ile: 1.264 134,71 TL + Nakit Olarak: 43.322 TL + SGK ödemeleri: 132.560,49 TL + Stopaj Kesintisi: 207.750 TL + Kdv Tefkifatı: 207.750,01 TL + İş Kazası Tazminat ödemesi: 311.923,10 TL)= 8.217.440,32 TL ödeme yapıldığını ve davacının müvekkilinden her hangi bir alacağı olmadığını savunmuştur.
… nolu son hakedişe karşı davacı vekili belgedeki imzanın müvekkili şirketi o dönem temsil ve ilzama yetkili olan İlhan Kaya’a ait olmadığını iddia etmiştir. İmza inkarı nedeniyle belge aslı üzerinde inceleme yapılmış, 17.12.2019 tarihli bilirkişi raporunda; incelemeye konu … nolu hakediş raporundaki davacı şirkete atfen atılan imzaların davacı şirket yetkilisi İlhan Kaya’nın eli ürünü olduğu belirtilmiştir. Davacı vekili belge üzerindeki imzanın açığa imza şeklinde alınmış olabileceğini iddia etmiş olup bu iddianın doğruluğunu gösteren her hangi bir delil dosyaya sunulmamıştır.
Mahkemece alınan 30.10.2020 tarihli bilirkişi ek raporunda; … nolu hakkediş belgesine göre davacı tarafından yapılan iş tutarının (6.925.000 TL + Kdv) = 8.171.500 TL olduğu, bu tutara 43.607,07 TL malzeme ve kamyon kiralama bedeli ilave edildiğinde davacının toplam hak ettiği tutarın 8.215.107,07 TL olduğu, buna karşılık hakkedişten mahsubu gereken tutarların (Banka Kanalıyla: 6.050.000 TL + Çekler ile: 1.264 134,71 TL + Nakit Olarak: 43.322 TL + SGK ödemeleri: 132.560,49 TL + Stopaj kesintisi: 207.750,01 TL + Kdv tevkifatı: 207.750 TL + İş Kazası Tazminat ödemesi 311.923,10 TL) = 8.217.440,30 TL ödeme yaptığı, sonuç olarak davacının (+8.215.107,07 TL -8.217.440,30 TL) = -2.133,23 TL borçlu olduğu, hakkedişlerden kesilen nakit teminat kesintisinin hesaplamaya dahil edilmesi halinde ise; ihtilaf konusu olmayan ilk … hakkedişteki nakit teminat kesinti tutarının 197.446,72 TL olup, 8 nolu son hakedişte200.000 TL teminat iadesi ve 346.250 TL teminat mektubu kesintisi yapıldığı dikkate alındığında davalı uhdesinde olan nakit teminat tutarının (-197.446,72 TL + 200.000 TL – 346.250 TL)= 343.696,72 TL olduğu sonuç olarak davacının talep edebileceği nihai rakamın (343.696,72 TL – 2.133,23 TL)=341.563,49 TL olduğu belirtilmiştir.
Hükme esas alınan … nolu hakkedişte yer alan 8.215.107,07 TL ödenmesi gereken tutardan davalı tarafından yapılan ödemeler toplamı 8.217.440,30 TL mahsup edildiğinde sonuç olarak davacı tarafın 2.133,23 TL borçlu olduğu, davalının uhdesindeki nakit teminat tutarının 346.250 TL olup, … nolu hakkedişte yapılan 200.000 TL teminat iadesi dikkate alındığında hali hazırda davalı uhdesindeki nakit teminat tutarının 146.250 TL olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar 30.10.2020 tarihli bilirkişi ek raporunda; … nolu hakkedişteki nakit teminat tutarı kesintisi mükerrer olarak 197.446,72 TL hesaplamaya dahil edilmiş ise de, … nolu son hakkedişteki nakit teminat tutarının dikkate alınması gerektiği, davacı tarafça davalıya teminat mektubu verildiğinin kanıtlanamadığı, dava dilekçesinde teminat mektubu ile ilgili her hangi bir talep olmadığı, sözleşmenin 3. Maddesinde hakkedişten kesilecek teminat kesinti tutarının %5 olarak kararlaştırıldığı, … nolu hakkediş itibariyle kesinti tutarının (6.925.000 TL x 0,05)= 346.250 TL olup … nolu hakkedişteki kesintinin de bu tutar içinde olduğu, sonuç olarak davalı tarafça iadesi gereken nakit teminat tutarı dikkate alındığında davacının bakiye alacağının (146.250 TL – 2.133,23 TL)=144.116,77 TL olduğu anlaşılmakla bu miktar için davanın kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Davanın kısmen kabulüne,
144.116,77 TL’nin davalıdan tahsiline, alacağın 10.000,00 TL’sine dava tarihinden, kalanına 23.01.2019 ıslah tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Karar ve İlam Harcı
Alınması gerekli 7.795,32 TL harçtan peşin alınan 170,80 TL peşin harç ve 3.185,50 ıslah harcı olmak üzere toplam 3.356,30 TL harcın düşümü ile arta kalan 4.439,02 TL harcın davalı tarafdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Yargılama Giderleri ve Gider Avansı
Davacı tarafından yapılan 4.100,00 TL bilirkişi ücreti ve 886,22 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 4.986,22 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına (0,12) göre hesaplanan 603,62 TL’nin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacının dava açarken ödediği 170,80 TL peşin harç ve 3.185,50 ıslah harcı olmak üzere toplam 3.356,30 TL harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
Vekalet Ücreti
Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 14.791,09 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Reddedilen kısım üzerinden (10.000,00 TL + 186.528,50 TL – 144.116,77 TL ) = 52.411,73 TL üzerinden hesaplanan 7.613,52 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliği verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 03/02/2021
Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …