Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/86 E. 2023/470 K. 21.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.

6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/86 Esas
KARAR NO : 2023/470

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
DAVALI : … – ….

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/02/2023
KARAR TARİHİ : 21/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23.06.2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin mutfak ve servis araç/gereçlerinin toptan satışını yapan bir firma olduğunu, müvekkil ile davalı arasında mal alım-satım işlemi gerçekleştiğini ve bunun akabinde davalıya da fatura düzenlendiğini, davalının satın aldığı mallara ilişkin 71.165,46 TL tutarlı fatura bedelini ödemediğini, alacağın tahsili için … 14. İcra Müdürlüğünün 2022/21163 esas sayılı dosyası ile takibin başlatıldığını, borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, T.C. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi E. 2016/1007 K. 2017/3634 T. 12.6.2017: “Dava, faturaya dayalı olarak başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine dair olup, mahkemece, davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı defterlerine kaydından sonra 6102 Sayılı TTK’nın 1530/4-a bendi uyarınca 30 gün eklenip bulunan bu tarihten her bir faturanın ödendiği tarihe kadar faiz hesabı yapılmak suretiyle, davacı tarafından hak kazanılan temerrüt faizi tutarının bulunması, 6098 Sayılı TBK’nın 100. 101 ve 102. maddeleri uyarınca mahsup işleminin yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken… yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.” yönünde hüküm kurulduğunu, açıklandığı üzere davalı yan, edimlerini ifa etmekte temerrüde düşmesi sebebiyle, müvekkilinin fatura alacağına takip tarihine kadar TTK madde 1530/4 gereği faiz işletilmesi gerektiğini, TTK 1530/4’e göre borçlu bakımından faturaların düzenlenme tarihlerinden 30’ar gün sonra temerrütün gerçekleşmiş olduğunu, temerrüt tarihinden itibaren ise TTK 1530/7 hükmüne göre belirlenen faiz takip tarihine kadar asıl alacağa uygulanması gerektiğini, müvekkiline ait ödenmeyen faturalara ilişkin olarak 2.644,48-TL geçmiş gün faizinin hesaplandığını, dava şartı arabuluculuk görüşmelerinin anlaşmama ile sonuçlandığını, açıklanan nedenlerle; davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına, davalı borçlunun %20 den aşağı olmamak üzere İcra inkar tazminatına, yargılama masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket hakkında davacı şirket tarafından 26.12.2022 tarihinde e-fatura alacağının dolayısıyla … 14. İcra Müdürlüğünün 2022/21163 esas sayılı dosyası ile 71.165,46TL asıl alacak 2.644,48TL T.T.K 1530/4 Maddesi gereği işlemiş faiz olmak üzere toplam 73.809,94 TL tutarlı icra takibine itirazın iptali istemli iş bu dava hukuki gerçeklikten uzak olduğunu, davacı tarafın, müvekkili şirket ile aralarında alım-satım (mutfak ve servis araç gereçlerinin toptan satışı) işlemi yaptığını iddia ettiğini ve buna ilişkin fatura düzenlendiğini belirttiğini, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 27.6.2002 tarihli 2002/1631 E. 2002/3536 K. Sayılı kararında “Bir sözleşmeye dayanmayan faturanın soyut olarak muhatabına gönderilmesi ve muhatabın faturaya itiraz etmemiş olması onun kesinleştiği sonucunu doğurmaz.” şeklinde belirtildiğini, Yargıtay kararında da belirtildiği üzere davacı taraf ile müvekkili arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığını, davacı tarafın bu iddialarını kabul etmediklerini, ayrıca müvekkili şirketin, davacı tarafa herhangi bir borcu da bulunmadığını bu nedenle faturanın gerçek anlamda bir karşılığı bulunmamakta olup, takibe konu faturanın hem kendisini hem de içeriğini kabul etmediklerini, izah edildiği üzere, icra takibi ve dava konusu faturada belirtilen mallara ilişkin müvekkili şirket ile davacı taraf arasında herhangi bir sözleşme bulunmamakla birlikte, borcu da olmadığını bu nedenlerle davalı yan kötü niyetli olarak icra takibinde bulunduğunu iş bu davanın reddine karar verilerek karşı yanın asıl alacağın %20 oranında kötü niyet tazminatına çarptırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; faturaya dayalı alacak nedeniyle itirazın iptaline ilişkindir. Dava 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu “Madde 67 – (Değişik madde: 18/02/1965 – 538/37 md.)
(Değişik fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminata hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.” hükümlerini haizdir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14.05.2019 tarih ve 2017/19-823 Esas, 2019/553 E. Sayılı kararında ” faturayı alan kişi 8 gün içinde faturaya itiraz etmezse, faturanın dayandığı temel borç ilişkisinin bulunmadığının faturayı alan kişi tarafından ispat edilmesi gerekir. Ancak, faturayı alan kişi, öngörülen süre içinde faturaya ve bununla birlikte temel borç ilişkisine de itiraz ederse, genel hükümler çerçevesinde ispat yükü faturayı düzenleyen tacire ait olacaktır.” şeklinde karar verilmiştir.

7201 sayılı Tebligat Kanunu ” madde-20: 13, 14, 16, 17 ve 18 inci maddelerde yazılı şahıslar, kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka yere gittiğini belirtirlerse; keyfiyet ve beyanda bulunanın adı ve soyadı tebliğ mazbatasına yazılarak altı beyan yapan tarafından imzalanır ve tebliğ memuru tebliğ evrakını bu kişilere verir. Bu kişiler tebliğ evrakını kabule mecburdurlar. Kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka bir yere gittiğini belirten kimse, beyanını imzadan imtina ederse, tebliğ eden bu beyanı şerh ve imza eder. Bu durumda ve tebliğ evrakının kabulden çekinme halinde tebligat, 21 inci maddeye göre yapılır.” hükümlerini haizdir.
Davalı borçlu icra dosyasına borcu olmadığına dair itirazda bulunmuştur.
Dosyamız arasına, sözleşme, icra dosyası, BA ve BS formları, banka hesap hareketleri, dosyamız arasına alınarak, bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmıştır.
Bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirkete ait ticari defterlerin usulüne uygun tasdik ettirilip, işlendiği, birbiri ile uyumlu olduğu, HMK, TTK ve VUK’na uygun olduğu, taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin dosyasında mevcut olmadığı, davaya konu fatura ve fatura içeriklerine davalı şirketin 8 günlük yasal süresi içerisinde bir itirazının olduğunu gösterir herhangi bir belgeye dosyasında rastlanmadığı gibi taraflarca ilgili vergi dairesine gerekli bildirimlerin yapılarak mal ve hizmetin alışverişine ait çapraz kontrolünün sağlandığı, davacı şirkete ait yevmiye defterinde/muavin defterde kayıtlı, bir sonraki aya/yıla devir borç miktarı ile … 14. İcra Müdürlüğünün 2022/21163 esas sayılı dosyasında kayıtlı 11 adet e-arşiv faturaya bağlı/bakiyeli 71.165,46 TL bedelli asıl alacak miktarının birbiri ile uyumlu olduğu sabit olduğundan, davacı şirketin; davalı şirketten muavin defter cari hesap bakiyesine bağlı olarak 71.165,46 TL tutarında alacaklı olduğu ve asıl alacağa temerrüt tarihinden itibaren fiili tahsil tarihi itibariyle hesaplanabilecek değişen oranlarda işleyecek faiz alacağının da oluşmuş olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacı borcu olmadığına ve dava ve tensip tebliğinin usulsüz tebliğ edildiğine dair itirazda bulunmuştur.
Tebligat parçası incelenmiş, davalı şirket yetkilisi çarşıya gitmesi nedeniyle aynı işyerinde çalışan işçi tarafından tebligat alınmıştır. TK 20. Madde de tebligat yapılacak kişi muvakaten başka yere gitmiş ise tebligat adreste bulunan daimi kişiye yapılabileceği, bu kişilerin tebligatı almaktan kaçınamayacağı emredilmiştir. Dava konusu şirket temsilcisi Hakan Odabaşı tebligat tarih ve saatinde adreste bulunmadından, adreste çalışan Hülya Ener’e tebliğ edilmiş, Hülya Ener tarafından da tebligat parçası imzalanmıştır. Tebligat usulsüzlüğü bulunmamaktadır. İtirazın reddi gerekmiştir.
Taraflar arasındaki BA ve BS formları ilgili vergi dairelerinden temin edilmiş, bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmış, davalının vergi dairesi kayıtlarına dava konusu fatura bedelleri BA formları ile bildirilmiştir. 8 günlük itiraz süresi içinde faturaya itiraz edilmediğinden fatura münderecatı kesinlemiştir. Davalı tarafından ödemeye dair herhangi bir belge dosyaya ibraz edilmemiştir. Bu haliyle davalının borcu sabittir. Alacak faturadan kaynaklı likit olmakla icra inkar tazminatına da hükmetmek gerekmiştir. Açık ve ayrıntılı bilirkişi raporu hükme esas alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, … 14. İcra Müdürlüğünün 2022/21163 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin aynı şartlarda devamına,
Takip çıkışının %20’si olan 14.761,98 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 5.041,96-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 891,44-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 4.150,52-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T.’ye göre hesaplanan 11.810,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 179,90-TL Başvuru Harcı, 891,44-TL Peşin/nisbi Harcı, 2.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 157,25-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 3.228,59TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 3.120,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Adalet Bakanlığı Hukuk Muhakemeleri Gider Avansı Tarifesinin 5.maddesine göre karar kesinleştikten sonra istek halinde taraflara İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21.06.2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır