Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/66 E. 2023/471 K. 21.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/66 Esas – 2023/471
T.C.
ANKARA
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/66 Esas
KARAR NO : 2023/471

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI :….
DAVALILAR :….

DAVA : 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (İstirdat)
DAVA TARİHİ : 27/01/2023
KARAR TARİHİ : 21/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23.06.2023

Mahkememizde görülmekte olan 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (İstirdat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … İnş. Tah. Oto ve Tic. Ltd. Şti. Türkiye… Bankası T.A.O İpekyol-Van Şubesi’nin 0023962 seri numaralı 150.000 TL tutarındaki 31.10.2022 tarihli müşteri çekinin müvekkil şirket yetkilisinin bilgisi dışında … Mimarlık Mühendislik İnşaat San. Ve Tic. Ltd. Şti. eline geçtiğini, bahse konu şirketin müvekkili şirkete bu bedelli çek karşılığı mal teslimi sağlayacağını malın müvekkile hiçbir suretle teslim edilmediğini, edim ifası gerçekleşmediğini ve taraflar arasında iş bu çek bedeli hususunda bir alacak verecek ilişkisi kurulamadığını, somut olayda çekin sebebinin yazılı delille ispatlanması karşısında çek karşılığında çek bedeli kadar mal teslim edildiğinin ispat yükü davalılarda olduğunu, davalı tarafından müvekkile malzeme teslim edilmediğini, dava değeri tutarında davalılar aleyhine ihtiyati haciz kararını verilmesini, davalı faktoring şirketi açısından 0023962 seri numaralı 150.000 TL tutarındaki 31.10.2022 tarihli çekin her iki davalı için istirdadını, ödemesi yapılan çekin 31.10.2022 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalıdan alınarak müvekkile verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak davaya karşı cevap dilekçesi sunulmamış olduğu anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; kambiyo senetlerinden kaynaklı menfi tespit/istirdat davası olduğuna ilişkindir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu “Menfi tesbit ve istirdat davaları:
Madde 72 – (Değişik: 18/2/1965-538/43 md.)
Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.
İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.
İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir.
(Değişik: 9/11/1988-3494/6 md.) Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez. (1)
(Değişik: 9/11/1988-3494/6 md.) Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. (1)
Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.
Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir.
Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazımgelmediğini ispata mecburdur.” hükümlerini haizdir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14.05.2019 tarih ve 2017/19-823 Esas, 2019/553 E. Sayılı kararında ” faturayı alan kişi 8 gün içinde faturaya itiraz etmezse, faturanın dayandığı temel borç ilişkisinin bulunmadığının faturayı alan kişi tarafından ispat edilmesi gerekir. Ancak, faturayı alan kişi, öngörülen süre içinde faturaya ve bununla birlikte temel borç ilişkisine de itiraz ederse, genel hükümler çerçevesinde ispat yükü faturayı düzenleyen tacire ait olacaktır.” şeklinde karar verilmiştir.
Dosyamız arasına çeke ilişkin banka ibraz kayıtları, taraflar arasındaki temel ilişkiye ait BA ve BS formları alınıp, incelenmiştir. Davacı dava konusu temel ilişkide davalı … Mimarlık Ltd. Şti.’nin edimini yerine getirmediğinden dava konusu çekin bedelsiz olduğunu iddia ederek çek bedelinin davalılardan istirdadını talep etmiştir. Taraflara ait BA ve BS formları incelenmiş, davacının BA formunda davalı … Mimarlık Ltd. Şti.’ye ait faturanın kayıtlarına alındığı anlaşılmıştır. Davacı tarafından dava konusu faturaya 8 gün içinde itiraz edilmediğinden fatura münderecatı kesinleşmiştir. söz konusu faturanın davacı tarafından BA formu düzenlenerek vergi dairesine bildirilmesi nedeniyle davacı tarafından faturalardaki malın davalıya teslim edildiğinin ispatlandığı, söz konusu ispat davalı tarafından yapıldığından davacının ise teslim aldığı malların karşılığının dava konusu çek ile ödendiği, davalının faturadaki malı davalıya teslim ettiğini ispatladığı yönünde mahkememizde kanaatin oluştuğu, bu haliyle davacının mal alamadığına dair iddiaları yerinde olmayıp, davanın reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 2.381,73-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 3.120,00 TL zorunlu arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Adalet Bakanlığı Hukuk Muhakemeleri Gider Avansı Tarifesinin 5.maddesine göre karar kesinleştikten sonra istek halinde taraflara İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır