Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/37 E. 2023/296 K. 17.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
… GEREKÇELİ KARAR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/37 Esas
KARAR NO : 2023/296

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -….

DAVA : Ticari Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 16/01/2023
KARAR TARİHİ : 17/04/2023
G.K. YAZILDIĞI TARİH : 19.04.2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı Akbank A.Ş. ile davalı-borçlu … arasında Ticari Kredi Sözleşmesi imzalandığını, tarafların imzalamış oldukları sözleşmeye istinaden; kredi kartı hesabı açıldığını, banka tarafından …’a ticari kredi kullandırıldığını, borçlunun bankaya olan yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve kendisine gönderilen kredi kartı ekstrelerinde söz edilen borçlarını ödememesi üzerine sözleşmenin tarafı … ‘ a, dava dışı Akbank A.Ş tarafından usulüne uygun ihtarname gönderildiğini, ihtarnameler keşide edilmiş olmasına rağmen borç ödenmeyince alacağın tahsili amacıyla sözleşmenin muhatabı ve davalı … hakkında dava dışı Akbank A.Ş. tarafından borçlu … aleyhine … 17. İcra Müdürlüğü 2008/2949 Esaslı dosyası ile takip başlatıldığını, takip dosyasındaki alacak müvekkil şirket tarafından temlik sözleşmeleri kapsamında temlik alındığını, temlik işlemi sonrası müvekkil şirketçe dosyada işlem yapılmak istendiğini, ancak … 17. İcra Müdürlüğü 2008/2949 Esaslı icra dosyasının arşivde bulunamadığını, bu sebeple 12/12/2018 tarihinde kanunen öngörülmüş 10 yıllık genel alacak zamanaşımı süresi geçirilmeden taraflarına … 8. İcra Müdürlüğü 2022/21284 Esaslı (2018/14455 eski esas) dosya alacağı ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla yeni bir icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından borcun tamamına itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu ve taraflarına tebliğ edilmediğini, itirazı haricen öğrendiğini, itiraz dilekçesinde bahsi geçen … 8. İcra Müdürlüğü 2022/21284 Esas no’lu dosyada dava konusu takibin zaman aşımına uğradığına dair beyanının mesnetsiz olduğunu, Dava konusu alacağa ilişkin icra takip işlemleri devam ederken söz konusu alacak ve talep hakları dava dışı Akbank A.Ş. tarafından Beyoğlu 23. Noterliği’nin 23/09/2008 tarih ve 176840 yevmiye numaralı alacak devir/temlik sözleşmesi uyarınca ile Girişim Varlık Yön. A.Ş.’ye devir ve temlik edildiğini, Girişim Varlık Yönetimi A.Ş. ile Güven Varlık Yönetim A.Ş. aralarında imza edilen Beyoğlu 23. Noterliği’nin 14.10.2015 tarih ve 19182 yevmiye numaralı birleşme/devir sözleşmeleriyle birleştiğini, Güven Varlık Yönetim A.Ş. ile Gelecek Varlık Yönetimi A.Ş. ise aralarında imza edilen Beyoğlu 23. Noterliği’nin 10.01.2019 tarih ve 00558 yevmiye numaralı birleşme/devir sözleşmeleriyle birleştiğini, 20.12.2022 tarihinde tüketici uyuşmazlıklarından kaynaklanan alacak konusundaki uyuşmazlığın arabuluculuk yoluyla çözümlenmesi amacıyla tarafımızca … Arabuluculuk Bürosuna başvuruda bulunulduğunu ve anlaşamama ile sonuçlandığını, Davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin faiz , ana para ve ferileri ile birlikte devamına, davalının borca kötüniyetle itiraz etmiş olduğundan dava değerinin %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Davanın görevli mahkemede açılmadığını, davacının iddiasında imzalanan sözleşmenini bir taraftan ticari kredi sözleşmesi olduğunu belirtirken diğer taraftan kendisine gönderilen kredi kartı ekstrelerinde söz edilen borçlarını ödememesi üzerine ihtarname gönderildiğini belirttiğini, borcun türünü ve konusunu açık ve net olarak belirtmediğini, icra takibinde takibe dayanak hususun belli olmadığını, alacaklı Akbank A.Ş’nin 19.03.2008 tarihinde … 17. İcra Md. 2008/2949 E. Sayılı numarası ile müvekkiline karşı alacak takibi yapıldığını, sonrasında Akbank A.Ş’nin 23.09.2008 tarihinde Beyoğlu 23. Noterliğinin 176860 yevmiye numaralı Alacak Temlik Sözleşmesi ile bahse konu alacağını Girişim Varlık Yönetim A.Ş’ye devrettiğini, ve 10.01.2019 tarih ve 00558 yevmiye numaralı sözleşme ile Gelecek Varlık Yönetim A.Ş adı altında birleştiğini, davaya konu alacağın takibin ilgili varlık yönetim şirketi tarafından 12.12.2008 tarihinde … 8. İcra Md. 2018/14455 E. Numaralı dosyası kapsamında açıldığını, davacı tarafından belirtilen Akbank A.Ş tarafından … 17. İcra Md. 2008/2949 E. Sayılı takip dosyasının arşivde kaybolduğu ve uzun süreli aramalara rağmen bulunamadığı beyanının maddi gerçeklikten uzak olduğunu, davanın esastan ve usulden reddini, davacının icra takibinin konusu olan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER
-Kredi kartı sözleşme örneği
-… 8. İcra Müdürlüğü 2022/21284 Esaslı (2018/14455 eski esas) dosya örneği
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Yasa ile Tüketici işlemlerinin kapsamı genişletilerek yasanın 3/ı maddesinde Tüketici İşlemi “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi,” olarak tanımlanmış, böylece sözleşmenin niteliğine bakılmaksızın, sözleşmenin bir tarafını tüketicinin oluşturması halinde, uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kaldığı ifade edilmiştir.
6502 sayılı kanunun genel gerekçesinde de bu husus açıkça belirtilmiş, 4077 sayılı Kanun ile mukayese edildiğinde yapılan en esaslı değişikliklerden birinin de, tüketici işlemi kavramının kapsamının genişletilmesi olduğu belirtilerek, buna göre tüketici işleminin; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder şeklinde yeniden tanımlandığı böylece uygulamada ortaya çıkan ve tüketici sözleşmelerinin kapsamının daraltan yorumların da önüne geçilmesinin amaçlandığı bu nedenle eser, taşımacılık, simsarlık vb. sözleşmeleri ile ilgili uyuşmazlıklarda da Tüketici Mahkemelerine ve tüketici sorunları hakem heyetlerine başvurulabileceği açıkça belirtilmiştir. 6502 sayılı yasanın 83/2 maddesinde “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” düzenlemesi ile sözleşmenin taraflarından birisi yönünden tüketici işleminin söz konusu olması durumunda görev ve yetkinin belirlenmesinde 6502 Sayılı Yasadaki görev ve yetki hükümlerinin uygulanacağı düzenlemesine yer verilmiş, anılan yasanın 73. maddesinde ise “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” hükmü getirilmiştir.
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler ışığında gerçekleşen somut olay değerlendirildiğinde,
Eldeki dava, davacı vekilince, temlik alınan alacağa ilişkin borcun ticari kredi sözleşmesi ve bu sözleşme kapsamında verilen kredi kartı alacağından doğduğu ileri sürülerek eldeki davanın açıldığı anlaşılmakta ise de, mahkememizce dava dışı temlik eden Akbank’a yazılan müzekkereye cevap verildiği davalı ile temlik eden banka arasında imzalanan kredi kartı sözleşme örneğinin mahkememize gönderildiği, gönderilen sözleşme örneğinin incelenmesinde; sözleşmede davalının meslek olarak şöför, statü /konum olarak İşçi olarak işaretli olduğu, çalıştığı işyeri adres ve ünvan bilgilerinin bulunduğu, ticari kredi kartı sözleşmesi olduğunda dair bir belirlemenin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda irdelenen yasal düzenlemeler nazara alındığında, davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemesine ait olduğu anlaşılmakla davanın mahkememizin görevsizliği nedeni ile usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nın 114/c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden reddine,
2-Tarafların görevsizlik kararı kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli … NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-Yargılama giderlerinin HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece nazara alınmasına,

Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/04/2023

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır