Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/33 E. 2023/242 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/33 Esas – 2023/242
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2023/33 Esas
KARAR NO : 2023/242

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : ….
DAVALI :…….

DAVA : Bankacılık Mevduat Hesabından Kaynaklanan Tazminat
DAVA TARİHİ : 19/12/2022
KARAR TARİHİ : 28/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan Bankacılık Mevduat Hesabından Kaynaklanan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin bilgisi ve izni dışında internet yoluyla yapılan usulsüz işlemlerle davacının davalı banka nezdinde bulunan 11808354 müşteri numarasına kayıtlı 4278 03992 63 vadesiz TL mevduat hesabından 36.098,00 TL’nin 4278 03799 05 numaralı döviz mevduat hesabından 2.205 Euro’nun başka hesaplara aktarılması suretiyle zarara uğradığını belirterek, uğradığı maddi zararı ile 50.000 TL lik manevi zararın tazmini ile fazlaya dair dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla Kredili Mevduat Hesabından başka hesaplara aktarılmak suretiyle kullandırılan ve ödenmek zorunda kalınan 15.000 TL’nin istirdadına, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalıya yüklenilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; Bankacılık işlemlerinden kaynaklandığı iddia edilen maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı Bankaya müzekkere yazılarak dava konusu hesapların ticari olup olmadığı hususunda Mahkememize bilgi verilmesi istenilmiştir. Gelen yazı cevabında hesapların “ticari işlemlere konu olmayan mevduat hesabı” olduğu belirtilmiştir.
Davacının tacir olup olmadığı hususunda Vergi Dairesi ve Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmıştır. Gelen yazı cevaplarında davacının tacir sıfatının bulunmadığı avukat olduğu bildirilmiştir.
…Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nin 2020/655 Esas, 2020/886 Karar sayılı ilamı; “…Finansal Hizmetlere İlişkin Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği’nin 4.maddesinin “a” bendinde; finansal hizmetin her türlü banka hizmeti, kredi, sigorta, bireysel emeklilik, yatırım ve ödeme ile ilgili hizmetleri, aynı yönetmeliğin 8.maddesinde; cayma hakkının kullanımı ve tarafların yükümlülüklerinin ilişkin düzenlendiği, aynı yönetmeliğin 13.maddesinde ise; cayma hakkının ististanalarının belirtildiği, 6102 Sayılı TTK’nın Ticari Davaların Görüleceği Mahkemeler başlıklı 5/1 maddesinde, aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesinin tüm ticari davalara bakmakla görevli olduğu düzenlemeleri yer almaktadır….Eş anlatımla işin sadece finansal olması işlemin tüketici işlemi olmadığını göstermeyecektir. Doktrinde de tasarruf sahibinin bireysel yatırımcının bir aracı kurum ile çerçeve sözleşmesi imzalanması tüketici işlemi olduğu ve tüketici mahkemelerinin görevli olduğu da belirtilmektedir. ( Doç. Dr. N. Füsun Nomer Ertan; Sermaye Piyasası Hukuku Toplantı Serisi – Tebliğler Tartışmalar, sayfa 24-25 ) Bu açıklamalar sonucunda taraflar arasındaki ilişki 6502 sayılı Yasanın 3/(1)-k ve 49. maddeleri uyarınca yatırım sözleşmesi niteliğindedir. Davacı ise somut dosyada ticari ve meslek amaçlı hareket etmeyen bireysel yatırımcı olduğundan tüketici konumunda olup dava tarihi itibariyle bu tür davalarda tüketici mahkemesi görevlidir…” şeklindedir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/1-k maddesinde “tüketici”, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olarak, 3/1-l maddesinde ise “tüketici işlemi”, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak ifade edilmiştir. Aynı kanunun 73/1 maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu, 83/2.maddesinde de “taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” hükmüne yer verildiği, somut olayda; davacının davalıya karşı Bankacılık Hizmetine yönelik tazminat isteminde bulunduğu, davacı gerçek kişi olup, davaya konu işlemin ticari nitelikte olmadığı ve yukarıda değinilen karar da nazara alındığında, davacının tüketici konumunda bulunduğu anlaşıldığından, görevli mahkeme Tüketici Mahkemesi olduğundan Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı noksanlığından davanın HMK 114. ve 115. maddesi gereğince usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Görevli mahkeme …Tüketici Mahkemesi olduğundan Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı noksanlığından davanın HMK 114. ve 115. maddesi gereğince usulden reddine,
2-HMK’nun 20. maddesi gereği, Mahkememiz kararının kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde taraflardan birinin mahkememize başvurması halinde dosyanın kesinleştirilerek görevli mahkemeye gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin HMK331/2 maddesi gereğince görevli mahkemesince değerlendirilmesine,
Dair, davacı ve vekilleri ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/03/2023

Katip…

Hakim…

Bu belge 5070 sayılı yasa hükümlerine göre Elektronik olarak imzalanmıştır.