Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/25 E. 2023/213 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/25 Esas – 2023/213
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/25 Esas
KARAR NO : 2023/213

HAKİM ….
KATİP :….

DAVACI….
DAVALI :….
DAVA : 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/08/2022
KARAR TARİHİ : 22/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı dava dilekçesinde özetle;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …. ’de bulunan taşınmazın davacı ve ailesinin aile konutu olduğunu, iş bu konut üzerinde davalı banka tarafından dava dışı … Besicilik Tarım Et ve Gıda Ürünleri Nakliye İnşaat Sanayi Tic.Ltd.Şti.’nin kullanmış olduğu kredilerinin teminatını teşkil etmek üzere ipotek tesis edildiği, taşınmazın icra takibine konu edilerek satışının gerçekleştirildiği ve icra işlemleri sırasında kendisine hiçbir tebligat yapılmadığını beyanla taşınmazın üçüncü kişilere satıldığı tarihten itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalı bankadan tahsili ile kendisine ödenmesini talep ve beyan etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Müvekkili banka ile dava dışı borçlu … Besicilik Tarım Et ve Gıda Ürünleri Nakliye İnşaat Sanayi Tic.Ltd.Şti. arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca borçluya krediler açılıp kullandırıldığını, davacı tarafın eşi Mehmet Hurmacı’nın müşterek müteselsil kefil sıfatıyla sözleşme kapsamınca borçtan sorumlu olduğunu, taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinden doğan iş bu kredi borçlarının vadesinde ödenmemesi üzerine müvekkili banka tarafından kredi hesabı kat edilmiş ve imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinin ilgili maddesine dayanılarak bütün borçları muaccel hale gelmiş ve borçluya çekilen ihtarname ile borçlulara sorumlu oldukları borç miktarı, söz konusu borcun ödenmediği takdirde başvurulacak yollar ve fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak her türlü yasal işlemin başlatılacağı, sözleşmede belirtilen temerrüt faizi, gider vergisi, yargılama giderleri, avukatlık ücreti ve sair ferilerin davalı tarafa ait olacağının ihtaren bildirildiğini, ihtarname ile belirtilen borcun ödenmemesi üzerine, müvekkili bankanın İstanbul 10. İcra Müdürlüğü’nün 2015/79 E. sayılı dosyası ile müvekkili banka lehine ipotek hakkı tesis edilen …. nolu taşınmaz için ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi başlatıldığını ve taşınmazın açık artırma usulü ile ihale edilerek satışının gerçekleştirildiğini, taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunmasının cebri icra yoluyla satışa engel teşkil etmediğini, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; ipoteğin fekkine ilişkindir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2022/1832 E. Ve 2022/2673 K. Sayılı kararında,Davacı; davalı eşinin malik olduğu aile konutu olarak kullanılan taşınmaz üzerine davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, bu işleme rızasının olmadığını ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasını istemiş; ilk derece mahkemesince davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına, muvafakatnamedeki imzanın davacının eli ürünü olmadığının anlaşılması ve dava konusu taşınmazın aile konutu olması sebebiyle, davacı yararına yargılama gideri ve vekalet ücreti ödenmesine karar verilmiştir.Karara karşı taraflarca istinaf yoluna başvurulması üzerine bölge adliye mahkemesince davalı bankanın istinaf talebinin reddine, davacının istinaf talebinin kabulüne ve davanın kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Hüküm davalı banka tarafından temyiz edilmiştir. Yapılan incelemede; ipotek 01.08.2012 tarihinde tesis edilmiş, dava 24.04.2015 tarihinde açılmıştır. İpotek tesis edilen taşınmaz ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takip sonucu alacağına mahsuben davalı bankaya 11.11.2015 tarihinde cebri icra ile satılmış, ihalenin feshi davasının reddi üzerine eldeki davanın yargılaması devam ederken 13.10.2016 tarihinde kesinleşmiştir. Davanın ipoteğin kaldırılması davası olması ve dava konusu ipoteğin de paraya çevrilmiş olması nedeniyle dava konusuz hale gelmiştir. O halde; ilk derece mahkemesince konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve davacı yararına yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesi yerinde olduğundan, davalı bankanın istinaf başvurusunun reddine karar verildiği gibi davacı tarafında istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir, şeklinde içtihat kazanmış şekilde kararlar verilmektedir. Davamıza konu ipotekli taşınmaz aynı şekilde dava devam ederken 2017 yılında satılarak paraya çevrilmiştir. Davacının aile konutunda ikamet ettiğinin kabulü halinde, davacının 2017 yılında satış işlemini öğrendiği anlaşılmıştır. 6098 sayılı TBK 72/1 maddesi gereğince tazminat istemi zarar görenin zararı tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yılın ve her halde fiilin işlendiği tarihten başlayarak 10 yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Davacı dava konusu taşınmazda ikamet ettiğini iddia etmekle satış işlemini 2017 yılında öğrenmiştir. Tazminat davası 2 yıl içinde ikame edilmesi gerekirken 5 yıl sonra ikame edilmekle talep zamanaşımına uğramıştır. Ayrıca ipotekli takip başlatıldığında süresi içerisinde aile konutu şerhi için dava ikame edilmesi gerekirken, süre geçtikten sonra açılan davalar dinlenmez, bu nedenle davanın reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 99,20-TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Adalet Bakanlığı Hukuk Muhakemeleri Gider Avansı Tarifesinin 5.maddesine göre karar kesinleştikten sonra istek halinde taraflara İADESİNE,,
6-HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 1.560,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde… Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/03/2023

Katip….
e-imzalıdır

Hakim ….
e-imzalıdır