Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/180 E. 2023/200 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/180 Esas
KARAR NO : 2023/200

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/08/2022
KARAR TARİHİ : 16/03/2023
G.K.YAZILDIĞI TARİH : 16.03.2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 08/05/2013 tarihli İnançlı İşlem Sözleşmesi düzenlenerek davalı şirketin inşaat mühendisi olan müvekkilinin diplomasını 10/05/2013-10/05/2015 tarihleri arasında 2 yıl süre ile İş denetleme Belgesi olarak kullanılması için mutabakata vardıklarını, sözleşmede davacıya ait inşaat mühendisliği diplomasının davalı şirketin ihalelerde kullanılabilmesi için müvekkiline %51 pay verilerek ortak olmasının öngörüldüğünü, davacının şirket ortaklığıyla ilgili olarak kar, zarar, vergi, SSK ve 3.şahıslara olan borçlarından dolayı herhangi bir sorumluluğu olmayacağının, bütün vecibelerin şirket tarafından yerine getirileceğinin hüküm altına alındığını, müvekkilinin şirket ya da şirket tarafından gösterilen 3.bir kişiye hisse alma ve hisse devretme ve şirketlerle ilgili işlem yapma yetkisi içeren süreli vekaletname vereceğini, müvekkiline şirket tarafından 10/06/2013 tarihinde sözleşme bedeli olarak 20.000,00 TL ödeneceğini, müvekkilinin sözleşmeye uyarak davalı şirketin vekili olarak gösterdiği Fahrettin Yolcudağ’a Ankara 54.Noterliği’nin 08/05/2013 tarih ve 19795 yevmiye numaralı süreli vekaletnameyi vererek kendi edimini yerine getirdiğini, bu vekaletname ile müvekkilinin davalı şirkete %51 payla ortak edildiğini, ancak davalı şirketin sözleşmeye göre kendi üzerine edimlerini yerine getirmediğini, sözleşme bedelinin ödenmediğini, bu bedel ödenmediği için müvekkilinin şirkete ortak edildiğini düşünmediğini, SGK’dan kendisine gelen ödeme emri ile şirkete ortak olduğunu öğrendiğini, müvekkili tarafından süreli olarak verilen vekaletname ile şirkete ortak edilmesi dışında ne gibi işlemlerin yapıldığını bilmediğini, müvekkiline şirketin prim vs gibi borçlarından dolayı kendisine tebliğ edilen ödeme emirlerinin bulunduğunu, davalı şirketin… yasası çerçevesindeki ödenmeyen borçları nedeniyle müvekkiline… Van İl Müdürlüğü’nün haciz işlemlerini başlattığını, müvekkilinin Çorum’daki taşınmazına haciz konulduğunu belirterek fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000,00 TL sözleşme bedelinin 10/06/2013 tarihinden itibaren işleyen faizi ile birlikte tahsilini, davalı şirketin SSK borcundan dolayı muhatap oldukları henüz tam hesabı yapılmayan SSK borcunun ödenmesi için fazlaya ilişkin dava hakkı saklı kalmak ve kesin hesap yapıldığında harcı tamamlanmak üzere şimdilik 5.000,00 TL’nin faizi ile birlikte tahsiline, bütün bu durumlardan dolayı müvekkilinin yaşadığı derin üzüntü ve stres nedeniyle 25.000,00 TL manevi tazminatın faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın haksız ve hukuka aykırı olarak açılması nedeniyle davanın reddi gerektiğini, yetki itirazlarının bulunduğunu, dava konusu alacakların ticari işten kaynaklanması nedeniyle dava şartı yokluğu ve görev itirazında bulunduğunu, kabul anlamına gelmemekle davacının iddia ettiği alacak tutarlarının zamanaşımına uğradığını, dava dilekçesinde belirtilen sözleşmeye müvekkili şirketin imza atmadığını, müvekkili şirketin böyle bir sözleşmeyle alakalı bilgisinin bulunmadığını, davacının diplomasının müvekkili şirket ile alakalı herhangi bir işte kullanılmadığını, davacının iddia ve talep ettiği SSK borcuna ilişkin borçtan kendisinin sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında imzalanan 08/05/2013 tarihli İnançlı İşlem Sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Davanın açıldığı Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesine ait 02/02/2023 tarih ve 2022/404 Esas ve 2023/42 Karar sayılı karar ile, TTK’dan kaynaklanan uyuşmazlıkların ticari dava sayılacağının açıkça belirtilmesine göre, davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize tevzi edilmiştir.
6102 Sayılı TTK’nın Ticari Davaların Görüleceği Mahkemeler başlıklı 5/1 maddesinde, aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesinin tüm ticari davalara bakmakla görevli olduğu düzenlemesi yer almaktadır.
Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde, bu Kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu Kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanununun 3. maddesinde, ”Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” düzenlenmesi getirilmiştir. Bir hukukî işlemin veya fiilin TTK’nın kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren hukukî bir işlemin veya fiilin olması gerekir.
Somut olayda; Davacının tacir sıfatının varlığına delalet eden bir olgunun mevcut olmadığı gibi bu yönde bir iddianın da bulunmadığı aksine davacının eldeki davada taraflar arasında düzenlendiğini iddia ettiği İnançlı İşlem Sözleşmesi başlıklı sözleşmeye dayanmak suretiyle ve bu sözleşmeye aykırı davranıldığı iddiası ile eldeki davayı açmış bulunduğu, bir an için davacının şeklen dahi olsa şirket ortağı olduğu, davayı da bu sıfatla açtığı kabul edilse dahi yalnızca sermaye şirketine ortak olunması halinin tacir sıfatının kazanılmasına yeterli olmadığının yerleşik yargısal uygulamalara göre kabulü gerektiği , buna göre davacının tacir sıfatının bulunmamasına, davaya konu edilen sözleşmenin Türk Ticaret kanununda özel olarak düzenlenen sözleşme tipleri arasında yer almamasına göre uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemeleri tarafından görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmakla, davanın görev dava şartı yokluğundan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nın 114/c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden reddine,
2-Yargılama giderlerinin HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece nazara alınmasına,
3-Daha önce Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesine ait 02/02/2023 tarih ve 2022/404 Esas ve 2023/42 Karar sayılı karar sayılı karar ile aynı konuda verilmiş görevsizlik kararı bulunmakla, mahkememiz kararının istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi ve görevli mahkemenin belirlenmesi için dosyanın ilgili Ankara Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Dair, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde karar verildi. 16/03/2023

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır