Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/132 E. 2023/245 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
… TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2023/132 Esas
KARAR NO : 2023/245

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … -….
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
Av. …
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 19/11/2021
KARAR TARİHİ : 28/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, Fransa ve Orta Asya Türk Cumhuriyetleri başta olmak üzere inşaat sektöründe müteahhitlik işleri yürüten saygın bir iş insanı olduğunu, müvekkilinin Fransa’da kurulu şirketi ile Türkmenistan’da kurulu ABY-KOWSER isimli şirket ve davalılardan …İNŞAAT MÜTEAHHİTLİK MÜHENDİSLİK A.Ş. (“…”) ortak olarak, Türkmenistan’da bir inşaatın müteahitliğini yaptıklarını, taraflar arasındaki anlaşma doğrultusunda müvekkilinin Türkmenistan’daki bu işten doğan hak edişlerinin …. ‘ın hesabına yatırıldığını, müvekkili adına … hesabına yatan bu tutarların …’ın sahibi olan …. tarafından Mevlüt GÜMÜŞ’ün şahsi hesabına yatırılacağını, öte yandan, diğer davalı …’in Temmuz 2019 tarihinde Gürcistan’da altyapı inşaatı işini aldığını, bu işi gerçekleştirmek için finansmana ihtiyacı duyması nedeniyle, bu işi birlikte yapmayı Mevlüt GÜMÜŞ ve Mahmut SEVER’e teklif ettiğini, Mevlüt GÜMÜŞ, Mahmut SEVER ve … adi ortaklık şeklinde kendi aralarında yapmış oldukları anlaşma ile …’in Gürcistanda almış olduğu alt yapı inşaatı işine ortak olduklarını, Gürcistan’da gerçekleşecek bu işe finansman olarak müvekkilinin … uhdesinde bulunan parasından toplamda 48.538,00 USD doların …’e gönderildiğini, gönderilen bu para müvekkilinin parası olduğunu, esasında Mevlüt GÜMÜŞ’ten paranın çıkmasıyla, …. ‘e 16.179,00 USD tutarında borçlandıklarını, davalılar tarafından ortaklık gereklerinin yerine getirilmemesi ve müvekkilime olan borçlarında ödenmemiş olması nedeniyle, müvekkili tarafından ortaklık için yatırılan paranın tahsili için davalılar aleyhine Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğü 2021/71653 E. sayılı icra takip dosyası başlatıldığını, davalıların haksız olarak bu dosyaya itiraz ederek takibi durdurduklarını belirterek davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya zamanaşımı ve görev yönünden itiraz ettiklerini, müvekkilinin tacir olmadığı gibi, davacının da tacir olmadığını, bu nedenle davanın asliye hukuk mahkemelerinin görev alanına girdiğini, müvekkilinin ikamet adresinin … olduğunu, bu nedenle yetki itirazında bulunduklarını belirterek davanın reddine, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin olup uyuşmazlığın davacı tarafından taraflar arasında Gürcistanda yapılacak inşaat işine ilişkin olarak akdedildiği iddia edilen sözleşme kapsamında ödendiği iddia edilen bedelin davalıdan tahsili isteminin yerinde olup olmadığı, Mahkememizin davaya bakmakta görevli ve yetkili olup olmadığı, talebin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı hususlarında olduğu anlaşıldı.
Mahkememiz 2022/532 sayılı dosyası 21/02/2023 tarihli duruşma zaptı uyarınca davalı … yönünden açılan davanın işbu davadan tefrikine karar verilerek, bu davalı yönünden davanın 2022/132 Esas sayılı dosyaya tefrik edilmekle mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapılmıştır.
2004 sayılı İİK 67. Maddesinde; takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği, bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlunun; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklının; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edileceği hüküm altına alınmıştır. İş bu davanın süresinde açıldığı görülmüştür.
Somut olayda, davalı borçlu, dava konusu takip dosyasında ödeme emrine itiraz dilekçesinde, icra dairesinin yetkisine de itiraz etmiştir. Yargıtay’ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre, İtirazın iptali davalarında, hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz edilmesi durumunda İİK.nun 50.maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın, HMK’nın 164. maddesi hükmü uyarınca ön sorun olarak incelenmesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır(HGK’nın 28.03.2001 gün ve 2001/19-267 E. 2001/311 K.;20.03.2002 gün ve 2002/13-241 E.,2002/208 K.).
İİK’nın 50. maddesi; “(Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.) Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir. Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur. İki icra mahkemesi arasında yetki noktasından ihtilaf çıkarsa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 25 inci maddesi hükmü tatbik olunur.” şeklindedir.
Yargıtay … . Hukuk Dairesi’nin 2017/4347 Esas,2019/9548 Karar sayılı ilamı; ” Somut olayda, davalı/borçlu İshak Bıçakçı borca ve yetkiye itiraz etmiş yetkili icra dairesinin haksız fiilin vuku bulduğu Görele İcra Daireleri olduğunu belirtmiştir. Diğer davalı/borçlu Koç Allianz A.Ş ise sadece borca itiraz etmiş, icra dairesinin yetkisine itiraz etmemiştir. Bu durumda, mahkemece, davalı sigorta şirketi yönünden yetki itirazı bulunmadığından davalı sigorta şirketi yönünden dava tefrik edilerek davanın esası hakkında inceleme yapılarak davanın sonuçlandırılması gerekirken yazılı şekilde davanın dinlenme olanağı bulunmadığından tümden reddine karar verilmesi isabetli değildir.” şeklindedir.
Taraflar tacir olduğundan davalının görev itirazına itibar edilmemiştir.
Dava konusu uyuşmaşlık davacı tarafından sözleşmeden kaynaklı alacak dayanak gösterilerek başlatılan takipte davalının yaptığı itirazın yerinde olup olmadığı, icra dairesinin yetkili bulunup bulunmadığı davacının takip tarihi itibariyle davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkindir. Yetkili icra dairesi ya da dairelerinin tespitiyle takibin yetkili icra dairesinde başlatılıp başlatılmadığı hususunun öncelikle belirlenmesi gerekmektedir, Somut uyuşmazlığa konu ilamsız icra takibinde genel yetkili icra dairesi, borçlunun ikametgahındaki icra dairesidir. TBK’ nın 89. Maddesi uyarınca alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yeri, sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun olduğu yer ve borcun doğumu sırasında borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesi de yetkilidir. Davaya konu Gaziosmanpaşa 6. İcra Dairesi’nin 2021/71653 Esas sayılı takip dosyasında takip tarihi itibariyle, davalı borçlunun, takip dosyasındaki diğer borçluların ve alacaklının yerleşim yeri Gaziosmanpaşa/İstanbul olmadığı, İİK’nun 50. maddesi ve HMK yetki hükümleri çerçevesinde yetkisiz İcra Dairesinde takibin başlatılmış olduğu anlaşıldığından davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Takibin Yetkisiz İcra Dairesinde Başlatılmış Olduğundan Davanın ÖZEL DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
– Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Adalet Bakanlığı Hukuk Muhakemeleri Gider Avansı Tarifesinin 5.maddesine göre karar kesinleştikten sonra istek halinde taraflara İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/03/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza