Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/116 E. 2023/133 K. 27.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/116 Esas – 2023/133
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/116 Esas
KARAR NO : 2023/133

HAKİM…
KATİP : ….

DAVACI ….
DAVALI : ….
DAVA : Çek Tazminatından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ : 10/02/2023
KARAR TARİHİ : 27/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan Çek Tazminatından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı hakkında başlatılan… 10. İcra Müdürlüğü 2022/6968 Esas sayılı icra takibine; Türkiye …Bankası Gaziosmanpaşa Şubesi 8032786 seri numaralı keşide yeri… keşide tarihi 06/04/2022 olan 353.200,00 TL bedelli çek dayanak gösterildiğini, ancak işbu takipte alacaklı tarafça talep edilen 35.320,00 TL’lik çek tazminatı açısından davacının borcu bulunmadığını, kanun hükmü gereğince çek tazminatı, ciranta sıfatıyla çekte sorumlu olan borçlulardan değil, sadece keşideci olarak borçlu olan kimselerden talep edilebileceğini, Yargıtay içtihatlarının da bu yönde olduğunu belirterek öncelikle kötüniyetle açılan takibin 35.320,00 TL çek tazminatı yönünden yargılama boyunca tedbiren durdurulmasına, davacının söz konusu takipte toplam 35.320,00 TL çek tazminatı yönünden borçlu olmadığının tespitine, davalının kötüniyetli olmasından dolayı %20 tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; çek tazminat tutarının itirazın iptali ile borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir.
18/12/2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7155 sayılı Kanun’un 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na (TTK) eklenen 5/A maddesinde; “(1) Bu kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması davası şartıdır.

(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hallerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” düzenlemesi ile;
6102 sayılı TTK’nın geçici 12. maddesinde; “(1) Bu kanunun dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibari ile ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz.” düzenlemesi getirilmiştir.
Ayrıca, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na (HUAK’) “Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” başlığı ile 18/A maddesi eklenmiş olup, 6325 sayılı HUAK’nın 18/A maddesinin 2. fıkrasında; “Davacı arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği , aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Bu düzenlemelere göre; 01/01/2019 tarihinden sonra konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında açılan davalarda, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Dava açılmadan önce uyuşmazlıkla ilgili arabulucuya başvuru halinde, son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dava dilekçesine eklenmesi zorunludur. Arabulucuya başvurulmadan doğrudan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilecektir.
Yapılan bu açıklamalar ile yasal düzenlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; menfi tespit istemine ilişkin davanın, tacirler arasındaki çek tazminatından kaynaklandığı, davanın konusunun bir miktar para alacağına ilişkin olduğu, davanın 10/01/2023 tarihinde 6325 sayılı HUAK’nın 18/A maddesinin 2. fıkrasına göre arabulucuya başvurulmadan, doğrudan açıldığı anlaşılmaktadır. Yargıtay’ın son dönem içtihatları da menfi tespit davaları bir miktar paranın ödenmesinden ya da tazminattan kaynaklanması halinde arabuluculuğa başvurulması gerektiği yönündedir. Bu nedenle çek tazminatından kaynaklı para alacağından kaynaklı eldeki dava arabuluculuğa tabi olup, davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın 6102 sayılı TTK’nın 5/a ve 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-2 maddesi ile HMK 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 423,28-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
-Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Adalet Bakanlığı Hukuk Muhakemeleri Gider Avansı Tarifesinin 5.maddesine göre karar kesinleştikten sonra istek halinde taraflara İADESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde… Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/02/2023

Katip …

Hakim…

BU BELGE, GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR