Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/104 E. 2023/343 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/104 Esas – 2023/343
T.C.

6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/104 Esas
KARAR NO : 2023/343

HAKİM …
KATİP : ….

DAVACI …
DAVALI : ….

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/02/2023
KARAR TARİHİ : 10/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle;
Müvekkili şirketçe dava dışı sigortalıya ait araç için 12/06/2021 ve 12/06/2022 tarihleri arasını kapsayan Kasko Sigorta Poliçesi tanzim edildiğini, 09/04/2022 tarihinde Çankaya İlçesi Çavuşlu Mahallesinde faaliyet gösteren …Alçı Fabrikası isimli işyerinde sigortalı … plakalı aracıyla gelen Mehmet Ali Şeker’in yükleme alanı önüne geldiğinde yerde bulunan mazgalın yerinden çıkması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkili şirketçe sigortalı araçta ekspertiz incelemesi yaptırıldığı toplam 113.768,44 TL’nin, 18/05/2022 tarihinde sigortalıya ödendiğini, davalı şirketin %100 kusurlu olduğunu, … 27. İcra Müdürlüğü 2023/146 Esas sayılı dosyadan ilamsız takibe girişildiği ancak borçlunun itiraz ettiğini, itirazın iptali ile takibin devamına %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ile yargılama gideri, vekalet ücreti ve faizin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle;
Davacının sunmuş olduğu belgelerin dikkate dikkate alınmamasını, davacı yanın sigortalısı Mehmet Ali Şeker’in yapmış olduğu kazada müvekkili şirketin hiç bir şekilde kusuru bulunmadığını, köklü ve kurumsal bir şirket olduğunu, her zaman iş güvenliği önlemlerini aldıklarını, tanıklar ile ispatlanacağını, davacı yanın müvekkili şirketin %100 kusurlu olduğunu iddia ettiğini bunu destekleyen hiçbir delil bulunmadığını,kazadan sonra tutulan tutanakta kolluk kuvvetlerinin ”mazgalın bir kısmının muhtemelen aracın sağ yakıt bölümüne zarar verdiği” ifadesinin incelendiğinde kolluk kuvvetlerinin dahi o sırada bir hasar meydana gelip gelmediği hususunda tereddüte düştüğünün anlaşıldığını, davanın Axa Sigorta Anonim Şirketine ihbar edilmesini, davacı yanın haksız ve kötü niyetli olarak başlattığı icra takibi dolayısıyla davacı yan hakkında asıl alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yan üzerinden bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, davacının dava dışı sigortalısının aracında 09.04.2022 tarihinde meydan gelen hasar nedeni ile sigortalısına ödediği bedelin rücuen tazmini için açılan itirazın iptali davasıdır.
Davalı vekilince mahkememizin görevine ilişkin olarak itirazda bulunulduğu anlaşılmış ise de, davacı sigorta şirketinin sermaye şirketi olduğu, davalının da aynı şekilde sermaye şirketi olup, tacir sıfatının bulunduğu buna göre, dava dışı sigortalı tarafından dava açılmış olsa idi görevli mahkemenin Asliye Ticaret mahkemeleri olacağı anlaşılmakla, açılan rücuen tazminat davasında mahkememizin görevli olduğu kanaatine varılmakla, mahkememizin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu “Madde 67 – (Değişik madde: 18/02/1965 – 538/37 md.)
(Değişik fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminata hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.” hükümlerini haizdir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu “VI – Halefiyet
MADDE 1472- (1) Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.
(2) Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur.” hükümlerini haizdir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 01.12.2022 tarih ve 2021/(17)4-235 E. Ve 2022/1634 K. Sayılı kararında “13. Kasko sigortası niteliği itibari ile mal/zarar sigortaları türünden olan karma bir sigorta sözleşmesidir. Zarar sigortası olduğundan sebepsiz zenginleşme yasağı kuralı gereğince sigortacı ancak geçerli bir sigorta sözleşmesinin kurulması sonucu oluşan gerçek zarar miktarından poliçe limitleri ile sınırlı olarak sorumludur. Gerçek zarar miktarının belirlenmesinde poliçede yer alan genel ve özel şartlardaki hükümler de dikkate alınır. Açıklanan bu husus olayın meydana geldiği ve davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunup somut olaya uygulanması gereken mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 1278. maddesinde; “Mukavelede aksine hüküm olmadıkça sigortacı, sigorta ettiren veya sigortadan faydalanan kimsenin yahut fiillerinden hukukan mesul bulundukları kimselerin kusurlarından doğan hasarları tazmin ile mükelleftir. Fakat hiçbir halde sigortacı sigorta ettiren veya sigortadan faydalanan kimsenin kasdından veya aksi mukavelede yazılı değilse sigorta edilen malın ayıbından doğan hasarları tazmine mecbur olmaz.” şeklinde düzenlenmiştir. Anılan hüküm uyarınca kasko sigorta sözleşmesinin tarafı olan davacı sigortacı kural olarak sadece sigorta ettiren değil, sigortadan faydalanan kimsenin ya da eylemlerinden hukuken sorumlu oldukları kimselerin kusurlu davranışlarından kaynaklanan ve araçta meydana gelen hasar ve zararı da karşılamakla yükümlü tutulmuştur. Diğer bir anlatımla, sigorta ettirenin onayı ile sigortalı malı kullanan kimsenin kasıt dışında hata ve kusuru ile sigortalı mala zarar vermesi hâlinde bile zarar bedelini sigorta ettirene ödeyen sigortacının, zarara neden olan kişiye karşı rücu davası açmasına hukuken imkân bulunmamaktadır.” şeklinde içtihat edilmiştir.
Dosyamız arasına icra dosyası, kasko sigorta poliçesi, hasar dosyası, kaza fotoğrafları, kaza tespit tutanağı alınıp incelenmiştir.
Kaza tespit tutanağında, dava konusu aracın mazgal yüzünden hasar gördüğü tespit edilmiştir. Bu haliyle davalının kazanın oluşumunda kastının bulunmadığı, mazgalın sabitlenmemesi nedeniyle aracın hasar gördüğü anlaşılmıştır. Bu nedenle TTK 1472 maddesindeki koşullar oluşmadığından davanın reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 134,30-TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 19.759,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Adalet Bakanlığı Hukuk Muhakemeleri Gider Avansı Tarifesinin 5.maddesine göre karar kesinleştikten sonra istek halinde taraflara İADESİNE,
6–HUAK 18A/13 maddesi ile HUAK yönetmeliği 26/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan 3.120,00-TL zorunlu arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim….
e-imzalıdır