Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/843 E. 2023/353 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/843 Esas – 2023/353
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2022/843 Esas
KARAR NO : 2023/353

HAKİM : …
KATİP : ….

DAVACI ….
DAVALI : …..
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 12/12/2022
KARAR TARİHİ : 16/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında, davalı şirket tarafından yapılan maden ve benzeri faaliyetler neticesinde ortaya çıkan hafriyatın taşınması hususunda anlaşmaya varıldığını, bu anlaşma çerçevesinde davacı tarafından yüklenilen edimlerin yerine getirilmiş olduğunu ve yapılan iş kapsamında düzenlenen faturaların davalıya gönderildiğini, bu faturalara istinaden davalı tarafından davacı tarafından …Bankası Başkent Ticari Şubesi/ANKARA’ya Ait Keşide Yeri Malkara Keşide Tarihi 17.07.2021 … Ticaret Mahkemesinin 2021/606-615 D.İş – Karar sayılı dosyası üzerinden ihtiyati haciz kararı alınmış olduğunu belirterek davacı tarafından yapılan haksız ve hukuka aykırı itirazın iptaline ve takipten önce davalı tarafından davacıya 100.000,00 TL ödeme yapılmış olması nedeniyle takibin 279.078,52 TL üzerinden devamına, takibe yapılan haksız ve hukuka aykırı itiraz nedeniyle davalının 279.078,52 TL’nin %50’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya ödetilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Hakem Heyeti başvuru şartı yerine getirilmediğinden davanın reddine, aksi halde yetki sözleşmesi uyarınca dava dilekçesinin usulden reddine ve Mahkemenin yetkisizliğine, her halde ihtiyati haciz talebinin, haksız ve mesnetsiz olarak açılmış davanın reddine, alacağın %20’sinden az olmamak üzere davacı taraf aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin olup uyuşmazlığın davacı tarafından fatura dayanak gösterilerek başlatılan takibe davalının itirazının yerinde olup olmadığı, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı, taraflar arasında tahkim ön şartı ve yetki sözleşmesi akdedilip akdedilmediği, davalı tarafın tahkim ve yetki itirazının yerinde olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
Ankara 14. İcra Dairesi’nin 2022/9947 Esas sayılı dosyasının, … 18. ATM’nin 2021/606 D. İş sayılı dosyasının ve … 28. İcra Dairesi’nin 2021/25654 Esas sayılı dosyasının celbi sağlanmış olup, Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
HMK’nın 407. Maddesi; “Bu Kısımda yer alan hükümler, 21/6/2001 tarihli ve 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanununun tanımladığı anlamda yabancılık unsuru içermeyen ve tahkim yerinin Türkiye olarak belirlendiği uyuşmazlıklar hakkında uygulanır.”
HMK’nın 408. Maddesi; “Taşınmaz mallar üzerindeki ayni haklardan veya iki tarafın iradelerine tabi olmayan işlerden kaynaklanan uyuşmazlıklar tahkime elverişli değildir.” şeklindedir.
HMK’nın 412. Maddesine göre; “Tahkim sözleşmesi, tarafların, sözleşme veya sözleşme dışı bir hukuki ilişkiden doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlıkların tamamı veya bir kısmının çözümünün hakem veya hakem kuruluna bırakılması hususunda yaptıkları anlaşmadır.
Tahkim sözleşmesi, taraflar arasındaki sözleşmenin bir şartı veya ayrı bir sözleşme şeklinde yapılabilir.
Tahkim sözleşmesi yazılı şekilde yapılır. Yazılı şekil şartının yerine getirilmiş sayılması için, tahkim sözleşmesinin taraflarca imzalanmış yazılı bir belgeye veya taraflar arasında teati edilen mektup, telgraf, teleks, faks gibi bir iletişim aracına veya elektronik ortama geçirilmiş olması ya da dava dilekçesinde yazılı bir tahkim sözleşmesinin varlığının iddia edilmesine davalının verdiği cevap dilekçesinde itiraz edilmemiş olması yeterlidir. Asıl sözleşmenin bir parçası hâline getirilmek amacıyla tahkim şartı içeren bir belgeye yollama yapılması hâlinde de tahkim sözleşmesi yapılmış sayılır.
Tahkim sözleşmesine karşı, asıl sözleşmenin geçerli olmadığı veya tahkim sözleşmesinin henüz doğmamış olan bir uyuşmazlığa ilişkin olduğu itirazında bulunulamaz.
Yargılama sırasında tarafların tahkim yoluna başvurma konusunda anlaşmaları hâlinde, dava dosyası mahkemece ilgili hakem veya hakem kuruluna gönderilir.”
HMK’nın 413. Maddesinde tahkim itirazı düzenlenmiştir.”Tahkim sözleşmesinin konusunu oluşturan bir uyuşmazlığın çözümü için mahkemede dava açılmışsa, karşı taraf tahkim ilk itirazında bulunabilir. Bu durumda tahkim sözleşmesi hükümsüz, tesirsiz veya uygulanması imkânsız değil ise mahkeme tahkim itirazını kabul eder ve davayı usulden reddeder. Tahkim itirazının ileri sürülmesi, tahkim yargılamasına engel değildir.”
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca faturaya konu bedelin ödenmediği iddiasına dayalı başlatılan takibe yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davaya konu, taraflar arasında akdedilen 03/02/2021 tarihli sözleşmenin 17. Maddesi; “taraflar arasında sözleşme ve sözleşmenin gereklerinin yerine getirilmesi nedeni ile çıkabilecek anlaşmazlıkların giderilmesinde işverenin ticari defterleri ile kayıtlarının tek delil olacağını taraflar beyan ve kabul eder. Taraflar arasında sözleşme ve sözleşmenin gereklerinin yerine getirilmesi nedeni ile çıkabilecek anlaşmazlıkların öncelikle tarafların kabul edeceği bir hakem heyeti seçilecektir. Sonuç alınamaması halinde Tekirdağ mahkemeleri ve icra dairelere yetkilidir.” şeklinde olup, akdedilen sözleşmede tahkim şartı düzenlemesinin yer aldığı görülmüştür. Davacı taraf tahkim klozunun geçerli olmadığını iddia etmiş ise de; taraflar arasında geçerli bir sözleşme olduğu ve sözleşmenin tüm maddelerinin geçerliliğinin olduğu anlaşılmakla, davanın tahkim şartı nedeniyle usulden reddine, davanın esasına girilmediğinden davalının tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca Tahkim ön şartı yerine getirilmediğinden DAVANIN HMK’nın 114/1 ve 115/2 Maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Davalının tazminat talebinin REDDİNE,
3-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 2.690,68-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Arabuluculuk ücreti olarak suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.560,00-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
– Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Adalet Bakanlığı Hukuk Muhakemeleri Gider Avansı Tarifesinin 5.maddesine göre karar kesinleştikten sonra istek halinde taraflara İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/05/2023

Katip …
e-imza

Hakim….
e-imza