Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/841 E. 2023/517 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/841 Esas – 2023/517
T.C.
… TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2022/841 Esas
KARAR NO : 2023/517

HAKİM : …
KATİP :…

DAVACI :…
DAVALI :….

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ : 11/07/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; 05/06/2018 tarihinde,sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile müvekkili idaresindeki motosikletin birbirine çarpması suretiyle meydana gelen kazada müvekkilinin malul kaldığını, davalı sigorta şirketinin ZMMS poliçesi kapsamında sorumluluğunun bulunduğunu belirterek davanın kabulü ile 400,00 TL geçici iş göremezlik,100,00 TL geçici bakıcı gideri ve 4.500,0 TL daimi iş göremezlik olmak üzere toplam 5.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsil edilmesini, avans faize hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesinin talep ve etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından dava açılmadan önce başvuru yapılmadığını, gerçekleşen kazada davacının müterafik kusurunun bulunduğunu, öncelikle başvuru olmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddini,yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, 05.06.2018 tarihinde gerçekleşen trafik kazası nedeniyle davalı sigorta şirketinden ZMMS poliçesi kapsamında geçici, sürekli işgöremezlik ve bakıcı gideri tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizin 2018/974 Esas, 2020/137 Karar sayılı kararı ile;”…meydana gelen trafik kazasında … plakalı araç sürücüsünün %70, davacının ise %30 oranında kusurlu olduğu, dosyadaki mevcut bilirkişi raporu ve ek rapor ile davacının ıslah ve talep artırım dilekçesi de göz önünde bulundurularak davanın kabulüne, 20.760,82 TL geçici ve sürekli iş göremez tazminatı ile 2.841,30 TL bakıcı gideri tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, hükmolunan tutarın 21.040,62 TL’sine temerrüt tarihi olan 25/12/2018, 2.561,50 TL’sine ıslah tarihi olan 24/01/2020 tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faiz işletilmesine…” karar verilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi’nin 2020/1177 Esas, 2022/2138 Karar sayılı ilamıyla; “Mahkemece davacı küçüğün 6 ayda iyileşeceği ve bu süre için geçici işgöremezlik zararı meydana geldiği kabul edilerek geçici işgöremezlik tazminatına hükmedilmiş ise de Yargıtay 4 ve 17. Hukuk Dairesinin uygulamaları ile davacının olay tarihinde 18 yaşından küçük olması halinde gelir getiren bir işte çalışmayan küçükler için kazanç kaybı olmadığının kabul edilmesi gerektiğinden bu hususa ilişkin olarak davacının SGK kayıtlarının getirilmesi, herhangi bir işte çalıştığının tespiti halinde SGK tarafından rücuya tabi geçici iş göremezlik ödemesi yapılıp yapılmadığı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. …Davacının gerçek zararın belirlenmesi için alınan bilirkişi raporunda davacı için sürekli iş göremezlik tazminatının hesaplanmasında TRH 2010 yaşam tablosu esas alınarak bakiye ömür süresi belirlendiği belirtilmiş ancak davacının muhtemel bakiye ömür süresi 99 yaş kabul edilerek bu yaşa göre hesaplama yapılmış olması doğru görülmemiştir. Yapılması gereken Yargıtay tarafından da görüş değişikliği ile gerçek zararın belirlenmesinde kabul edilen ilkelere göre davacının TRH 2010 yaşam tablosuna göre bakiye yaşam süresinin belirlenmesi, bilinmeyen/ işleyecek devre hesabı yapılırken, bilinen son gelirin her yıl için % 10 artırılıp, % 10 iskonto edilerek progresif rant yönteminin kullanılması ve davalı yararına oluşan kazanılmış haklarda gözetilerek hesaplama yapılması için konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yapılan hesaplamaya göre hüküm kurulmuş olması doğru değildir….Mahkemece davacının zararın hesaplanması için aktüer bilirkişiden rapor alınmış, davacı vekili tarafından 04.10.2019 tarihli talep artırım dilekçesi ile dava değeri belirlenmiş, 07.01.2020 tarihinde yapılan duruşmada taraflara beyanda bulunmak üzere süre verilerek duruşma 25.02.2020 tarihine bırakılmış, duruşma arasında davacı vekili 08.01.2020 tarihli dilekçesi ile tazminatın 2020 yılı asgari ücreti üzerinden hesaplanması için talepte bulunmuş, mahkemece 25.02.2020 tarihine duruşma günü verilmiş olmasına rağmen duruşma dışı verilen 09.01.2020 tarihli ara karar ile dosyanın bilirkişiye gönderilerek ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi raporunun dosyaya sunulması üzerine taraflara tebliğ edilmiş, davacı tarafından 20.01.2020 tarihli ıslah dilekçesi verilerek dava değeri ıslah edilmiş, mahkemece duruşma günü olan 25.02.2020 tarihinde esas hakkında karar verilmiş ise de duruşma günü verilmiş olmasına rağmen duruşma günü beklenmeksizin duruşma dışı ara karar ile bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olması duruşma ve yargılamaya ilişkin usul kurallarına aykırı olduğu gibi tarafların HMK.nın 27. Maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkını, HMK.nın 28. Maddesinde düzenlenen duruşma ve kararların aleniyeti ilkesini ve tarafların savunma haklarının kısıtlayacak şekilde yargılama yapılmış olması da nedeniyle doğru görülmemiştir….” gerekçeleriyle Mahkememiz kararının kaldırılmasına, dosyanın davanın yeniden görülmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine kesin olmak üzere karar verildiğinden, dava mahkememiz esasına yeniden kaydedilmiştir.

Davacı …’nin yargılama aşamasında 18 yaşını doldurduğu anlaşıldığından davacı vekiline ilgiliye ilişkin vekaletnameyi ibraz etmek üzere 2 haftalık süre verilmiş ve eksiklik tamamlatılmıştır.
Davacı vekiline davacının kaza tarihi itibariyle çalışıp çalışmadığı hususunda beyanda bulunmak üzere iki haftalık süre verilmesine, çalıştığı bildirir ise davacıya ilişkin SGK Hizmet Dökümünün dosyaya kazandırılmasına, ilgili SGK’ya müzekkere yazılarak rücuya dayalı ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş gelen cevabi yazı dosyamız arasına alınmıştır.
BAM ilamında belirtilen hususlar ve kazanılmış haklar dikkate alınarak, tarafların iddia ve savunmalarını karşılar, mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık çerçevesinde, dosyanın aktüer hesabı yönünden uzman bilirkişiye tevdiine karar verilmiş gelen bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
30/03/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Mahkemenin 25.02.2020 tarihli kararına esas teşkil eden bilirkişi raporunun düzenlendiği 17.01.2020 tarihi işlemiş dönem sonu tarihi kabul edilerek, 2020 yılı asgari ücret miktarı dikkate alınarak, progresif rant yöntemine göre hesaplama yapıldığı, Mahkemece hükme esas alınan 17.01.2020 tarihli kusur bilirkişi raporunda, dava konusu olayın meydana gelmesinde, davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’in %70 oranında kusurlu olduğu, davacı …’in % 30 oranında kusurlu olduğu tespit edildiğinden, hesaplanan maddi zarardan TBK 52 inci maddesi kapsamında % 30 oranında kusur indirimi yapıldığı, davacının 05.06.2018 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonucu yaralanması nedeniyle, özür oranının % 62 olduğu, iyileşme süresinin 6 aya kadar uzayabileceği ve ortaya çıkan bakıcı ihtiyaç süresinin 2 ay olduğunun tespit edildiği, davacının 18 yaşından küçük öğrenci olduğu, gelir getirici bir faaliyette bulunmadığı tespit edilmiş olup, Yargıtay’ın güncel emsal kararlarına göre geçici iş göremezlik zararı hesaplanmadığı, ancak olay tarihi itibariyle sürekli iş göremezlik zararı hesaplandığı, Özürlülük Ölçütü Yönetmelik hükümlerine göre %62 maluliyet oranı esas alınarak hesaplama yapıldığında, davacı lehine 15.098,58-TL sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplandığı, davacı lehine 1.420,65 TL geçici bakıcı tazminatı hesaplandığı, kaza tarihi itibariyle ZMMS poliçe limitinin 360.000,00-TL olduğu, toplam tazminatın poliçe limiti dahilinde kaldığı, davalı Türkiye sigorta tarafından ZMMS poliçesi düzenlenen … plakalı aracın kullanım amacının ticari-kamyonet olduğunun ZMMS poliçesinden tespit edildiği, kanaatinde olduklarını belirtmişlerdir.
Bölge Adliye Mahkemesi kaldırma ilamından önce davacı vekili bir kere talep arttırım dilekçesi ve bir kere de ıslah dilekçesi sunmuş olduğundan 04/04/2023 tarihli ıslah dilekçesine itibar edilmemiştir.
Yapılan yargılama, iddia, savunma, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, Davacı vekili, 05/06/2018 tarihinde gerçekleşen trafik kazasında davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, davacının söz konusu kazada kusurunun bulunmadığını ve kaza nedeniyle maluliyetinin oluştuğunu belirterek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla maddi tazminat talep etmiştir. Davacının talep edebileceği tazminat miktarını belirler rapor tanzimi için dosya aktüer bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişi raporunda davacı lehine 15.098,58-TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 1.420,65 TL geçici bakıcı tazminatı hesaplandığı görülmüştür. Usul ve yasaya uygun, denetime elverişli bilirkişi raporu kısmen hükme esas alınmıştır. Dosyadaki mevcut bilirkişi raporları, … Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi ilamı, davacının talep artırım ve ıslah dilekçesi, davacının istinaf talebi bulunmadığından kazanılmış usuli haklar göz önünde bulundurularak (bozma öncesi kesinleşen sürekli iş göremezlik tazminatı bedeli ve bozma öncesi rapor verilerine göre), yeniden ıslah dilekçesi sunulamayacağından 04/04/2023 tarihli ıslah dilekçesinin reddine, davacı dava tarihi itibariyle 18 yaşından küçük olduğundan geçici işgöremezlik talebinin reddine, 14.667,00 sürekli iş görememezlik ve 1.420,65-TL bakıcı gideri tazminatının temerrüt tarihinden yasal faiz işletilerek davalıdan tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle
14.667,00 sürekli iş görememezlik ve 1.420,65-TL bakıcı gideri tazminatının 25/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 1.098,95-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 157,08-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 941,87-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre vekalet ücreti red edilen miktarı geçemeyeceğinden 7.514,47-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; 35,90-TL Başvuru Harcı, 35,90-TL Peşin/nisbi Harcı, 109,18-TL Islah Harcı, olmak üzere toplam 180,98TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan; 2.700,00-TL Bilirkişi ücreti, 210,85-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 2.910,85-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 1.984,09-TL lik kısmanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
– Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Adalet Bakanlığı Hukuk Muhakemeleri Gider Avansı Tarifesinin 5.maddesine göre karar kesinleştikten sonra istek halinde taraflara İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/07/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza