Emsal Mahkeme Kararı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/827 E. 2023/432 K. 12.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/827 Esas – 2023/432
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/827 Esas
KARAR NO : 2023/432

HAKİM : …
KATİP : …..

DAVACI ….
DAVACI ….

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/06/2015
KARAR TARİHİ : 12/06/2023
G.K.YAZILDIĞI TARİH : 22.06.2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13/08/2012 tarihinde, davalı sigorta şirketinin sigortacısı, diğer davalının sürücüsü olduğu aracın yaya geçidinde davacıların murisine çarpması sonucu murisin vefat ettiğini, davacı Meral’in kızının, diğer davacının ise kardeşinin desteğinden yoksun kaldığını, desteğin vefatı ile müvekkillerinin derin üzüntü yaşadıklarını belirterek şimdilik müvekkilleri için ayrı ayrı 2.000,00’er TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, ayrıca müvekkili …için 150.000,00 TL, … için 100.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı …’dan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Talep Artırım: davacılar vekili maddi tazminata ilişkin dava değerini …yönünden 26.586,58 TL olarak arttırmıştır.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; olayla ilgili olarak açılan kamu davasının sonucunun beklenmesi gerektiğini, talep edilen tazminat miktarlarının tazminat kurumunun amacına aykırı olduğunu, olayın meydana gelmesinde …’in kusurlu olduğunu, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş ve zenginleşme amaçlı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; … plaka sayılı aracın müvekkili Şirket’e Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçeden dolayı sorumluluklarının sigorta poliçesi teminat imiti kapsamında kalmak kaydı ile sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve gerçek zararla sınırliı bulunduğunu, davacıların murislerinin olayın meydana gelmesinde tam ve asli kusurlu olduğunu, davacıların destek zararlarının oluşmadığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, kaza tarihinden itibaren avans faizi isteminin yasal dayanağının bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkememizce verilen 20.10.2017 Tarih, 2015/356 Esas 2017/817 Karar sayılı karar ile; Maddi tazminat talebi bakımından karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne dair karar verildiği, kararın davacılar ve davalı Arif Can Ulukaya vekilince İstinaf edilmesi üzerine …BAM 35.HD’ne ait 2022/1866 Esas ve 2022/325 Karar sayılı karar ile hükmün ”… Dava konusu olayda mahkemece belirlenen kusur oranı ile Ceza Mahkemesi dosyası ile belirlenen kusur oranları farklı olduğundan hukuk mahkemesi hakimi her ne kadar Ceza Mahkemesi kararı ile bağlı değil ise de dava konusu olayda olayın oluşuna ilişkin ceza mahkemesi kararı ile belirlenen maddi vakıa ve bu hususun kusur oranlarına etkisi yönünden Ceza Mahkemesi kararı etkili olduğundan, ceza mahkemesi kararının kesinleştiği anlaşılmakla, önceki bilirkişiler ve ATK Trafik İhtisas Dairesi dışında, konusunda uzman (KGM fen heyeti vb. gibi) bilirkişi heyetinden özellikle Ceza Mahkemesi tarafından belirlenen kazanın oluş şekline ilişkin maddi vakıa dikkate alınarak, olaya karışan sürücü ile davacılar murisinin kusur oranlarının belirlenmesi için ayrıntılı, denetime uygun ve gerekçeli bir rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden tarafların bu yöne ilişkin istinaf nedenleri yerinde görülmüştür” gerekçesiyle mahkememiz kararının kaldırılarak dosyanın iade edildiği anlaşılmıştır.
DELİLLER
-Sigorta Poliçesi
-Kusur ve hesap bilirkişiden alınan 07/04/2016 tarihli bilirkişi heyet raporu
-11/08/2016 tarihli bilirkişi heyeti raporu,
-Dava konusu kazaya ilişkin …12. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/947 esas 2015/267 karar sayılı dosya örneği
-BAM kararı sonrası aldırılan Karayolları Fen heyetinden emekli Bilirkişi heyeti raporunda özetle; Müteveffa yaya … in 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 68/b-3 maddesini ihlal ettiğinden bu kazanın oluşumunda %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu, … plaka sayılı otomobil sürücüsü Can UNLUKAYA’nın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 47/c, 52/a, 68/b-3 ve 74. maddelerini ihlal ettiğinden bu kazanın oluşumunda %75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazası sonrası açılan destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi zararın tazmini talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamına göre;
13/08/2012 tarihinde, davalı sigorta şirketinin sigortacısı, diğer davalı …”nın sürücüsü olduğu aracın davacıların murisi olan müteveffa …’e çarpması neticesinde murisin vefat ettiği, davacı Meral’in müteveffanın annesi olup, diğer davacı Belgüzar’ın ise kardeşi olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkememizce BAM karar ilamı uyarınca dosyanın önceki bilirkişiler dışında, KGM fen heyetinden emekli bilirkişi heyetine tevdi ile özellikle ceza mahkemesi tarafından belirlenen kazanın oluş şekline ilişkin maddi vakıa dikkate alınarak, olaya karışan sürücü ile davacılar murisinin kusur oranlarının belirlenmesi için ayrıntılı, denetime uygun ve gerekçeli bir rapor aldırılmasına dair karar verilmiş sunulan raporda özetle; Müteveffa yaya …’in 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 68/b-3 maddesini ihlal ettiğinden bu kazanın oluşumunda %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu, … plaka sayılı otomobil sürücüsü Can Unlukaya’nın ise 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 47/c, 52/a, 68/b-3 ve 74. maddelerini ihlal ettiğinden bu kazanın oluşumunda %75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü …’nın %75 oranında, davacılar desteğinin ise %25 oranında kusurlu olduğu hususunun gerek BAM karar ilamı öncesi alınan 07/04/2016 tarihli bilirkişi kök raporu ve 11/08/2016 tarihli ek raporda ve BAM kararı sonrası alınan Karayolları Fen heyetinden emekli Bilirkişi heyeti raporu ile tespit edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Ne var ki …12. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/947 esas 2015/267 karar sayılı dosyasında eldeki dosya davalısı sürücü …’nın, …’in taksirle ölümüne neden olması nedeni ile cezalandırılmasına karar verildiği ve karar gerekçesinde desteğin meydana gelen kazada kusursuz olduğu belirlenmiştir.
Hemen belirtmek gerekir ki, davaya konu olay nedeniyle, eldeki davanın taraflarının sanık ve katılan sıfatıyla yer aldığı bir ceza davası açılarak sonuçlanmıştır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun “Ceza hukuku ile ilişkisinde” başlıklı 74. maddesinde yer alan düzenleme nazara alındığında öncelikle ceza dava dosyasını incelemek ardından ceza davasında belirlenen maddi olgular ışığında gerçekleşen somut olayı değerlendirmek gerekmektedir.
6098 sayılı Kanunun 74. maddesine göre, “Hâkim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir. Aynı şekilde, ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da, hukuk hâkimini bağlamaz.” Görüldüğü üzere gerek 818 sayılı Kanunun 53, gerekse 6098 sayılı Kanunun 74. maddeleri uyarınca hukuk hakimi ceza mahkemesinin kesinleşmiş kararları karşısında esas hukuku bakımından ilke olarak bağımsız kılınmıştır.
Maddenin açık hükmü uyarınca ve ayrıca hukuk ile ceza davalarının konuları, tarafları ve amaçları farklı olduğundan ceza mahkemesi kararları kural olarak hukuk mahkemesi için kesin hüküm oluşturmaz; hukuk hakimi kural olarak ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değildir. Ancak beraat kararı bir maddi olguyu tespit ediyorsa bu kararın hukuk hakimini bağlayacağı, beraat kararı suçun sanıklar tarafından işlenmediğinin kesin olarak tespiti olgusuna dayanıyorsa, bu kararın hukuk hakimini de bağlayacağı, bundan başka kusurun takdiri ve zararın miktarını tayini hususundaki kararın hukuk hakimini bağlamayacağı hüküm altına alınmıştır (Turgut Uygur-Borçlar Kanunu 1 cilt Sh.844).
Bu bakımdan gerek BAM karar ilamı öncesinde alınan bilirkişi raporu ile karar ilam sonrası alınan raporlarda ittifak halinde kazanın gerçekleşmesinde davalı sürücü …’nın %75 oranında, davacılar desteğinin ise %25 oranında kusurlu olduğu kabul edilmek suretiyle hükmün tesisi yoluna gidilmiştir.
Destekten yoksun kalma talebi bakımından yapılan değerlendirmede;
Yargılama aşamasında davacı vekilince 12/05/2017 tarihli celsede dava konusu maddi zararın davalı sigorta şirketi tarafından karşılandığı, maddi tazminat taleplerinin konusuz kaldığı, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığı, davalı … yönünden manevi tazminata ilişkin taleplerinin ise devam ettiğini belirterek 24/03/2017 tarihli sulh protokolünü ibraz etmiş, anılan protokol kapsamında dava tarihinden sonra yapılan ödeme ile davacıların maddi tazminata ilişkin davalarının konusuz kaldığı anlaşılmıştır. Konusuz kalan dava hakkında davacının dava tarihi itibarı ile dava açmakta haklı olduğu toplanan delillerden anlaşılmış olup davacı lehine yargılama giderlerine hükmedilebilecek ise de davacı vekilinin bu yönde talepleri olmadığına ilişkin beyanı gözetilerek yapılan masraflar davacı üzerinde bırakılmıştır.
Manevi tazminat talebi bakımından yapılan değerlendirmede ise;
Davalı …’nın sevk ve idaresinde olan araç ile destek …’in ölümüne neden olması sonucu annesi olan davacı …ile kardeşi olan davacı …’in üzüntü ve elem duydukları, kaza anında olay yerinde bulundukları, olayın gerçekleşme şekli, tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilerek manevi olarak zarara uğradıkları anlaşılan davacılar yararına Davacı …yönünden 15.000,00 TL, davacı Belgüzar Tuba Çelik yönünden 5.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline dair karar vermek gerekmiştir.
Dosya içerisinde yer alan nüfus kayıt tablosundan desteğin 13/08/2012 kaza tarihinden sonra 19/08/2012 tarihinde trafik kazası nedeni ile vefat ettiği, destekten yoksun kalma durumunun ve bu nedenle uğranılan manevi tazminatın desteğin vefatı tarihinde oluştuğu gözetilerek faiz başlangıç tarihi olarak 19/08/2012 tarihi belirlenmiş, aracın cinsi nazara alınarak faizi yasal faiz olarak belirlenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hükmün tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacıların maddi tazminat talebi konusuz kaldığından, maddi tazminat talebi hakkında ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
– Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL karar ilam harcından peşin alınan 27,70 TL harç ile 83,97 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 111,67 TL’den mahsubu ile bakiye 68.23 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
-Davacı tarafından maddi tazminat yönünden yapılan yargılama masraflarının, taleple bağlı kalınarak üzerinde bırakılmasına,
-Davacı ve davalı sigorta şirketi yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına
2-Davacıların manevi tazminat taleplerinin KISMEN KABULÜNE,
-Davacı …yönünden 15.000,00 TL , davacı Belgüzar Tuba Çelik yönünden 5.000,00 TL manevi tazminatın müteveffanın vefat tarihi olan 19/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacılara verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
a- Harçlar kanunu gereğince alınması gereken alınması gereken 1.366,20 TL karar ilam harcının davalı …’dan tahsili ile hazineye irat kaydına,
b-Davacı tarafından manevi tazminat yönünden yapılan 79,50 TL yargılama masrafının, davanın kabul ve reddi oranı gözetilerek 6,00 TL sinin davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına
c-Yargılama aşamasında kendisini vekil ile temsil ettiren;
-Davacı …yararına hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile anılan davacıya verilmesine,
-Davacı … yararına hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile anılan davacıya verilmesine,
-Davalı … yararına hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacı Meral Yücel’den alınarak davalı …’ya verilmesine,
-Davalı … yararına hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalı …’ya verilmesine,
3-HMK 333. maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, kararın iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin yatıran tarafa meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde …Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/06/2023

Katip …
E-imzalıdır

Hakim ….
E-imzalıdır